CanonTURK Foruma Hoş Geldiniz.
Sayfa 1 Toplam 4 Sayfadan 123 ... SonuncuSonuncu
Toplam 62 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 20 arasi kadar sonuc gösteriliyor
Like Tree71Likes

Konu: Bu nasıl eğitim sistemi?

  1. #1
    JaCKiE_BrOwN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Avrupa Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    ¢ιнαη
    Makina:
    Canon EOS 7D
    Üyelik tarihi
    10.December.2010
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    956

    Standart Bu nasıl eğitim sistemi?

    Apartman temizlik görevlimizin çocuğu 6.sınıfa gidiyor. Dün akşama doğru annesi kapımızı çaldı. Ödevi varmış yardım edecekmişim. Hay Hay.. Seve seve..Konu mu? Arabesk.. Nedir? Kimler arabesk söyler? Yaşamları, fotoğrafları... üstelik power point slight olacakmış, Cd'ye atılacakmış... Ulan ödevi verdiğin çocuk 4 kişi tek odalı evde yaşıyor. Akşama ne yemek yiyeceğim diye düşünüyor!, okula aç gidiyor!. O bu veriyor öyle giyiniyor.. milletin evine sanki dağıttınız bilgisayarları, verdiniz tüm çocuklara office eğitimini, ücretsiz internette verdiniz bir de ödev istiyorsunuz.. Bu nasıl birşeydir??? akşamdan beri aklıma geldikçe küfür ediyorum..










    Canon EOS 7D | Canon EF S 15-85mm f/3.5-5.6 IS USM | Lexar 16gb 400X Professional UDMA CF Card | CULLMAN Magnesit 519 CW25 Tripod | Hoya 77mm UV | Tiffen 77mm CPL | Diesel Rush Hour |

  • #2
    selenyum2 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CanonTURK Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    hakkı aydoğan
    Makina:
    ?
    Üyelik tarihi
    04.April.2012
    Nereden
    kocaeli
    Mesajlar
    207

    Standart

    bir eğitimci olarak . bu tür ödev veren arkadaşların amacının sadece ödev vermek olduğunu bilmek gerekir. eğitim değildir. ödev verirken biraz eğitici olmalı ve öğrenci seviyesi göz önüne alınmalıdır. malesef bazen göz ardı ediliyor











  • #3
    greeneye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    green eye
    Makina:
    5D
    Üyelik tarihi
    27.March.2010
    Nereden
    istanbul
    Yaş
    52
    Mesajlar
    1,169

    Standart

    milli hareketin fotoğrafını çekip yazacan cd ye. ver bunu öğretmenine o anlar diycen

    eskiden kütüphanelere gidip dolmakalemle bilgileri a4 e yazardık. bişeyler kalırdı en azından kafada.

    şimdi crtl+c, ctrl+v n'oldu? ödevimi yaptım.

    koyun emanet edilmeyecek adamlara çocuklarımızı emanet ediyoruz. (elbette tüm öğretmenleri karalamak değil derdim, bi kısmını karalasam yeter. yada mümkün olsa da karalarını ayıklayabilsek)










    emir35, muzzy_tr, enesoz and 1 others like this.
    5D, vivitar2.5/28mm M, porst 2.8/35 M, yashinon ml 1.4/50 M, helios 2/58 M, Samyang 1.4/85 M, jupiter 2/85 M, tair 11a 2.8/135 M, smc takumar 4/200 M, canon 1.8/50mm II

    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #4
    Bin907 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CanonTURK Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Önder Nizam
    Makina:
    EOS 1D X
    Üyelik tarihi
    23.April.2012
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    586

    Standart

    kaliteli eğitim ile bu halkı ellerinde oyuncak yapamayacaklarını bilen zihniyetin eğitim sistemi anca bu kadar...
    daha fazlasını beklemek hayalcilik olur...










    mdformat and Heisenberg like this.
    EOS 1D X ve saz arkadaşları...

