Orta Doğu'da sular artık iyiden iyiye ısındı.
"Irak'ta kitle imha silahları var" teziyle Irak'a girip iki milyon insanın ölümüne,
fazlasının sakat kalmasına ve birçoğunun da evlerinden olmasına sebep olan ABD, şimdi de Suriye için aynı tezi öne sürüyor.
Aklı selim sahibi herkes bunun insan kanıyla beslenen bir oyun olduğunu ve bu oyunun masa başı oyuncularının
tüm savaşlarda olduğu gibi birkaç silah tüccarı, iş adamı ve siyasetçi olduğunu biliyor.
Geçmişte ABD'nin her savaşında adeta kraldan çok kralcı olan insanlar da yine herkesin
gözlerinin içine baka baka hiç utanmadan yalanlarını birbiri ardına sıralıyor ve savaş çığırtkanlıkları yapıyor.
Terör destekçisi ülkelerden aldıkları yardımlarla iki yıldan fazla bir süredir Suriye'de inanılmaz vahşete imza atan insanlara karşı,
beğensek de beğenmesek de bir iktidarın kendisini ve ülkesini savunması, birçok komployla karşılaşmıştır. Adeta ülkesini savunanlar terörist,
o ülkeyi yıkmaya çalışan teröristler ise direnişçi olmuşlardır.
Bu oyuna evet dersek ve bu oyun tutarsa, yarın aynısı bizim de başımıza gelecektir.
Böyle bir savaşta taraf olmak bile en basitiyle en uzun sınır komşumuz Suriye'den gelecek muhtemel bir kimyasal tehdidiyle karşı karşıya kalmamız demektir.
Emperyalizme karşı dünyadaki ilk savaşı veren ülkenin vatandaşı olarak, emperyalizmin çıkarı uğruna yapılacak savaşı ne bu topraklarda ne de komşu ve kardeş ülkerin topraklarında görmek istiyorum.
Bu kanlı oyunun bir parçası olmamak, yüzbinlerin ölümüne, yaşayanların da acısında sebep olmamak için
bu gün tüm gücümüzle "SAVAŞA HAYIR" diye haykırmamız gerekiyor.
Savaşın siyaseti olmaz. Savaş bir insanlık ayıbıdır.
Saygı ve sevgilerimle...