Yapmayın etmeyin ne muhabbet dönmüş... AlienSkin Exposure serisini kullanmayan yoktur, veya nette "Velvia action", "Portra action", "T-Max effect" diye aratmayan yoktur...
Bazıları Velvia effect kullanır, bazıları ise Velvia kullanır. Avantaj-Dezavantaj diye birşey yok burda.
Gren denmiş, noise denmiş, mübarek adamlar magnum photos'u bi inceleyin, kaçı über temiz fotoğrafların? kaçı kötü fotoğraf?
Dijital muazzam kolaylaştırdı işleri, orası bir gerçek.. Ama kaç kişi yarın NASA'nın astronotlara verdiği yemek paketleri ticari olarak satılmaya başladığında gidip 3 öğün onlardan yiyecek? Hiç karnıyarık aromalı yemek paketi ile, karnıyarık bir olur mu? Elbette birileri alıp, "Ya bu çok kolay, hem ben üstüme döküyodum bunda öyle bi olay yok" diyecektir.
Çok ilginç bir anı anlatayım...
Elimde tarihi geçeli çok olmamış bir makara Kodak BW400CN vardı, bir abimin hediyesi Olympus om-10'a taktım. Son makara olmasıyla tüm çekimlerimi çok özenli yaptım, netlemeyi, pozlamayı 3-4 defa kontrol ederek bastım deklanşöre.. Hayatım boyunca bir daha asla göremeyeceğim 36 fotoğraf çektim. 6 farklı şehirde 6'şar fotoğraf. Heyecanla geri sardım makarayı, çıkarıp banyoya verdim. Son makara olmasının verdiği hüzün, müthiş özenerek yapılmış çekimlerin verdiği heyecan birkaç saat sonra taramaları da alınca yerini mutluluğa ve ego patlamasına bırakacaktı. Bir saat sonra işi teslim almaya gittim. Ne göreyim, film taşıyıcı mekanizmadan kurtulmuş, hiç fotoğraf çekmemişim, bomboş makarayı yıkatmışım. Şaşkınlıkla bastım kahkahayı. En başta yapılan mekanik bir hata, dikkatsizlikle birleşince hüsrana dönüşmüştü. Son makaramı bu şekilde harcamak çok üzmüştü ama birşey daha öğrenmiştim. Analog, neşesiyle hüznüyle hayatın ta kendisi.
Evet, analog'un dijital'e olan en büyük üstünlüğü budur, tüm duyguları yaşatır. Çekmeden önce, çekerken ve çektikten sonra...Dijitalde ise tüm bu hisler çok daha çabuk gelip geçiyor.
Benim evimde onlarca 160x90, 70x100 ve 70x50 baskı var, bunları kendim basıyorum ve bunların büyük çoğunluğunu 15mp'lik 500D ve 12mp'lik D3 ile çektim.
şahsi fikrime gelince, sokak analog, uzun pozlama 5d2/3, ornito-spor-etkinlik d3s/d4, moda-stüdyo Hassel veya PhaseOne ile çekilir.
Analog/Dijital, Canon/Nikon diye tartışmak hiç birimizi bir adım öne taşımaz... Biz fotoğraf kurallarını çiğnemeli miyiz, yoksa çok katı bir şekilde uygulamalı mıyız bunu tartışalım.
Sayfalarca FF/APS, Analog/dijital konuşuldu, kaç kişi AE-L tuşunu kullandı makinesinde bunu konuşalım, kaç kişi dahili pozometre ile harici pozometrenin farkını yaşadı bunu konuşalım.. "Konuya yeşillerle başladım fakat göz hareketini vurgulamak istediğim yere taşımak için kırmızıları kullandım. bulutların parlaklığı bir miktar konuyu bölse de, ufuk çizgisini alışılmışın dışında kullanarak bunu telafi etmeye çalıştım" diyelim. "Bu fotoğrafta halkların kardeşliğini anlatmak istedim" diyelim, iso51200'de sümüklü çocuk çektim hiç noise yok bebişim geyiğini bırakalım.
Kısacası laf salatasını bırakıp, üretime geçelim.