Konu: Toplu Taşıma Araçlarındaki Cep Telefonu Manyaklığı

2007-2008 yılları arasında Kazakistan'da çalışıyordum, şantiyemiz şehirden yaklaşık 1 saat uzaktaydı ve O403 tarzı otobüs servisiyle işe gidiyordu şehirde kalanlar (o servisler aslında kazaklar içindi ama bizimde yararlanmamıza izin veriyorlardı ve şehirde kalan Türk sayısı çok azdı), büyük bir petrol işleme tesisi şantiyesiydi, şehrin her yerinden geçen 10-15 kadar servis aracı vardı ve ben bu servislerin çoğunu kullandım, neden anlattım çünkü az sonra yazacaklarım oradaki 1-2 kişiyi kapsamıyor, bu o yörenin kültürü olmuş.
Bu otobüsleri kullandığım zamanlar gördüm ki dileyen dilediği müziği, dilediği ses düzeyinde açıp dinliyor ve kimse o kişiye "kardeşim ben senin dinlediğin müziği sevmek-dinlemek zorunda mıyım?" demiyor. Bu gayet normal birşey olmuş.
Bizim bu hale gelmeyeceğimizi söyleyebilir misiniz? Özgürlüğün nerede başlayıp nerede bittiğini belirten çizgi nedir? O çizgiyi geçtiğimizi nasıl anlayacağız? Şimdi genç olduğunu düşünenler 10-15 yıl sonra birilerine rahatsızlıklarını ilettiklerinde nasıl karşılanacaklar? Bugün onlara anormal gelen şeyler yarın gençlere normal geldiğinde ne düşünecekler? Kültürünü koruyamayanların yozlaşması normaldir arkadaşlar, bunun teknolojiyle alakası yok bence, Japonya'da da teknoloji var ama kültürel miraslarına sırt çevirdiklerinde ancak yozlaşırlar, teknolojiden değil. Bizim koruyamadığımız aşikar sanırım.

rengindalga Nickli Üyeden Alıntı

Mevlana ne demiş ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.Kılık kıyafetle olmuyor bu işler malesef.Müslümanların çoğunlukta yaşadığı hangi ülkede insanlar alt alta üste cama yapışık vaziyette 2 saat ayakta evine gidiyor acaba ?

Sizin ısrarla, toplu taşıma araçlarında cep telefonuyla konuşulmasından rahatsız olan insanların bu bahsettiğiniz esaslara hiçbir şey demiyormuş gibi bir arkaplan oluşturmanızı anlayamadım. Yani biz yüksek sesten rahatsız olurken, bu bahsettiğiniz olguları onayladığımızı mı düşünüyorsunuz? Konuyu neden sürekli bu yöne çekme eğilimindesiniz?

yahu şaşkınlıkla takip ediyorum...
demokratlık sosyal görgü kurallarını hiçe saymak mıdır?
cep telefonu ile sesli konuşma problemi tartışılırken ben böyleyim diyebilmek için lafı ırza namusa getirmek mıdır?
badem bıyık arkasından ideolojik safha çekmek midir?
başkasının çizdiği kurallara uymam demek demokrasi değil kaostur..
unutmayalım ki kanunların görevi sosyal görgü kurallarını belirlemek değildir.. bu kuralların çoğu milletler ötesidir..
vel hasılı otobüs gibi toplu paylaşım ortamlarında başkasının haklarına ve rahatına saygı göstermek bir görgü, bir terbiye kaidesidir..
bu ne benim, ne o amcaların, ne de badem bıyıklıların yazdığı bir kaidedir.. dünyanın aklı başında neresine giderseniz gidin böyledir..
eğer tasavvufta örnek veriyorsanız; ben de bir söz paylaşalım:
EDEP İLLE DE EDEP...

