Konu: Dayak yiyorduk az daha!

Ödünç alma olayı da yoktur di mi?

Mirliva Nickli Üyeden Alıntı

Ödünç alma olayı da yoktur di mi?

Bu başkasının pasaportuyla yurt dışına çıkmaya çalışmaya benzer

Tanıdık yanında girsem Gerçi tanıdık ta yok ama

geçmiş olsun gerçekten ucuz atlatmışsın...

portraitofalife Nickli Üyeden Alıntı

Bu arada tele lens tavsiyesi verenler için tekrar yazma ihtiyacı hissettim;

Sokak fotoğrafının ruhu, felsefesi herşeyi hayata karışmaktır. Tele lenslerle çok uzaklardan çekilen fotoğrafları Türkiye dışında dünyanın hiç bir yerinde sokak fotoğrafı olarak kabul ettiremezsiniz. Bu türün amacı geniş açı lenslerle ki sıklıkla 24mm kullanılır, o an olan olaya karışarak "o an" fotoğrafını yakalamaya çalışmaktır.

lütfen sokak fotoğrafı için tele lens kullanımını teşvik etmeyelim.


işte böyle çekiyoruz sokak fotoğraflarını

Sevgili Tunç kusura bakma'da bırak yurt dışına birşey anlatmayı ben şu yazdıklarınızı bile hiç umursamıyorum.. şöyleki bende şuna inananlardanım üniversite okumak önemli.. ama herşey demek değil.. yani kullanım kılavuzunu okuyalım teknikleri öğrenelim standartları bilelim.. ama buna uymak şartı niye ?

Sokak fotoğrafı şudur.. neden budur ? kim demiş, niye demiş ? fotoğrafta sanatın bir dalı değilmi ? e sanat böyle kalıpları kaldırırmı barındırırmı ?

Anlatmak istediğimi tam anlatabildimmi bilmiyorum...

Bu yeni gitara başlayan birinin ille klasik gitar ile başlamasını duyması gibi birşey.. çok bass gitar ile başlayıpta hala devam eden tanıdığım var.. he klasik'le başlasaydı bazı şeyler daha kolay ve iyi olabilirdi.. ama onlar sorun etmiyor ve mutlularsa problem nerde... hemde olayı ticari boyuta dökmüyorlarsa.. (dökselerde sorun değil aslında) kalkıp demiyorlarki biz çok iyi çalıyoruz.. teknik öğrenmeye gerek yok bak biz nasıl öğrendik kendi kendimize demiyorlar... yada nota bilmeden çalanlar gibi kimisi çıkar müzik matematiktir kardeşim der... bende müzik duygudur derim.. kimisi gitarı ayağıyla çalar kimi gitarı ters çevirir vs vs..

Ben tele ile dışarıda portre çekiyorum diye yazmıyorum bunları... hayatı sürekli her konuda böyle kalıplara sığdırdığımızı düşündüğümden ve bundan fena halde sıkılmış halde olduğumdan yazıyorum...

Ancak yanlış bilinen yada uygulanan birşeyin savunulması çıkmasın söylediklerimden... sadece bu yargı ve net sınırlar niye...

Yarın birgün Evet Tunç doğru söylüyormuş diyebilirim.. ama demiyebilirimde.. ben böyle yönlendirmeleri hoş bulmuyorum açıkçası..

Sokakta fotoğraf çekmek zor. Dikkatli olmak lazım aslında. İnsanların tepkileri belli olmuyor. Geçmiş olsun

portraitofalife Nickli Üyeden Alıntı

Bu arada tele lens tavsiyesi verenler için tekrar yazma ihtiyacı hissettim;

Sokak fotoğrafının ruhu, felsefesi herşeyi hayata karışmaktır. Tele lenslerle çok uzaklardan çekilen fotoğrafları Türkiye dışında dünyanın hiç bir yerinde sokak fotoğrafı olarak kabul ettiremezsiniz. Bu türün amacı geniş açı lenslerle ki sıklıkla 24mm kullanılır, o an olan olaya karışarak "o an" fotoğrafını yakalamaya çalışmaktır.

lütfen sokak fotoğrafı için tele lens kullanımını teşvik etmeyelim.

Konunun felsefi yönüne kesinlikle katılıyorum, olayın içerisinde bulunmak dışarısında bulunmaktan çok daha iyidir. Bundan da çok zevk alırım.

Ancak ülkemizde bu durum her zaman mümkün olmuyor. Konu her ne olursa olsun bir duruma kamera ile yaklaştığın anda tüm büyü bozuluyor, çünkü alışkın değiliz birilerinin bizleri görüntülemesine. Orada kötü bir durum olmasa dahi korkuyoruz, izin vermiyoruz kolay kolay. Bu nedenle de Dünyanın diğer ülkelerindeki kuralların ( ki kural konusunda Erman abiye katılıyorum - her ne kadar kuralı aşmak için önce kuralı bilmek gerekse de - ) geçerli olmayacağını düşünüyorum.

