Mustafa Bey, iyi yazmışsınız da tam olarak katılmıyorum size.
Fotoğrafı ve fotoğrafçıyı bize birşeyler anlatmak istedi diye göremeyiz.
Geçen gün Salgado'nun petrol işçisi fotoğrafı benim üç gün sinirlerimi bozdu.
Kuveyt'i görmedim, petrol rafinerisi nedir bilmem, hiç zor şartlarda da çalışmadım bir petrol işçisine kıyasla ama bu fotoğraf beni çarpmıştı.
Evet Sontag'ın "Başkasının Acısına Bakmak" isimli kitabında da eleştirdiği gibi,
belki akbaba ve çocuk ya da petrol işçisi fotoğrafının belki varlığı ya da o fotoğraflara huzurlu evimizin ortamında bakmak bile bir ahlak yoksunluğudur ya da en iyi ihtimalle hikayedir-öyle olması gerekir-dir.
Belki de fotoğraf izlenmemelidir, en iyi fotoğraf olmayan fotoğraftır.
Ya da en iyi fotoğraf harekete geçirecek fotoğraftır ve en iyi eleştirici de harekete geçme potansiyeline sahip eleştiricidir.
İNTERNETİME DOKUNMA!
bu kadar yazacağınıza fotoğraf çekseniz her birinizi çok iyi fotoğrafçılar olacaksınız )) şaka bir yana katıldığım yerler var. Fotoğrafı kimin için ve ne için çektiğimizle alakalı biraz eleştiri beklentimiz. piyasa işi yapıyorsak beğeniyi geçtim müşteri ne istiyorsa zaten onu yapacaksınız ya da ben sizinle çalışamam demek zorundasınız.. Onun dışında ister dijital mecra ister hardcopy nerde yayınlarsanız yayınlayın fotoğraflarnıza bakanların çoğu zaten sanat akımları ile alakalı insanlar değilller. Mutlaka aralarında vardır ama bakan adam için altın oran,noise falan önemli değil çünkü kavramları zaten bilmiyor. Gözüne güzel gelmesi önemli ve büyük ihtimalle bu kişiden kişiye değişen bir durum. Sergilerde falan belki bir nebze olsun daha spesifik yorumlar alabilirsiniz.
Canon EOS 450D | Canon EF-S 18-55mm f/3.5-5.6 II | Canon 50mm f1.8 II | Canon EF 75-300mm f/4-5.6 III USM
abi yine yazcağım konu ile alakalı o kadar üstün körü geçilecek bir konu değil:
fakat çok ütopik olmamak lazım; bu insanı fazlasıyla yoruyor.
ben hayatın gerçeklerini ilk kitabımı çıkarttığım zaman anladım.
ve ütopyalarımı bir kenara o zaman bıraktım...
ütopyalar ve hayatın gerçekleri birbiri ile taban tabana zıttır.
belki yaklaşık bazı noktalarda aynı şeyleri söylüyor olabiliriz, ya da düşünüyor olabiliriz...
fakat ben o kadar romantik değilim fotoğraf konusunda...
şimdi kendimize soru soralım:
şu koca dünyaya baktığımız zaman; o başında akbaba bekleyen fotoğraf kimin umurunda?
ya da bu petrol işçisi?
benim halepte fotoğraflarını çektiğim al-omayyad camisi harap olmuş durumda; koskoca tarih yok ediliyor içindeki insanlık ile beraber...
binlerce milyonlarca fotoğraf var kimin umurunda?
gerçekler acı... fotoğraflar bile bunu göstermeye yetmiyor.
çünkü,
çünkü,
çünkü diyorum ama kelimenin devamı gelmiyor
anlatmanın bir yolu olmalı.
söz de fotoğraf da yetmiyor.
