Evet, aynasız gövde denedim ancak FF aynasız gövde değildi.
Konu ile ilgili bir mesaj paylaşmıştım şurada: http://www.canonturk.com/yari-profesyonel-seri/35451-eos-7d-mark-iii-mart-2018de.html#post468532
Azıcık ilave ile burada da paylaşıyorum... yeri de olduğundan.
Aynalı (DLSR) - aynasız (mirrorless) konusunda diyeceğim birkaç sözüm var, ancak artıları, eksileri karışık şekilde... aklıma geldiği gibi yazdım:
1- Aynasız makine ufak, küçük ama öyle çok süratli bir makine değil, yalnızca "top-end" modeller haricinde. Çekim sırasında menüler arasında, deklanşöre basıp hemen vizör - menü arasında geçiş yapmaya çalıştığınızda makine kasılıyor. Hani arabayı 1.vitesle yokuştan çıkartmak gibi. DSLR gövdelerde çekim anında menüye giriş - çıkışlar daha seri.
2- Bir de denediğim aynasızlarda buffer hafızanın sonuna yaklaşıldığında makine kitliyor kendini. Örneğin 10 pozluk - 12 pozluk buffer var makinede. Şöyle buffer'ın dolmasına 3-4 poz kala çekimi bırakıp, bir önizleme ya da menüye gireyim derseniz, makine buffer'ı boşaltıncaya kadar tepki vermiyor, sizin komutlarınızı almıyor. 3-5 saniye bekliyorsunuz ve sonra herşey eski halinde. Bu sırada yakalayacağınız bir poz varsa... bye bye!
3- Aynasız lensleri küçük, kompakt. Ancak FF ligindeki fiyatlı ve yağlı müşteriden para kazandıran harika lenslerden varken, bu "alt" ligde bu nedenle lens konusuna kasıtlı şekilde eğilmiyor sektördeki "büyük abiler". Ancak buna rağmen gayet ciddi lensler var: 25mm f/0,95 ve benzeri gibi...
4- Örneğin M5 ile "native" adaptörünü kullanarak 400mm f/5.6L ile çekim yaptım. 70D ile arasındaki AF performansını tarif edemem bile! Ama M5, f/8 lenslerde dahi odaklama yapabiliyor kağıt üzerinde, fakat uçan kuşu yakalayamıyor. Peki, bunu ne yapacağız?![]()
Zaten genelde yukarıda dediğim gibi "top-end" modeller haricinde ani ve seri AF performansı pek yok. Ancak DSLR serilerinde, hatta giriş / başlangıç DSLR modellerinde dahi çok iyi, zorlu koşullarda bile ve oldukça hızlı çalışan AF sistemleri var. Aynasızlar birazcık geride kalıyor bu konuda. Zamanla orta ve giriş seviyesi aynasızlar gelişecek sanırım.
5- Bu aynasız işinde öncü, Sony'den ziyade Fuji, Panasonic ve Olympus gibi bence...
Hatta M4/3 sensör işi, tekniğin, teknolojinin ve hünerin tam zorlandığı lig.
6- Son olarak, IBIS (In-Body-Image-Stabilization) tek kelime ile harika bir teknoloji! Öyle lens üzerindeki IS, VR, VC, OS ile yanında durulmuyor. 5-stop ile çıktılar piyasaya. Bugün 5,5 - 6 -stop diyorlar.
Ama bu da DSLR'larda yok! Çünkü perde sistemini de IBIS'e dahil etmek gerekiyor. Bu da IBIS'in boyutunu, ağırlığını ve maliyetini çok arttırıyor anladığım kadarıyla. M4/3 gövdede ise ufacık bir sensör var IBIS ile donatılan.
+İlave Not+ Ayrıca fotoğraf makinelerinde 4K olayına çok takılıyoruz.
Özellikle Panasonic ve Sony'nin piyasaya çekişme için sunduğu bir "fotoğraf makinesi kabiliyeti" kabiliyeti olarak görüyorum.
1080p video, pro-fotoğrafçılar için gayet yeterli. Pro-videocu musunuz? E, o zaman Red One alın, ARRI alın.
Sony ve Panasonic tüm gövdeleri düşünsenize sadece 1080p çekseydi? Nasıl değerlendirirdiniz?
İşte tecrübe ettiğim yukarıdaki gövde ile ilgili konular aynalı (DLSR) makinelerde yok. Yani en azından kullanıp denediklerimde (700D, 60D, 70D, 80D, 6D, 5D Mk.3 ve Nikon D90'da).
Bundan dolayı eğer "fps" derdiniz yoksa, manzara, still-life, katalog, stüdyo çekimi yapıyorsanız, aynasız (mirrorless) makine kullanmakta sorun yok elbette.
Yine yukarıda geçen ve aynasızlarda olan üstün bir-iki teknoloji var ve dikkate alınması gerekiyor.
Ancak Fuji ve Olympus aklımı iyice çelmeye başladı.
Bir de çok makul fiyatlı ve gayet iyi performanslı f/1.4, f/1.2, f/0,95 bir sürü lens olunca M4/3 gövdelerde... :o
M4/3 gövdelerde ISO kabiliyeti düşük ama yukarıda belirttiğim gibi IBIS'i olan gövdeler var ve epey iyiler. 1 saniye pozlama ile elde cam gibi kareler çekebiliyorlar! O zaman da 12800 ISO kullanmak gerekmiyor.![]()
Fikirlerim bugün itibariyle bu şekilde arkadaşlar...
Bakalım ilerleyen süreçte ne olacak?
Değişmeyen tek şey değişim.
Herkese selamlar.