CanonTURK Foruma Hoş Geldiniz.
Sayfa 4 Toplam 6 Sayfadan BirinciBirinci ... 23456 SonuncuSonuncu
Toplam 108 adet sonuctan sayfa basi 61 ile 80 arasi kadar sonuc gösteriliyor
Like Tree229Likes

Konu: Sosyalleşme Çabaları ve Buna giden Yolda Fotoğrafçılığın Kaybettiği Değerler

  1. #61
    Halil Ibrahim Duran
    Guest

    Standart

    Alıntı promete Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    çözmüşsün türkçe karakter sorununu , "harkülade dilimiz var filan", basıyon havanı..
    bilgisayardan yazıyorum da ondan abi











  2. #62
    naturalminer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    strider
    Makina:
    EOS 6D
    Üyelik tarihi
    03.February.2012
    Nereden
    Freiburg
    Yaş
    40
    Mesajlar
    1,636

    Standart

    Alıntı Giresunlu Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ben de konuyu biraz daha dağıtayım bari Neden "photography"? Neden sadece isim (ve soyisim) değil de sonuna illa ingilizce bir kelime eklenme ihtiyacı hissediliyor? Globalleşmekte olan bir dünyada "yerli piyasa beni kesmez, dünyaya da açılmalı" tadında bir ihtiyaç mı hissediliyor yoksa bu tür kelimeler bir tür kurumsallık/profesyonellik mi katıyor? Yani basit bir şekilde örneğin sokağın köşesindeki bayan kuaförünün tabelasına "Coiffeur" diye yazmasındaki o ince detay mı söz konusu olan? Bence bu konuyu sadece sosyalleşmek olarak irdelememeli. Bence asıl konu kendimizi ifade etme çabamızdaki en kolay yolun o anda kabul görmüş olan ve sıklıkla kullanılanı tercih etmekten ibaret olması.
    Abi cevabı sende ben de biliyoruz. "EGO".

    Fakat size şunu da söylemek isterim. Böyle egolar hep nedense Türkiye'de var. Ben yurtdışında elli farklı memleketten adam tanıdım. Hiçbirinde böyle "photografiler" falan yazmıyor. Kimse de sırf hava olsun diye ff e geçmiyor. Dünkü cocuklar ekipman yarışına girmiyor. Öyle bir genç tanıdım ki, sahip olduğu 600D ile bu forumdaki ff sahiplerinin 3/4 ünü rahat döver. Ama adam kasmıyor. rahat... fotoğrafın belli belirsiz bi yerinde adı var sadece..











  3. #63
    promete - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Atalay Mete
    Makina:
    Sony RX100 M3 Nikon D3300, Nikon 35 mm f/1.8, Nikon 50 mm 1.4 G, Nikon 55-200 mm ve Nikon 16-85 VR, Sigma 105mm2.8 Macro
    Üyelik tarihi
    17.July.2011
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    66
    Mesajlar
    2,661

    Standart

    Alıntı mustafanazif Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    abi bu geniş kapsamlı bir soru...
    sadece ve sadece fotoğraftan kazanan çok az kişi tanıyorum...
    bunun sebepleri türkiye şartları ...
    ve fotoğraftan para kazanan tanıdıklarımın çoğu da belli sektörlere hitabeder... diğer alanlardan çok fazla para kazanmaz, hatta bazı alanlardan hiç kazanmaz.
    öncelikle o arkadaşın kendisine bir alan belirlemesi gerekiyor ve o konuda uzmanlaşması gerekiyor, kendisini ispat etmesi gerekiyor
    herşeyden önce kendisine isbat etmek zorunda... bunun için ekipmanlara tam hakimiyet ve kreatif bilgi şart...

    bir işyeri açmak türkiyede çok kolaydır
    bankaya yatıracağınız belli bir miktar (şirket kurulduktan sonra bunu alıyorsunuz) ve şirket açılırken yapılacak harcamalar... bu da maksimum 5000 liradır yarısını geri alırsınız...
    geriye mobilyalar kalır... bu da kolay iş...
    buraya kadar her şey kolay, esas zorluk bundan sonra...

    kime, nasıl hitabedeceksiniz, iş nasıl bulacaksınız vs...
    bunun için de uzmanlaşacağınız bir konu ve müşterilere hitabedeceğiniz bir alan olması lazım...
    yoksa git, 300-500 liraya ayda 4-5 otomobil fotoğrafı çek, beheri 5-10 liradan ürün çekimi yap, bununla şirket dönmez abicim...
    ne yazık ki piyasa şartları acımasızdır...

    arkadaşın iyi düşünüp hareket etmesi gerekiyor...
    Mustafa hocam, beklendiği gibi mevcut durumun gerçeklerini açıklamışsınız.
    Tam da bu nedenle -Fotoğraf konusunda ölçütler, kurumsal alt yapı, sertifikasyon gibi kriterler olmaması- kargaşa, fikir uçuşmaları oluşuyor.
    Arkadaşlarımın kaçının haberi var bilmiyorum ama bu konuda bir örgütlenme çatısı olarak Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu mevcut. Bir de galiba tek Ankara Fotoğrafçılar Odası var. Bunların hiç birisinin de henüz yasal alt yapısı yok. Örneğin ticari bir stüdyo açacaksanız başvuru merci bile belirsiz. T. Sanatkar ve Esnaf Konfederasyonuna bağlı bir Oda yok. İter istemez Sanayi ve Ticaret Odalarına bağlı bir "Ticarethane" açıyorsunuz.
    Sertifikasyon konusu da öyle. Şu anda yasal ya da sanal dernekler aracılığı ile ya da tamamen kendinden menkul şekilde kurslar, eğitim veriliyor.
    Eğitim deyip geçmeyin, dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de eğitim olması gerektiği şekilde verilmediğinde hem eğitimi alan kişi zarar görebiliyor hem de muhatap olduğu kişilere zarar verebiliyor. O nedenle de Milli Eğitim Bakanlığınca kabul görmüş global kriterler ve onay olmayan kursları, eğitim kaynağı olarak görmek olanaksız. Zaten verdikleri geçerli bir sertifika da yok.
    Hasılı, ölçü yok. Neye göre konuşacağız?
    Bu açığı gören yüksek öğrenim kuruluşları duruma el attılar ve Fotoğraf bölümleri açtılar. Diğer yeni mesleklerde olduğu gibi buradan mezun olacak olanlar bu kurumsal alt yapının oluşması için baskı yapacaklardır.
    Öte yandan şu ana kadar mümkün olmadığı için herhangi bir sertifikasyonu, ve mesleki örgütlenmesi olmayanlar ne yapacaklar?

