CanonTURK Foruma Hoş Geldiniz.
Toplam 16 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 16 arasi kadar sonuc gösteriliyor
Like Tree7Likes
  • 2 Post By muratreis
  • 2 Post By muratreis
  • 1 Post By muratreis
  • 1 Post By muratreis
  • 1 Post By muratreis

Konu: Budapeşte (3 günlük bir gezi)

  1. #1
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart Budapeşte (3 günlük bir gezi)

    Daha önceden gitmiştim ama burada paylaşmadığımı farkettim. Gezi yazılarımıza devam edeyim istedim.



    3 günlük ana şirket kampanyası sonucu Budapeşteye gittik… Özellikle geceleri ışıklandırmalardan dolayı çok güzel görünen bir şehir…

    Tabi böyle bir turla gidince fotoğraf yönünden biraz sıkıntı oluyor… Çünkü gittiğimiz yerlerde 10 dakikalık fotoğraf çekme izni verdiler. Bizim milletde öyle yürümeyi fazla gezmeyi sevmiyor galiba en azından grup böyleydi diyebilirim 

    İlk gün uçaktan indik ve bavulları otobüse koyarak hemen bir şehir turu… Budapeşte nereden geliyor, Buda tarafını gezdik hızlıca, Peşte tarafını gezdik hızlıca…

    İkinci gün Estergon kalesi ve güzel bir yemek, üçüncü gün boş bıraktılar özellikle Peşte tarafını gezdik, küçük bir festivale denk geldik… Kocamaaaaaaaan biralar içtik. Sonrada dönük.

    Bazı fotoğrafları otobüsten çekmek zorunda kaldım… Sonuçta kısada olsa bir gezi güncesi bu, çoğu şipşak fotoğraflar mecburiyetten, fotoğraflar bu şekilde bakın lütfen, sanatsal bir yönleri yok yani Amaç paylaşım olsun

    Akşamları genellikle cafe, gazino veya özel kluplere dağıldı millet… Son gece bir tanesi Buda diğeri Peşte tarafında olan ve dönüşümlü cumartesileri açılan discoya gittik. Eğlence akşam başlıyor ertesi gün öğlene kadar devam ediyor. 8.000 kişilik bir disco… Müthiş bir eğlence vardı…

    Vize isteniyor hatta biraz sorunda çıkarıyorlar sinir oldu bazı kişiler, Hava sıcaklığı gittiğimizde 19 derece falandı ama hava hep kapalıydı... Uçak yaklaşık 2 saat sürüyor...


    Kısaca tarihi bilgi :

    Macarlarla Akraba mıyız ? Öteden beri Macarlarla akraba olduğumuz söylenir. Türkçe ve Macarca’nın aynı dil grubundan olduğu belirtilir. Akrabalık derecesini bilemiyorum. Tarihçilerin alanına giren bir konu. Ancak akraba olmasak bile Orta Asya’dan bir yakınlık olduğu sanırım doğru. Kendileri ilk krallarının adının Arpad olduğunu söylüyor. Budapeşte’deki ‘Kahramanlar Meydanı’ındaki (Hösek Tere) anıtta yer alan Arpad’ın heykeli Orta Asyalı bir savaşcıya çok benziyor. Atilla çok sık kullanılan Macar ismi. Avrupalılar ‘Macaristan’a ‘Hunların Ülkesi’ anlamına gelen ‘Hungary’ diyor, Macarları da ‘Hungarian’ yani ‘Hunlu’ diye adlandırıyor. Macarlara ‘Macar’ diyen bir kendiler bir de biziz.

    Macarca ile Türkçe’nin iki yakın dil olduğunu anlatıla gelir; doğruluk payı nedir, dil bilimcilere sormak gerek. Ancak Macaristan gezim boyunca , Macarca’nın kulağıma gelen ses yapısı, bana Azerice-Farsça’yı andırdı: ‘ü’ler, ‘ş’ler bol miktarda kullanılıyor; ‘menim, menem, mene’ gibi ekler çok.. ‘Akrabalık’ var diye anlaşabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz . Ama kaldığım otelin danışmasındaki görevli genç adam, pasaportuma bakıp Türk olduğumu görünce bana ilk söylediği aynen şu cümle oldu “ Bir küçük elma “ ne demek?.. Bu cümle her iki dilde de aynı anlamda kullanıyor. Ayrıca “ şapka, lamba, kapu, elma/alma” gibi onlarca ortak sözcük var ama bunlar Orta Asya’dan değil, Osmanlı’dan kalma…

    Avusturya İmparatorluğu, Osmanlı, Almanya, Rusya hegomonyasında kalmış çok uzun süre… 1989 da da özgürlüğünü ilan etmiş.. 2004 de ise Avrupa Birliğine girmiş Macaristan..



    Budapeşteye dönelim..

    Oldukça büyük bir alana yayılmış bi şehir Budapeşte ve 2 milyon insan yaşıyor… Ama ulaşımdaki bu avantaj yüzünden insanları belli noktalar dışında kalabalık olarak görmeniz pek mümkün değil… Birde discoda gördük kalabalığı 
    Budapeşte iki bölümden oluşuyor. Buda ve Peşte… Buda nispeden dağlık ve Budin kalesinin bulunduğu bölüm, Peşte ise dümdüz bir alan…

    Bu iki alanı 8 tane köprü bağlıyor…

    Bu köprülerden ilki

    Zincirli Köprü…. Köprünün asıl adı : “ Szechenyi (Zeçenyi) Köprüsü”. Adını, köprüyü yaptıran Macar Kontu’dan alıyor. Tuna üzerindeki ilk asma köprü. Yapım yılı 1849. Her iki başta aslan heykelleri duruyor; her iki yakadan zincirlerle denge sağlanıyor. Kont Zeçenyi, Macaristan’ın Avusturya’dan bağımsızlığını savunuyor.Tutuklanıyor, gözaltında intihar etti deniyor!. Oğlu Ödön Avusturyalılardan kaçıp İstanbul’a sığınıyor. “ Zeçenyi Paşa” adı altında İstanbul İtfaiyesi’nin başına geçiyor.
    Çeşitli dönem ve tarzlarda inşa edilmiş klişe ve eski yapıların bulunduğu Buda parçasındaki kaleden diğer tarafı seyrederken, gözünüze ilk çarpan Tuna’yı birleştiren inci gibi işlenmiş köprüler, parlamento ve opera binası oluyor. Tuna nehri üzerindeki küçücük adayı görünce, bir uçtan diğerine sıçrayarak gidebilecekmiş hissine kapılıyor ve bu oyunu bir an önce başlatmak istiyorsunuz ama, Buda’nın naftalinli tarih kokusu sizin peşinizi bırakmıyor.

    Avusturya - Macaristan İmparatorluğu’ndan kalma devasa heykellerin yanı sıra, ara sokaklara serpilmiş küçük el sanatları galerileri, antikacılar ve kaleden yükselen keman sesi, öte yanda yani Peşte’de yapacağınız gezintiyi geciktiriyor.

    Peşte biraz İstanbul, hatta Budapeşte biraz İstanbul gibi. Peşte’de tarlabaşını andıran daha yenilenmemiş, pek yenilenme hevesi de olmayan gri tarihi binaların arasından hayat olanca hızıyla akıyor. Binaların tozu alınmadığı gibi, insanların yüzündeki sempati de, sosyalist sistemin çökmesinin ardından şehre iyice yerleşen kapitalizme rağmen silinmemiş. Gece hayatı da kapitalizmin tüketim çılgınlığına hala yenik düşmemiş diyebiliriz, hani bizim bildiğimiz bar ve klüplere fazla rastlamıyorsunuz….

    Ha! bu arada Buda ve Peşte’yi birbirine bağlayan bir metro hattı da Tuna nehri içinden geçiyor ve duraklar İstanbul metrosunun derinliğini hiç mi hiç aratmıyor. Bu şehre pazar ekonomisi daha tek partili dönemdeyken geldi ve bütün ülkeye yavaş yavaş, sancısız bir biçimde yayılmış… Hatta fazla yayılmış çünkü oldukça pahalı bir şehir...

    Çok fazla tarih bilgisini buraya yazmaya gerek yok çünkü internette bolca bilgi var.. Ama bu ülkeyi 145 yıl yönettiğimizi bilmek önemli… O yüzden tarihlerinde ciddi bir Osmanlı izi var.. Avusturya ve Almanya, Rusyanın izleri var… Özellikle yapılarda bu izler ciddi ortaya çıkıyor… Bu insanlarda da dikkat çekici… Yani bu izler Macar ırkınıda etkilemiş durumda…

    Ama güzelleri başka bir güzel   

    Yerleşik bir toplum oldukları için özellikle evlerine çok özen gösteriyorlar. Bir iki kasabada durduk alışveriş için, bazılarını yolda giderken gördük mimari yönünden çok çok iyiler…

    Budapeşte’ye gittiğinizde karmaşık bir kimlikle karşılaşacaksınız diyordu bazı yazılar gerçekten doğruymuş…. Bir tarafta batının lüksünü, diğer bir yandan da basit gelenekleri seyredebiliyorsunuz.. Sakin bir yaşam var… Bir tarafta evlere, dükkanlara bakıyorsunuz eh işte, bir yandan insanlara bakıyorsunuz gerçekten batının lüksü her yerde…

    Çok sayıda müzesi, görkemli yapıları, 1300’e yakın kaplıcası ile Budapeşte tam anlamıyla bir kültür ve sağlık şehri... Şehir Tuna nehri tarafından Buda ve Peşte olarak ikiye bölünmüş...

    Buda tarafında bulunan, "Kale Dağı’na" çıktığınızda mükemmel bir manzara ile karşılaşacaksınız! Bazı fotoğraflar ekleyelim fikir versin diye…
    Kale Dağı denince öyle dağ falan beklemeyin zaten burası genellikle düz bir alan ova yani.. O yüzden her yerde bolca bisikletli görebiliyorsunuz. Bizim tepe dediğimiz yerlere onlar dağ diyor. Burasıda sanırım en yüksek yeri…

    Otobüsten çekildi... Cam lekeleri olabilir
















    Mert Gundogdu and yokyokyok like this.
    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #2
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart






















    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #3
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart





    Bu gezinizde Tuna Nehri'nin iki yakasını birbirine bağlayan 8 köprüden en güzeli olan "Aslanlı Köprüsü'nün" görünüşü sizi fazlasıyla etkileyecektir.

    Bu köprünün ilginç bir yapımı varmış… Yapan mimar kendiyle o kadar övünüyormuş ki köprü bitince hata bulursanız intihar ederim demiş. Tabi bu olay olmuş… Herkes bir hata arıyor ve bulamaıyormuş… Sonunda bir çocuk çıkmış… Köprü çok güzel, Aslan heykelleri çok güzel ama aslanların dilleri yok demiş. Mimar bakmış evet doğru…

    Adam sözünde durmuş…..

    Bazı yerlerdeki fotoğraflar otobüs içinden çekilmiştir çünkü sadece otobüs tur atarken geçtik…

    Sıfır taşı... Her yere uzaklığı bu taşa göre ölçüyorlar...





    Macarların meşhur yemekleri…

    Macaristan’ın genelinde yayılmış olan mutfak kültürüne, ilk baktığınızda fark edeceğiniz şey; Macarların acıya ne kadar düşkün oldukları olacak. Bizdeki gibi acıyı oldukça seviyorlar… Bizim acı salçamıza benzer bir salçaları masalardan eksik olmuyor.. Urfalı, Anteplı dostlardan acı tam puan aldı…

    Genelde Budapeşte’de sipariş ettiğiniz yiyecekler, büyük porsiyonlarda servis ediliyor.

    Av etinden hazırlanan yemekleri Budapeşte’nin hemen her restoranında bulabilirsiniz. Biz Ördek, Ceylan eti yedik çok güzeldi 
    Domuz etinin asla eksik olmadığı Macar mutfağında, domuz eti yemiyorsanız işiniz biraz zor gibi gözüküyor! Lokantalarda bu ayrım var isterseniz söyleyebiliyorsunuz ama domuz eti tabiî ki bolca… Bizimki tur olduğu için ikram edilen etler ya av etiydi yada dana etiydi…

    Türkiye’de yediğniz, mis kokulu taze meyve ve sebzeler masanızdan eksik olmayacak diyebiliriz bu yönden bir sıkıntı yok…. Meşhur Macar salamı ve peyniri ile hazırlanmış mezelerin tadına bakmadan geri dönmeyin! Dönmedik bakmadan bizde 

    Meşe fıçılarında bekletilerek hazırlanan dünyaca ünlü Macar şarabını tatmadan dönmemeniz gerekiyor. Tokaji adlı tatlı şarapları var hele bunu tatlıyla yerseniz çok güzel…

    Onların çorba dediği ama normalde tek başına yediğinizde bile doyacağınız Gulaj çorbası kısaca anlatmak gerekirse bizim tas kebabının çorba hali. Ama harika yapıyorlar… Kızarmış patetes, çorbanın içine biraz acı salça ve birayla oy oy oy oluyor yani 
    Biz akşam yemeğiniz için onların Çingene mahallesi dediğimiz kısma gittik güzel Çigan müziği eşliğinde yemeğimizi yedik, oyunları seyrettik…










    Mert Gundogdu and mtb_rider like this.
    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #4
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart


















    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #5
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart

    Budapeşte’de yemek yemek için tercihinizi Tuna Nehri’nin manzarasında kurulu bir restorandan yana yaparsanız eğer, çok keyifli...

    Çok düzenli, insanları çok saygılı (gere trafikte şoka uğradık hele ilk gelenler)… Ayağınızı caddeye attığınızda bütün araçlar duruyor ve sakince geçmenizi bekliyorlar, korna sesini 3 günde 3 kere ancak duyduk…

    Metro, bolca otobüs, raylı sistem ve taksi imkanı ile ulaşım sorunu yaşamıyorsunuz.

    Kahramanlar Meydanına gittik...
























    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #6
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart

    Kale dağından birkaç enstantane daha :


















    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #7
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart

    ikinci gün Estergon Kalesi ve orada bulunan büyük kiliseye gittik…

    Şirin ve güzel Macar köyleri arasından geçerek sonunda en uç noktaya, serhad’de, Türk’ün Batı’da yerleştiği en ileri karakola Estergon’a ulaştık…Rehber bolca bilgi verdi ama yazmadik ki… Dönünce internetten bilgileri pekiştirdim birazcık bilgi :

    Estergon; Budin’in 50 kilometre kuzeybatısında, Tuna’nın güneyinde, Avusturya, Slovakya, Macaristan sınırlarının birleştiği yerde, Tuna ve Gran nehirlerinin kavşağında şöhretli bir sınır kalesiydi. Almanlar bu kaleye Gran, Macarlar Estergom, Türkler Estergun derlerdi. Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1543 yılında fethedilmiştir. Evliya Çelebi ziyaret ettiğinde, 16 mahallesi, 2900 evi, 4 camii, 2 medresesi, bir çok mektebi vardı. Ayrıca asker aileleri için özel evler yapılmıştı. En büyük camii “Mahkeme Camisi” idi ve kapısında şu mısralar yazılıydı :

    Adı belli şehidler var yanında,
    Kimisi sağında, kimi solunda.
    Salâ oldu, namaza başlanıldı,
    Muhammed Mustafa’ya vakfolundu.
    Şehadet eyledi hep hâsı âmı bittamam.
    Bu cami oldu şehidler makamı,
    Kabul ola namazlar bittamam.
    Hûda makbul ede ânı yapanı. (Kaynak: Evliya Çelebi)

    Bu cami Türk çekilmesinden sonra Avusturyalılar tarafından yıktırılarak 1850’lerde yerine büyük bir kilise inşa edilmiştir. Macarlar; “Bu kilisenin kubbesi Roma’daki Sen Piyer Kilisesi kubbesinden sonra en büyük kubbedir” diye övünürler …. Aşağıdaki fotoğraflar o kiliseye ait… Yerden yüksekliği (toprak altıyla sayılıyor çünkü alt kısımda din adamı mezarları var…) 100 metre… Yazılarıyla, resimleriyle, heybetiyle çok güzel bir yapı…

    Kale ile ilgili tarihi bilgiler veren Rehber, birde Mehter marşını koyunca ciddi gaza geldi millet  Burayı görmekten çok memnun oldum. Ama kalenin belli bir kısmı ayakta yüksek bir tepede olduğu içinde öyle devasa surlar yok…

    Kalenin duvarları sağlam kalmış ama asıl görkemi şatafatlı iri mavi kubbesiyle Estergon Kilisesi oluşturuyor. Macaristan Katolikliğinin merkezi. Kalenin köşesinde Papa’nın Estergon’u kutsayan bir heykeli yer alıyor. Kalenin altında şerifesi ve külahı olmayan bir minaresiyle ‘kültür mirası’ olarak onarılmış küçük bir cami duruyor.Adı, ‘Hacı İbrahim Camisi. Onlarca Osmanlı eserinde bugün ayakta kalabilen tek eser bu. Camiye bitişik bir alanda; kemerleri ortaya çıkmış, caminin eki olabilecek bir başka Osmanlı eserinin kazıları sürüyor.

    Müze kısmı kapalı olduğu için gezemedik…





    Buradaki resim tek parça kumaşa işlenmiş sanırım 13 metrelik bir çalışma...




















    baltala likes this.
    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #8
    yokyokyok - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Deha Akın
    Makina:
    Mark2
    Üyelik tarihi
    02.July.2011
    Nereden
    Kocaeli-İstanbul-Kastamonu-Tosya
    Mesajlar
    844

    Standart

    Çok güzel bir gezi yazısı olmuş Murat Abi eline sağlık ..
    Mimari yapısını çok beğendim . Keşkee insan fotoğraflarını biraz daha çok çekseymişsin, Şapkalı yaşlı amca çok hoşuma gitti .. Bi de yöresel kıyafetleri beğendim .. Çingenelerin kafalarında dans ederken taşıdıkları nee abii merak ettim










    İletişim :

    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #9
    mlhplt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Melih Polat
    Makina:
    Nikon D810 Canon 550D IR
    Üyelik tarihi
    30.May.2011
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    897

    Standart

    Sizi de rehber Abdullah gezdirmiş sanırım yaklaşık 1 ay önce oradaydım ben de çektiğim fotoğraflardan müsait olunca paylaşırım.










    Nikon D810, Nikon 14-24 f2.8, Nikon 50mm f1.8G, Nikon 85mm f1.8G
    Canon 550D (IR Modifiyeli), 18-135 STM

    melihpolat.com

  • #10
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart

    Alıntı yokyokyok Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Çok güzel bir gezi yazısı olmuş Murat Abi eline sağlık ..
    Mimari yapısını çok beğendim . Keşkee insan fotoğraflarını biraz daha çok çekseymişsin, Şapkalı yaşlı amca çok hoşuma gitti .. Bi de yöresel kıyafetleri beğendim .. Çingenelerin kafalarında dans ederken taşıdıkları nee abii merak ettim
    Sanırım şaraptı normalde portre ve insanları fazla çekmiyordum o zamanlar Prag bozdu bizi










    yokyokyok likes this.
    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #11
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart

    Alıntı mlhplt Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Sizi de rehber Abdullah gezdirmiş sanırım yaklaşık 1 ay önce oradaydım ben de çektiğim fotoğraflardan müsait olunca paylaşırım.
    Bekliyoruz paylaşımları yeni fotoğraflar görmek güzel olacaktır










    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #12
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart






















    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #13
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart



    Dönüşte bir kasabaya uğradık alışveriş için : Az alışveriş çokça bir yer bulup biramızı yorumladık… Bira yudumlarkende gelip geçenlerin fotoğraflarını çektik…





    3. gün serbest zamandı. Önce gene alışveriş meraklıları bir AVM ye gidelim dedi.. Hadi bizde yürüyelim bari fotoğraf çekeriz dedik. Ama otobüs ve arabalardan başka bir şey bulamadım gidene kadar… AVM işte AVM yav ben İstanbulda dolaşmıyorum burada ne işim var… Bayağı söylendim sonuçta pes ettiler bari nehir kıyısına gidelim dediler…

    Bak bu iyi oldu işte ufak bir festivalede denk geldik…






















    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #14
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart






















    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #15
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart

    Kocaman biralar içtik Çeken ben olduğum için fotoğrafta yokum



    Oradan yürüyerek otele (ayaklarım şişti yav… Demekki neymiş giysiden önemli yanınıza ayakkabı almakmış…) Oradan akşam discoya… 8.000 civarında insan; bir girdim içeri boğulacağım sandım her yerden insan fışkırıyor. Her türlü şov yüksek volume müzik hemen yanınıza dansa gelen kızlar… Karısını düşünen ben 2 saate yakın kaldık bu kadar yeter dedik … Gençler takılmışlar sabah kadar… Oradan otel birde saatler ileri alınınca direkt yatak…

    Sabah İstanbul…. Valla gitmek görmek güzel ama ben memleketimi çok özlüyorum yav….










    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • #16
    muratreis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat Ünal
    Makina:
    Sony RX1 / Nex-6
    Üyelik tarihi
    14.March.2011
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    535

    Standart







    Tarihten dip notları:

    1- İmre Tökeli ismi İzmit’te tekrar hatırlanır oldu. Büyükşehir Belediyesi eski kağıt fabrikasının memur evlerinden birini, Seka Park’ta, İmre Tökeli adına anı evi olarak düzenledi.Yaşadığı Aslanbey-Karatepe köyünde anıt yaptırdı. Abdülhamit dönemine kadar bugünkü Hürriyet Caddesi’nin adı ‘İmre Tökeli Caddesi’ idi. Meşrutiyet’ten sonra Hürriyet’ oldu. Türkiye iki Macar milliyetçisine daha ev sahipliği yapmıştır. Biri Rakoçi’dir. 18 yy başında Avusturya’ya ayaklanmış,başarılı olamayınca Osmanlı’ya sığınmıştır. Tekirdağ’da yaşamıştır. Evi müzedir. Diğeri 19 yy’da, metinde adı geçen Zincirli Köprü’yü yaptıran Szeçeni’nin dönemdaşı Kont Kossuth’dur. O da bir süre Kütahya’da yaşamıştır.

    2- Cumhuriyet döneminde Türkiye’de misafir olan en bilinen Macar , Bela Bartok’tur. Ünlü klasik müzikçi, Atatürk’ün davetiyle konservatuarı oluşturmak için Ankara’da çalışmıştır. Budapeşte’nin güzel caddelerinden birinin adı Bela Bertok’tur.

    3- Türkçede bugün sıkça kullanılan Macarca bir sözcük var:’Varoş’. Varoş Macar dilinde ‘kentin dış mahallesi’ anlamında kullanılıyor; bizde ise ‘gecekondu’ anlamında 70’lerde dilimize girdi.

    4- Budapeşte şehir mezarlığında 1.Dünya Savaşında Ruslara karşı açılan Galiçya (Bugünkü Polonya’nın güneyi) cephesinde şehit düşen binlerce Mehmetçikten kalma şehitlik var.

    5- Macarlar 1956 yılında Sovyetlere baş kaldırdı.Başbakan İmre Nagy öncülüğündeki ‘Macar İhtilali’ni, Sovyetler kanlı bastırdı. 20 bin kişi öldü.Komunist dönem ülkede 90’da sona erdi.Macarlar o dönemden kalan Sovyetik heykelleri Budapeşte dışında bir parkta sergiliyor;Lenin ve Stalin’in heykelleri ‘Komunist diktatörlüğün hayaletleri’ adıyla tanıtılıyor’…

    6- Kanuni Budin’e ilk kez 1526’da Mohaç zaferinden sonra girer. Şehri kendine ‘biat eden’ (bağlanan) Macar kralı Zapolya’ya bırakıp ayrılır.Daha sonra camiye çevrilen Budin Kalesinin görkemli yapısı Mathias kilisesinden aldığı şamdanları İstanbul’a getirir ve Ayasofya’nın mihrabının iki yanına yerleştirir.Kanuni’nin sadrazamı (aynı zamanda damadı) ‘İbrahim Paşa’ (Damat İbrahim Paşa / daha sonra Kanuni tarafından boğdurulur), Budin’den getirdiği Apollon ve Herkül heykellerini Sultanahmet Meydanı’ndaki sarayının önüne koyar. Saray bugün Türk-İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır. Halk, heykelleri benimsemez, sadrazama ‘gavur’ lakabını takar.Devrin şairi Figani sadrazamı şu beyitle yerer: “Bu cihana iki İbrahim geldi; biri put yıktı, biri dikti”..

    7- Son bir not ta tıp dünyasından. Budapeşte’nin eski ve Orta Avrupa’nın ünlü tıp fakültesinin adı Semmelweis’tır. Semmelweis 19.yy ortalarında yaşamış Macar hekimidir. O yıllarda henüz ‘mikropları varlığı’ bilinmiyordu. Doğumlar çıplak elle yapılıyordu. ‘Lohusalık humması/puerperal sepsis’ denilen doğum sonrası enfeksiyondan çok sayıda kadın hayatını kaybediyordu. Semmelweis, doğuma girmeden ellerin sabunla yıkanmasının bu hastalığı önleyebileceğini ileri sürdü (1847). Zamanında tam kabul görmese de uygulamayla doğum sonrası bu tür anne ölümlerinin azaldığı görüldü. ‘Mikrop kavramı’, Semmelweis’ten sonra, 1860’larda Pasteur (Pastör) ve Koch tarafından ortaya atılacaktı.










    Canonur likes this.
    Sony RX1 -- Nex-6/16-50


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •