Bu başlığı açtığı için Aydın arkadaşıma teşekkürler. Böyle, hem de çarpıcı bir başlıkla konunun forumda yer almaması bir eksiklikti. Bunu, forumu takip eden fotoğrafı ve fotoğrafçıyı tanıyan arkadaşlarım için söylemiyorum. Fotoğrafa yeni başlayanlara bir uyarı olması, paralarının ve zamanlarının çar çur olmaması konusunda "Canonturk" ün uyarma görevi olarak görüyorum. Yalnız bu başlığın "fotoğraf sanatı"yerine "yeni başlayanlar" başlığında olması daha doğru olurdu diye düşünüyorum.
Hobiler, çok zaman ve çok para isterler. Bu işi hobi olarak seviyor, yapıyorsanız ekipmanın sonu yok. Olmaması da doğal. Olanaklarınız ölçüsünde zevkinizi tatmin edecek, beklentilerinizin peşinden koşacaksınız.
Büyük sorun, nasıl başlandığı, başlanacağı konusu. Daha bu hafta sonu başımdan geçen olay:
Arızası onarılan telefonumu almak için telefon satan bir dükkanda beklerken 10 yaşlarında bir oğlan çocuğu ve her halinden "memur" baba içeri girdiler. Selamlaştıktan sonra adam "şu 3100 ü alalım diyoruz" dedi. Dükkan sahibi vitrinde tek başına duran 3100 ü alıp çocuğa uzattı. Çocuk incelemeye başladı. Halinden tavrından ilk kez bir DSLR ile buluştuğu belli. Babanın yüzünde ise olimpiyat şampiyonu olmuş bir evladın gururu. Dedim, "tebrik ederim, çocuğunuza güzel bir hobi aşılamışsınız. Nasıl, güzel fotoğraf çekiyor mu?". Adamcağız, "göreceğiz bakalım" dedi. Dükkan sahibi ile az çok samimiyetim var, yüzüne baktım o da böyle bir satıştan pek mutlu olmayacak, eminim turist bekliyor. DSLR nin diğer makinelerden farkını bilip bilmediklerini, ışığın zor olmadığı koşullarda kompak bir makinenin kullanım kolaylığını, ayrıca 10 yaşında bir çocuğun sıradan günlük aktivitesi içinde bir DSLR ve ekipmanı, en azından farklı bir tele lens , filtreler, bir tripot ve adam gibi bir flaşı asker bavulu gibi taşıma zorluğundan, bir kaç gün içinde zorluklar yüzünden fotoğraftan uzaklaşacağından dem vurunca çocuk ağlamaya başladı. Dinlemiyor. Sakinleşmesini bekledik. Sonra da ücretsiz olarak yıl boyu sunulan fotoğraf eğitimi derslerimizde buluşma (ve de Onur Şahin le tanıştırma) vaadiyle yatıştırdık.
Belki çocuğun dünyaca ünlü bir fotoğrafçı olma potansiyelini öldürmüş olabilirim diye düşünüp hayıflanırken baktım ki ben çıkarken bu sefer telefonların sergilendiği tezgahın önündeler..