    Demokrasilerde çare tükenmez
    Bence mevcut fotoğraf profesyonelleri bir an önce kurumsal yapılanmaya gitmeli ve "akreditasyon" eğitimleri, kursları ve sertifikasyonları oluşturmalılar.
    Bunca iş güç arasında nasıl olacak demeyin. Ben, bırakınız yapsınlar, bırakınız çeksinler diyenler kadar iyimser değilim. Sabah çektirdiği fotoğrafla emniyetten biyometrik değil diye geri dönenden tutun, bastırdığı broşürü çöpe atmak zorunda kalan esnafa kadar bu işin mağdurlarını da gözetmek fotoğraf profeyonellerinin sorumluluk almaları gereken bir durum diye düşünüyorum.



    .










    Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
    Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
    Yeşil dallarız dünya ağacından
    Gençlik denen bir millet var, ondanız.
    NHR.

  4. #64
    kakurrga - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CanonTURK Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Serhat Doğan
    Makina:
    60d
    Üyelik tarihi
    19.December.2012
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    20

    Standart

    Bir müzisyen olarak bizim tarafı konuşmak bile istemiyorum











  5. #65
    yasinb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Avrupa Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Yasin BAKIR
    Makina:
    Canon EOS 7D
    Üyelik tarihi
    20.January.2011
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    236

    Standart

    Herkes DSLR alsın, herkes fotoğraf çeksin, imkanı olan herkes bu işte para kazansın benim için hiç sorun değil. Herkes fotoğraf çektikçe belki Türkiye'de de fotoğraf anlayışı biraz gelişir. Belki herkes DSLR ve mükemmel lensler aldıktan sonra insanlar bu işin ekipmanda bitmediğini asıl işin kompozisyon ve ışık olduğunu anlar, böylece Flickr'da vs görüp bayıldığımız, giriş seviyesi ile mükemmel işler çıkartan insanlardan ülkemizde de görebiliriz. İnsanlar ışığı ve kompozisyonu önemsedikten sonra isterlerse beşer tane "photography" sayfası açsınlar =)










    Bora likes this.

  6. #66
    promete - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Atalay Mete
    Makina:
    Sony RX100 M3 Nikon D3300, Nikon 35 mm f/1.8, Nikon 50 mm 1.4 G, Nikon 55-200 mm ve Nikon 16-85 VR, Sigma 105mm2.8 Macro
    Üyelik tarihi
    17.July.2011
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    66
    Mesajlar
    2,661

    Standart

    Müzik sektöründen eksisi olduğunu zannetmiyorum Serhat.

    Fotoğraf buradan görüldüğünden çok daha büyük bir sektör. Eğer sanat kaygımız varsa, gerçek profesyonellere ihtiyacımız varsa zanaat kısmının kontrolünü elden bırakmamak gerek. Yarısı öğrenci olmak üzere her yıl en az 20-30 milyon vesikalık fotoğraf çekiliyordur. Kimi kurumlar (bankalar, hatta devlet) insansız fotoğraf çekme yöntemleri geliştirmeye başladılar.
    Fotoğrafın cazibesi her sektörü etkiledi. Akıllı telefonların, pedlerin fotoğraf becerileri, hele edit programları henüz çoğumuz için çok yeni olan piksel deposu makinelerimizin ve yüzlerce dolar verip aldığımız edit programlarının şimdiden demode olmalarına neden oldular.
    Yakın zamanda okudum, bir fotoğraf profesyoneli (söyleyen kimdi unuttum) "gördüğümüz her şey fotoğraftır çünkü vizörden bakan biziz" mealinde bir şey demiş. İyi güzel de kardeşim, herkes senin gibi bakamıyor. Bu lafı duyan makineyi kaptığı gibi sanal dükkanı açıyor.
    Canonturk, üye sayısıyla oldukça önemli bir tüzel kişiliğe kavuştu. Evet, şimdilik kendinden menkul denebilir ama bir akreditasyon çalışması içine girebilir. Varsa yurt dışındaki kuruluşlardan ya da kendi oluşturacağı kriterler ile Fotoğraf profesyoneli olma kriterleri belirleyebilir. Bunu Federasyona kabul ettirebilir ve öncü olmuş olur.
    Olmaz mı?

    İlave: Bir konuyu da açmam gerek. Bu, oluşacak kurumun, kurulun akreditasyonu "senden profesyonel fotoğrafçı olur, senden olmaz" diyecek değil. Kriterler burada devreye giriyor. Kriterler, stüdyonun yaptığı işin hacmine, ilgi alanına, aldığı maddi ve manevi başarılara, ödüllere göre oluşturulabilir.
    Son aşamada tüketici olarak ben ne aldığımı bilmeliyim değil mi? Örneğin düğün için bir stüdyo ile anlaşmam gerekiyorsa bu salon sahibini kafalayan adam olmak zorunda olmamalı.