  • #5
    mertop
    Guest

    Standart

    Hasbelkader eğitimcilik yapıyorum... Çok şey yazdım da sonra sildim.
    Susma ve yutkunma hakkımı kullanıyorum. ;(











  • #6
    boyabadanaci
    Guest

    Standart

    Walla arkadaşlar,
    Bir eğitim ve öğretimci olarak ben de üzülerek izliyorum durumu...
    Ancak bu maalesef çok karmaşık bir konu...
    Niyet ve imkanlar ile dönem ve müfredat büyük bir problem oluşturuyor...
    Normalde bu tür ödevler kısa sürede yapılsın diye verilmez..
    Ama genelde Jackie Brown'ın başına geldiği gibi ana babalar son dakika golü atıyorlar...
    Şaka bir yana bu iktidar değil milli eğitim meselesi...
    Henüz milli eğitim politikamız olmadığı için (aslında var da yok) bu konu esas problemlerin yanında "üstüne tüy diktim" gibi kalıyor..
    Bu Ctrl+C ve Ctrl+V ödevleri sadece ilk okulda değil üniversitede de geçerli...
    Ancak şu da bir gerçek ki kütüphane denen kavram neredeyse miladını doldurmuştur...
    Online kaynaklar ister istemez (gerek erişim kolaylığı, gerekse de maliyet kazanımları nedeni ile) ana referans haline gelmekte, hatta geldiler bile...
    Burada esas iş uygulamacı olan eğitimci ile çocuğun ailesinin olayı doğru yönetmesinden geçiyor...











  • #7
    alpha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Mustafa Urfalı
    Makina:
    alpha 550
    Üyelik tarihi
    18.October.2011
    Nereden
    Kayseri
    Mesajlar
    460

    Standart

    Kesinlikle hassas olmamız gereken ve geniş çaplı ele alınması gereken bir mevzu...
    Çocuklara eğitim amaçlı ilkokulları geziyoruz. 1. ve 2. sınıflar zehir gibi ne söyleseniz kapıyor. Tenefüs arası kantine girdik ne kadar duyulmamış ucuz marka varsa çikolata kek ve gofrete dair hepsini öğrendik. Çocukları maruz bıraktığımız ucuz "kantinci" ve markalar adına ben üzüldüm










    JaCKiE_BrOwN likes this.
    Manueller...

  • #8
    mustafanazif
    Guest

    Standart

    Alıntı greeneye Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    milli hareketin fotoğrafını çekip yazacan cd ye. ver bunu öğretmenine o anlar diycen

    eskiden kütüphanelere gidip dolmakalemle bilgileri a4 e yazardık. bişeyler kalırdı en azından kafada.

    şimdi crtl+c, ctrl+v n'oldu? ödevimi yaptım.

    koyun emanet edilmeyecek adamlara çocuklarımızı emanet ediyoruz. (elbette tüm öğretmenleri karalamak değil derdim, bi kısmını karalasam yeter. yada mümkün olsa da karalarını ayıklayabilsek)
    abicim keşke kendileri hazırlasa dandik ödevlere de razıyım artık
    kırtasiyelerde hazır ödevler satılıyor.
    sen konunu söylüyorsun, onlar sana çıkartıp veriyor üstelik fotokipisi çekilmiş ve ciltlenmiş halde!
    eğer o ödev yoksa, kırtasiye, belli ücret karşılığında ödevi hazırlayıp veriyor.

    bunu öğretmenler bilmiyor mu? biliyor...

    ben onluk sistemde okudum, bizim zamanımızda 8 yıllık kesintisiz eğitime de geçilmemişti. her şey eskiydi ve öğretmenler de tabiri caizse "taş" gibiydi.
    bırak öğretmene karşı gelmeyi, koridorun bir ucunda görmemiz yeterliydi bizim için.
    ben hala dayaklı (ki annemin tabiriyle "beşkardeş"i yemeyen öğrenci, adam olmaz!), sistematik ve eski eğitimden yanayım, biraz geri kafalı diyebilirsiniz ama ne yazık ki bu böyle...
    eğer bu sistemde öğrenci öğretmene, sen kimsin? diyebiliyorsa bu eğitim sistemi çökmüştür arkadaşlar.
    bizim zamanımızda biz öğretmenden, anne babadan daha çok korkardık
    ve aynı zamanda büyük bir saygı duyardık.

