Konu: 7D- Düşük Iso'da Noise Sorunu

Yanlız bu tür muhabbetlere hiç de yabancı değilim D300 çıktığında da yerden yere vurmuşlardı... O zamanki furya 5dm2 ye geçmek değildi yanlız. D300 ünü alıp da d200 e geçen "ustalar" furyası almıştı başını gidiyordu 2007 lerde )

Zamanla alışılır ne diyeyim )

Fatih, D300 konusu farklı bir konu.. CCD'li D200'ün keskinliğine alışmış olanlar, Nikon için bir milat olan CMOS'lu D300'ün sonuçlarına alışmakta biraz zorlandılar.. Sonra geçti.. Neyse konu dağılmasın..

şahsım adına son durum:

7D hd movie konusunda son derece yetenekli. lakin foto konusunda beni hüsrana sevketmiştir.

kendisiyle aynı HD movie yeteneğine sahip abisi 5DM2 foto konusundada aradaki 1000 dolarlık farkı şahsım adına hak etmiştir.


elimdeki 7D 100 dolar eksi fiyatına satılacak dolayısı ile hayyamda başka bir canon müridine muhtemel sıfır diye kakalanacaktır.

banada nikon Full HD makina çıkarana kadar, 5DM2 kakalayacaklar. muhtemel sıfır diye.


ayrıca ellerinde yarı profesyonel diye bulundurdukları makinalarla şimdiye kadar %100 baktıklarında tek bir kare keskin foto çekememelerini sorgulamayan-görmezden gelen insanlarıda anlayamamanın hüznü içindeyim.

sürç-i lisan affola.
saygılar.

emrac

Dostum bir önceki sayfada d80 d300 d90 x3 ve 7d ile çekmiş olduğum %100 croplu jpeg işlenmemiş, gündüz şartlarındaki alanların fotoğrafları paylaşmıştım. İnceleyebildin mi ?

İncelediysen lütfen söylermisin, bu güne kadar kullandığım tüm makinelerde tuhaflık mı vardı ?

Bakın problem olabilir elbet, kesin dille olamaz demiyorum. Fakat bu şartlar altında "aha kesin var" demek çok sakıncalıdır, o kadar 7d meraklısını sırf kendi tatminsizliğinizden soğutursunuz. o yüzden bu kadar emin konuşmamak gerektiğini belirtiyorum. ŞU d90 cropunu bir daha paylaşayım :



Ben bu makineyi paramparça etmeyeyim de ne yapayım ? Diğer fotoğrafları tekrardan paylaşmayayım....

Sonuç : Sorunum var diyen arkadaşların, acilen buraya ışıklı bir koşulda bir nesne fotoğrafı yüklemesi gerekmekte kendilerini ispatlayabilmesi için.. Gökyüzünde fotoğraf çekip aa bu makine tıs demek çok yanlış... Her makine, fotoğraflarda da gördüğünüz üzere aynı sonucu veriyor... Anlatmak istediğimi umarım size anlatabilmişimdir..

o zaman herkes 5dmarkii alsın herkes d700 alsın... Altında kalan tüm sınıflar çöptür deyiminize göre... Ben o 5dmii almaya niyetlenmiştim zamanında, fakat o makineden asıl gücü hangi lensler ile almayı düşünüyorsunuz? O yüzden ben cropta kalmada ısrarlıyım. Tüm kullandığım makinelerde de sizin deyiminizle sorun olan mevzu varsa, ben ona sorun gözüyle bakmam. Tüm kullandığım makineler "HATALI" olamaz elbette değil mi? Ama düşüncenizi saygıyla karşılıyorum. Siz tatmin olmazsınız o sizin düşüncenizdir elbette. Ama bu makine hatalı deyip çamur atmanızı yadırgıyorum sadece.

Siz full frame alarak eğer bir 16-35 eğer bir 24-70, eğer bir 70-200 f2.8 vs alırsanız ancak MÜKEMMEL KESKİNLİK VE MÜKEMMEL NETLİĞİ yakalarsınız..

Benim açıkça söyleyeyim ne o lensleri alacak gücüm var ne de kafam var... Amatörüz ve croplularda sürünüp gidiyoruz Bİr 10-20 nin ff de kaç katı paraya denk geldiğini biliyor olmalısınız. Yahut bir tamron 17-50nin...

fatih bey;

gönderdiğiniz fotoları inceledim.

soruyorum...

hiç
-ulan bu foto niye keskin diil?
-hodaa.. bu noktacıklarda ne ola ki? dediniz mi?

dediyseniz bundan neden hiç şikayetçi olmadınız?
yoksa
sizin yarı profesyonel bir makineden beklentiniz bu mudur?
yarı profesyonel makine böylemi olmalıdır.

bumudur yani?

e o zaman ( 5. kez söylüyorum) neden bu makinalara bu kadar para veriyorsunuz?

bir sürü ucuz alternatifi var.

gerçekten beni anlamak istemiyorsunuz.

yani makineden bir Hasselblad performansı beklemiyorduk ama buda değil yani.

4350 lira verip 1 kare temiz foto çekemedim diyorum ve sizde sonucu görüyorsunuz, buna normal dememi bekliyorsunuz.

lütfen yaa...


(7D- Canon EF 24-105mm f/4 L IS USM - -Canon EF 100mm f/2.8L IS USM )

hatalı makine demedik ki?

benim makine bozuk olabilirmiden yola çıktık. hatalı sürecinden geçtik , baktık ki hepsinde var.
o zaman bu para bu makinelere yazık . kazıklanıyoruz. dedim
beklentileri yüksek arkadaşlar almasın dedim.
diyorum diyeceğim.
=)

Bence siz doğru bildiğinizde emin adım ilerliyorsunuz. Ve ne demek istediğimi hala anlamadınız.

O fotoğrafları paylaşma sebebini kaçırmışsınız sanırım. Siz bu makine kesin problemli deyince ve de örnek olarak bir gökyüzü! fotoğrafını gösterince bunun tutarlı bir sorun kanıtı olamayacağını göstermek için o fotoğrafları paylaştım...

Net alan derinliği içerisindeki ve de lensimin sonsuza netlemeden bir adım öncesi olan bölgeye dek, kullanmış olduğum tüm makinelerde (ki 7d diğerlerini abuda kaldırmışıtır) keskinlik tavan yapmış vaziyettedir. Beni hayli bir şekilde tatmin etmiştir. Ancak bütün kullanmış olduğum makinelerde, flu kalan bölge yukarıda paylaştığım sonucu veriyor ise, bunu bir sorun olarak algılamamamız gerekir. Böylece insanları yanlış bilgilendirmememiz gerekir. Gerçekten problem var ise bunu bir obje ile kanıtlamamız gerekir... Lütfen bir kez daha okuyunuz efendim, çünkü beni anlamak istemiyoruz tabirinizin tam üzerine basıyorum, siz beni anlamıyorsunuz...

Elma ile armutu karıştırıyoruz tekrar belirtiyorum...

Tags
dusuk, iso, isoda, noise, sorunu

-----------------------

Sorunlu makine demek hatalı makine demekle aynı manaya gelmiyormu efendim yapmayın Allah aşkına

FatihKOC Nickli Üyeden Alıntı

Tags
dusuk, iso, isoda, noise, sorunu

-----------------------

Sorunlu makine demek hatalı makine demekle aynı manaya gelmiyormu efendim yapmayın Allah aşkına

benim için bu durum bir sorun...
bunda bi sorun var mı
eminimki bir çok arkadaş içinde sorun olacaktır.
misal ben böyle bir şey görüp okusaydım direk bir üst modele yönelirdim.
anlamak istemediğiniz konusunda ısrar ediyorum..
beklentiler ve karşılıkları.


emin olunuz ki her gören canon'a bu konu hakkında bir şikayet maili atsaydı şu an 40 dler 5dm2 seviyesinde- 5dm2 lerde saniyede 2k -300 kare çeken makinalar olmuşlardı.

siz size sunulanı

-evet budur mis..daha ne olsun
diyerek kullanmaya devam ediniz.

ben küfür mailimi canon' atacağım..

2 çeşit insan vardır.

kabullenip izleyenler
harekete geçenler

fatih:
net alan derinliği mavi gökyüzü yeşil çiçek beyaz kelebek değil mesele.
bu makina-lar resmin geneline garip bir pattern atıyor mu? bu pattern bazı durumlarda daha belirgin oluyor mu? aslında resmin heryerinde var bu pislik.
benim örnek foto istememin sebebi bu. sadece bendemi var herkestemi.
herkeste var.

buyrun obje
http://i1007.hizliresim.com/2010/7/5/1680.jpg

(bu kısımdan itibaren bir üstteki mesajımı okuyunuz)

-------------------------

mehmetorhanaslan Nickli Üyeden Alıntı

Makinaya Verilen paranın ve bize kattıgı etkinin haricinde olan su baslıgı okumanızı öneririm:
http://www.canonturk.com/vbulletin/f...e-ekipman.html

arkadaşım biz sanattan-imkansızlıklar içinden bir güneş gibi doğmaktan bahsetmiyoruz.
teknik bir şey tartışıyoruz.

Benim de demek istediğim bu pattern noise ... adını ne koyarsanız koyun tüm makinelerde olduğu...

Buyrun efendim : Makine d300




Bu da modelin sol kısmından bir %100 Crop:



Hadi hep beraber croplarımızı satalım da Hassselblad alalım Bizi ancak o tatmin eder...

nikon d700 ve 5dm2 de böyle değil fatih.
çok daha sıkışık ve minikler.

emrac Nickli Üyeden Alıntı

nikon d700 ve 5dm2 de böyle değil fatih.
çok daha sıkışık ve minikler.

İşte benim de o kadar param yok abi, hele ki o makineleri doyurmak için lenslerine verecek zırnığım yok afedersin

millet o yüzden croplu tercih ediyor...

Makinenizden soğumayın kardeşim, senin sorun dediğin gördüğün üzere d300 de de var d90 da da d80 de de 500d de de...

Beklentinizi bunların hiçbiri gerçekten karşılamıyorsa! ne diyeyim abi 1ds mark iii hayırlı olsun o zman

FatihKOC Nickli Üyeden Alıntı

İşte benim de o kadar param yok abi, hele ki o makineleri doyurmak için lenslerine verecek zırnığım yok afedersin

millet o yüzden croplu tercih ediyor...

Makinenizden soğumayın kardeşim, senin sorun dediğin gördüğün üzere d300 de de var d90 da da d80 de de 500d de de...

Beklentinizi bunların hiçbiri gerçekten karşılamıyorsa! ne diyeyim abi 1ds mark iii hayırlı olsun o zman

işte sizin sorununuz bu. hepsinde var. ne olacak ki?
yarı profesyonel diye satılan bir makinada bu olamaz arkadaşım.
e al o zaman bi iphone. şimdi önündede kamera var. 5mp

makinanızdan soğuyun ve canona şikayet maili atın. ki verdiğiniz paranın karşılı olarak daha iyi hizmet alın. makinaların gelişmesine ivme kazandırın. herşeye evet derseniz sadece sunulanı alacaksınız.
paranız yoksa 7D içinde bütçe ayırmanıza, para biriktirmenize, ağzınızın suyu akarak kendisine sahip olanlara gıpta etmenize gerek yok.. aynı moktanlığa sahip çok daha ucuz makinalar alabilirsiniz. aynı kalite yarı fiyatından bile ucuz.
hem daha az enayi hissedersiniz.

sürekli aynı şeyleri yazmaktan bıktım.

fotoğraf çekip ekleyen bilgilerini emeğini zamanını paylaşan arkadaşlara çok teşekkürler.

sürç-i lisan affola.

hayırlı kandiller.

emrac Nickli Üyeden Alıntı

nikon d700 ve 5dm2 de böyle değil fatih.
çok daha sıkışık ve minikler.

Bahsettiğin makinalar (nikon d700 ve 5dm2) 7D ile aynı sınıfta da değiller !

Ben bu tartışmayı başından beri izliyorum, gülünç buluyorum ve ilgimi çeken iki ifade biçimi var:

1. “doğal bir durum oluş” ve “doğal bir durum olmayış” olayı ve

2. “canon firmasının resmin bütününe gevşek ve büyük bir pattern döşemesi ya da onun karşısında sıkışık ve minik patternler” olayı…

1984 yılında fakültede fotoğraf derslerimizin olduğunu duyduğumda çok sevinmiştim. Hocamızın “herkesin bir makinesi olacak” demesiyle memleketten babamın Lübitel’ini getirmem bir olmuştu. Siyah/Beyaz çekiyor, banyosunu yapıyor ve basıyorduk. Bizim için o zamanlar fotoğraf, gümüş iyodür parçacıklarının kararmasından ibaret büyülü bir siyah/beyaz dünyaydı.

Ama bu büyülü dünya benim açımdan pek uzun sürmedi. Refleks bir makine almıştım (Zenith) ve renkli çekmeye başlamıştım. Artık büyülü dünya agfa’nın çiğ, fuji’nin yeşil/mavi ve kodak’ın turuncu/sarı dünyasından geçmeye başlamıştı.

İşte tam bu sırada okuduğum bir kitapta şu anlatılıyordu: “SB fotoğraf renkliye göre daha gerçektir. (buradaki ‘gerçektir’ kavramına dikkatinizi çekerim). Çünkü renkli fotoğraf süreci SB’a göre gerçeklik ile onun izi arasına daha fazla kimyasal işlem yerleştirir!” Bu mantık, teknolojik bir aygıtla gerçeklik arasındaki dolaysızlık miktarına dayanır, ki sakat bir mantıktır.

Peki bu ‘yerleştirme’ işlemini kim yapıyor? İşte bu sorunun yanıtını da tam olarak Vilem Flusser’in “Bir Fotoğraf Felsefesine Doğru” kitabından edindim. Bu kitabı fotoğrafla ilgilenen tüm arkadaşlara kesinlikle tavsiye ederim. Kitapta Flusser aslında her makinenin, her filmin, her baskı teknolojisinin, kısaca tüm fotoğraf sürecinin içerisine önce üretici firmaların, sonra o firmaları denetleyen kurumların ve son olarak da o kurumların bağlı bulundukları bakanlıkların ideolojilerinin yerleştirildiğini iddia ediyordu. Her fotoğraf olgusunun içerisine işlemler mekanizması yerleştiriliyor ve bu yerleştirme işlemi 19. yy’da iktidarını perçinleyen burjuva sınıfının -emrac’ın da sık sık dile getirdiği- yüksek beklentilerince karşılanıyordu. Yani en basitinden “Siz düğmeye basın, gerisini biz hallederiz!” sloganı, sandığımız kadar masum değildi. Modern dünyada burjuvazinin kendini en iyi ifade ettiği fotoğraf ve sinema araçları daha başından itibaren ‘doğal bir durum’u yansıtmamıştı. Hatta daha öncesine de giderseniz fotoğrafı Nicéphore Niépce’nin resimle uğraşan beceriksiz oğluna ve daha sonra da fotoğrafın gündelik kullanımına izin veren askeriyeye borçluyuz  18. yy’dan 20. yy’a kadar neredeyse tüm teknolojik buluşlar önce askeri amaçla kullanılmıştır. Lumiere kardeşlerin sinema makinesi, ancak savaş meydanlarından sonra insanlığın ortak kullanımına sunulmuştur. İnternet teknolojisi de bunun güzel bir örneğidir.

80’lerde fotoğraf üzerine yaptığımız bu tartışmalarda “fotoğrafik gerçekliği” “gerçek gerçeklikle” karşılaştırma aymazlığımızın sebebi, o zamanlar hala “1. doğa” dediğimiz bir şeyin var olduğunu sanmamızdı. Eh ne de olsa hala analog bir dünyada yaşıyorduk, toprağı köylüler ekiyordu ve milyonlarca işçinin çalıştığı fabrikalar vardı, dünyaya yabancılaşıyorduk, vb. Ama ne yazık ki emrac’ın tartıştığı konu o zaman için bile anlamsızdır.

Kısaca, sunilik bu teknolojilerin doğasında vardır. Suni olan, fotoğraf makinasının ‘doğal’ durumudur ve ‘gerçeklik düzlemi’, üretici firmaların işletim sistemlerinden, programlarından geçer.

“Doğal olan durum”, makinenin sunduğu gerçeklik düzlemine döşenen ‘pattern’in GÖRÜNMESİDİR (SB fotoğrafın gerçekliği). Doğal olmayan durum ise bu pattern’in ikinci, üçüncü, vb. işlemlerden sonra onun sıkışıklaştırılması ve minikleştirilmesidir (Renkli fotoğraf örneği). Herhangi bir makinanın bile söz konusu ikincil, üçüncül işlemleri kendilerine entegre edilmiş bulunmakta iken (iso, long exp. noise reduction, high iso speed noise reduction, auto lighting optimizer, vb.) emrac, bu işlemler seçilmeden çekilen sonucun ‘saf’ ya da ‘doğal’ olduğu / olması gerektiği yanılgısını taşıyor. (oysa canon firması pek ala bu dijital grenleri sıkılaştırıcı bir formül bulabilirdi. Bunu yapmaması gayet yerinde bir karar)

16. yy’da ahşap gravür (ahşap baskı değil) diye bir teknoloji vardı. Sanatçıları -kendi etik değerleri gereğince- basılı bir yapıtlarını sattıklarında kalıbını da çizerek yok ederlerdi. Bu teknoloji en güzel çağlarını yaşarken matbaa çıka geldi ansızın. Ve ahşap gravür birden tarih sahnesinde yok oldu. Kalem çıktı ortaya hokka yok oldu; daktilo çıkageldi, kalem yok oldu; klavye çıkageldi, daktilo yok oldu, sesleri dijital ortamda harflere dönüştüren sistem yaygınlaştığında da klavyeler yok olacak. Ama dikkat ederseniz her yokoluşta da “Ah, o eski domateslerin tadı artık yok!” dedik, ama gene de yedik. Artık ne 1. doğa üzerinde yaşıyoruz, ne de dünyamız analog… Bırakın artık bu Platonist yaklaşımları, makinadan müdahale edilmeden çıkan saf görüntüyle ilk domateslerin tadını karşılaştırmayı! Bırakın artık satılmış fotolarınızın negatiflerini yakmayı, telif haklarını! Müdahale edebildiğiniz kadar edin, bir değil 50 işlemden geçirin görüntülerinizi! Yeter ki kolektif bir imgeye ulaşarak onu insanlığa yararlı bir görüntüye dönüştürünceye, ve onu dağıtabildiğiniz kadar dağıtıncaya kadar!

Gren güzeldir…