Belki de haddimi aşarak Tele önermemin nedeni bundandır.

ermanatasoy Nickli Üyeden Alıntı

Sevgili Tunç kusura bakma'da bırak yurt dışına birşey anlatmayı ben şu yazdıklarınızı bile hiç umursamıyorum.. şöyleki bende şuna inananlardanım üniversite okumak önemli.. ama herşey demek değil.. yani kullanım kılavuzunu okuyalım teknikleri öğrenelim standartları bilelim.. ama buna uymak şartı niye ?

Sokak fotoğrafı şudur.. neden budur ? kim demiş, niye demiş ? fotoğrafta sanatın bir dalı değilmi ? e sanat böyle kalıpları kaldırırmı barındırırmı ?

Anlatmak istediğimi tam anlatabildimmi bilmiyorum...

Bu yeni gitara başlayan birinin ille klasik gitar ile başlamasını duyması gibi birşey.. çok bass gitar ile başlayıpta hala devam eden tanıdığım var.. he klasik'le başlasaydı bazı şeyler daha kolay ve iyi olabilirdi.. ama onlar sorun etmiyor ve mutlularsa problem nerde... hemde olayı ticari boyuta dökmüyorlarsa.. (dökselerde sorun değil aslında) kalkıp demiyorlarki biz çok iyi çalıyoruz.. teknik öğrenmeye gerek yok bak biz nasıl öğrendik kendi kendimize demiyorlar... yada nota bilmeden çalanlar gibi kimisi çıkar müzik matematiktir kardeşim der... bende müzik duygudur derim.. kimisi gitarı ayağıyla çalar kimi gitarı ters çevirir vs vs..

Ben tele ile dışarıda portre çekiyorum diye yazmıyorum bunları... hayatı sürekli her konuda böyle kalıplara sığdırdığımızı düşündüğümden ve bundan fena halde sıkılmış halde olduğumdan yazıyorum...

Ancak yanlış bilinen yada uygulanan birşeyin savunulması çıkmasın söylediklerimden... sadece bu yargı ve net sınırlar niye...

Yarın birgün Evet Tunç doğru söylüyormuş diyebilirim.. ama demiyebilirimde.. ben böyle yönlendirmeleri hoş bulmuyorum açıkçası..

Erman umursanmayacağımı bile bile cevap yazmak çok tuhaf geldi ama yine de cevap verme gereği duydum. Fotoğraf ve müziğin de ötesine gidersek hayatın bir çok alanında belli başlı kurallar vardır. Biraz sanat tarihini araştırırsan akımlarla karşılaşırsın. Bu sanatın her dalında vardır. Kuralları kimse koymaz ama zaman içerisinde bazı kalıplar oturur. O akımın bir parçası olmak istersen ya o kurallar çerçevesinde çalışırsın, ya da deneysel çalışmalar yapmak için o akımın kurallarını yıkıp sanatını icra edersin.

Ama her ikisi için de kuralları ve tekniği çok iyi bilmek gerekir. Hiç bir şeyi tam olarak bilmeden, araştırmadan, nedenlerini sorgulamadan ben kurallara karşıyım arkadaş demek çok yanlış. Bu kimseyi fotoğrafta bir adım öteye götürmez, sadece yerinde saydırır.

Bu durumda Tunc'a katilmamak elde degil. 35mm 50mm ile sokak fotografi cekilmesinin bir nedeni vardir. Goze en yakin yani gordugunuze en yakin kareleri olusturur. Tele lenslerle portre fotograflar cekebilirsiniz ama bunlar kisinin cevresi ile ilsikili oldugu sokak fotograflarini olusturmaz. Tele lensler daha secicidir. Hayatin icerisinden bir surati bir noktayi soyutlamak icindir. Sokak fotografinda amaca gecen hayati belgelemektir.
Demek degildir ki bu tele lensle calisilmaz. Bir sokagain anatomisini calisiyorsaniz arada bunlarda secilebilir. Bir butunun icerisinde detaylarada yercveilebilir. Bu ayri bir konudur.

Problem aslinda surada baslamaktadir. Hayatin icerisinde papara yemeden nasil fotograf cekeriz. Fotograf bir hazirlik ve sabir isidir. Daha evvelde yazdim ani yakalamak degildir fotograf.

Her ciddi fotografin (bu bir haber fotografi dahi olsa) arkasinda bir planlama vardir. Fotografci habere giderken dahi nereye gittigini neye ihtiyaci olacagini bilerek gider.

Yakin zamanda ornekleri ile birlikte bir yazi hazirlamayi dusunuyorum. Ancak en ters mekanlarda bile fotografcilar nasil cekim yapiyor diye dusunmek en dogrusu olacaktir. Fotografcilar bir savas bolgesinde, kitligin oldugu yerde, Gosterilerde, Turkiye'ye gore daha geri kalmis ulkelede dahi cekim yapabiliyorlarsa bunun bir sebebi olmali.

Bu sebep sizlerin dusundugu gibi basin karti degil oncelikle bunu soyliyeyim. Bu sebep iletisim becerisi ve kendini kabul ettirmekle alakali. Ankara'dan bir ornek veriyim madem konu Kizilay'dan acildi. Seneler evvel korsan cd furyasi cok gundemdeyken Karanfil sokakta CD ciler olurdu. Bu adamlar grup halinde calisir. Tezgahin basindaki adamin elinden fotokopiler cekildikten sonra biri fotokopi ile cantacinin yanina gider CD'yi alip size getirirdi. Bu kislerle ilgili bir calismam olmustu. Bu adamlar cete olarak calisir, ve her turlu pislik bulunurdu. Bunlari sikiysa gidip filme fotografa kaydetmeye calisin bicaklanirdiniz.
Ancak su yontemi kullandim ve fotografladim:
Ayni saticiya her gun gittim ve cd aldim, sigara ismarladim. Bir gun biraz icerken gordum biraz alip yanina gittim ve ikram ettim. Bir ay kadar boyle devam etti. Muhabbetimiz arttiktan sonra yavas yavas makinemide yanimda getirmeye basladim. Bir gun o dedi bizim fotografimizi ceksene ve oradan baslayarak tamamini fotografladim bu ticaretin.

Bu yontem cok muhtesem ve uygulanamaz bir yontem degildir. Sadece insanlarin size alismasini beklemek onemlidir. Goz asinaligi olustuktan sonra sizi ortamin bir parcasi kabul ederler ve makinenizide. O zaman istediginiz dogalliktaki fotograflari cekebilirsiniz.

Bir baska ornekde kusura bakmayin simdi yazarken ismini hatirlayamadim ama yanlis hatirlamiyorsam dunyanin en pahali fotografini satmis olan 99Cent Store fotografinin sahibinin anlattigi bir olay. Cekim yaparken dogal ortami yakalayabilmek icin bir hafta boyunca her gun giderek ayni noktaya ayni supermarkete tripodunu kurarak beklemis. Bir hafta hic cekim yapmamis . Sonunda supermarketin musterileri bu durumu kabul ederek fotografciyi gormemeye baslamislar.

Ilgiisini cekenler icin fotografci Susan Sontag'in da benzer hikayeleri vardi.

Demek istedigim fotograf sadece cektiginiz an ile ortaya cikmaz. Oncesinde ne kadar hazirlik yaptiginizda onemlidiri.

Saygiyla

savage24 Nickli Üyeden Alıntı

Sokakta fotoğraf çekmek zor. Dikkatli olmak lazım aslında. İnsanların tepkileri belli olmuyor. Geçmiş olsun

Aslında hak veriyorum, hiç kimse kendisinden izinsiz fotoğrafının çekilmesini istemez, kendimde dahil...
hele yanında ailesi ,sevgilisi,arkadaşı vs. varken biraz empati yapmak lazım.
yada en az 70-300 bi lensle bi yerde pusuya yatıp hedef gözlemek gerekiyo

Geçmiş olsun. Depar kısmında koptum

1991 yılında bir arkadaşımın fotoğraf çekerken bıçaklanması, 2000 yılında bir dostumun makinasının gaspedilmesi ve tartaklanması, 2008 yılında da gasp teşebbüsü yaşayan arkadaşları olan biri olarak, can güvenliğinizin olmadığını düşündüğünüz yerlerde fotoğraf çekerken dikkatli olun derim, fotoğraf her ne kadar herşeyim olsada önce CAN gelir. Kimse arkamdan rahmetli 35mm ile fotoğraf çekerken öldü desin istemem.

