Konu: Hey!.. Sen bir fotoğrafçı değilsin...

Benim bir arkadaşım gidip bir 450D+tripod aldı.Giderken de benimle konuştuğu konu aynen şuydu; "Sen bana yardımcı ol,öğreneyim,bende para kazanayım."

Ben bu işi 8 yıldır yapıyorum.Ben son 3 yıl içinde para kazanmaya başladım.Diğer zamanlar hobiydi benim için.İnsanlar görünce aynen bana şöyle diyorlar "Ne kadar bu cihazlar?Biz de alalım da iki para kazanırız olmadı kız düşer." bu mantık ile ben daha çok sevinirim.Neden mi?Çünkü makineyi alıyor,baktı olmuyor,bende diyorum ki ver sen onu bana şu şu miktara,zaten kullanmıyorsun.Dünden razı.Bazısının da elinde kalıyor gerçi.

Benim değinmek istediğim konu daha bir farklı aslında.Fotoğraf ve fotoğrafçıya bakış açısıyla ilgili.Şu konuların internet üzerinde konuşuluyor olması bence şu tarz bir kitle oluşturdu; "Uzman Fotoğrafçılar(Yada kendini öyle görenler)" hemen bunu size açıklayacağım.Bu yazılanları internet üzerinden okuyan DSLR sahibi birisi hemen şöyle düşünüyor "Yav ne adamlar var,ne kadar beceriksiz,işte benim gibi fotoğrafçılar için zarar." bunda bir sorun yok,asıl sorun şurada "Ben fotoğrafçı değilim,şipşakçıyım.Çok iyi fotoğraf gözüm var,çekerim ama pek yayınlamam,çok iyi yorumlarım."

Bunun örneğini de sanırım şöyle verebilirim.Bir arkadaşımın yakını ile tanıştım.Kendisi yeni bir dükkan açmıştı,yanına gidip konuştum.Bana sürekli "Ben bu işi hobi olarak yapıyorum.Ben fotoğrafı değilim şipşakçıyım.Çok espritüel yaklaşıyorum olaya.Photography yazılmasından nefret ediyorum..." gibi şeyler.Daha sonra yanındakine dönüp "Bak bak,fotoğrafçılara şöyle yapmaya bayılıyorum." diyerek beni alaya alacak birkaç cümle sarf etmeye ve bana ders verme gibi bir düşünce ortaya atmasına kadar uzadı bu iş.Kendisine fotoğraflarımı gösterdiğim zaman ise,çoğunu hiç beğenmedi ve "sıradan" buldu.Diğerlerine ise "eh işte..." gibi bir tavır takındı.Bu beni rahatsız etmez,eleştiridir sonuçta.Ve bu eleştiri gerçekçi olsa süper olurdu sadece.

Ben bir yerden sonra verecek cevap bile bulamadım.İnsanlar kendilerini ayrı bir sınıfa koymak için uğraşıp duruyorlar.Baktılar ki trend onlara uymuyor,photography diye konuştuğumuz kulvardan çıkıp,tam da bizim konuştuğumuz yani gerçekten bu işten anlayanların konuştuğu konuma geçmeye çalışıyorlar.Ve sürekli bir fotoğrafçıyı ezme,ona üstünlük sağlama,daha iyi bir "fotoğraf gözü" olduğunu kanıtlama gibi bir çaba da var insanlarda.Bu verdiğim örnek tabi ki çoğaltılabilir.Daha çok anım oldu bu şekilde...

Bu konunun bir çözümü olduğuna ben şahsen inanmıyorum.İnternet hayatımıza bir kere girdi ve insanlar herşeyi anında öğrenmeye ve hızlıca her türlü bilgiye ulaşmaya başladılar.Bunun olumsuz yanlarını bu şekilde görüyoruz diye düşünüyorum ben.

@voldroy;
Cok guzel yazmissiniz ve soylediginiz gibi bunun sonu yok.

Ne yazik ki tr' de herkes her seyi bilir ve her is cok kolaydir. Fotografta da bu boyle diger sanat dallarinda da. Genelde yaptiklariniz hep siradandir ama onlara abarti bir hdr gosterirseniz hayran kalirlar cunku fotografin temelini bilmezler sacma renklere ve gozlerine garip gelen seylere bayilirlar.

Takmadan devam etmek lazim


---
I am here: http://maps.google.com/maps?ll=41.014478,28.996834

@tahir yıldız

Teşekkür ederim hocam.Ne yazık ki bu ülkedeki durum bu,herşey için genelde bu şekilde davranıyor insanlar.Göz ardı etmek gerekiyor.

