Photoshopu hayatından çıkaran dijitali de bırakmalı ki fotoğrafın keyfi olsun.
Photoshopu hayatından çıkaran dijitali de bırakmalı ki fotoğrafın keyfi olsun.
Aynı şey değil ki,
aslında dijital makine üreticileri de makinelerini üretirken "biz fotoşopta düzenleme yapılmaya göre renk ayarlarını yapıyor-makineyi öyle üretiyoruz" demiyorlar.
Geçen gün bir çocuk çekimi yaptım. Bir arkadaşımın kızı ve çektiğim çokça fotoğraftan 20 tanesini düzenleyip baskı aldım. Çok az fotoşop düzenlemesine gittiğim fotoğraflar çok iyi sonuçlanmıştı. Fotoşopu biraz fazla kullanıp hatta bir de gördüğüm ekran sonucundan "hımm güzel oldu be" dediğim fotoğraflar baskı da beklemediğim şekilde olumsuz sonuçlandı.
Tabi diyeceksiniz ki ekran, makine ve baskı kalibrasyonu yapılmalıydı vb.
Ama sanki makinemizin kendisi en iyi sonuçları bize vermeye göre programlanmış.
![]()
Diğer yandan dijitali hayatımızdan çıkarmak zor-öyle zaman oluyor ki cep telefonunun fotoğrafına ihtiyaç duyabiliyoruz.
Ancak "bugün fotoğraf çekeyim" diye işe koyulduğumuzda İz Bey'in de dediği gibi analog makine kullanılabilir.
Dijitaldeki binlerce niteliksiz fotoğraf çekimi yerine, filmde ölçüp biçerek, kurguyu planlayarak daha az kare ve daha nitelikli kareler elde edilebilir.
Ama dersiniz ki "bizler istersek dijitalde de az ve öz fotoğrafı çekebiliriz" ama bu da konu başlığına bizi götürüyor.
Dijital görüntülerde istediğim sıcaklığı elde edemiyorum.
İzlediğim fotoğraflar yapay geliyor.
Bizlerin ve doğamızın sayıların bir parçası olarak görüntüye yansıması yerine filmdeki ışığın yansımaları olmamızı görmek hoşuma gitmeye başladı.
Birçok arkadaşım da yavaş yavaş bu duyguyu yaşamaya başlamışlar.
Diğer yandan Samsara isimli belgesel değil dijitali 70mm filmle çekiliyor ve görüntüleri olay yaratıyor.
Ölüyor denilen film belki bu sebeple ölmeyecek.
Çünkü yeniden bir diriliş var.
Samsara Official Trailer #2 (2012) International Movie HD - YouTube
İNTERNETİME DOKUNMA!