    İşte o zaman sanal dünyanın, feysbukun aldatmacalarına mahkum olmayız. İstersek gidip salon sahibine "kardeşim ben Canonturk ün ya da T Fotoğraf Federasyonunun A grubu ya da D grubu sertifikasyonuna sahip stüdyo ile çalışmak istiyorum" deriz ve ne alacağımızı biliriz. Yok istemiyorsak ta feysbuktan Rubzinge Photography diye adam tutar kaderimize gene razı olabiliriz.










    Konu promete tarafından (28.January.2013 Saat 14:38 ) değiştirilmiştir.
    Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
    Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
    Yeşil dallarız dünya ağacından
    Gençlik denen bir millet var, ondanız.
    NHR.

  7. #67
    Bora - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CanonTURK Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Bora Dutal
    Makina:
    EOS 300
    Üyelik tarihi
    05.October.2012
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    63

    Standart

    Alıntı yasinb Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Herkes DSLR alsın, herkes fotoğraf çeksin, imkanı olan herkes bu işte para kazansın benim için hiç sorun değil. Herkes fotoğraf çektikçe belki Türkiye'de de fotoğraf anlayışı biraz gelişir. Belki herkes DSLR ve mükemmel lensler aldıktan sonra insanlar bu işin ekipmanda bitmediğini asıl işin kompozisyon ve ışık olduğunu anlar, böylece Flickr'da vs görüp bayıldığımız, giriş seviyesi ile mükemmel işler çıkartan insanlardan ülkemizde de görebiliriz. İnsanlar ışığı ve kompozisyonu önemsedikten sonra isterlerse beşer tane "photography" sayfası açsınlar =)
    Dostum işte ben de bunun altına imzamı atarım.

    Ama işin bir de maddi boyutu var. Ben mesleğim muhasebe. Liseyi bile bitirmeden bir büroda ayak işleri yaparken iki fatura işlemeyi öğrenip muhasebeci oldum diye piyasaya çıkan bir dolu hevesli arkadaşımız sayesinde "futbolcunun kötüsü kaleci, insanın kötüsü muhasebeci" lafı çıktı. Tabii ki aralarından çok iyileri de çıktı. Fiyatlar bu arkadaşlar seviyesinden belirlenmeye başlandı. Bilenle, mektepliyle, onlarca yılını bu işe verenle "bu da aynı işi yapıyor" denerek bir tutuldu.

    Aynı mevzu fotoğrafçılıkta da karşımıza çıkabilir. İşi ilk defa fotoğrafçıya düşen biri xxx fotografiyle, mustafa abi, mert.. vb ismini sayamadıklarım arasındaki farkı göremeyebilir. Ben kendi mesleğimdeki böyle durumlardan rahatsız oluyorum. Fotoğrafla mesleki/maddi anlamda içiçe olan herhangi biri de rahatsız olabilir. İnsanız nihayetinde.

    Yalnız rahatsız oluyorsa bile sapla samana dikkat etmek lazım. Halil İbrahim bana hangi gövde var sende diye sorduğunda söylemeye çekindim. Şuna bak xxx almış öğrendiğini sanmış xxx alıyo diye düşünür mü acaba diye. Sonra bu konuyu da konuştuk. Yani bu yazıyı okumadan önce de "kullandığı makine xxx ahkam kesiyo" yada "xxx almış kendini bişey sanmış"lardan çekinirdim. İmkanım varsa en iyisini ister nefsim engel olamam.

    Velhasıl-ı kelam isteyen istediğini alsın, istediğini çeksin, istediğini yazsın ama üstadlara meslek erbaplarına da saygıda kusur etmesin isterim. Ayrıca fotoğrafı seven, keyif alan, fotoğrafla ilgili forumda bişeyler okurken bile hayatın stresinde o an için uzaklaşan(misal ben), ileride para kazanma hayali kuran vb masumları da kırmadan, küstürmeden, üzmeden yorum yapalım. Lütfen..










    onderkul98 likes this.

  8. #68
    homerusan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    engin
    Makina:
    Olympus pen
    Üyelik tarihi
    15.August.2011
    Nereden
    izmir
    Mesajlar
    149

    Standart

    Alıntı promete Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    İlave: Bir konuyu da açmam gerek. Bu, oluşacak kurumun, kurulun akreditasyonu "senden profesyonel fotoğrafçı olur, senden olmaz" diyecek değil. Kriterler burada devreye giriyor. Kriterler, stüdyonun yaptığı işin hacmine, ilgi alanına, aldığı maddi ve manevi başarılara, ödüllere göre oluşturulabilir.
    Son aşamada tüketici olarak ben ne aldığımı bilmeliyim değil mi? Örneğin düğün için bir stüdyo ile anlaşmam gerekiyorsa bu salon sahibini kafalayan adam olmak zorunda olmamalı.

