CanonTURK Foruma Hoş Geldiniz.
Toplam 78 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 20 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Hybrid View

  1. #1
    Ahmet Yeşil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CanonTURK Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    ... ...
    Makina:
    Hasselblad 501cm, Leica M6 TTL, Canon 5D Mark II
    Üyelik tarihi
    03.July.2010
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    45
    Mesajlar
    2,987

    Standart

    Alıntı akncn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    geçenlerde 12.İstanbul Bienal'ine gittim. hakikaten içeride sanat olan şeyler var, ama öyle şeyler var ki, o adam nasıl o antrepoda kendine yer bulmuş dedirtebiliyor.
    belki bilen vardır, epey dalgası geçmiştir, 2€ ile 1TL'nin şekilleri birbirinin tıpatıp aynısı, 2€ ile çalışan makinelere 1 TL atılabiliyor diyeyim siz anlayın.
    Ufak bir cam kutunun içerisine 2€ ile 1TL'yi koyup, "eser"inin ismine de "2 büyük aşk" -yanlış hatırlamıyorsam- dedikten sonra, buna antrepoda yaklaşık 10 m2'lik bir oda bulabiliyor ki, bu da sanatçıya özgüven gelmesine yeterli oluyor sanırım.
    Yani hata her türlü bizde, o adamın orada bir odaya öyle yer ayrılıyorsa, o adam sanatçıysa, hata bizdedir.
    Bırakın unvanları, yeni profesör olmuşların derste kükremesi gibi bir şey olsa gerek bu, o yüzden pek içi dolu tartışmalar değil bunlar, öyle fotoğraf yayınlamakla da fotoğrafçı olunuyorsa, -ki bu tamamen tercih meselesidir- bırakayım ben satayım elimdeki avucumdakini.

    Düzenleme: "eser"in ismi mükemmel aşıklar, başka bir eserin taklidi misali -inanın bana gönderme değil-.
    12. İSTANBUL BİENALİ
    sayfada 2 euro diye aratırsanız, sanırım rahatlıkla neden Türkiye'de sanat kavramının hala gelişmemiş olduğunu anlarsınız.
    Bienal sanat için midir yoksa toplum mu yumurtadan çıkar? | | tedirgentedirgen










    İNTERNETİME DOKUNMA!

  • #2
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Akın Can Akülker
    Makina:
    Pentax Spotmatic Zenit-E
    Üyelik tarihi
    05.July.2010
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    247

    Smile

    bundan daha iyi bir eleştiri yazısı okuduğumu hatırlamıyorum doğrusu, biraz fazla okudum hatta ama bundan daha iyisini duyduğumu gördüğümü hatırlamıyorum, kompleks cümlelerden kurulmuş olmasına rağmen rahatlıkla okunabilir tipten sanki, güldürürken düşündürdü, teşekkürler
    bu arada sanat tablosu bizim konuyu da özetliyor











  • #3
    mustafanazif
    Guest

    Standart

    Alıntı akncn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    bundan daha iyi bir eleştiri yazısı okuduğumu hatırlamıyorum doğrusu, biraz fazla okudum hatta ama bundan daha iyisini duyduğumu gördüğümü hatırlamıyorum, kompleks cümlelerden kurulmuş olmasına rağmen rahatlıkla okunabilir tipten sanki, güldürürken düşündürdü, teşekkürler
    bu arada sanat tablosu bizim konuyu da özetliyor
    komik olayım nasıl olsa yazım tutar mantığı olmuş biraz... eleştirinin ayakları olmalı, yere sağlam basmalı... eleştirmiş olduğu yapıtlar, elbette ki eleştirilebilir... lakin, çok havada kalmış bir yazı... madem eleştiriyorsun, teknik detaylarıyla eleştir... "ben de yaparım" cümlesini kurarken, "ben de eleştirebilirim" mantığı koymuş ortaya... şüphesiz, biz nasıl gülerek okuduysak, eleştirmenler de "gülerek" okumuştur bu yazıyı.

    yazı yazan herkes "yazar",
    eleştiri yapan herkes "eleştirmen" öyle ya...

    neyse; bunlara zaten yazının devam bölümlerinde değineceğiz...

    selamlar.










    Konu mustafanazif tarafından (08.November.2011 Saat 09:48 ) değiştirilmiştir.

  • #4
    Ahmet Yeşil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CanonTURK Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    ... ...
    Makina:
    Hasselblad 501cm, Leica M6 TTL, Canon 5D Mark II
    Üyelik tarihi
    03.July.2010
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    45
    Mesajlar
    2,987

    Standart

    Alıntı mustafanazif Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    komik olayım nasıl olsa yazım tutar mantığı olmuş biraz... eleştirinin ayakları olmalı, yere sağlam basmalı... eleştirmiş olduğu yapıtlar, elbette ki eleştirilebilir... lakin, çok havada kalmış bir yazı... madem eleştiriyorsun, teknik detaylarıyla eleştir... "ben de yaparım" cümlesini kurarken, "ben de eleştirebilirim" mantığı koymuş ortaya... şüphesiz, biz nasıl gülerek okuduysak, eleştirmenler de "gülerek" okumuştur bu yazıyı.

    yazı yazan herkes "yazar",
    eleştiri yapan herkes "eleştirmen" öyle ya...

    neyse; bunlara zaten yazının devam bölümlerinde değineceğiz...

    selamlar.
    İnsanlar Lira ile Avro'yu yanyana koymanın ya da bir karpuzu dikdörgen biçiminde keserek "sanat yapılmış olarak" bienalde yer etmesini elbette eleştirebilir.
    Bunun neden eleştirilmemesi gerektiğini ya da gerçek bir eleştirmenin de bu yazıya neden alayla güleceğini doğrusu anlamadım.

    Schoenberg'in müziği kulak tırmalar ama neden bunun böyle olduğunu Schoenberg kendisi açıklar. Ya da Dali'nin, Arp'in soyut sanatının sağlam dayanakları, anlaşılacak ; anlaşılmadığı yerde de açıklanabilecek özgün bakış açıları belirli bir teknik düzeyi vardır.
    Ancak kare karpuzun sanat boyutunun, benim odamın ortasına koyduğum mısır gevreğini içerisine koka kola koyarak sergilemeye çalışmamdan daha öte değeri ne olabilir?
    Bienalde bu oluyorsa neden benim koka kolalı mısır geveğim olmuyor.
    (Gerçi böyle bir kolalı mısır gevreği kasesi üzerinde çalışmadım ama istenirse çalışabilirim, hatta bu çalışmamı seyirciler önünde yaparak "çağdaş" bir performans sanatı uygulayabilirim!)

    Saygılarımla...










    İNTERNETİME DOKUNMA!

  • Bu Konu için Etiketler

    Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •