Bu tüneller Vietnam-Amerika Savaşı sırasında meşhur olsa da, aslında Vietnamlılar’ın Fransız sömürgesinden kurtulmak üzere verdikleri bağımsızlık savaşı sırasında, 1948’de kazılmaya başlanmış. Sonra Amerikalılar gelince tünel ağı genişletilmiş, 200 km2’lik bir alanı kaplayacak kadar çok tünel kazılmış.

Tünel deyince aklınıza birilerinden kaçmak için kullanılan geçitler gelmesin. İçinde insanların yaşadığı, 3 katlı yeraltı şehirlerinden bahsediyoruz. Cu Chi Tünelleri’nde savaşma ve çalışma alanları, mutfak, uyuma yerleri, kadın ve çocukların saklandığı bölümler, Saygon nehrine açılan gizli çıkışlar var. Biz bunların çok az bir bölümünü gördük diğerlerine giriş yasakmış.
B52 uçaklarının bombalaması sonucu oluşan resmen kraterleri gördük. Bu müthiş bombalama bile bu tünelleri yok edememiş , gerçi büyük zararlar vermişler ama genede faaliyetine devam etmiş bu tüneller.

Hayatta kalmak karşılıklı geliştirilen taktiklere bağlıymış. Örneğin, tünellerin içindekilere oksijen sağlamak için açılan havalandırma delikleri bir süre sonra Amerikalılar tarafından fark edilip iz sürmek üzere eğitilmiş Alman köpekleri getirilince, Vietkong askerleri havalandırma deliklerinin hemen altında çili biberi yakıp köpeklerin burnunu paralize etmiş. Daha sonrasında öldürdükleri Amerikalı askerlerin giysilerini almış Vietkonglar elbiselerde ki kokuları Köpekleri aldatmak için kullanmışlar.

Kısaca Amerikalılar yakmış, gaz salmış, köpekleri yollamış, buraya tanklar sokmaya çalışmışlar, en son çare B52 uçakları ile müthiş bir saldırı yapmışlar genede yok edememişler. Savaşın simgesi, Amerikalılarında korkusu olmuş bu tüneller.

Tabi savaş sırasında Amerikanın saldırganlığı yüzünden toplam yağmur ormanlarının % 10-15 ini kaybetmişler Vietnamlılar. Türkiyenin orman yoğunluğunun yaklaşık % 21 olduğunu düşünürsek ne kadar büyük hasar verildiği göz önüne bir nebzede olsa gelebilir belki.

Ama genede yıkılmamış Vietnamlılar dediklerine göre Çinliler gelmiş kaybetmiş, Fransızlar gelmiş kaybetmiş, Amerikalılar gelmiş kaybetmiş. O yüzden yazımın başında da belirttiğim gibi gururlu, özgüvenleri yüksek, kendinden emin bir halk.