uzun zamandır beğeni ile izlediğim yıldırım fotoğraflarını, kötü de olsa çekmeye çalışmamla başladı herşey. Birçok yerden insanların hangi ayarla çektiklerini öğrenip uygulamaya başlamak için havanın kötü olmasını bekledim. Bir çok kez çok yaklaştım ama hiç kadrajıma tutturamadım. En son bu haftaki İstanbuldaki kötü hava şartlarıyla yeniden çekime başladım. Odamın camından 30 saniyelik 10-15 boş kare çektikten sonra son çekimin 5.saniyesinde falan kadrajıma girdiğini farkettim. O sevinçle zıplayınca, düşerken tripoda çarptım. O çarpmayla tripod ve makine koltuğun üstüne düştü. Ben makineyi düzeltmeye çalışırken halen çekim yaptığı için saçma sapan bir görüntü elde ettim ve böylelikle kadrajıma giren ilk yıldırım hüsranla sonuçlandı. Şimdi bir an evvel sonbahar gelsin diye bekliyorum![]()