Canon s5 den sonra fotoğraf tutkumu geliştirebilmek için dslr a geçmeye karar verdim ve nihayet 350D + 28-135 aldım.
Menüyü öğreneyim, makine üstündeki tuşların ne işe yaradığını çözeyim derken birkaç gün geçti. Çekim teknikleri ve objektif hakkında fazla bilgiye sahip olmadığımdan macro denemeleri yapmaya başladım ancak beceremedim. Tabi s5 den sonra dslr a geçince daha iyi çekimler yaparım diyerek başladım, beceremeyince de sonuç hüsran. Bir süre makine dolapta yattı, elimi bile sürmedim. Küsmüştüm ona..
1-2 hafta sonra arkadaşın mekan tavsiyesi üzerine İzmir - Çeşmede Tekke plajının yukarısında kalan boş araziye çıkıp gün batımı çekmek için düştüm yola. Bu kez başaracaktım. Tamamen bilinçsiz bir şekilde iso - diyafram ve enstantane ayarlarıyla oynayarak denemeler yapmaya başladım ( tabi otomatik ayarda çekim yapmayı da kendimize yediremiyoruz ). Nihayet işe yarar bir görüntü alabilmiştim, sevinçten havalara uçtum
Hangi değerlerde çektiğimi ve diğer ayarlarda neden olmadığını anlamaya çalışıyordum bir yandan. Hazır ayarı tutturmuşken de biraz daha aşağı kısımlara inip oradan da birkaç deneme yapayım dedim. Bir kayanın üstüne oturdum ( tripod da yok ) ve ayarlarla 1-2 tık oynayarak başladım çekmeye, derken çalıların arkasından ses gelmeye başladı. Zaten adam gibi 1-2 kare çekmeye başlamışız, bir de yılan eksikti.. Neyse ki 5-6 metrelik mesafede, kendilerini çekebilecek bir fırsatım vardı yani
Bir yandan kafamdaki " acaba zararlı mıdır" ( YUSUF YUSUF ) sorusu, bir yandan da deneyimsizlikten hiçbir ayar yapmadan bastım deklanşöre. Lcd den kapkaranlık bir görüntü çıktığını gördüm ama aynı anda yılanın dibime kadar geldiğini fark edince arkama bile bakmadan uçtum oradan...
Hem yaşadığım hüsranın sonucunda çekebildiğim ilk fotoğraf, hemde ne olursa olsun yılmadan denemeye devam etmemi sağlayan "ekşın" günümden sonra aklımdan gitmeyecek bir kare..
Edit : imageshack den çıkmayınca tiynpic den upload ettim.