Bir internet sitesinde yayınladığım fotoğrafı bir arkadaş çok beğenmiş orjinalini 50 liraya satmıştım fotoğraftan ilk ve son olarak bu parayı kazandım. kendime göre profesyonelim kimseyi bağlamaz. ve hiç kimse kimseye 'sırf kameran var diye fotoğrafçı değilsin damgasını vuramaz. bu hakkı bunlara kim vermiş merak ettim açıkcası.
bunların sıkıntısı, her açıdan kendini geliştirmeye başlamış genç nesillerin ve gelişen teknolojiyle beraber girdikleri kıskançlık krizlerinden başka bişey değildir . sinir oldum

profesyonellik + parayla ölçülebilecek bir şey değil...
bu klişe, klasik bir tanım şükrü bey...

profesyonel olmak için yediğiniz tozları da hesaba katın,
yıllarınızı,
maddi manevi kattığınız emekleri.
uykusuz kaldığınız gece ve gündüzleri

vesair, derken liste uzar gider...

kimse kimseye bir hak vermiyor ve almıyor açıkçası... siz, kendinize profesyonel diyorsanız kendinize göre zaten öylesinizdir. buna kimsenin bir diyeceği olamaz ...

fakat bilmeniz gereken bazı şeyler de var ki;
en azından bazı insanlar gözünde profesyonel olmanız için, gerek basın, gerek açmış olduğunuz sergiler, gerek yapmış olduğunuz işlerin kalitesi, isminizin geçtiği yayın organları vs......

bunların hepsi profesyonellikte ayrı bir önem kazanıyor...

bunları da hikayeden söylemiyorum size...

"et-tecrübe fissabit"...

O zaman Fotoğrafçılığı gerçekte ispatlayan şey : basın kartı veya stüdyo vergi levhasıdır.Fotoğraf(çı) bu güzel türkçemizde bir meslektir.
Gelişen insanları azarlamaya yönelik bu harekete karşılık ''Gösterin bakayım vergi levhalarınızı'' demekten kendimi alamıyorum.Kaç kişi vergi veriyor bu fotoğrafçılıktan bakalım?

Ortama uygun lensi tutturabilen ve PS den iyi anlayan insanlara fotoğrafçı mı deniyor peki? Piyasadaki fotoğrafları da görüyoruz.Ben fotoğrafçıyım diyen adamların da içinden %10-20 si işini gerektiği gibi yapan insanlar
Kendi üstüme alınmıyorum elbette kapitalist dünyada param var istediğim aleti alıyorum çekiyorum.Gerekirse aylık ne kadarsa en sağlam fotoğrafçıyı bulurum 1 ay bana çalışır al sana benden oldu profesyonel fotoğrafçı.Ama insanların hevesini kıracak komik şeyler koymayın buraya bence.Bırakın millet kafasını yaşasın

mustafanazif Nickli Üyeden Alıntı

profesyonellik + parayla ölçülebilecek bir şey değil...
bu klişe, klasik bir tanım şükrü bey...

profesyonel olmak için yediğiniz tozları da hesaba katın,
yıllarınızı,
maddi manevi kattığınız emekleri.
uykusuz kaldığınız gece ve gündüzleri

vesair, derken liste uzar gider...

kimse kimseye bir hak vermiyor ve almıyor açıkçası... siz, kendinize profesyonel diyorsanız kendinize göre zaten öylesinizdir. buna kimsenin bir diyeceği olamaz ...

fakat bilmeniz gereken bazı şeyler de var ki;
en azından bazı insanlar gözünde profesyonel olmanız için, gerek basın, gerek açmış olduğunuz sergiler, gerek yapmış olduğunuz işlerin kalitesi, isminizin geçtiği yayın organları vs......

bunların hepsi profesyonellikte ayrı bir önem kazanıyor...

bunları da hikayeden söylemiyorum size...

"et-tecrübe fissabit"...

Sayın Mustafa bey;
Profesyonellikten kastım para ile alakalı değil, fotoğraf benim için sadece hobi, kendimi fotoğraftan para kazanıcak kadar ileri bilgi ve deneyimede haiz görmüyorum.
Mutlaka bu işe gönül emek ve yıllarını vermiş ustalara sonsuz saygım var
Ama yıllarını bu işe vermiş ustaların, kendini yetiştirerek gelen profesyonel olma yolunda ilerleyen beyinleri küçümser nitelikteki "Sırf kameran var diye sen bir fotoğrafçı sayılmazsın"gibi beyanları bence çok çirkin….
Saygılarımla

aslında bu konu uzun... ama bir o kadar da kısa...

en iyisi siz bildiğnizi yapın, işin hakkını vermeye çalışın.
zaman; zaten bu süre zarfında sizi hakettiğiniz yere ister istemez taşır...

Nihat Odabaşı Saba Tümer in konuğu 4
p mod dan başlamış )) telefonla fotograf cekmiş işte budur hem vergi levhasıda var )

duha Nickli Üyeden Alıntı

Nihat Odabaşı Saba Tümer in konuğu 4
p mod dan başlamış )) telefonla fotograf cekmiş işte budur hem vergi levhasıda var )

BENCE, Nihat Odabaşı hala fotoğrafçı değil ki. Teknik ayarları ve ışık ile ilgilenen ekip kiralıyor.

Heee adamda estetik bakış açısı var, bir de çevre olunca çekim başına 7000 euro ya çalışabiliyor...

siyahi28 Nickli Üyeden Alıntı

Sayın Mustafa bey;
Profesyonellikten kastım para ile alakalı değil, fotoğraf benim için sadece hobi, kendimi fotoğraftan para kazanıcak kadar ileri bilgi ve deneyimede haiz görmüyorum.
Mutlaka bu işe gönül emek ve yıllarını vermiş ustalara sonsuz saygım var
Ama yıllarını bu işe vermiş ustaların, kendini yetiştirerek gelen profesyonel olma yolunda ilerleyen beyinleri küçümser nitelikteki "Sırf kameran var diye sen bir fotoğrafçı sayılmazsın"gibi beyanları bence çok çirkin….
Saygılarımla

Abi usta falan yok yav. Piyasada bir çok fotoğrafçı gördüm bugüne kadar. Ürün çekimi yapan, gelin-damat çekimi yapan, moda fotoğrafı çeken... Kaan(saduman) ile YKMnin ürün fotolarını çeken adamla muhabbet ettik 40D +17-85 var yeter dedi.SOnra Göksuda GD çekimi yapanların hep yanına gider bakarım pardon pardon diye.. Adam saat akşam 8de ki hava kararmıştı artık! Flaşsız çekim yapıyor... Ters ışık bile değil ne F kullanımı ne SS ayarı... Almışler bi tane reflektör tut baba yapıştır! Adam 18-135 ile çekime geliyor. Ben bi kez GD çekimi yaptım Mark II reflektör iki flaş softbox tetikleyici tripot 85mm 50mm 24-105 70-200 100mm gittim çekime ve çok aşırı derece de pür dikkat çekime yoğunlaştım. Gördüklerime bakıyorum ama. Adam da ne kadraj ne kompozisyon! Bu adamlar bu işten para kazanan sözde "profesyonel" fotoğrafçılar.

Kimse kusura bakmasın ama onlar pro ise ben master'ım! Ben master olmadığıma göre ciddi bir sorun var demektir

Ya arkadaşlar bu fotoğrafçılığın bir kıstası yok ki. Ben de fotoğrafçı gördüm bir de fotoğrafçı gördüm. İki fotoğrafçı arasındaki farkı da gördüm. Bütün iş kafada bitiyor.

Ya insan cahildir, öğrenmek istemiyor ve kendini bir halt zannediyordur, Ya da işini yapıyor ve layıkıyla yerine getirmek için çabalıyor ,eğitim alıyor ve ekipman topluyordur.

Biz bırakalım da buna bir ölçü biçmeyi fotoğraf çekmeye ve bir adım daha ileri gitmeye bakalım. İsim değil iş konuşursa bunlar zaten zamanla dağılırlar.

Haberlerde de izleriz işte "yıllarını verdi şimdi bu halde."

horoza sormuşlar, "tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar" diye.
"ben işime bakarım" diye cevap vermiş...

konuş konuş sonu yok: )
işimize bakalım boşverin

mustafanazif Nickli Üyeden Alıntı

horoza sormuşlar, "tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar" diye.
"ben işime bakarım" diye cevap vermiş...

konuş konuş sonu yok: )
işimize bakalım boşverin

Nazif ustaya katılıyorum.. Ciklet gibi çekiştirdik ama doğrusu diye bir durum yok bence.. Herkesin şahsi görüşü, kişisel yorumu bu olay.. Boşverin fotoğraf çekin..


Nazif usta yeni farkettim yazarlığın hayırlı olsun

ozaman konuyu kapatında yorum yapmayalım be ne ya

ama taner'in dediğine katılıyorum. bunlar bir şekilde eleniyor...
tabi olan müşteriye oluyor...

ajansta sanat yönetmenliği yaparken, bir müşterim katalogları için daha önceden çektirmiş olduğu fotoğrafları yolladı... tasarımı ve baskısı yapılacak....

neyse, fotoğraflar geldi... iç mekan ürün çekimleri....

fotoğraflar 1:1 boyutunda rezalet!!... hatta rezalet kelimesi bile bunu açıklamaya yetmiyor... belli ki fotoğraflar noise yağmuruna tutulmuş, kurtarayım derken, fotoğraflar iyice çamur gibi olmuş..

tabi müşterilerin çoğu bunu anlamıyor, 640x480 - 800-600 müşteriye yollandığı için genelde, müşteri ha, çok iyi deyip geçiyor...

müşterimi aradım, ben bu fotoğrafları kullanamam dedim, neden? diye sordu teknik olarak açıkladım... peki mustafacım sana döneceğim dedi...

