türk dil kurumu'na göre;
1 . Bir işi kazanç sağlamak amacıyla yapan (kimse), amatör karşıtı:
"Profesyonel boksörden, antrenman bahanesiyle senin karşında dayak yemek işime gelmiyor, kızım!"- N. Hikmet.
2 . Ustalaşmış, uzmanlaşmış.
profesyonelliğin birinci getirisi kazançtır... profesyonellik kendisini bir süre sonra kazanca ister istemez döker... hala dijital ve filmli makina kıyası yapılıyor, yapmayın artık, bırakın şu tartışmaları. devir değişiyor... hatta çoktan değişti ama bazıları uyanamıyor... eskiden köyümüzde bir tane telefon vardı, isim yazdırırdınız, birkaç kişinin renkli televizyonu vardı, mahallede 2 kişinin evinde video vardı, boyum kadar vhs kaset kiralardık vs... ne yani, vhs kaset özledim edebiyatı mı yapayım şimdi mesela?: ) ekipmanlar öyle zannedildiği kadar ucuz değil, bir ev parası yatırım yapıyoruz neredeyse. ne kadar ekmek o kadar köfte: compact alırsınız ona göre çekim yaparsınız, lense yatırım yaparsınız ona göre çekim yaparsınız... iş profesyonel olmadığı sürece kazanç anlamında da o kadar profesyonel olunur. ben bunu bilirim.
bu alanda konuşulacak çok şey var: ismi lazım değil, bir televizyona belgesel teklifi vermek için gitmiştim orada bir fotoğrafçı ile tanıştım. 50TL'ye düğün fotoğrafları çekiyormuş mesela.... 50TL'ye çantamın fermuarını açmam mesela ben... çektiğin zahmete yazık... o da kazanıyor biz de kazanıyoruz. işin matematiksel boyutu bu.... ama rakamsal boyutu elbette ki farklı olacak... bunun için kimseye kızmaya gerek yok, "iş, kendisini bir şekilde satıyor"... tartışmalar da bitmiyor: )
açıkçası fotoğraf çevremin de sanatsal çevremin çoğu da yabancı... ben hiç bir yabancının fotoğrafa photograph dediğini görmedim... "i like your pictures" dediği zaman iş bitmiştir... en basitinden bilgisayarlarda bile "my pictures" isimli bir klasör var... fotoğrafçılar hala bu resim ve fotoğraf konusunda tartışmayı bırakmadılar, bu da işin şaşılacak başka bir boyutu: )