    İşte o zaman sanal dünyanın, feysbukun aldatmacalarına mahkum olmayız. İstersek gidip salon sahibine "kardeşim ben Canonturk ün ya da T Fotoğraf Federasyonunun A grubu ya da D grubu sertifikasyonuna sahip stüdyo ile çalışmak istiyorum" deriz ve ne alacağımızı biliriz. Yok istemiyorsak ta feysbuktan Rubzinge Photography diye adam tutar kaderimize gene razı olabiliriz.
    kendi düğünümde düğün yeriyle anlaştığımda fotoğrafında onlardan olduğunu çok profesyonel bir "ajans" la çalıştıklarını söylemişlerdi. düğün gübü oldu lise yaşlarında bir kız gönderdiler elinde bir makinayla. kız çekti çekti gece boyu bizi bir poz verdik güldük eğlendik, sonra fotoğrafları almaya gittiğimizde sinir krizi geçircek gibi olmuştum. netlenmemiş fotoğrafımı ararsınız, kadrajda parmakmı arasınız, ağaç dallarını insanların yüzlerindemi arasınız... bir tane olmamı ya söyle evime küçük tabloda koyabileceğim bir fotoğraf. bir tane bile yok. zaten makinayı nasıl tutması gerektiğini bile bilmiyordu ordan anlamalıydım başıma gelecekleri. birde derler başta, dışarıdan fotoğraf çektiremezsiniz.. 20 poz bizden gerisi parayla.. digital lerini zaten sormayın bile hiçkimse vermez...

    ama fotoğrafçılıktan para kazananlarda böyle bir standart olsa (en azından düğün için) ben müşteri olarak, düğün yerine tonla para akıtmış biri olarak hakkımı daha rahat savunurdum.











  9. #69
    yaban - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    murat koseoglu
    Makina:
    canon 550 D , Sony T 700
    Üyelik tarihi
    24.October.2011
    Nereden
    Gebze / Kocaeli
    Mesajlar
    260

    Standart

    Merhaba Arkadaşlar

    Güzel başlık olmuş , çok değerli yorumlar , düşünceler var öncelikle teşekkürler başlığı açan arkadaşıma . Ülkemizde var bu denli hızlı tüketim ve lüks ürünlerin insanları bir yerlere getireceği inancı . örnek vermek gerekirse asgari ücretle çalışan insanın gidip i phone 5 alıp 1 2 yıl onun taksidini ödemesi . Başlangıç makinası olarak hemen 5d mark 3 alma çabaları , Facebook durumuna '' bugün 5d mark 3 aldım '' yazma ihtiyacı duyması .. İsteyen istediğini alıp kullanır elbette bu beni yada başkasını ilgilendirmez ama yurtdışında bu denli hızlı tüketim yok her konuda , 2. el satışları cok yaygın kimse bunu yaptıgı için kınanmaz Amerikada her evde vardır garaj satışından aldıgı birşeyler .. Her konuda cok hızlı tüketiyorüz facebook ve twitter begenileri hayatımız olmuş , cep telefonu bagımlılıgı var , çok güzel bir yere gittiğinde bile insanlar kendini orada etiketleyip gelen yorumları , begenileri merak ediyor bu anın tadını cıkarmak yerine .. insanlar i phone 5 e ilk sahip olmayı yada 5d mark 3 ile fotografa başlamayı onları ayrı bır ego tatmini sagladıgına inanıyor bulutlarda yaşatıyor bu cihazlar insanları bu yüzden herkes çalışmadan emek , çaba sarfetmeden kolay yoldan para kazanma derdinde ( Türkiyede bakınız şans oyunları ve İddaa oyunu çılgınlıgı )

    Şahsi düşüncem isteyen istediği sayfayı açabilir ve güzel çekimleri varsa bende dahil begeni yapabilirim bu beni o kadar da ilgilendirmez , fotografı hobi olarak görüyorum kendimce fotograf cekmeyi seviyorum . insanlar kötü yollara kötü hobilere sahip olacaklarına fotografa sıgınabilir auto mod da bile cekim yapsalar fotografla , müzikle , sinema ile ilgilense daha iyi olacagını düşünüyorum . Fotograftan para kazanan insanlarında kaliteli ve düzgün yaptıkları işlere böyle insanlar zarar veremez onların fotografı 100 metre öteden belli oluyor zaten . iyi günler hoşçakalın











  10. #70
    mustafanazif
    Guest

    Standart

    Alıntı promete Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Müzik sektöründen eksisi olduğunu zannetmiyorum Serhat.

    Fotoğraf buradan görüldüğünden çok daha büyük bir sektör. Eğer sanat kaygımız varsa, gerçek profesyonellere ihtiyacımız varsa zanaat kısmının kontrolünü elden bırakmamak gerek. Yarısı öğrenci olmak üzere her yıl en az 20-30 milyon vesikalık fotoğraf çekiliyordur. Kimi kurumlar (bankalar, hatta devlet) insansız fotoğraf çekme yöntemleri geliştirmeye başladılar.
    Fotoğrafın cazibesi her sektörü etkiledi. Akıllı telefonların, pedlerin fotoğraf becerileri, hele edit programları henüz çoğumuz için çok yeni olan piksel deposu makinelerimizin ve yüzlerce dolar verip aldığımız edit programlarının şimdiden demode olmalarına neden oldular.
    Yakın zamanda okudum, bir fotoğraf profesyoneli (söyleyen kimdi unuttum) "gördüğümüz her şey fotoğraftır çünkü vizörden bakan biziz" mealinde bir şey demiş. İyi güzel de kardeşim, herkes senin gibi bakamıyor. Bu lafı duyan makineyi kaptığı gibi sanal dükkanı açıyor.
    Canonturk, üye sayısıyla oldukça önemli bir tüzel kişiliğe kavuştu. Evet, şimdilik kendinden menkul denebilir ama bir akreditasyon çalışması içine girebilir. Varsa yurt dışındaki kuruluşlardan ya da kendi oluşturacağı kriterler ile Fotoğraf profesyoneli olma kriterleri belirleyebilir. Bunu Federasyona kabul ettirebilir ve öncü olmuş olur.
    Olmaz mı?