Edit: Yazmaktan vazgeçtim silemedim
Konu Electro tarafından (02.May.2013 Saat 00:51 ) değiştirilmiştir.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Bu başlık amacını aşan bir mecraya gidiyor gibi geldi bana. Başlığın bu forumdaki muhatabı, "fotoğraf eleştiri platformu". O platform gayet iyi modere ediliyor ve eleştirmeyi öğrenmek, eleştirirken öğrenmek fonksiyonlarını gayet güzel yerine getiriyor. Aman diyim, motivasyon kırılmasın!
Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
Yeşil dallarız dünya ağacından
Gençlik denen bir millet var, ondanız.
NHR.
Herkese merhaba,
Sn. Ahmet Bey, yazınızı beğenerek okudum.
Kendi adıma konuşmak istiyorum. Bazen bir fotoğrafın altındaki küçük bir not sizi o fotoğrafa eleştiri yapmaktan uzaklaştırabiliyor. Geçmişiniz, vicdanınız, taşıdığınız insani değerler sanırım buna yol açıyor.
Dün gece Deviantart'da galerilerde lay lay lom dolaşıp, insanların çektiği portre, kuş, böcek fotoğraflarına bakıyordum. Herkesin yaptığı gibi güzel bulduğum fotoğraflardan bir şeyler kazanmaya çalışırım. Birden aşağıda linkini vereceğim fotoğraf ile karşılaştım. Çok uzun bir süre baktım. Aralıklarla açıp açıp tekrar baktım. Altında yazan not belki çok etkili olmuştu.
Keep smiling by ~jericho1405 on deviantART
Bu fotoğrafın altında "Küçük kardeşim" gibi bir şey yazsaydı eğer, büyük bir ihtimalle ben de en basitinden "Çocuğun kafasının yarısı neden yok?" gibi bir eleştiri yapabilirdim ama altında "Evsiz ve yoksul olmasına rağmen gülümseye devam ediyor" yazıyor ve ben bu fotoğraftaki çocuğun kadraja girmeyen başına değil de parlak büyük gözlerine, ince utangaç gülümsemesine ve önünde birleştirdiği ellerine takılıyorum. Neden bu kadar takılıyorum onu da bilmiyorum.
Artık Bosna-Hersek de böyle bir çocuğun varlığından haberim var. Eğer fotoğrafçının tüm sanatsal kaygılardan uzak anlatmak istediği bu ise benim üzerinde başarıya ulaştı. Yani bir fotoğrafın çekildiği durum, yer, zaman ve onunla ilgili yapılan açıklamalar, onu gören kişinin yaklaşımını etkileyebiliyor.
Bütün bunların yanında "...hergün milyonlarcasının gözlerimizin önünden geçtiği bir yaşamda herhangi bir görsele dikkat edecek-üzerinde düşünecek bir alışkanlığın duygularımızda ya da belleğimizde yer etme ihtimali var mı?" sorusuna yanıtım. Bence evet, var.
Serdar Bey, öncelikle forumumuza hoş geldiniz.
Zaten aynı duygu ve düşünceleri taşıyoruz.
Mesele milyonlarca görsel içerisinde yeni karşılaştığımız bir görsele durup düşünerek bakma saygısını kendimize verebilmekte.
Bakın siz vermişsiniz.
Gördüğünüz fotoğrafı hızla geçmek yerine üzerinde düşünmek hem yazınıza hem de size çok şey katmış.
Söylediğiniz sözler bu başlığın da asıl konusu.
Teşekkür ederim...
İNTERNETİME DOKUNMA!
Bu konunun benzeri şu aslında.
"Kusuruma bakmayın sizden elektrik alamadım." beğenmedim demenin farklı versiyonu.
En güzel örneklerinden birisi de şu.
İzdivaç - Tanınmayan Ünlü Sendromu - Video - Alkışlarla Yaşıyorum
"VARLIĞIM, TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...."
Yüksek sesle bir daha söyle
"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..."
Vallahi, başlık "Fotoğraf Eleştirmek" olunca ve sonu " Doğru eleştirinin bu sorulara cevap verebilecek potansiyele sahip insandan gelebilmesi taraftarıyım" olunca endişelendim diyebilirim. Bu başlık sanki iki soruya cevap arıyor:
1. Doğru eleştirinin ölçüsü nedir?
2. Doğru eleştiri yapacak insan kimdir?
Ben bu sorulara objektif yanıt bulabilecek herhangi bir bilgiye ulaşamadım. Ama onun yerine fotoğrafları daha bilinçli okumak ve öğrenmek adına örneğin Tahir Yıldız'ın yazısındanki şu sistematik yaklaşım fotoğraflara eleştirel gözle bakmak ve dillendirmek için son derece faydalı olabilir: İyi Bir Fotoğraf Eleştirisi Nasıl Yapılmalı? | Fotografium Blog
Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
Yeşil dallarız dünya ağacından
Gençlik denen bir millet var, ondanız.
NHR.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
HAYATTA ÖNEMLİ OLAN YALNIZCA DÖRT SORU VARDIR,DON OCTAVİO
KUTSAL OLAN NEDİR?
RUH NEDEN OLUŞMUŞTUR?
NEYİN UĞRUNA YAŞANMALI?
VE NEYİN UĞRUNA ÖLÜNMELİ?
DÖRDÜNÜNDE CEVABI AYNIDIR.
YALNIZCA AŞK ...
DON JUAN DE MARCO
esas konuya dönecek olursak uzun zamandır hemen hiç fotoğraf çekmiyorum benim en büyük zevkim fotoğraf incelemek. bazı fotoğraflar bana çok şey katıyor ruhumu iyleştiriyor, bazısı gerçeklerle yüzleştiriyor, bazısı çok sıradan bir şey katmıyor v.s. ,bazısı bilinçaltının derinliklerine sürüklüyor.bu tüm sanat dallarında böyledir.mesela kimi filmler öylesine çekilir çok sıradan bir kez izlenir hatırlanmaz bile.kimi filmler izleyici üzerinde iz bırakıp kült olur.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
HAYATTA ÖNEMLİ OLAN YALNIZCA DÖRT SORU VARDIR,DON OCTAVİO
KUTSAL OLAN NEDİR?
RUH NEDEN OLUŞMUŞTUR?
NEYİN UĞRUNA YAŞANMALI?
VE NEYİN UĞRUNA ÖLÜNMELİ?
DÖRDÜNÜNDE CEVABI AYNIDIR.
YALNIZCA AŞK ...
DON JUAN DE MARCO
galiba, ben ahmet'in yazdığını tamamen yanlış okuyorum...
ahmet'in yazdığı yazının bahsettiğiniz konu ile bir alakası yok abi...
benim okumam, ahmet'in yazmış olduğu yazının tamamen ironik bir yaklaşım olduğu...
yazıyı düzden değil, tersten okumak gerekiyor diye düşünüyorum.
yoksa ahmet, şu kişi eleştiri yapabilir demiyor...
ben ahmet'in yazdığını şu şekilde okuyorum:
"ben bu fotoğraftan elektrik almadım", "bu fotoğraf bana bir duygu vermedi" hatta bir tane de ben ekleyeyim "ışığınız bol olsun" şeklinde biten yorumlara bir isyan'dır....
yeter be kardeşim artık fotoğraf konuşun demek istiyor kısaca.... (açık kapı bırakıyorum, ben yanlış anlıyor da olabilirim)
ahmet yanılıyorsam düzelt, ya da kim düzeltiyorsa düzeltsin
zaten tahir'in yazmış olduğu yazı alt başlıkları ile forumda çok konuşuldu
ben de hem fikirim... fakat temelde hem fikirim; eksik noktaları da var yazının.
bu açıdan çok duygusal düşünmediğimi bir kere daha ifade edeyim...
eleştirinin bir bilim olduğu söylenir: buna katılırım (fakat katılmadığım noktaları da var), bu bağlamda tabii ki eleştiriyi yapan kişinin kimliği de önemlidir.
fotoğraf eleştirisi bir sinema eleştirisi gibi değildir.
çoğunun alt yapı eksikliği olabilir. mesela bir roman eleştirisi yazabilir misin abi?
ya da hikaye, ya da şiir, ya da başka herhangi bir metnin eleştiirisini?
bunları yazmak için belirli bir alt yapıya sahip olunması gerekir. fotoğraf da öyle bir hale geldi ki,
denklanşöre her basanın eleştiri yapma hakkı varmış gibi bir hava esiyor.
aslında böyle bir şey yok.
bu bağlamda bir fotoğrafın hangi şartlar altında çekildiğini bilmeden yapılacak yorumlar da "sakat" yorumlardır
desteksiz yorumlar olarak havada kalırlar... yani tahir'in yazmış olduğu yazının ilk maddesi bu olmalı:
1. öncelikle hangi şartlar altında hangi ekipmanlarla çekildiğini bileceksin ki, yoruma öyle başlayacaksın
bunları bilmeden nasıl yorum yapılabilir ki?
artı olarak bu şekilde açılan her başlık karşılıklı fikir alış verişi yapma adına güzeldir
eğer bu tip yazışmalardan şevki kırılan varsa zaten o şevk o kişide hiç yoktur derim...
Rangin Hanım sizin için söylemiyorum burada yazdıklarımı baştan belirteyim.
Karakter değil ki burada kullanılan genelde. Ne tanıyacak 5 dakikada. Bu tür programlarda önce adamın cüzdan durumuna bakılıyor. Adam yaşlıysa ve zenginse çocuk sayısı çok da fazla değilse (miras fazla bölünmesin) yakında da öleceği düşünülüyorsa amcanın taliplisi çok oluyor. Ama adamda para yoksa işte o sırada elektrik devreden çıkıyor paravanın açılması ve arkadan kimin çıkacağının önemi kalmıyor. Kadın Yıldız Tilbe adam da Brad Pitt olsa o elektrik trafodan bağlansa bile faydası olmuyor. Burada iletken maddenin kağıt para olduğunu belirteyim.
Sizin dediğiniz çekici gelmesi durumu ise beğenmemenin alt durumudur. Tip bazlı değil genel bazlı söylüyorum bu dediğimi
-Nasıl Buldun?
-Bana çekici gelmedi. (Sonuç beğenmedi)
-Nasıl Buldun?
-Tipim değil (Sonuç beğenmedi)
-Nasıl Buldun?
-Elektrik alamadım (Sonuç beğenmedi)
-Nasıl Buldun?
-Bu fotoğraf bana birşey vermedi. (fotoğraf camiasındaki cevabı beğenmedim olacaktır)
Hepsi aynı kapıya çıkıyor.
"VARLIĞIM, TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...."
Yüksek sesle bir daha söyle
"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..."
"VARLIĞIM, TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...."
Yüksek sesle bir daha söyle
"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..."
@Mustafa Nazif,
Yazdıklarını şu şekilde anlayıp konu ile bağdaştırıyorum.
Izlenilen fotoğraf aslında dediğin gibi, insana hiçbir hiss uyandıramaz, onun havasını solumadığın surece hiçbir etki edemez ancak.
Fotoğraftaki duygu, insanın içinde olduğu durum, psikolojik hali, vb gibi bir çok detayın birleşmesi ile o izlenen'e karşı bir hissiyat yuklemeye başlar. hayal gucunuzde fotoğrafın eksik yonlerini doldurursunuz ve o anı kendinizce yaşamaya başlarsınız, kendi acılarınız ile bütünleşmeye başlar. Bir tür duygusallıkta denebilir aslında.
Daha çok neyi nasıl görmek ve hissetmek istediğin ile alakalı.