Aslında fotoğrafçılığın hangi alanıyla meşgul olduğumuzla da alakalı. Örneğin manzara, makro, ürün, reklam, stok, astronomi ve aklıma gelmeyen bazı tarzlarda keskinlik epey önemli olabilir. Ama işte başta dediğim gibi fotoğraf dendiğinde aklımıza ne geldiği ile tamamen alakalı. Ben her gün fotoğraf bakmak için Magnum Photos 'u açıyorum, çünkü fotoğraftan anladığım bu. Şimdi bu adamların fotoğrafları dijital de olsa keskin falan değil. Tam çözünürlükte görebilseydik de gereğinden fazla keskin olmadıklarını anlardık sanırım. Ve hatta keskin olsalardı bazıları bu kadar iyi de olmazdı mesala. Başka bir konu ama, eskiden gren, fotoğraf için olmazsa olmazımdı. (Gren ve noise de aynı şey değil tabi)
Elbette bir makro fotoğrafa bakınca ya da reklam panosundaki büyük bir hamburger tanıtımına bakınca keskinlik görmem lazım ama fotoğraf deyince anladığım bu değil kendi adıma. Bu bizi başka bir tartışmaya kadar götürür; fotoğrafın kendisi mi güzel, fotoğrafa konu olan şeyin kendisi mi güzel? İşte bence keskinlik fotoğrafın kendisinin iyi olmasına değil, fotoğrafa konu ettiğimiz şeyin iyi görünmesine yarar. Ve bazen keskinlik fotoğraftaki her şeyin önüne geçer ve yalancı bir beğeni yaratır. Bazen de vasat altı olacak bir fotoğrafı keskinliği ile beğeniye sunarız.
Bir de keskinlik biraz da maddi bir meseledir. Yani keskinlik isteyen, ne kadar keskinlik istiyorsa o kadara ekipman alır ve keskin fotoğraflar üretir. Eh o zaman daha pahalı ekipmanla elde edildiği için bir fotoğraf neden daha iyi olsun. Sadece daha keskin olur, ama bunu daha iyi olmakla karıştıranlar da mevcut.