Öldüğümde nereye gömüleceğim pek umurumda değil zira o benim de dahil olmak üzere hiçkimsenin problemi değildir. Boğazlardaki suların karışmaması millattan önce 1420 yılına ait olduğu tahmin edilen "INCA" uygarlığına ait dini kitaplarda geçmektedir. O zaman hepimiz o dine geçelim en nihayetinde o zaman teknoloji hiç gelişmemişti değil mi???
Efendim şaka gibi insansın. Atmosfer katmanını elektron mikroskobuyla nasıl inceleyeceksin hakikaten merak ettim. Hani kafadan sallanır da bu kadar da sallanmaz. Elektron mikroskobunın en başta ebatını biliyor musun sen hayatında gördün mü? Atmosfer katmanından nasıl hava toplayıp yeryüzüne indirip mikroskopla incelersin acaba? Kaldı ki atmosferin heryerinde sadece su buharı ve birkaç element haricinde H(hidrojen), O(oksijen), N(azot) oranları zaten aynıdır. Atmosferi katmanlarına ayırma işlemi güneş ışığının ayıraçlanmış bölümlerini yansıtma oranlarına göre verilir. Dediğim gibi atmosfer 7 katmandan oluşmaz. Farklı ara katmanları vardır.
Bu kadar yazına karşılık verdim ancak bilimsellikten oldukça uzak olmandan dolayı bul bula tiyatro olayına takmışsın. O zaman şunu sorayım sana. Bir varlık yaratıyorsun. Sonra diyorsun ki senin alınyazın kaderin zaten belli. O zaman özgür irade nerede kaldı. Zaten kimin hayatı boyunca ne yapacağı, hangi günahları ya da sevapları işleyeceği belli. O zaman ne anlamı kaldı yaşamanın. Daha biz yaratılırken bunlar belliyse boşu boşuna dünyada yer işgal etmenin bir anlamı yok. Düşün ki insanları yarattın. Diyorsun ki onlara birbirinize iyi davranın ha bir de benim için kurban kesin, adak adayın. Yatın kalkın bana dua edin. Sanıyorum bunu ben bile yarattığım varlığa dayatmam. Bu senin o çok bahsettiğin ululardan ulu tanrı kavramına sığmaz. Sığsa sığsa 12-13 yaşında yeni ergenliğe giren egomanyaklığa giden çocuğun davranışlarına sığar. Sürekli yarattığın varlık tarafından övülmek ve pohpohlanmak. İnsanın doğru yolu bulabilmesi için illa kafasında bir tanrı kavramı olmasına gerek yok. İyi ve ahlaklı insan olmak demek dinle bütünleşik bir hayat tarzı demek de değil. Aksine insanlar eğer bir iyiliği huriler için yapıyorsa, bir kötülüğü de "yanmamak" için yapmıyorsa o insan ahlaksızın en önde gidenidir. Bir insan iyi birşeyi doğru olduğu ve çevresindeki insanları mutlu edeceği için yapıyorsa, kötü birşeyi de yanlış olduğu için yapmıyorsa o insan ahlaklıdır benim gözümde. Ama tanrıya riayet etmediği için nedense bütün kutsal kitaplarda sonsuza kadar cehennemde ynmakla tehdit ediliyor. Müslüman kötülük yaptıktan sonra tövbe ediyor da cehennemden yırtarken, ateist ama hayatında hep iyilik yapmış insan sonsuza kadar cehennemde çürüyor. Buyrun bunun mantığını siz bir açıklayıverin bana madem bu kadar bilgilisiniz. Bu arada tevrat ve zebur konusundaki sorum cevaplanmamış. Zannediyorum ki sen okumadın bunları. Bana eğer eleştireceksen önce okuman gerekir diyen zihniyet savunurken neden okuma gereğini hissetmez acaba? Daha savunduğun şeyin ne olduğunu bilmeden savunmak çok mu mantıklı?