Paragraflara ayrılmamış tek solukta yazılmış yazıları okumadım. Gözümü yordu. Bu da bir eğitim sorunu heralde. Neyse fazla şekilci olmayalım.

Mustafa Bey'in vermiş olduğu çöp örneği eğitim ile öğretim in farkını ortaya koymak açısından çok güzel. Hayatımda yere çöp atmadım. Çöp tenekesi bulamadığım için 600 km cebimde taşıdığımı bilirim. Bu eğitimi bana kimse vermedi. Zannedersem aldığım iyi örnekler.. Ama bunun yanında içtiği sigara izmaritini dükkanın önüne fırlatan yada plajda güneşlenip sigara keyfini tattıktan sonra izmaritini kuma saplayan bir toplumun da üyesiyim.

Eskilerden güzel bir şarkı vardır. "Things can only get better" "İşler sadece daha iyiye gider" diye...Ben buna inanırım. Küreselleşen dünyada en iyi örnekleri almak artık herkes açısından daha kolay. Hiç kitap okumayan çocuk bile facebook sayesinde okuduğu kelime sayısı ne kadar saçma olsa da azımsanacak düzeyde değildir. Bununla beraber öğretmenlerin içini dolduramadığı ve sırf başından savmak için verdiği ödev sadece onu bağlar. Bütün örnekler böyledir diye bir kaide yok. Ama korkutucu bir çoğunluk hala bu kırtasiye ödevlerini kabul etmekte. Çocuklar proje den performans ödevlerinden kitap okumaya bile vakit bulamıyor. Ben lisede çalışıyorum ama ilköğretimden duyumlarımız öğrencinin üzerine fazla gidildiği yönünde.

Bunu yanında ilköğretim öğretmenliğinin zorluğunu anlamak açısından " İki Dil Bir Bavul" filmini izlemelerini tavsiye ederim. Slayt mı ? Hmm köyde 2 gün elektriğin gelmediği oluyor. Ama bunun yanında çoğu köye bilgisayar labarutarı yapılıyor. Yani herşeyi biranda yapmaya çalışıyoruz haklıyız kaybedecek zamanımız yok ama bazen hiçbirşey yapamayabiliyoruz.