Bu konudaki tartışma biraz amacından saptı galiba. Örneğin, tartışmanın geldiği tehlikeli bir nokta da fotoğrafın eğitim gerektirmeyen, kendi kendine yapılabilen bir zanaat olarak "değersizleştirilmesi"..
Asıl konu, yanılmıyorsam eğitimin nerede alınması konusu idi. Kendinden menkul formasyonu ciddiye almak mümkün değil. Fotoğraf eğitimi konusunda, şu an için en büyük payı amatör dernekler üstlenmiş durumdalar. Gönüllülük üzerine kurulu bu eğitim sisteminin çeşitli nedenlerle eğitim disiplininden uzaklaşma riski çok yüksek. Verdikleri sertifikalar da ancak kendi bünyelerinde anlam taşıyor.
Akademik okullar, fotoğrafı bir disiplin olarak (burada disiplin kelimesi uzmanlık, branş olarak kullanıldı) tanımlayan ve eğitim alan kişiye ünvan gibi, diploma gibi ayrıcalıklar sağlayarak gerek kamuda, gerekse serbest çalışan mezunlarının haklarını koruyan kurumlar olarak ortaya çıkıyorlar. Sanırım, dananın kuyruğu da burada kopuyor.