    İlave: Bir konuyu da açmam gerek. Bu, oluşacak kurumun, kurulun akreditasyonu "senden profesyonel fotoğrafçı olur, senden olmaz" diyecek değil. Kriterler burada devreye giriyor. Kriterler, stüdyonun yaptığı işin hacmine, ilgi alanına, aldığı maddi ve manevi başarılara, ödüllere göre oluşturulabilir.
    Son aşamada tüketici olarak ben ne aldığımı bilmeliyim değil mi? Örneğin düğün için bir stüdyo ile anlaşmam gerekiyorsa bu salon sahibini kafalayan adam olmak zorunda olmamalı.

    İşte o zaman sanal dünyanın, feysbukun aldatmacalarına mahkum olmayız. İstersek gidip salon sahibine "kardeşim ben Canonturk ün ya da T Fotoğraf Federasyonunun A grubu ya da D grubu sertifikasyonuna sahip stüdyo ile çalışmak istiyorum" deriz ve ne alacağımızı biliriz. Yok istemiyorsak ta feysbuktan Rubzinge Photography diye adam tutar kaderimize gene razı olabiliriz.


    abi federasyon'lar ticari bir müessese değildir, oraya kayıt olma şartı yoktur.
    Federasyonlar kuruluş amaçlarına uygun olarak üyelerine bazı kolaylıklar sağlamalı yol gösterici ve eğitici olmalı...
    TFSF'nin bu konudaki adımları üzerinde düşünmek lazım...

    işyeri olarak kayıt olma şartı kanunen, Ticaret Odaları ve Sanayi Bakanlığı'dır.
    Federasyon'ların bildiğim kadarıyla sen fotoğrafçısın sen değilsin gibi bir karara varması zaten mümkün değil...
    kaldı ki, TFSF'yi ben gibi, sevmeyen çok kişi de var...

    artı olarak "ifade özgürlüğü" diye biir kavram var.
    fotoğraf da bir ifade biçimi olduğuna göre, kimsenin de bu ifade özgürlüğüne "sen bunu yapamazsın" deme hakkı yoktur.
    ben 88'de başladım meslek hayatıma ama 6 sene önce photography yazmaya başladım.
    bunun da kendime göre sebepleri var...
    şu an çoğu fotoğrafın altına imza atmaya bile üşeniyorum açıkçası, yazmadan yayınlıyorum...

    serbest piyasa ekonomisinde kimin amatör kimin profesyonel olduğu önemli değildir.
    insanları amatör olmakla suçlayamayacağınız gibi, neden bu işi yapıyorsun deme hakkı da mevcut değildir.

    daha önce de yazmıştım, tekrar yazayım:

    çok profesyonel olabilirsiniz ama çok az kazanabilirsiniz
    amatör olabilirsiniz ama profesyonel'den çok para kazanabilirsiniz.

    serbest piyasada herşey bir işi çok bilmekle alakalı değildir.
    serbest piyasa, vizyon ve misyon'u ne kadar ve nerede kullandığınızla alakalı bir durumdur.

    kimse annesinin karnından profesyonel doğmuyor...
    saha tecrübesi dediğimiz şey, pratikle gelişen bir olgudur.
    yarının profesyoneli, bugünün amatörü olabilir...
    dolayısıyla dışlamanın bir anlamı olmadığı gibi, sen bu ekipmanı niye aldın deme hakkı hele hiç yoktur.
    bunun için verilecek kısa bir cevap vardır: "sana ne?..."

    sosyal paylaşım sitelerine zaten üye değilim, işlevlerini çok fazla sevdiğim söylenemez...
    ama kişilerin kendilerini bir ifade yolu olarak interaktif alanlara yönelmesini doğru bulurum...
    yeter ki doğru kullanılsın...
    ve inanıyorum ki o kişiler bir gün çok daha iyi fotoğraflar çekeceklerdir.











  11. #71
    promete - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Atalay Mete
    Makina:
    Sony RX100 M3 Nikon D3300, Nikon 35 mm f/1.8, Nikon 50 mm 1.4 G, Nikon 55-200 mm ve Nikon 16-85 VR, Sigma 105mm2.8 Macro
    Üyelik tarihi
    17.July.2011
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    66
    Mesajlar
    2,661

    Standart

    Sevgili Mustafa hocam,

    Keşke özgürlükler sınırsız olsalardı.
    Serbest piyasa düzeni denilen ekonomik modelin kuralsızlık olduğu anlamına gelmediği konusunda hemfikir olduğumuzu zannediyorum. Genç arkadaşlarımıza hatırlatmış olayım, serbest piyasa ekonomisinde kuralları koyan ve denetleyen otorite var, ama piyasaya oyuncu olarak girmiyor.
    Burada şikayet edilen kişiler, kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kişiler (TDK nun şarlatan için verdiği tanım).

    Otoritenin (devletin) fotoğraf mesleğinin kurallarını belirleme ve denetleme konusunda henüz bir hazırlığı yok (yasa, yönetmelik, okul, federasyon, oda vs) ve bu durumdan faydalanan şarlatanlar gözümüzün önünde zarar vermeyi sürdürüyorlar. Şarlatanların hem fotoğraf mesleğine hem daha önemlisi bu mesleğin müşterilerine zarar vermesini engellemek konusunda sorumluluk duymamalı mıyız?

    Benim önerim, yemek sektöründe halen uygulanmakta olan bir sistemdir. Kimi itibar edilen gurmeler lokantalara puan verirler. Müşteriler de seçim yaparken yanılmazlar.










    Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
    Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
    Yeşil dallarız dünya ağacından
    Gençlik denen bir millet var, ondanız.
    NHR.