Sent from my GT-N7000 using Tapatalk

Ben de bu Mevlana'nın ''ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol'' sözünü anlamam arkadaş. Kaç yıldır dikkat ederim, halkım her tartışmanın bir yerine sıkıştırır bu cümleyi ama hep konuya yüzeysel kaldığımdan mıdır nedir ayıkamam duruma. Bu tartışmanın sonu yok arkadaşlar, ağabeyler, ablalar. Sağ sol diye anlamsız bir şeyden birbirini öldürmüş insanlarız, daha basiti bir maç tartışmasından birbirini yaralayan insanlarız. sonuç olarak insanlarız. farklı düşünürüz. kimimiz sonuna kadar empati yapar meta-bilişsel düşünür, kimimiz sadece düşünür. kimimiz düşünceye fanatiktir, kimimiz bir nesneye. Zaten herkes gerçekten düşünse bu tartışma konularımız olmaz piyasada. Asıl konu bunlardan ne derece faydalanabildiğimizi sorgulamaktır.

kubilayoktay Nickli Üyeden Alıntı

Ben de bu Mevlana'nın ''ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol'' sözünü anlamam arkadaş. Kaç yıldır dikkat ederim, halkım her tartışmanın bir yerine sıkıştırır bu cümleyi ama hep konuya yüzeysel kaldığımdan mıdır nedir ayıkamam duruma. Bu tartışmanın sonu yok arkadaşlar, ağabeyler, ablalar. Sağ sol diye anlamsız bir şeyden birbirini öldürmüş insanlarız, daha basiti bir maç tartışmasından birbirini yaralayan insanlarız. sonuç olarak insanlarız. farklı düşünürüz. kimimiz sonuna kadar empati yapar meta-bilişsel düşünür, kimimiz sadece düşünür. kimimiz düşünceye fanatiktir, kimimiz bir nesneye. Zaten herkes gerçekten düşünse bu tartışma konularımız olmaz piyasada. Asıl konu bunlardan ne derece faydalanabildiğimizi sorgulamaktır.

Başkan valla ben de senin gibiyim he ben de ayıkamadım bi türlü o lafa

Olsun biz yine de ya olduğumuz gibi görünelim ya göründüğümüz gibi olalım bakalım dalgamıza

boyabadanaci Nickli Üyeden Alıntı

yahu şaşkınlıkla takip ediyorum...
demokratlık sosyal görgü kurallarını hiçe saymak mıdır?
cep telefonu ile sesli konuşma problemi tartışılırken ben böyleyim diyebilmek için lafı ırza namusa getirmek mıdır?
badem bıyık arkasından ideolojik safha çekmek midir?
başkasının çizdiği kurallara uymam demek demokrasi değil kaostur..
unutmayalım ki kanunların görevi sosyal görgü kurallarını belirlemek değildir.. bu kuralların çoğu milletler ötesidir..
vel hasılı otobüs gibi toplu paylaşım ortamlarında başkasının haklarına ve rahatına saygı göstermek bir görgü, bir terbiye kaidesidir..
bu ne benim, ne o amcaların, ne de badem bıyıklıların yazdığı bir kaidedir.. dünyanın aklı başında neresine giderseniz gidin böyledir..
eğer tasavvufta örnek veriyorsanız; ben de bir söz paylaşalım:
EDEP İLLE DE EDEP...

Sent from my GT-N7000 using Tapatalk

Konuya cepten yazmakta pek bi tuhaf olmuş abi.

tonyaligenclik Nickli Üyeden Alıntı

Konuya cepten yazmakta pek bi tuhaf olmuş abi.

niye ki loo...!

Sent from my GT-N7000 using Tapatalk

rengindalga Nickli Üyeden Alıntı

sınırları kanunlar belirler bence.olayın kanuni bir yaptırımı yoksa söylenecek sözde pek yoktur...demokrat olmak herkesin düşüncesine saygı duymak.fikr özgürlüğü demektir.

Madem kanun, kabahatler kanununa gore baskalarini rahatsiz edecrk kadar gurultu yapana 70 kusur tl para cezasi var, tek sarti sikayet;
Psikolojiyi bozacak sekilde gurultu yaparsa tck 180 e gore de 2 yila kadar hapis cezasi var


Sent from my iPhone

Halil Ibrahim Duran Nickli Üyeden Alıntı

Madem kanun, kabahatler kanununa gore baskalarini rahatsiz edecrk kadar gurultu yapana 70 kusur tl para cezasi var, tek sarti sikayet;
Psikolojiyi bozacak sekilde gurultu yaparsa tck 180 e gore de 2 yila kadar hapis cezasi var


Sent from my iPhone

o zaman rahatsız olan arkadşlar şikayet etsinler.psikolojileri bozulmuşsada dava açsınlar...sınırları kanunlar belirler sonuçta.

rengindalga Nickli Üyeden Alıntı

o zaman rahatsız olan arkadşlar şikayet etsinler.psikolojileri bozulmuşsada dava açsınlar...sınırları kanunlar belirler sonuçta.