Öncelikle gecmis olsun demeliyim...
neden tepki gösterdiklerini biliyorum ben
acik olarak söylemeyecek olsamda #6 yorumla ilgili bir durum....
hakkaten hizli kosuyormussun tebrikler...

herşeyin bazı kuralları vardır. ama kurallara uymak zorunda değiliz. örneğin ben bir insanı kadrajın ortasında çekemez miyim? çekerim. ama altın kesim kuralına uyarsam daha dikkat çekici olur. bunun gibi

geçmiş olsun

Ben de geçmiş olsun diyerek konuya dahil olmak istiyorum : )Mesajları en basından beri okudum,bir çok arkadaşıma katılıyorum. Ben de sokak fotografının tele ile çekilmemesi (daha dogrusu 50mm'e tercih edilmemesi) taraftarıyım.. Bana da dogal gelmiyor pusup bir köşede avci misali beklemek. Ama bazen öyle ortamlar oluyor ki o ortam teleden baskasını kaldırmıyor.. Ve en büyük dezavantajlardan biri de tek olmanız. Türkiye'de hatta dünyada hiç bir insan yoktur ki öyle uzaktan fotografının çekilmesinden hoşnut olacak. Ama bir grup halinde iseniz veya isek insanlar biraz daha doğal karşılayabiliyor. O aradıgımız sohbet ortamı daha kolay oluşuyor ve böylece görüntü almak çok daha kolay oluyor,hatta kendileri 'bir de şöyle çek' diyebiliyor..

kırmızı ışıkta beklerken arkamdaki araç sürekli selektör yapıyor ve devam etmemi istiyordu. bende kolumu camdan çıkarıp ışıkları gösterdim ve geç git tarzı bır hareket yaptım. araba hemen sağıma yanaştı ve adamın bırı arabadan ınmeye başladı.bende hemen yan koltuktaki makınamı alıp adamın yuzune doğru tutarak 2- 3 kez resmını cektım. adam şaşırdı ve hıç bırşey yapmadan arabasına bınıp gıttı. demekkı fotoğraf çekmek bu kadar etkılı bişiy)

portraitofalife Nickli Üyeden Alıntı

Erman umursanmayacağımı bile bile cevap yazmak çok tuhaf geldi ama yine de cevap verme gereği duydum. Fotoğraf ve müziğin de ötesine gidersek hayatın bir çok alanında belli başlı kurallar vardır. Biraz sanat tarihini araştırırsan akımlarla karşılaşırsın. Bu sanatın her dalında vardır. Kuralları kimse koymaz ama zaman içerisinde bazı kalıplar oturur. O akımın bir parçası olmak istersen ya o kurallar çerçevesinde çalışırsın, ya da deneysel çalışmalar yapmak için o akımın kurallarını yıkıp sanatını icra edersin.

Ama her ikisi için de kuralları ve tekniği çok iyi bilmek gerekir. Hiç bir şeyi tam olarak bilmeden, araştırmadan, nedenlerini sorgulamadan ben kurallara karşıyım arkadaş demek çok yanlış. Bu kimseyi fotoğrafta bir adım öteye götürmez, sadece yerinde saydırır.

Sevgili Tunç umursamadığm sen yada senin yazdıkların değil böyle anlamana üzüldüm.. bu konudaki söylediklerin yada söylenenler bana çok mantıklı gelmiyor.. Söylediklerinde haksız görmüyorum seni aslında.. Ama benim söylemeye çalıştığım şey aslında sokak fotoğrafçılığı ile ilgili değilde direk portre ile ilgili.. aşağıda birkaç örnek vericem 70-300 ile çektiğim.. neyse fotoğraf bilgim sizin kadar iyi olmadığı için derdimi dahi anlatamıyorum.. ben memnunum valla tele ile portre çekmekten.. kimseyi kırmak istemem bu benim yapımda yok sözlerimi yanlış anladıysan görüştüğümüzde bir kahve ısmarlamam lazım sana

Bu konudaki örnek tipik bir cehalet örneği ama birçok konuda olduğu gibi kasıntılı bir milletiz.. Olayları olduğu gibi kabul etmek yerine önyargıyla bakıyoruz.. Ben genellikle turistlerin fotoğrafını çekiyorum, o kadar doğallar ki, fotoğrafları çekilirken çoğu zaman poz bile veriyorlar..

*Geçmiş olsun bu arada.. Böyle durumlarda yaş ve cinsiyet önem kazanıyor.. Orta yaşlı ya da daha hallice birinin çektiği bir fotoğraf, genç bir arkadaşınkine göre daha az tepki görür gibime geliyor.. Ya da bir bayanın çektiği fotoğraf..

@Erman

Sanirim burada bir kavram karmasasi durumu var. Karistirdiginiz ve Tunc'un ardindan benim anlatmaya calistigim durum "Sokak Fotografciligi"nin bir dal olmasi durumu. Aynen "Portre fotografi" gibi. Bir fotografin sokak fotografi olmasi icin sokakta cekilmesi yeterli degildir. Dolayisiyla bir bir sokagin anatomisi anlatilirken icerisindeki portrelere de yer verilebilir. Ancak sokak fotografini 300mm bir lensle elde etmeniz mumkun degildir. Daha evvelde soyledigim gibi Tele lensler cok secici ve ayrimcidir. Sokak fotograflari isa yasami en azindan yasamdan bir kesiti butun olarak sunar.