  12. #72
    mustafanazif
    Guest

    Standart

    Alıntı promete Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Sevgili Mustafa hocam,

    Keşke özgürlükler sınırsız olsalardı.
    Serbest piyasa düzeni denilen ekonomik modelin kuralsızlık olduğu anlamına gelmediği konusunda hemfikir olduğumuzu zannediyorum. Genç arkadaşlarımıza hatırlatmış olayım, serbest piyasa ekonomisinde kuralları koyan ve denetleyen otorite var, ama piyasaya oyuncu olarak girmiyor.
    Burada şikayet edilen kişiler, kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kişiler (TDK nun şarlatan için verdiği tanım).

    Otoritenin (devletin) fotoğraf mesleğinin kurallarını belirleme ve denetleme konusunda henüz bir hazırlığı yok (yasa, yönetmelik, okul, federasyon, oda vs) ve bu durumdan faydalanan şarlatanlar gözümüzün önünde zarar vermeyi sürdürüyorlar. Şarlatanların hem fotoğraf mesleğine hem daha önemlisi bu mesleğin müşterilerine zarar vermesini engellemek konusunda sorumluluk duymamalı mıyız?

    Benim önerim, yemek sektöründe halen uygulanmakta olan bir sistemdir. Kimi itibar edilen gurmeler lokantalara puan verirler. Müşteriler de seçim yaparken yanılmazlar.
    abi serbest piyasada gurme olayı yoktur...
    biliyorum örnek verme adına yazdın fakat görsel sanatlarla alakalı işler yapan her işyerinin belli sorunları vardır.
    peki, müşterilere kim puan verecek?...

    ben 22 senedir bu sektördeyim...
    müşteri ister, kırmızı olsun üç kuruş fazla olsun der ve ortaya portfolyona koymayacağın bir çalışma ortaya çıkar... iş öylece gider...
    müşteri vardır; "sanatını değil, mesleğini yap" der... bu cümlenin ne anlama geldiğini biliyor musun abi?
    yani sana türkçe olarak der ki; ben piyasa işi istiyorum kardeşim: diğer türlüsünü maddi olarak kaldıramam...
    bugün harddiskimde bulunan portfolyo içerikli çalışmaların içerisinde piyasa işleri yoktur...
    çünkü onları diğer müşterilere gösteremem, göstermem...
    çok tabiri caizse, "boktan işler" çünkü... çünkü, müşteri kırmızı olsun istemiştir.
    oysa ki ben kırmızı renkten nefret ederim

    piyasa iki türlü işler...
    ya sen istediğin işi yaparsın, müşteriye kabul ettirirsin.
    ya da müşteri kabul etmez, evirilir çevirilir iş, onun istediği gibi çıkar...
    üçüncü şık, o işi tamamen yapmaz, reddedersin: ki, türkiyye şartlarında bunu çoğu zaman ne yazık ki yapamıyoruz.

    bugün eleştirebileceğin fotoğraflar içerisinde çokiyi fotoğrafçıların işleri de var; örnekleri burada tartışıldı...
    sebebi de biraz budur...
    yani sen piyasanın istediini verirsin... ve piyasanın istediğine ne tfsf karar verebilir ne devlet ne der fotoğraf erbabları...

    küçük bir örnek vereyim:
    istanbul ticaret odası'na bir katalog yaptım, sanat yönetmenliini ve fotoğraf çekimlerini ben yaptım kataloğun...
    işime, işini bilen bilmeyen o kadar çok kişi karıştı ki, artık işin cılkı çıkmıştı... ve iş, benim planladığım görsel düzeyin çok çok altına inmeye başlamıştı...
    tek bir mail attım ve işi artık yapmayacağımı kendilerine başka bir ajans bulmmalarını, çıkacak işin benim görsel anlayışıma aykırı bir çalışma olduğunu söyledim...
    iki gün sonra özür maili geldi, artık işinize karışmayacağız siz istediğiniz gibi yapın... şeklinde....

    umarım piyasa'yı biraz anlatabilmişimdir abi: )










    enesoz and yaban like this.

  13. #73
    promete - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Atalay Mete
    Makina:
    Sony RX100 M3 Nikon D3300, Nikon 35 mm f/1.8, Nikon 50 mm 1.4 G, Nikon 55-200 mm ve Nikon 16-85 VR, Sigma 105mm2.8 Macro
    Üyelik tarihi
    17.July.2011
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    66
    Mesajlar
    2,661

    Standart

    he hu, ITO yu yola getirmişsin işte.. Bu da bir süreç hocam, müşterinin eitimi!

    Hem kursiyer olarak hemde katılımcı olarak 20 senedir fotoğraf derneklerine gider gelirim. Bu portal sayesinde ve çok yakın tarihte, çekilen fotoğrafın baskıya hazırlığının ne kadar farklı bir iş olduğunu, zaman içinde gelişen teknolojiler ile farklılaştığını öğrendim. Peki, işveren olarak bilmek zorunda mıyım? İnternetsiz yaşam olmadığına göre tercihimi web sayfasına bakarak yapacağım diyelim, orada yayınlananlar bile sahte olabiliyor, değil mi?

    Ben hala bir referans sisteminin işinize çok yardımcı olacağına inanıyorum.

    Yahu böyle itibar edilecek, yapılan işi gerçekten adam gibi anlayıp değerlendirebilecek kurumlar ortada hazır var da biz mi istemedik diyebilirsiniz.

    Elimizdekiyle (sizlerle) yapabiliriz diye düşünüyorum
    Bu fikre hazır olmayanlar için öncelikle kalitatif deği, kantitatif ölçütler olabilir. Stüdyonun teslim ettiği işlerin referansları, yapılan işe stüdyonun uygunluğu, (boyutlar, ışıklandırma donanımının standartları, vs) çalışmaların teslim süreleri gibi..










    homerusan likes this.
    Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
    Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
    Yeşil dallarız dünya ağacından
    Gençlik denen bir millet var, ondanız.
    NHR.