Siniri yokmus gibi yazan sizsiniz 2005'ten beridir yururlukte olan kanunlar her ikisi de


Sent from my iPhone

yalnış anlaşılma oldu sanırım.kanunda yeri varsa arkadaşlar şikayet etsin dedim.yani verdiğiniz bilgiden faydalansınlar.benim hukuk konusunda bir bilgimde alakamda yok.
ben borsacıyım benimle alakasız bir konu.sadece hukukun üstünlüğüne inanan bir vatandaşım.

rengindalga Nickli Üyeden Alıntı

yalnış anlaşılma oldu sanırım.kanunda yeri varsa arkadaşlar şikayet etsin dedim.yani verdiğiniz bilgiden faydalansınlar.benim hukuk konusunda bir bilgimde alakamda yok.
ben borsacıyım benimle alakasız bir konu.sadece hukukun üstünlüğüne inanan bir vatandaşım.

"Hastane mi kardesim niye sessiz olacak misiz?" demistiniz o yuzden diyordum; yanlis anladiysam kusira bakmayin ama bu gurultuden her rahatsizim diyene bir cevap yaziyorsunuz mesrulugunu savunur gibi


Sent from my iPhone

Halil Ibrahim Duran Nickli Üyeden Alıntı

"Hastane mi kardesim niye sessiz olacak misiz?" demistiniz o yuzden diyordum; yanlis anladiysam kusira bakmayin ama bu gurultuden her rahatsizim diyene bir cevap yaziyorsunuz mesrulugunu savunur gibi


Sent from my iPhone

beni rahatsız eden bir konu değildi.buna gelene kadar daha önemli mevzular var demek istedim.ama anlaşılmadı.kanunda yeri varsa uygulansın....

Aziz Canonturk Ailesi, Leydiz en Centılmın...

Şehiriçi ulaşımda otobüs kullanmıyorum. Her gün yaklaşık 50 dk'lık bir bir yolculuk sonrası işyerime varıyor ve yine iş bitiminde 50 dk'lık bir süreç sonunda evimde olabiliyorum. Evde yaptığım şeyler belli: Facebook, Canonturk, House M.D. falan derken uyku vaktine tekabül eden vakit... Evde dünya barışı için ya da küresel ısınmayı engelleyici hiç bir aktivitede bulunmasam da eve gelince şarjım bitmiş, yaşam enerjim sönmüş oluyor. Bu sebeple ben de telefon görüşmelerini iş giriş-çıkışında araba içinde yapan insanlardanım. (50 dk yol. Yolcu olsam oturur dizi izlerim. Ne yapacaksın başka?) Buna ilaveten telefonda kısık sesle konuşabilen biri değilim. Mırıl mırıl "tmm aşkm bn ararm sni snra" diyemiyorum. İlla ki bağıra bağıra derdimi ifade etmem lazım. Şimdi benim gibi adamı otobüse koysan ne olacak? Ya çok bağırdığım için tepki toplayacağım (ki çekingen insanım anında sinerim, "tmm bn ararm sni snra" der kapatırım) ya da bağıra çağıra konuşacağım, çünkü başka konuşma çarem yok. Ben ve benim gibiler ne olacak ey dostlar?

cglrshn Nickli Üyeden Alıntı

Aziz Canonturk Ailesi, Leydiz en Centılmın...

Şehiriçi ulaşımda otobüs kullanmıyorum. Her gün yaklaşık 50 dk'lık bir bir yolculuk sonrası işyerime varıyor ve yine iş bitiminde 50 dk'lık bir süreç sonunda evimde olabiliyorum. Evde yaptığım şeyler belli: Facebook, Canonturk, House M.D. falan derken uyku vaktine tekabül eden vakit... Evde dünya barışı için ya da küresel ısınmayı engelleyici hiç bir aktivitede bulunmasam da eve gelince şarjım bitmiş, yaşam enerjim sönmüş oluyor. Bu sebeple ben de telefon görüşmelerini iş giriş-çıkışında araba içinde yapan insanlardanım. (50 dk yol. Yolcu olsam oturur dizi izlerim. Ne yapacaksın başka?) Buna ilaveten telefonda kısık sesle konuşabilen biri değilim. Mırıl mırıl "tmm aşkm bn ararm sni snra" diyemiyorum. İlla ki bağıra bağıra derdimi ifade etmem lazım. Şimdi benim gibi adamı otobüse koysan ne olacak? Ya çok bağırdığım için tepki toplayacağım (ki çekingen insanım anında sinerim, "tmm bn ararm sni snra" der kapatırım) ya da bağıra çağıra konuşacağım, çünkü başka konuşma çarem yok. Ben ve benim gibiler ne olacak ey dostlar?

pek tabi ki yeri geldiği zaman bağırmadan da konuşabilmek elinizdedir dostum, bedeniniz sizi değil siz bedeninizi kontrol ediyorsunuz unutmayın

rengindalga Nickli Üyeden Alıntı

beni rahatsız eden bir konu değildi.buna gelene kadar daha önemli mevzular var demek istedim.ama anlaşılmadı.kanunda yeri varsa uygulansın....

diğeri de suçtur bu da, birinin varlığı diğerinin var olmasını ortadan kaldırmaz, bu başlık yozlaşma ile ilgiliydi,
biz yanlış anlamışız

saygı ve sevgi ile

ben otobüste laptop açıp, film sitesinden açık sesle takip ettiği yabancı dizinin yeni bölümünü izleyen adam gördüm. finish!

sevgili çağlar, bu kadar yazılardan sonra nasıl bir cevap istersin ki...
tüm beklenen saygı...

Sent from my GT-N7000 using Tapatalk

Sevgili Halil ve Vefa Beyler,
Söylediklerinizde haklısınız. İnsan kendisini kontrol edebilmeli ve karşılıklı saygı ortamı korunmalı. Fakat ben cidden kısık sesle normal konuşamayan bir insanım. Kendimi kasıp yavaş konuşsam sesim çok çıkıyor, yine kendimi kasıp ses kontrolü yapsam ağzımdan çıkanla kulağımın duyduğu bir olmuyor(İsmail Abi stayla). Allah beni ayarsız yaratmış. Ben de diyorum ki: Ne edeyim?

sevgili çağlar o halde acil durumlar haricinde konuşmayıver..
açıkçası tartışılan konu sadece yüksek sesle konuşmak değil, aynı zamanda özel ve de mahrem konular gibi başkalarını rahatsız edebilecek sohbetler..


Sent from my GT-N7000 using Tapatalk

Konuyla yarı ilgili-yarı ilgisiz bir anektod sunayım: Bir gün Eskişehir'de tramvaydayım. Otogar'dan diğer yolcularla bindik; Çarşı, Doktorlar, Bağlar... Allah ne verdiyse gidiyoruz. Bir arkamda bir amca var. Tahminen 45-50 yaşlarında. Telefonla bağıra çağıra konuşuyor, dolayısıyla tüm tramvay onu dinliyor. "Ya" dedi, "ben yanlış otobüse binmişim". (Tüm tramvay konuya kilit) "Bilecik diye binmişim, Eskişehir'de indirdiler beni... Firma? Yok bakmadım. Peronda otobüs gördüm, bindim." diye devam eden bir konuşma. Sonra ne zaman ki dayı "Zaten geçen gün de PTT diye Vakıfbank'a girdim" dedi, o esnada tramvayda topluca bir kahkaka koptu. Şu an hepsini hatırlamıyorum ama adamın telefon konuşması boyunca tramvay ahalisi olarak yerlere yattık. Hayatımda böyle eğlenceli bir Otogar-Bağlar seferi yaşamamıştım.

Neyse, nadiren de olsa böyle eğlenceli şeyler çıkabiliyor. Ama yine de genel kanıya katılmamak elde değil.