    şimdi bu yok.
    şimdi, bundan 15-20 sene öncesini konuşuyor ve yadediyoruz.
    eğer bundan 15-20 sene sonra, şu anki konuştuğumuz zaman dilini yadediyor olursak eğer, işte o zaman tamamen bittiğimizini resmidir.

    tabii bir de bardağın öbür yüzü var, ne yazık ki öğretmenlerimiz de yetersiz.
    bahsi geçen ödev gibi, onlarca yüzlerce örnek yazılabilir.










    emir35, Heisenberg and HASKIZ like this.

  • #9
    MuratDalfidan
    Guest

    Standart

    Üst kat komşumun kızı ilkokul 4. sınıfa gidiyor ve sırf sık sık internet gerektiren ödevler verdiklerinden dolayı evine internet bağlattı.











  • #10
    JaCKiE_BrOwN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Avrupa Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    ¢ιнαη
    Makina:
    Canon EOS 7D
    Üyelik tarihi
    10.December.2010
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    956

    Standart

    Bir dokundum bin ah isittim. Asil dikkat cekmek istedigim konu bu odevi yapabilmek icin gerekli olan teknolojiye herkesin sahip olamayacagi ama buna ragmen bu tur mufredatlar hazirlanmasi. Simdi kalkip ogretmeniyle konussam, biliyorum bana diyecek bu mufredati il ya da ilce milli egitim mudurlugu hazirlayip bizlere gonderiyor, ben de uygulamakla, bu odevi vermekle yukumluyum diyecek. Hicbir seyimiz milli kalmadi ki, egitimimiz de milli olsun..Ne bileyim soylenecek o kadar sey var ki..

    HTC Desire HD A9191 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi










    Canon EOS 7D | Canon EF S 15-85mm f/3.5-5.6 IS USM | Lexar 16gb 400X Professional UDMA CF Card | CULLMAN Magnesit 519 CW25 Tripod | Hoya 77mm UV | Tiffen 77mm CPL | Diesel Rush Hour |

  • #11
    boyabadanaci
    Guest

    Standart

    Alıntı JaCKiE_BrOwN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bir dokundum bin ah isittim. Asil dikkat cekmek istedigim konu bu odevi yapabilmek icin gerekli olan teknolojiye herkesin sahip olamayacagi ama buna ragmen bu tur mufredatlar hazirlanmasi. Simdi kalkip ogretmeniyle konussam, biliyorum bana diyecek bu mufredati il ya da ilce milli egitim mudurlugu hazirlayip bizlere gonderiyor, ben de uygulamakla, bu odevi vermekle yukumluyum diyecek. Hicbir seyimiz milli kalmadi ki, egitimimiz de milli olsun..Ne bileyim soylenecek o kadar sey var ki..

    HTC Desire HD A9191 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
    Sevgili Cihan Milli ifadeler kullandığın zaman faşist ilan ediliyorsun...
    Üniversite son sınıf öğrencisine "Arkadaşlar, bugün 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü...." dediğimde; "Aaaaaaa...... Yine mi hikaye dinleyeceğiz..!!" tepkisi alıyorum...
    Aslında bunun bir çaresi yok gibi...
    Çünkü düzeltmek adına her şey aleyhte...
    Bugün bir ansiklopedi basmak isteseniz basımdan çıkıştan 10dk sonra demode kalacak...
    Anne babalar ise sistemden daha problemli...
    Daha umursamaz ve daha cahiller.. Diploma yada mevki sahibi olabilirler ama bu bir şey değiştirmez..
    Öğretmenin de eli kolu bağlı değil aslında...
    Çoğu tembel...
    Kişisel gelişim için vakit ayıranı çok az.....

    Aslında hepsinden daha köklü problem:

    "Kimse mesleğini kendi seçmemiş yada severek yapmıyor...."

    Mustafa Nazif'in dediği gibi bizim dönemimizin öğretmenleri yanında şimdikiler tüy siklet kalıyorlar...
    Brlki branş bilgisi yüksek ancak mesleki genel kültür çok düşük...











  • #12
    G.emre - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Avrupa Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Göktuğ Emre Gedikli
    Makina:
    5D II
    Üyelik tarihi
    10.January.2011
    Nereden
    İstanbul - Arnavutköy
    Mesajlar
    1,292

    Standart

    Bir ah da benden gelsin: Merhaba ben türev,parabol çözerek hukuk fakültesine girmeye çalışan meee










    mustafanazif likes this.
    D90'lı sığınmacı

  • #13
    enesoz
    Guest

    Standart

    Ctrl+C / Ctrl+V denmişten bir anımı anlatmak isterim.

    Ben üniversitede okurken, bizim okulda bir cihaz vardı, verilen odevlerin, çalışmaların, kopyamı, internetten yapıstırmamı yada eski öğrencilerien çalışmalarından alıntımı olduğunu onu
    O aletten çok korkardık.
    1 Kere benim çalışmamıda sevmemiştı bu alet.











  • #14
    greeneye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    green eye
    Makina:
    5D
    Üyelik tarihi
    27.March.2010
    Nereden
    istanbul
    Yaş
    52
    Mesajlar
    1,169

    Standart

    üniversite bitiren 10 kişilik ekibime bir zamanlar "yaw hipotenüs neydi" diye sordum. bilmiyorlardı. ardan 8 sene geçti başka bir ekibe (15 kiş kadar vardı) sordum yalnızca 1 kişi bilebildi. (o ilerde müdür olacak)

    bu dünyada hayatta kalabilmek için kutupları, ekvatoru, denizleri, dünyanın eğimini, rüzgarları, izohipsleri, toprak cinslerini, telli çalgıları, a vitamini içeren yiyecekleri, içtiğimiz suyun ph derecesini, istanbulun ne zaman fethedildiğini, oy verirken dikkate alacağımız kriterleri, 8. cumhurbaşkanını, mozart ın 89. senfonisini, şirinleri, temel reisi, komşunun telefon numarasını, çekirdeksiz mandalina türlerini bilmek zorunda değiliz. bilmeyerek te hayatımızı idame ettirebiliriz.

    çocuğumuza farklı yetiştirmek ileride onun toplum tarafından dışlanmasına sebep olabilir. hipotenüsü bilip te başbakan mı olacak? sorun bakalım başbakan biliyor mu?

    Cehaletin dayanılmaz güzelliğini çocuklarımızın ellerinden almayalım.

    Gerekirse 20 yıl kesintisiz eğitim yapalım ama niteliği artırmayalım. bizim kadar çocuklarımızın da mutlu olma hakları var.

    Mazallah bir gün gözleri açılır ve gerçekleri görürlerse anarşist neyin bile olabilirler. Uyusunda büyüsün eeee eee ee.


    edit : bir milletin kaderi annelerinin ve öğretmenlerinin ellerindedir.
    kadının hiçe sayıldığı, öğretmenliğin kolay meslek diye seçildiği bir ülkeden cacık bile olmaz.
    bugünkü cahiliye dönemini yalnızca bugünün iktidarına mal etmek, işin kolayına kaçmaktır.
    bizi bu günlere getiren de kolaycı, köşe dönücü zihniyetimizdir.










    Konu greeneye tarafından (11.March.2013 Saat 16:26 ) değiştirilmiştir.
    5D, vivitar2.5/28mm M, porst 2.8/35 M, yashinon ml 1.4/50 M, helios 2/58 M, Samyang 1.4/85 M, jupiter 2/85 M, tair 11a 2.8/135 M, smc takumar 4/200 M, canon 1.8/50mm II

    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #15
    theyapici - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CanonTURK Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    kenan yapıcı
    Makina:
    5DMarkIII
    Üyelik tarihi
    12.March.2012
    Nereden
    İstanbul-Bahçelievler
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,651

    Standart

    Bu eğitim sisteminde veliler yarışıyor,
    Ödevi zaten veli hazırlıyor öğrenci değil,Veli bakıyor vay komşu daha güzelini yapmış benim ki neden kötü.
    Ben Öğretmen olarak toplantıda velilere söylediğimi aynen söylüyorum ''murat kırtasiyeden ödev istemiyorum''
    kendiniz yapın benim için daha kıymetli diyorum.Hatta kırtasiyede yapılmayanları velilerin yaptığını,
    performans ve projenin benim için çok ta önemli olmadığını.Sınav notlarının asıl belirleyici olduğunu söylüyorum.
    Normalde performans proje önemlidir ama iş çığırından çıkmış bir kere...
    Ama durum dediğiniz gibi öğretmen ödev veriyor internet kafeci duvara asmış''Ödev Yapılır Çıktısı Alınır,Proje Performans hazırlanır''
    diye alan var mı var hem de birsürü.Hatta hatta üniversitelerde durum daha vahim yüksek lisans öğrencisiyim hocalar ilk günden konuları dağıtıyor ödev bunlar.
    Sonra kendisi yatış pozisyonuna geçiyor.Adam tez yazmıyor 1.500 tl ye tez yazdırıyor x yrd. doç'e. O da büyük ihtimal öğrencilerine ödev veriyordur.Bunun
    murat kırtasiyeden çıktı alarak ödev yaptım demenin ne farkı var? Sonra bu adam masterı bitiriyor çalıntı doktora tezleri derken hoop doktor olmuş.
    Çürüme toplumsal olarak temelde var.Milli eğitim bakanlığı öğretmene toplumu adam etme insan yetiştirme gibi bir görev vermemiş bizim zamanımızda kalmış o öğretmenlerimiz.Sen maaşını al 15 inde arkana dön dersini anlat aman öğrencilerin psikolojisi bozular dersi bile yüksek sesle anlatma gibi bir durum var.
    Öğrencilerde büyüklere saygı küçüklere sevgi yok bitmiş.Müdahale edemiyorsun kesinlikle alo 147 ihbar hattı var. Bu hatta aslı astarı olmayan şikayet bile gitse hemen okula yazı ile durum izahı isteniyor.Konunun farklı boyutlarıda var ama siyasete doğru gideceğinden yorum yapmıyorum o konuda.4+4+4 sisteminin sonuçları 12 yıl sonra çıkar tabi bu sistemin böyle sürmesi zor gibi.Velhasılı kelam ailede çürüme var zaten çocuk ahlaksızlığı küfürü evde görüp gelmiş, sen istediğin kadar budamaya çalış.Öğretmene verilen değer maddi manevi olarak düşürülmüş daha vahimi bu politika haline gelmiş uydurmasyon 24 kasım gününde hatırlanan insanlar olmuş öğretmenler...Eğitim fakültelerinin durumunu açmıyorum bile...
    Ödev zaten sana verilmemiş hocam veren de niye vermiş o apayrı bir tartışma konusu.Her meslekte sıkıntılı adamlar çürük yumurtalar olabilir kimse melek değil.Ama bu ülke eğitim öğretimle ayağa kalkar. Bugün andımızın okunması çok geliyor yarın ''Milli'' marşımız fazla gelecek gelen yerler var. Eğitim şart herkes için...










    CAN EMANET KUL MİSAFİR...

  • #16
    promete - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Atalay Mete
    Makina:
    Sony RX100 M3 Nikon D3300, Nikon 35 mm f/1.8, Nikon 50 mm 1.4 G, Nikon 55-200 mm ve Nikon 16-85 VR, Sigma 105mm2.8 Macro
    Üyelik tarihi
    17.July.2011
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    67
    Mesajlar
    2,661

    Standart

    konu açılmışken, YÖK kalktı mı?

    nasıl eğitim sistemi deyince, "amaç ne" diye sormak gerek.
    Vefa bey,
    "Kimse mesleğini kendi seçmemiş yada severek yapmıyor...." demiş,

