Merhabalar konunun yeri burasımı tam olarak emin değilim ama daha uygun bir yerde bulamadım açıkçası.Fotoğrafçılığın hayatıma nasıl girdiğini siz değerli forum insanlarına anlatmak istedim daha doğrusu yazmak geldi içimden yazımı okuyan herkese teşekkürlerimi sunarım.1998 doğumluyum forumdaki yaş ortalaması göze alındığı zaman küçük kaldığımı söylemem gerekir çünkü 19 yaşındayım henüz lakin fotoğrafçılıkla tanışmam çok daha erken bi yaşımda oldu;14 yaşımda.İlkokul öğrencisiydim 8.sınıf yani son sınıftım.Bir gün öğretmenlerim bir kitap okuma yarışmasını duyurdular.Katılan öğrencilere her hafta farklı kitaplar verilcek ve en sonunda okulda bir yarışma yapılıcaktı.Her sınıftan yarışmanın galipleri bütün okulların galipleriyle yarışıcak ve büyük ödülü kazanıcaktı.Bende katılmıştım yarışmaya ama bir iddeam yoktu açıkçası her hafta kitapları okuyordum okumadıklarımda oluyordu.En sonunda bütün kitaplar bitti ve okuldaki sınava tabi tutulduk.Bu sınavın kazananlarınada ödül vardı.Sınav sonuçları açıklandığında 8.sınıfta en az yanlışı yaparak birinci çıkmıştım ve okulumdaki ödülün sahibiydim.Hiç beklemediğim bi sonuçtu ve iddeamda yoktu ödülün ne olduğunu bilmiyordum o zamanlar ama ilçedeki 1.ye verilcek ödül asus marka laptoptu.Bu aşamadan sonra yarışmayı daha ciddiye aldıysamda büyük ödülün sahibi olamadım 5.lik gibi bi derece elde ettim yanlış hatırlamıyorsam.İşin o kısmı önemli değilde okulumda elde ettiğim başarıdaki ödülüm bir Canon powershot a800'dü.Benim için çok özel bir yeri vardır kendisinin halada ilk günki gibi çalışmaktadır.İlk defa fotoğrafçılıkla burada tanıştım çok düşük seviyede bir kompakt makineyle.Manuel modu daha yoktu program modu ve kolay modları vardı.2012de sahip olduğum makinemin tam kapasitesine ulaşmak için var gücümle çalıştım öncesinde kolay modları kullanırken sonrasında program moduna hakim olmaya başladım yıl 2013ü gösterdiğinde Kuzenimin düğünü vardı ve arkadaşının dslr bir fotoğraf makinesi vardı ben ağzım açık izliyordum o makineyi.Canon eos 600d modeliydi ve 18-135mm objektife sahipti.İlk defa dslr makineler ile o zaman tanıştım ve kuzenimin arkadaşı makineyi bana verdi ve düğün boyunca çekim yapmamı istedi zaten ben kendi fotoğraf makinem ile çekim yapıcaktım ama o makine bana verilince kendikimi çoktan unutmuştum elime ilk defa bir dslr makine almıştım ve aşık olmuştum.Deklanşöre bastığımda çıkan perde sesi beni büyülemişti diyebilirim kullanmayı bilmediğim için sadece basıp çekiyodum makinede zaten ca-yaratıcı otomatik modundaydı.Tam bir amatördüm ama düğün salonundaki havam 40yıllık fotoğrafçılarda yoktur öyle söylüyim .Bu düğün bittiği zaman kararımı vermiştim.Bir dslr makine sahibi olucaktım.İyi bir araştırma yaptım ve bana en uygun model olarak Canon Eos 1100d'yi belirledim.Hem fiyatı cazipti hemde giriş seviyesinde iyi bir fiyat performans ürünüydü.Lise öğrencisiydim ve hiçbir gelir kaynağım yoktu ailemide zorlamak istemediğim için para biriktirmeye başladım sene 2013.Harçlıklarımı kenara koya koya 2014 yılına geldiğim zaman aileminde desteğiyle 1100d'yi internetten şipariş verdim.Ama içimdeki heyecanı anlatamam.Dslr makinem geldiğinde okuldaydım eve geldiğimde kutusuyla karşı karşıya kalmıştım uzun zamandır beklediğim an gelmişti artık benimde dslr fotoğraf makinem vardı.Youtube üzerinden milyonlarca 1100d videosu ve kutu açılışı izlediğim için kutunun içini ezberlemiştim 18-55mm kit lensi taktım pil ve sd kartınıda yerleştirdim ve off tuşunu on konumuna getirdim.O anki heyecanımı hala ilk günki gibi hatırlıyorum sanki mark 3üm var sanırsınız ama oda benim mark 3üm sayılırdı çünkü 1 yıldır bu günü bekliyordum ve kendi imkanlarımla almıştım onu ailemin desteğide vardı tabi ama büyük bir kısım bana aitti.İlk başlarda otomatik ve kolay modları kullanıyordum ama sürekli araştırma halindeydim diyafram enstantane iso gibi kavramları öğrendim photoshop videoları izledim antremanlar yaparak birşeyler öğrendim ve deneyimledim artık makinemin bütün ayarlarına hakimdim ve photoshopta kendime yeticek işler yapıyordum.Sene olarak 2015'e gelmiştik ve karşıma gerçek bir sorumluluk çıkmıştı.Başka bir kuzenimin evliliği.Bu evliliğin dış çekim görevini üstlendim ama elimdeki ekipmanın buna uygun olmadığını biliyordum bunun için en uygun portre lensi 50mm'yi satın almaya karar verdim ama elimde para yoktu yaz tatilinde olduğum için kendime bir iş buldum ve 10 günlüğüne çalıştım bu işten elde ettiğim gelirle 50mm 1.8 siparişini verdim.Bu ekipmanla gelin damat çekimi yapılırmı diyenler olucaktır lakin bir bu çekimi yaptık ve gayet tatminkar sonuçlar aldık raw+jpg yapılan çekimlerimiz limanda gerçekleşti ve havanın bulutlu olması sebebiyle gölge minimumdu raw düzenlemede devreye girince beklentiyi karşıladım ve gelin damat çekimlerimde ilk zaferimi aldım.Sonrasında yine aynı ekipmanla farklı gelin damatlar,mezuniyet,nişan gibi çekimler yaptım ve ondada bekleneni karşıladım.Aldığım ücretler 70-200 kullananların aldığı ücretlerle bir olmadığı için beklentiyi her zaman karşılamayı başardım ve bundan gurur duyuyorum.Çok uzun bir yazı oldu sanırım ama içimdeki fotoğraf tutkusunu yazmaya başlayınca kendimi kaybediyorum Hepimizin ışığı bol olsun iyi akşamlar dilerim.