  14. #74
    mustafanazif
    Guest

    Standart

    Alıntı promete Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    he hu, ITO yu yola getirmişsin işte.. Bu da bir süreç hocam, müşterinin eitimi!

    Hem kursiyer olarak hemde katılımcı olarak 20 senedir fotoğraf derneklerine gider gelirim. Bu portal sayesinde ve çok yakın tarihte, çekilen fotoğrafın baskıya hazırlığının ne kadar farklı bir iş olduğunu, zaman içinde gelişen teknolojiler ile farklılaştığını öğrendim. Peki, işveren olarak bilmek zorunda mıyım? İnternetsiz yaşam olmadığına göre tercihimi web sayfasına bakarak yapacağım diyelim, orada yayınlananlar bile sahte olabiliyor, değil mi?

    Ben hala bir referans sisteminin işinize çok yardımcı olacağına inanıyorum.

    Yahu böyle itibar edilecek, yapılan işi gerçekten adam gibi anlayıp değerlendirebilecek kurumlar ortada hazır var da biz mi istemedik diyebilirsiniz.

    Elimizdekiyle (sizlerle) yapabiliriz diye düşünüyorum
    Bu fikre hazır olmayanlar için öncelikle kalitatif deği, kantitatif ölçütler olabilir. Stüdyonun teslim ettiği işlerin referansları, yapılan işe stüdyonun uygunluğu, (boyutlar, ışıklandırma donanımının standartları, vs) çalışmaların teslim süreleri gibi..
    abi zaten art director dediğin, kreatif directorr dediğin kişiler, bir anlamda bu dediğini zaten yapıyor.
    kurum içi çalışan olarak... ya da harici danışman olarak...

    küçük bir örnek vereyim:
    eğer bir kurum bir dergi çıkartacaksa, derginin yayın kimliğine göre şablonunun çıkartılması,
    (örnek bir uluslararası ilişkiler dergisi ile bir magazin dergisinin yayın karakteri çok farklıdır, tasarımda çok büyük değişiklik vardır, bir iletişim dergisi hakeza, bir edebiyat dergisi yine farklı olur)
    başılklarda kaç punto kullanılacağı, hangi karakter kullanılacağı,
    alt başlıklarda ve spotlarda hangi karakterlerin hangi puntolarda ve nerelerde kullanılması gerektiğini, satır aralıklarının punto değerlerini,
    fotoğrafların alternatif tasarımlarla sayfaların nerelerelerinde kullanılması gerektiğini,
    konuların sıralamasını,
    yayının genel renginin ve kurumsal renginin belirlenmesi,
    kullanılması gereken ve kullanılmaması gereken renklerin hangileri olduğunu vesair vesair uzayan giden bir liste ile;
    genel dökümünü ve hatta prototip bir dizaynını yapar...

    fakat türkiyede bu sistem de ne yazık ki çok işlemiyor...











  15. #75
    CanonTURK Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    hanifi yıldırımer
    Makina:
    nıkon 700
    Üyelik tarihi
    26.January.2013
    Nereden
    istanbul
    Mesajlar
    6

    Standart

    makına alındıg gun photograper ıbaresı ekleyenler facebook fotografcısı











  16. #76
    HaDeS - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Mustafa Çetinkaya
    Makina:
    550d
    Üyelik tarihi
    15.October.2011
    Nereden
    istanbul
    Mesajlar
    1,011

    Standart

    Ortalama her Türk gibi direk sonuca ulaşmak istiyoruz. Tıpkı yeni aldığımız bir cihazın kullanma kılavuzunu okumamamız gibi.. Makine ne kadar iyiyse fotoğraf o kadar iyidir mantığı. Eğitim , araştırma sıfıra yakın maalesef. Çoğumuz için geçerli. Fotoğraf çekme konusunda da , çektirdiğimiz fotoğrafı anlama konusunda da maalesef bilgisisiz. Bir çok düğün fotoğrafçısını gördükçe ve bu işlerden binlerce lira para kazandıklarını gördüğümde gerçekten özgüvenlerine hayran kalıyorum. Herkesin makine sahibi olmasını destekliyorum , bu işten anlayanlara güzel bir ikinci el pazarı oluşturuyorlar. Lakin hevesleri kaçınca ortalık ikinci el cennetine dönüyor. Maalesef tekrar yineliyorum sorun mantalite. Bir türlü kavrayamadık bu durumu. Konu ile pek alakası yok ama mantaliteye örnek olaraktan Sakarya / Akyazılıyım ve övündüğümüz en büyük konu dünyada ilk sahte doları bizim basmamız.











  17. #77
    CanonTURK Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Dadaist
    Makina:
    Canon EOS 600D
    Üyelik tarihi
    30.March.2012
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    40
    Mesajlar
    175

    Standart

    ben de şöyle katılayım konuya. sitelerde, forumlarda ve diğer birçok paylaşım platformunda birçok güzel kare görüyoruz. uzun pozlamalar, manzaralar, makro çiçekler, böcekler... fakat bunlar gibi ve daha iyileri hemen herkesin portfolyosunda mevcut. yarına kalabilecek kare sayısı giderek yok oluyor. ben fotoğrafın bir derdi olması taraftarı birisiyim. sizin bilmem kaç saniyede pozladığınız o jilet gibi manzara resmi belki bilen bilmeyen bir sürü insanın içinde olduğu sitelerde beğeni rekorları kırıp ana sayfaları günlerce süsler ama iki gün sonra unutulur gider. benim kendi fotoğraf algımda fotoğraf bir iletişim aygıtıdır. dökümantasyonel bir özelliği olmalıdır. bir anı ölümsüzleştirdiğinde bu gelecekte tekrarlanamayacak ya da belge olarak orada yerini alacak olmalıdır. sizin binbir zahmetle bilgiyle çektiğiniz en güzel manzara resminiz yerine bundan 60-70 sene önce bir çocuğun portresi çekilirken bugün orada yer almayan bir binanın fonda belirdiği fotoğraf bence çok daha kalitelidir. artistik fotoğraflar her zaman popülasyona göre kaybolmaya makumdur. ben şahsen sokak fotoğrafçılığı alanında kendni geliştirmeye çalışan biriyim. örneğin kentsel önüşüm bölgelerine gidip fotoğraflar çekiyorum şu sıralar. çünkü o doku bundan birkaç sene sonra orada olmayacak ve sakın yanlış anlaşılmasın benim çektiğim birkaç fotoğrafın bir değeri olmayacaktır belki ama bu iyi ya a kötü bir belgedir artık. bresson fotoğraflarına, james nathway fotoğraflarına, ara güler fotoğraflarına baktığınızda bunları diğerlerinden ayıran en büyük özellik 100 sene sonra da o fotoğrafın bir değer taşıması olacak. bugün instagram fotoğrafçılığı diye bir alan luştu bile ve sıradan insanlar sizin millarlar verdiğiniz lensle çekilen fotoğraftan çok daha iyi ve fazla beğeni kazanabiliyor. bu kimi zaman kıskançlığı da doğuruyor ister istemez ama onların hiçbiri bir belge olmayacak. datada kaybolup gidecek. benim bakış açım bu yonde. sakın manzara, böcek vs. çeken arkadaşlar alınmasın söylemek istediğim başka birşey ama fotoğrafın amiyane tabirle namusunu kurtaracak olan belgesel fotoğrafçılığı olacaktır ve değerini her geçen gün arttıracaktır.










    lynx likes this.

  18. #78
    CanonTURK Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    ahmet elçik
    Makina:
    Canon 600D 18-55 IS II Lens
    Üyelik tarihi
    20.December.2012
    Nereden
    Denizli, Turkey
    Mesajlar
    22

    Standart

    bende hobi için yapıyorum fotoğrafçı gibi olma bi niyeetım yok ama cektıklerımı paylaşmak hosuma gidiyor bunu kendı profil sayfamda dglde sayfa actım onda paylaşıyorum öyle ergen gibi beğenirmisin gibi şeylerle uğşramam giren bakar genelde arkları cekerım portre fotoğraf hosuma gidiyor + sokak fotoğrafcılığı ama pek fazla sokakda gezmediğim için yapmıyorum denizlide yaşıyorum pek güzel bir şehir değil photography akınından kurtulmak gerek artık bencede makıne alan photograhy acıyor bende fotoğrafçı olarak alcım facemi herkez soruyor niye diye, aynı cevabı verıyorum cok olan şey değersizdir











  19. #79
    gorkemkeser - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    görkem keser
    Makina:
    canon eos 450 d
    Üyelik tarihi
    02.February.2010
    Nereden
    istanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    772

    Standart

    başlığı açan arkadaş için demiyorum bu x fotoğrafları eleştirenlerin bazıları gerçekten kendiilerini çok önemli bir iş yapıyor sanıyorlardı sonra bir baktılar ulan herkes yapıyor dediler. bunu kaldıramadılar ondan deli tepkiler yağıyor. Ya da kendileri para kazanmadığı için ulan bu ekipmanla ben para kazanmıyorum bu küçücük çocuk nasıl para kazanıyor diyorlar. Bu dandik makina ve fotoğraflarla. Ben daha hiç gidip tuval,fırça,boya alıp bir anda mükkemel bir resim çizen ve bunu paylaşan görmedim. belki fotoğraf sandığımız kadar özel ve yetenek gerektiren bir hobi değildir.... bende açmalaına karşı değilim. piyasayı düşürüyorlsa bu kabahat onlarda değil fotoğrafı çektirenlerde. İnsanlar bilinçli şekilde kötüye ucuz diye prim verirse neden fotoğrafı çeken suçlu olsun. ister kızları etkilesinler,ister prim yapsınlar benim umrumda değil. fazla takılmamak lazım. siz kendi zevkiniz için çektikten sonra ne önemi var değerinin düşmesinin. siz mutlu oluyorsanız yaparken sıkıntı yok...










    Canon EOS 450D | Canon EF-S 18-55mm f/3.5-5.6 II | Canon 50mm f1.8 II | Canon EF 75-300mm f/4-5.6 III USM

  20. #80
    altiner - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CanonTURK Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    altiner
    Makina:
    Canon EOS 60D
    Üyelik tarihi
    27.August.2012
    Nereden
    istanbul
    Yaş
    47
    Mesajlar
    206

    Standart

    Yazmayayim dedim ama dayanamadim!
    ya bu "photography" olayina ne kadar takiliyor insanlar. Kusura bakmayin ve alinmayin ama daha iso-diyafram-enstantane mevzularina vakif olmadan 1 sene icinde makina ve ekipmana 10 binlira civari harcayan insanlar var (kimseyi hedef alarak yazmadim) simdi mark II alinca "photographer" olunabiliyorda o resimin kosesine yazincami abes kaciyor? Birakin insanlarida istedikleri gibi heyecanlarini paylassinlar. İster facebookda, ister instagramda istersede blogunda.

    Facebooka resim koyan ergen olur, kosesine photography yazsan olmaz cunku haddin degil sende kimsin. Ne kadar flu bir bakis acisidir bu?

    Ya adama demezlermi; Sanane birader !










    zeynepben likes this.

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •