Emin bey, yazdıklarınızı ben gayet güzel anlıyorum da, yeni başlayan arkadaşlarımız için biraz daha açıklayıcı olabilir mi? Örneğin, net alan derinliğinin her lense ait bir durum olduğunu, lenslerin ve o lensleri kullanan kişilerin becerileriyle her lenste bu etkiyi sağlamalarının mümkün olduğunu, kimi lenslerde bu işin kalitesinin daha başarılı olduğunu belirtmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Zira her zaman arka planı değil bazen de ön planı bulanıklaştırmak isteyebiliriz. Ya da sahnedeki tüm alanların net olmasın isteyebiliriz. Ya da o baloncukları hiç istemeyebiliriz.
İkinci bir konu da, arkadaşlarımız sözlüğü açıp bakarlarsa, Bokeh kelimesinin Japonca Boke yani bulanıklık kelimesi karşılığı olduğunu görecekler. O nedenle Bokeh i farklı anlamlardan ziyade lensin yaptığı bulanıklaştırma işinin "kalitesi" olarak tanımlamak belki daha anlaşılır olabilir mi? Yani bunun illa parlayan topçuklar olması şart değil. Örneğin arkadaşlarımız bu kaynağa
https://photographylife.com/what-is-bokeh baktıklarında 6. başlıkta fevkalade Bokeh örneklerinde o kürecikleri görmeyecekler.
Bir de "sığ alan derinliği" tabiri (Ben ona Özşir kısaltması diyorum o da kızmıyor ) ingilizceden shallow depht of field i mot-a-mot çevirince sığ alan derinliği diyebiliriz ama tersi durumu da yani high depth of fiield i yüksek alan derinliği olarak çevireceğiz ve bu durum hayli tuhaf kaçıyor. Geniş alan derinliğini kullananı da görmedim. O zaman bir kelime uzatarak net alan derinliğinin dar ya da geniş olduğu şeklinde ifade etmek daha anlaşılır olmaz mı?