daha sonra aradı, fotoğrafçının telefon numarasını verdi, istersen ara görüş, sorunu bir şekilde halledin kendi aranızda dedi... ben de aramadım, fotoğraflar kendisinin ve sorunlu, kendisi arasın dedim, neyse biraz sürtüşmeden sonra vatandaş aradı...

fotoğrafların çok kötü olduğunu kullanılmayacak derecede bozuk olduğunu söledim. kabul etmedi.... mail adresini istedim. net bir fotoğrafın 1:1 crop versiyonu ve kendi çekmiş olduğu fotoğrafın 1:1 bölgesel crop versiynunu hem kendisine hem müşterime forward ettim...

tekrar aradı... fotoğraflarım net dedi... : )) o an çıldırdığımı hatırlıyorum: )
fotoğrafların hiç ps'den geçmemiş orjinal halini yollar mısınız? dedim... yollarım dedi... aradan 2 gün geçti, yollamadı... tekrar aradım müşteriyi durumu anlattım, neyse, fotoğrafçı tekrar bana dönüş yaptı...

sen benim kim olduğumu biliyor musun?, ben şu gazetenin fotoğrafçısıyım, şu ünlüyle çalıştım bu ünlüyle çalıştım... vesair konuşmalara girince tabii artık sinirlenmiştim;

elindeki makina nikon D3X hiç bir şey bilmiyorsan auto moda al çek, yine grensiz çekersin, sen bu makinayla bu kadar gren yapma başarısını gösterdiysen bırak git artık, kendine de fotoğrafçı deme, diyerek suratına kapattım artık...

hülasa; fotoğraflar, müşterimin isteği doğrultusunda o şekilde basıldı....


2000 katalog, çöpe gitti...

bir daha da o fotoğrafçının ismini duymadım...

ermanatasoy Nickli Üyeden Alıntı

Nazif usta yeni farkettim yazarlığın hayırlı olsun

eyvallah dostum sağolasın...

duha Nickli Üyeden Alıntı

ozaman konuyu kapatında yorum yapmayalım be ne ya

Sizce ne yapalım Hüseyin bey ben bu kısmını anlayamadım.
Yani ucu bucağı olmayan ve kişiye bir yarar ve bilgi kazandırmayan tartışmalar aslında bunlar. Tamam biz hiç tartışmayın demiyoruz ama bunların üzerinde bu kadar durulacağına zamanımızı daha yararlı fotoağraf muhabbetlerine ve çekime harcayın demek istiyoruz.

Biz burada zorlama yapmıyoruz, öneri sunuyoruz. Biz şimdi bu konuyu kapatırsak her yeni gelen arkadaş başka bir türevini açacak bu başlığın. Sonra bilen bilmeyen kızacak bu fotoğrafçılar hakkında. Sonra onu da silecez başka birisi açacak. Bu iş böyle gidecek. Ama bir başlıkta bazı şeyleri göstererek yaparsak ve öneriler sunarsak bu sadece bu başlık için değil tüm başlıklarda da fayda sağlayacaktır.

Keşke bu konuşmaların hepsi olmasa ama varlar. Engelleyemeyiz ki.

duha Nickli Üyeden Alıntı

ozaman konuyu kapatında yorum yapmayalım be ne ya

Hüseyin bey'e katılıyorum kapatalım konuyu Şaka bir yana böyle bir çıkışa gerek yok bence Hüseyin bey... Konuyu baştan sonra birkaç defa bir süzün sizden ricam.. Kabak tadı vermedi mi sizce ?


Valla kimse kusura bakmasın fotoğraf yok forumda ne zamandır ama iş ciklet gibi uzatılmaya imkan veren, sonu olmayan, yorum ve görüş yarışına dönüşen amiyane tabirle masturbasyon yapılan konular hep en üstte.. Kabak tadı vermeye başladı bu bana.. Adam gibi bilgi edinilecek yeni konu sayısı her geçen gün artıyo.. Umarım geçici bir dönemdir bizim için...

Taner bey Erman bey katılıyorum göüşlerinize. yararlı konu deil ama ama ti ye alınarak yazma gerektiren bir konu ti ye alınmış bir yazıya ciddi yazı yazılmasıda hoş deil ti ya alınan konuda toparlayıcı yazı yazıldıgında ti ye alanın yazısı cahilce akılcı olan budur manası cıkıyor bende ne yazsak olmuyo kapatalım bari diyerek vurguladım cümle sert gibi ama ben degilim birde uzun yazı yazma alişkanlıgım yok demek istedigimi bir cümlede yazmak istiyorum ee o zaman anlatmak istedigim yarım kalıyor.Erman bey konuyu baştan takip ediyorum konu her duruma acık gırgır şamata ciddi nasıl bakarsan öle .