    Mustafa bey de kendi döneminin öğretmenlerinden dem vurmuş. Sevgili Mustafa hocam, bizim öğretmenlerimizin önemli kısmı, Hasan Ali Yücel'in büyük emekleriyle kurulan köy enstitüsü mezunu ya da o öğretmenlerin öğrencileriydiler. Köylerden seçilen bu öğretmenlerin önemli bir bölümü de başta edebiyat olmak üzere çeşitli sanat dallarında ölümsüzleştiler. 1954 te Truman doktrini kapsamında kapattırılan bu okullarda yetişen öğretmenler için kısa bir bilgiyi ben de CTRL-C ve CTRL-V olarak vereyim:

    Kitaba deftere dayalı öğretim yerine
    iş için, iş içinde eğitim ilkesi tatbik ediliyordu. Her köy enstitüsünün kendisine ait tarlaları, bağları, arı kovanları, besi hayvanları, atelyeleri vardı. Derslerin %50'lik bölümü temel örgün eğitim konularını içeriyordu. Geri kalanı ise uygulamalı eğitimdi.












    Konu promete tarafından (11.March.2013 Saat 17:32 ) değiştirilmiştir.
    Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
    Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
    Yeşil dallarız dünya ağacından
    Gençlik denen bir millet var, ondanız.
    NHR.

  • #17
    furkans33 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    FURKAN BASKAK
    Makina:
    Canon Eos 6D
    Üyelik tarihi
    03.July.2012
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    34
    Mesajlar
    276

    Standart

    Ben bir tr de üniversite öğrencisi olarak yazıyorum. En yüksek öğretim kurumu olan üniversitelerde bile öğretim görevlileri ve hocalar öğrencilerden koyun olmalarını verilen düzene uymalarını istiyorlar.( Türkiye ortalamasını baz alarak konuşuyorum tabi ki Odtü gibi saygın ünilerdeki entellektüel vizyonu olan hocalardan bahsetmiyorum.) Ben ne hocalar tanırım 10 senedir yardımcı doçentlikten bir adım gidememiş neden mi çünkü zamanında tübitak bilmemne bursuyla amerikada yüksek lisans doktarasını yapmış, bakmış orda işler ciddi kafalar geniş yapamamış dönmüş ya da Bursu aldığı Anadolu'daki bir üniversitdeki zorunlu görevini yapmaya Türkiyeye doktor olarak dönmüş ve 10senedir de aynı akademik düzeyde kalmış. Akademisyen olmak cidden idealist bir seçimdir benim gözümde. Ya adam gibi seçersin işini düzgün yaparsın ya da bu ülkenin gençlerinin yetişdiği özgür bir kurumda koyun sürüsüne çoban olarak ego tatmini edersin hayatın boyunca (ortalama trdeki bir akademisyen hayatı. ). Birde öğrencilerden mükemmel derecede özveri ister bu akademisyenler sanki kendileri çok bir şey vermiş gibi. 10 senedir aynı soruların sorulduğu vizeler, 10 senedir aynı derslerin anlatıldığı ders özet kağıtları, özgür düşünene yargısız infaz yapma isteği,ego savaşları git gittikce gider bu liste. Sonra üniversiteden çok iyi bir fakülteden mezun olursun anan baban törenlerde hocalarla birlikte iftihar nidaları atar, komşularla dedikodularda adın geçer. Sonra bir girersin gerçek hayata tepe taklak. Napcam ulan ben bir şeyde bilmiyorum ki proffesionumla ilgili adama da soruyorlar zaten sen ne biliyon diye. Elde var 0. Bu yazdıklarım Türkiye ortalamasına göre irdelenmiştir. Türkiye içindeki bir çok farklı ünilerdeki arkadaşımla konuşup tecrübe ettiğim bir konudur. Yurt dışındaki arkadaşlarımla da konustukca bu ülkede yüksek öğrenim gördüğüme pişman olmuyor değilim. Kusura bakmasın kimse pollynnacılık oynamasın ülkede durumlar kötü.










    Mutluluk sadece paylaşıldığında gerçektir.
    Christopher Mccandless




  • #18
    MuratDalfidan
    Guest

    Standart

    İnsanın ''iyi ki okumamışım'' diyesi geliyor : Yahoo










    dr_james likes this.

