Konu: Nikon hakkinda bunlari da bilmek lazim...

tunapala Nickli Üyeden Alıntı

Neden bizim tartismalarimizda hep daha kotusu ornek verilerek, yanlis yapanlar masum gosterilemeye calisilirki?

Bu cümle ne zamandır içinde bulunduğum hissiyata tercüman olmuş. Fakat maalesef cevabını ben de bilmiyorum.

Aydın Bey'in Nikon'un uyguladığı sansürle ilgili olarak yazdıklarının tümüne harfi harfine katılıyorum. Bence sansür tartışmaya açık bir konu değildir. Azı, çoğu olmaz. Kimin hangi yetkiyle uyguladığı birşeyi değiştirmez. Sansür, bilginin yayılmasına koyulan engeldir. Bilgi ise hiç bir zaman kötü ya da zararlı olamaz. Ancak "eksik" olabilir. Ve ancak eksik olduğunda "dolaylı" yoldan zarar verebilir. Dolayısıyla sansür bilgiyi eksilttiği için kendi "sözde" amacıyla çelişen bir uygulamadır. Bu arada "yanlış bilgi" olamaz mı diyenleri duyabiliyorum. Evet, aslında olamaz. Yanlış bilgi, gene bilgi "eksikliğinden" kaynaklanır. Doğru bilgiye ulaşamamış insanın yanlış biliye itibar etmesi doğaldır. Ayrıca pornografi konusunu akıllarından geçirenleri de sezer gibi oldum. Evet, aynı şeyler pornografi için de geçerlidir.

Avcılık konusu ise gene Aydın Bey'in dediği gibi grimsi tonlarda. Bir canlıyı öldürmekten zevk alınması, adına da spor denmesi benim anlayabileceğim bir konu değil. Benim fikrim bunun insanoğlunun ta derinleriden gelen vahşet içgüdüsünden kaynaklandığı. Fakat çoğu gri tonlardaki konu gibi, bunu irdelerken de dikkat edilmesi gereken hususlar var.

Dürbün kanımca icat olmuş en önemli aletlerden biridir. Piri Reis'ten Edwin Hubble'a kadar bir çok kaşife yaramıştır. Fakat iyi amaçlı her teknoloji gibi dürbün de etik anlayımıza sığmayan şekillerde kullanılacaktır. Buna engel olmaya çalışmak da en naif tabirle "beyhude bir çaba"dır. Fakat teknolojinin bu gibi amaçlar için tanıdık bir firma tarafından geliştirilip, üretilip sponsorluklarla kullanıcılara servis edilmesi, bireylerce dikkate izlenmeli ve değerlendirilmelidir diye düşünüyorum.

Bir diğer konu da Canon/Nikon ekseninde Japonya. Deniz avcılığı tartışmalarında Japonya, gelişmiş diğer ülkelerden açık ara önde. Sanıyorum bunun nedeni binlerce adadan oluşan bir deniz ülkesi olması ve gıdanın büyük ölçüde denizlerden sağlanması. Deniz canlıları Japon kültüründe bizde olduğu kadar sevimli değiller. Dolayısıyla öldürülen bir yunus veya bir balina, Japon vatandaşı üzerinde bizde yarattığı etkiyi yaratmıyor olabilir. Tıpkı bizim ülkemizde töre yüzünden insan öldürülmesinin sıradan Türk vatandaşı üzerinde çok büyük bir etki yaratmaması gibi. Bir toplumun kültürel yapısını eleştirmek ne niyetim, ne de haddim. Demek istediğim, eğer kötü bulduğumuz bir davranış biçimi toplumun kültür yapısı tarafından "motive" ediliyorsa, ve biz bunu eleştirmek niyetindeysek buyrun başlayalım. Ama unutmayın ki bir miktar eleştiri de kendimize düşecek. Dolayısıyla Canon'un 4 sene önce bahsi geçen metne imza atmamasını anlayabiliyorum. Fakat Nikon'un eti yenmeyen hayvanları daha kolay öldürmek için ürün yapmasını, ve öldürenlere sponsor olması benim anlayış sınırlarımın ötesinde.

tunapala Nickli Üyeden Alıntı

Birincisi bu yanlistan daha kotu yanlis yapan baska kurumlar olmasi bu yanlisi dogru yapmaz...
Neden bizim tartismalarimizda hep daha kotusu ornek verilerek, yanlis yapanlar masum gosterilemeye calisilirki? Adam para calarken yakalanmistir yakalanir ceza yer, hemen soyle denir oooo obur tarafta tirla goturuyorlar buna verdikleri cezaya bak. Yahu hirsizlik hirsizliktirdiyen yok.

abi seni hiç yüzyüze görme fırsatımız olmadı ama gıyabında seni hem takdir ediyor hem seviyorum. güzel bir yazı ve o yazıya güzel bir devam olmuş. yazdığın gibi gri bir konu olsa da yine de avcılık sporunu ben de pek anlamış değilim ve nikon gibi görüntüleme teknolojileri üreten bir firmanın avcılık işine sponsor olması hoş değil...

bu arada özgür bey de güzel bir noktaya değinmiş; yöresel ve etniksel farklılıklardan dolayı bizim anlayamadığımız hissiyatlar olabileceğini de unutmamak gerek. yine onur şahin in de dediği gibi bunlar ticari iştigaller çok kar gördükleri için ve halihazırda optik ürettikleri için bu yola pek tabi de girmiş olabilirler. onlara doğru gelmiş olabilir ama dediğim gibi avcılık sporu (!) benim benimseyeceğim veya anlayabileceğim bir şey değil. bence spor hiç değil.
atıcılık tam aksine spordur, atış ve isabet kabiliyeti geliştirebilmek için illa canlı vurmaya gerek yok...