geçenlerde 12.İstanbul Bienal'ine gittim. hakikaten içeride sanat olan şeyler var, ama öyle şeyler var ki, o adam nasıl o antrepoda kendine yer bulmuş dedirtebiliyor.
belki bilen vardır, epey dalgası geçmiştir, 2€ ile 1TL'nin şekilleri birbirinin tıpatıp aynısı, 2€ ile çalışan makinelere 1 TL atılabiliyor diyeyim siz anlayın.
Ufak bir cam kutunun içerisine 2€ ile 1TL'yi koyup, "eser"inin ismine de "2 büyük aşk" -yanlış hatırlamıyorsam- dedikten sonra, buna antrepoda yaklaşık 10 m2'lik bir oda bulabiliyor ki, bu da sanatçıya özgüven gelmesine yeterli oluyor sanırım.
Yani hata her türlü bizde, o adamın orada bir odaya öyle yer ayrılıyorsa, o adam sanatçıysa, hata bizdedir.
Bırakın unvanları, yeni profesör olmuşların derste kükremesi gibi bir şey olsa gerek bu, o yüzden pek içi dolu tartışmalar değil bunlar, öyle fotoğraf yayınlamakla da fotoğrafçı olunuyorsa, -ki bu tamamen tercih meselesidir- bırakayım ben satayım elimdeki avucumdakini.
Düzenleme: "eser"in ismi mükemmel aşıklar, başka bir eserin taklidi misali -inanın bana gönderme değil-.
12. İSTANBUL BİENALİ
sayfada 2 euro diye aratırsanız, sanırım rahatlıkla neden Türkiye'de sanat kavramının hala gelişmemiş olduğunu anlarsınız.