  • #19
    enesoz
    Guest

    Standart

    Alıntı promete Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    konu açılmışken, YÖK kalktı mı?

    nasıl eğitim sistemi deyince, "amaç ne" diye sormak gerek.
    Vefa bey,
    "Kimse mesleğini kendi seçmemiş yada severek yapmıyor...." demiş,

    Mustafa bey de kendi döneminin öğretmenlerinden dem vurmuş. Sevgili Mustafa hocam, bizim öğretmenlerimizin önemli kısmı, Hasan Ali Yücel'in büyük emekleriyle kurulan köy enstitüsü mezunu ya da o öğretmenlerin öğrencileriydiler. Köylerden seçilen bu öğretmenlerin önemli bir bölümü de başta edebiyat olmak üzere çeşitli sanat dallarında ölümsüzleştiler. 1954 te Truman doktrini kapsamında kapattırılan bu okullarda yetişen öğretmenler için kısa bir bilgiyi ben de CTRL-C ve CTRL-V olarak vereyim:

    Kitaba deftere dayalı öğretim yerine
    iş için, iş içinde eğitim ilkesi tatbik ediliyordu. Her köy enstitüsünün kendisine ait tarlaları, bağları, arı kovanları, besi hayvanları, atelyeleri vardı. Derslerin P'lik bölümü temel örgün eğitim konularını içeriyordu. Geri kalanı ise uygulamalı eğitimdi.

    SOn yazdığınızı ilkokul öğretmenimden hatırlıyorum. Her konuda bilgisi ve becerisi vardı. Hatırladığım Fulut çaldığı ve mandolin çaldığı, bahçeden anlardı ilkbahar ve sonbaharda dışarı cıkartırdı oğrencileri, tabi bunları cok az hatırlıyorum.
    tabiri caiz ise isveç çakısı gibi her durumda bir bilgi verebiliyordu.











  • #20
    promete - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Atalay Mete
    Makina:
    Sony RX100 M3 Nikon D3300, Nikon 35 mm f/1.8, Nikon 50 mm 1.4 G, Nikon 55-200 mm ve Nikon 16-85 VR, Sigma 105mm2.8 Macro
    Üyelik tarihi
    17.July.2011
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    67
    Mesajlar
    2,661

    Standart

    Sevgili Furkan,

    Çizdiğin tablo içinde ben 20 yıl çalıştım, profesör olarak emekli oldum. Branşım nedeniyle mezuniyet öncesi eğitimde çok fazla etkinliğim yoktu ancak mezuniyet sonrası eğitim konusunda oldukça deneyimliyim. Her iki eğitim programı için de söyleyebileceğim, yerden göğe haklısın. Her şeyden önce, hiç bir objektif kalite ölçümü yok. Sadece sınav kapılarında aklar karalar ortaya çıkıyor. Hoş, artık o bile yok, son yıllarda OSYM nin ne olduğu ortada.

    Bireysel olarak kendimi tanımlarken asla "bilim adamı" demedim. Zira işimi bir amaç olarak değil, bir araç olarak yaptım. Kanımca olması gereken de o. Biraz daha açmam gerekirse yaşamdan beklentilerimi -maddi ya da manevi - karşılayan bir araç yani, bir meslek olarak yaptım.
    Bilim adamı ise kendini bilime, araştırmaya adamış kişidir.

    O nedenle de, öğretim üyesi olmak için "idealist, özverili" filan olmaya gerek yok. Adam gibi işini, mesleğini yapmak yeterli.

    Asıl sorun, "adam gibi" nin ölçüsü ne? İşte orada amaçlar, tercihler devreye giriyor. Aklın ve bilimin gösterdiği yol işimize geliyor mu?










    Konu promete tarafından (11.March.2013 Saat 17:57 ) değiştirilmiştir.
    Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
    Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
    Yeşil dallarız dünya ağacından
    Gençlik denen bir millet var, ondanız.
    NHR.

  • Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •