Dün gece Habertürk'te bu konuyla ilgili bir tartışma izledim. Türkiye'nin sözde Özgür Suriye ordusuna silah desteğinde bulunması tartışılıyordu. Mustafa Akyol isimli gazeteci bunu savundu ve "ben Osmanlıyım orada yaşayan insanlar benim akrabam orası Osmanlı toprağı ve benim bu vahşeti durdurmak için müdahale hakkım var" dedi ve ben izlerken dehşete düştüm, karşısında Boğaziçi'nden yıllarca bir fiil Filistin mücadelesini incelemiş içinde bulunmuş bir Hoca ve Galatasaray'dan uluslararası siyaset hocası başka bir insan vardı bunların dediği şuydu silah verirsen bu iş 2 haftada bitmez, yıllar sürer ve sonunda mutlaka bize döner. Boğaziçili hoca "rahmetli Arafat 1. intifada bilmiyor muydu İsrail'e saldırmayı topa tüfekle ama yapmadı" dedi "fakat 2. intifada Hamas bunu yaparak süreci içinden çıkılmaz bir hale soktu" dedi. neticede silah silahı, savaş savaşı doğurur ve kazanan sadece bu silahı satan yeni dünya düzeninin emperyalist güçleri olan şirketler olur, ülkeler demiyorum çünkü bu yeni emperyalizm düzeninde büyük dediğimiz ülkeler de artık uluslar arası sermayenin uşağıdır ve onlara göre hareket etmek zorundadırlar.