-
Film Replikleri ! ¨¨
arkadaşlar bu bölüm, film repliği bölümü.
ricam, film repliği yaparken, filmin afişini de koymanız...
açılışı merhum üstâd necip fazıl kısakürek'in unutulmaz tiyatro eseri, "reis bey" ile yapıyorum.
kıyıda köşede kalmış filmlerden ne yazık ki, yönetmen mesut uçakan filmin yönetmenidir.
izlemeyenlere şiddetle tavsiye ederim.
haluk kurdoğlu performansı müthiş;
genelde filmler romanlarının yanında çok sönük kalıyorlar
ama romanı kadar etkileyici bir yapım, eski bir türk filmi; ben ki türk film içok sevmem ama bu filmi kaç defa izlediğimi hatırlamıyorum...
buyrun; reis bey:::
---
http://www.dunyabizim.com/images/news/20253.jpg
(Mahkum idam sehpasındadır)
Mahkum- Reis beyefendi!
(reis bey cevap vermez)
Mahkum- Şu anda benim vaziyetimde bulunan bir adamın, ayrıca ceza görebileceği bir suç varmıdır?
Reis bey- Yapamazsınız kanun ellerinizi bağlamıştır.
Mahkum- Ya sözle, dille yaparsam?
Reis bey- Hiç bir değeri olmaz.
Mahkum- Olsun olmasın cezalandırılabilir miyim?
Reis bey- Hayır!
Mahkum- Yani serbestim, dilimi hiç bir kaygı düğümleyemez öyle mi?
Reis bey- Evet!
Mahkum- Öyleyse kullanmayacağım bu serbestliği. Size layık olduğunuz şeyi söylemeyeceğim.
Reis bey- Dilediğinizi söyleyin.
Mahkum- Söylemeyeceğim! Beni yükselttiğiniz yerden aşağıya düşmeyeceğim. Yerimde kalmak istiyorum, yanınıza gelmek istemiyorum.
Hapishane müdürü- Sus terbiyesiz! (idam gömleğini gösterir) sırtına geçirdiğin zırha sığınıp reis beye hakaret etmeğe mi kalkıyorsun?
Mahkum- İdam gömleği mi zırh? Size böyle bir sığnak temenni etmem.
--
reis bey: (idam mahkumu hakkında) mahkum nasıl?
ceza evi müdürü: şöyle buyurmaz mısınız?
reis bey: buhranlı bir hali var mı?
ceza evi müdürü: tam zıddı efendim. gayet sakin, bu zamana kadar onu hiç bu halde görmemiştim.
reis bey: (bir süre sessiz kaldıktan sonra) eee.. ümit kalmayınca telaşta biter!..
---
merhamet...
insanlara merhameti öğretmek, insandaki kötülük iktidarını döve döve pekiştirmek yerine; hohlaya hohlaya yumuşatmak
merhamet...
hava gibi, su gibi muhtac olduğumuz iksir. başağı bir cemiyeti, başkuyarı edecek bir kudret.
acımasızca idama götürdüğüm çocuk bana; "buz çölünde yol alıyorsunuz" demişti. hepimiz! bütün insanlık buz çölünde yol alıyoruz! aldığımız nefesler bile sipsivri kayalar şeklinde donuyor. bakarken gözle bıçaklıyor, dinlerken kulakla zehirliyoruz
bütün bunların kanunlarını bilmiyoruz da kanun çıkarmaya kalkıyoruz. olur mu hiç? sen kaplanı yetiştir, besle. sonra pençe atıyor diye kement at ipe çek! yazıktır kaplana, günahtır kaplana! merhamet!
- hakim: o halde ceza ölçüleri, hak, adalet ve kanunlar lüzumsuz öyle mi?
- reis bey: öyle değil... bunlar doktorun çare bulamayınca bütün bir uzvu budamaya mecbur kalması gibi iç tedavi üzerinde tedbirler.
- savcı: efendim. merhamet ekmek olsa da bütün insanlığa dilim dilim dağıtılsa payına hiçbirşey düşmeyecek lanetli budur! üstelik yüce reislik makamından bitirimhanelere düşüp ipten, kazıktan kurtulma insanlar arasında eroin çetesi kuran bir bedbahtın karşınızda kurtarıcı edasıyla adalet dersi vermeye kalkışması; tam bir şenaattir! kendisine yine reislik makamındayken söylediği bir sözü hatılatırım. "bizi daima işlenen suçun cüzzamlı suratına bakmaktan kaçıran bu edebiyat esnaflığını bir yana bıraksınlar!" ve bu görünen suçun görünmeyen bir yanı varsa onu ortaya döksünler!
- reis bey: sayın savcı, beni eski anlayışım ve prensiplerimle mahkum ettirmek istiyorlarsa bilsinler ki; ben zaten onun mahkumuyum.
- avukat: muhterem reis bey; (hakime hitaben)
sayın savcıyı, sanık sanılan büyük şahsiyetin fikirlerini, inançlarını ve ideallerini daha yakından anlamaya davet ediyorum. ancak bu taktirde onun bitirim yerinde ne aradığı anlaşılabilecektir. bütün dünya kanunların ve hakim kürsüsünün tam hakkını verdikten sonra, insandaki gizli ruh noktalarına, iç hakikatine eğilen, bu yüce hakikati arayan, onu aramanın işkenceli hayatını yaşayan bir adalet kahramanı karşısındadır. büyük bir takdirle belirtelim ki başkanı bulunduğum baro şu anda bu yepyeni adalet kahramanını azizleştirmek için formül aramaktadır. eminiz ki bitirim tipleri arasındadır suçlu. bıçakları ve tabancayı reis beyin bitirim yerinde doğruyu göstermek için topladıklarını kendi şahıslarını ortaya koymaksızın söylediler. ama eroine ait hiçbiri bir ipucu vermedi. "bilmiyoruz" demekle yetindiler. bu kişilerin ayrıca izinsiz silah taşımaktan ve eroin işinden sorguya çekilmelerini talep ediyorum!
- reis bey: asla diyorum asla! boş toprakta define aranırcasına suçlu aranmaz! ancak meydana çıkarsa görülür. kimseyi cebime eroin koymakla suçlandıramam. ve benim hesabıma suçlandırılmalarına razı olamam! eğer gerçek suçlu gerçekten aramızdaysa benim hesabıma mutlaka bağışlanacağını fakat kanun hesabına muhakkak kıstırılacağını bilerek kendi kendisine ortaya çıkmasını dilemekten başka yapabileceğimiz hiçbirşey yok.
- savcı: işte... af ve merhamet rejiminin insandaki kötülük iktidarını ortadan kaldıracağı tezine en güzel fırsat. buyursunlar gerçek suçluyu ortaya çıkarsınlar.
- reis bey: bu ne acındırıcı mantık... benim merhamet tezim bir dedektif kaidesimidir ki suçluyu bulsun? ben diyorum ki her fert başucuna; "suçlu benim herkes suçsuz!" levhasını asmalıdır. ben diyorum ki yegane kurtluşumuz herkesin herkesi affetmesindedir. daha ötesi kanunların sorumluluğuna girer. ama görüyorum ki anlatamıyorum... hissediyorum ama anlatamıyorum! çocuk, "ağlayabilseydiniz anlyabilirdiniz" dedi. ağladıkça anlıyorum... ağladıkça anlıyorum... artık bütün mantık hesaplarımı kaybettim. hemde öylesine kaybettim ki ; amerika da bir cinayet işlense de, dünya çapında bir ses sorsa; "katil kim?", "benim!" diye haykırabilirim! soğuk kış geceleri, köprü altında yatan çıplakların vebali benim boynumda, gömleğimin yakasında... isterse çareme adli tıp baksın fakat bir hastaneye girsem de kan kanseri çeken hastalar görsem acaba onları bu hale ben mi getirdim? diye düşünüyorum.
ben ne yaptım? uykuda, baygınlıkta, annemin karnında, babamın kanında hangi cinayeti işledim? hangi mukaddesi kirlettim ki kendimi gelmiş gelecek bütün fenalıkların tek sorumlusu biliyorum? dışımda ne arıyorlar? içime doğru suçluyum ben! birde kalkmış belki kendimden birine, ondan öbürüne geçer, bir merhamet yangını çıkar bütün ülkeyi sarar diye; tımarhanelik bir hayalin peşine düşmüş gidiyorum! reis beyefendi(hakime hitaben);
ceketim benimdir! celp benim ceketime aittir. erionde o cebin malıdır. ben suçluyum bana acımayın reis beyefendi... bana acımak merhamete haksızlık olur!
Reis bey – Ölümü metanetle karşılamanız güzel. sizden yeni bir adam peydahlanmış, duruşmalardaki sanığa benzemiyorsunuz. Yazık! Avrupa’da felsefe tahsili, şu bu derken her şeyde yarım kalmak! Sonra her türlü serserilik, kumar, eroin, nihayet anne katilliği! Ağlanacak hal!
İdama mahkum edilen genç – Etmeyin reis bey! siz ağlayamazsınız! Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz. Siz merhametten, acıma duygusundan yalnız kötülük doğacağına inanmışsınız. Yerine göre haklısınız. Fakat ondan ne büyük iyilik doğacağını unuttuğunuz için, en büyük hakkı kaybediyorsunuz! Rahmet kaldırılmış sizin kalbinizden! Buz çölünde yol alıyorsunuz!
Reis bey! Mühürlü kalbinizin açılmasını dilerim.
Dadı –Sen burada ha! Ne zamandan beri seni bulmak,
yüzüne tükürmek geçiyordu içimden !
Reis bey – Neden tükürmüyorsun?..
Geldiğine iyi ettin dadı,ben de seni arıyordum.
Dadı – Ne yapacaktın!
Reis bey –Beni affetmeni isteyecektim…
Dadı –Eğer ben seni affedersem,yeryüzünde suçu bağışlanmadık insan kalmaz!
Reis bey – Yeryüzünde suçu bağışlanmadık insan kalmaması için
beni affet!
Dadı – Aman ALLAH’ım! Sen o reis misin!
Reis bey – O adamım ama o reis değilim…
Dadı – Yoksa bu da kendini kurtarman için bir numara mı ?!.
Reis bey – Eğer varsa öyle bir numara, öğret de kurtulayım!
Dadı – ALLAH’a başvur! Bende öyle bir kuvvet yok!
Reis bey – Sen affet ki, ALLAH da affetsin !
Reis Bey - Bu ne acındırıcı matık.Ben diyorum ki her fert baş ucuna suçlu benim herkes suçsuz levhasını asmalıdır.Ben diyorum ki yegene kurtuluşumuz herkesin herkesi affetmesidir.Ama görüyorum ki anlatamıyorum hissediyorum ama anlatamıyorum.
Reis Bey - Çocuk ağlayabilseydiniz anlayabilirdiniz demişti ağladıkça anlıyorum.Artık bütün mantık hesaplarımı kaybettim.Hem de öylesine kaybettim ki Amerika da bir cinayet işlense dünya çapında bir ses sorsa katil kim benim diye haykırabilirim.Soğuk kış geceleri köprü altında yatan çıplakların vebali benim boynum da gömleğimin yakasında isterlerse çağreme adli tıp baksın fakat bir hastaneye girsem de kankanseri çeken hastalar görsem acaba onları bu hale ben mi getirdim diye düşünüyorum.Acaba ben ne yaptım.Uykuda, baygınlıkta, annemin karnında, babamın kanında hangi cinayeti işledim, hangi mukaddesi kirlettim ki kendimi gelmiş gelecek tüm fenalıkların sorumlusu biliyorum.Dışımdan arıyorlar içeme doğru suçluyum ben.Bir de kalkmış kendimden birine ondan öbürüne geçen bir merhamet yangını çıkar bütün ülkeyi sarar diye tımarhanelik bir hayalin peşine düşmüş gidiyorum.
Reis Bey - Göklerin merhamet dolu olduğuna inanıyorum… Bizse nefsimizin beton çatısını tepemize dikmiş, yaşamayı öldürüyoruz! merhamet… Alem bu temel üzerinde!
Eğer toprağa, tohuma, hatta kire, lekeye merhamet olmasaydı, su olur muydu? Rengi merhamet, sesi merhamet, pırıltılı şırıltılı su…
Ne duruyorsunuz! Sökün sahte su borularını! Ev ev merhamet şebekesi kurun! tepelerinizdeki çatıları da yıkın! Göklerle temasa geçin! O zaman göreceksiniz ki; acı su borularından, kendi kendine tatlı su akacak… Ve başlar üstünde, güneşe yol veren kubbeler yükselecek…
-
"etmeyin reis bey! siz ağlayamazsınız!ağlayabilseydiniz anlayabilirdiniz!"
ne güzel filmdir reis bey
tam tersi komik bir replik de benden gelsin:
http://farm2.staticflickr.com/1309/1...702_z.jpg?zz=1
çiçek abbas - dolmuşçu şener şen ve yeni dolmuşçu ilyas salman atışması
Şakir(Şener Şen): Aşıksan vur saza, şöförsen bas gaza
Çiçek Abbas (İlyas Salman): Sevene can feda, sevmeyene elveda
Şakir: sen batan bir güneş ben yollarda çilekeş
Çiçek Abbas: Şöförün bahtı kara muavvinin gönlü yara
Şakir: gaz, fren, şanzıman halim duman
Çiçek Abbas: sev beni seveyim seni
Şakir: aşk bir otobüstür binmesini bilmeli
Çiçek Abbas: son durağa gelmeden inmesini bilmeli
Şakir: bana hava atma!
Çiçek Abbas: havan kime yabancı?
Şakir: kapılma rüzgarıma sen de aldanırsın
Çiçek Abbas: sollama beni sollarım seni
Şakir: geçme beni ezerim seni
Çiçek Abbas: dünya dikenli bir hayat, sevenler de mi kabahat?
Şakir: yaklaşma toz olursun, geçme pişman olursun
Çiçek Abbas: çilemse çekerim kaderimse gülerim
(bu noktadan sonra Çicek Abbas üst üste atağa kalkar ve durmaksızın arka arkaya patlatır, Şakirde caresizce çırpınır.)
Çiçek Abbas: istedim vermediler sen söförsün dediler
Çiçek Abbas: emeğimiz bilek zoru Allahım sen bizi koru
Çiçek Abbas: aşk bir sudur, iç iç kudur
Çiçek Abbas: aşkı çekene, derdi bilene sor
Çiçek Abbas: aşk çekenin yol gidenin
Çiçek Abbas: kabahat sen de degil, seni sevende
Çiçek Abbas: neaaaabeeer!!!
bu da videosu:
Çiçek Abbas - Atışma - YouTube
-
http://www.marijuana.com/news/wp-con...ng-750x499.jpg
"Makyajına ve yüzündeki boyalarına güvenme. Yollar da güzeldir ama altından kanalizasyon geçer."
Scarface
http://www.fdizle.com/wp-content/upl...eGodfather.jpg
Onlara reddedemeyecekleri bir teklif sunacağım...
Godfather.. (Tüm zamanların en çok kullanılan repliği)
https://bostanciogludevran.files.wor...fight_club.jpg
Tüm umudunuzu kaybetmek özgürlüktür...
Dövüş Kulübü
-
Hemen hatırlayıverdiklerim.
Star Wars
Laia - Seni seviyorum
Han Solo - Biliyorum..
Unforgiven
Will Munny - Öldürülmek istemeyen varsa arka taraftan çıkabilir. Bana ateş ederseniz, bir daha fahişelerin yüzünü keserseniz ya da onlara başka kötülük yaparsanız geri dönerim. Hepinizi tek tek gebertmek için orospu çocukları..
-
http://www.youtube.com/watch?v=U8K6b76G_WY
Şimdi ben buraya neden çıktım? Niçin Çıktım? Nasıl çıktım? Bunu izaha gerek yok. Gördünüz yürüdüm çıktım.Çıkmamış da olabilirim.Çıkmışsam çıkmışımdır, çıkmamışsam çıkmamışımdır.Görünen köy uzakta değildir.Buraya çıktıkta sonradan çıkmadık mı dedik?Bunlar bir takım uydurma laflardır.
Deli Deli Küpeli
http://www.youtube.com/watch?v=F-QGEDzZ9kw
Çiçek Abbas: evet arkadaslar, minibusumuzu almisik. bundan sonra alibeykoy hattinda cicek abbas'in da minibusu calisacak. herkese benden cay!
Şakir: ben istemem!
Çiçek Abbas: peki...Şakir'e cay yok.
Şakir: ne demek Şakir?
Çiçek Abbas: adini mi degistirdin?
Şakir: sen bana nasil Şakir dersin lan kelek?
Çiçek Abbas: ne diyem, mesela, MAHMUT mu diyem? sakir?
Çiçek Abbas (1982)
-
-
http://upload.wikimedia.org/wikipedi...ulübü_afiş.jpg
Kaybedenler Kulübü :
Kadınlar, seni sen yapan özelliklerine aşık olurlar, sonra da o özellikleri senden almaya çalışırlar...
-
http://www.indirmedenfilmizlee.net/w...-poster-lg.jpg
I don't hate you. Because if I do, I won't have anyone I like. Thinking about it hurts me here. So I won't hate you.
"senden nefret etmiyorum, çünkü senden nefret edersem, hiç kimsem kalmaz. Bunu düşünmek canımı acıtıyor bu yüzden nefret edemem."
filmi izlemenizi yüzde yüz tavsiye ederim
kore filmidir.
-
Stone Cold
http://imageshack.us/a/img839/4906/t...ilmposteri.jpg
Filimi izlemedim fakat geçenlerde böyle bir replik görmüştüm ve benim rumuza birebir uydugu için paylaşmak istedim:)
http://imageshack.us/a/img856/879/31...7245748419.jpg
-
''birşey sorayım''
-''insan sabır istediginde tanrı onlara sabır mı verir ; yoksa sabırlı olmak için onlara fırsat mı verir ?'' (tanrıyla - nuhun karısının konusması (evan almighty)
''her birinize yaratıcı tarafından tövbe imkanı verildi , katiller tecavüzcüler tacizciler.. hepiniz tövbe etitginzde tanrı sizi bagrına basıyor , tüm dünyalarda ve evrende insan dısında hicbir yaratık bu kadar ayrıcalıklı degil , bu haksızlık'' ( gabrielin şeytanın oglunu dünyaya getirme bahanesi :d ) ( constantine )
''inatcılık yapma , bu alemi tanımıyosun , daha mahkeme kapısına varmadan yok ederler seni''
-''belki seni dinlerler nede olsa eski mafyasın''
''ne dedin sen ?''
-''mafyasın dedim anlasırsınız!''
''ne diyosun ulan sen ! agzını topla agzını , ben mafta degilim hicbir zamanda olmadım , benim arkamda polis yoktu milletvekili yoktu , ben ne uyusturucu ne silah ne de fahise sattım !
ben isimi tek basıma gördüm , düşmanlarımda tek basına hesaplastım , ben yaptıgım herseyin bedelini ödedim ! sen kim oluyosun da ?'' ( kabadayı )
''Hayatım boyunca her yıl
10 milyon dolar istiyorum.''
''Şunu açığa kavuşturalım.Müşterinin, yani dünyanın en zengin ve en güçlü
adamlarından birinin, bir intikamcı olduğuna ve geceleri çıplak
elleriyle haydut patakladığına inanıyorsun ve planın bu adama
şantaj yapmak, öyle mi? Bol şans.'' (the dark knight )
''Günün birinde, portakal büyüklüğünde , bir zümrütle oynayan bir çocuk gördüm.Eşkıya onları bir kenara atıyordu''
- ''Neden çalıyordu peki?''
''Çünkü bunu keyif verici olarak görüyordu.
Bazı insanlar para gibi
mantıklı şeylerin peşinde değildir.
Satın almak, korkutmak, anlaşmak
ya da pazarlık etmek mümkün değildir.
Bazı insanlar sadece dünyanın
yandığını seyretmek ister.''
''Şimdi sırrı arıyorsunuz , ama bulamayacaksınız çünkü
aslında dikkatle bakmıyorsunuz.Aslında öğrenmek istemiyorsunuz
Aldatılmak istiyorsunuz'' ( the prestige )
replikleri böyle yazmak fıkraya gülüp, anlatarak güldürememeye benziyo biraz acıp izlemek lazım :)
-
http://upload.wikimedia.org/wikipedi...skiya_film.jpg
Cumali: Çok korkuyorum Eşkıya, beni bırakma çok korkuyorum
Baran: Korkma! Sadece toprağa gideceksin, sonra toprak olacaksın, sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin, oradan özüne ulaşacaksın. Çiçeğin özüne bir arı konacak. Belki o arı ben olacağım.
-
http://img854.imageshack.us/img854/5...20sehire20.jpg
....Kekliğidim vurdular
Kanadımı kırdılar
Daha ben ne idim ki
Anamdan ayırdılar
Gel gel yanıma keklik
Kastın canıma keklik
Al kınalı parmakların
Batır kanıma keklik
Kekliğim kafesi
Mis kokuyor nefesi
Şinci buradan geçti cigerimin köşesi ....
...Gapı bizi döğndürdü döğndürdü dışarı attı..
...Üzerime bi ağırlık çöhtü, sonra mezar çöhtü..
...Hişşt gayfedekiler bize bakıyor, amanın altınları çaktırmayalım.
Şunların hallerine bakın..Gureş noooldu gureş...
Ne olacak canım yendim Saffeti..
...Dördbindördyüzgırgdört, dördbindördyüzgırgbeş, dördbindördyüzgırgaltı, dördbindördyüzgırgyedi..
Saffet tilevizyonda alacak mıyız?
Ben kelepçeli saat alacam.
Ben yaylon bi gecelik istiyom.
Himmet ağabey bu garılar gene çok gonuşuyorlar senin gafan garışacak.
Sayende garıştı.
Kesin lan gurültüyü!
Sessiz ol Gussün..
Anaaa Himmet ağabey bak arabanın otomatik kipriti var..
Hişuu hişuu..Kurek kurek, kurek pişiyo.
Gayreeet hamurt gondert..
(ve en güzellerinden biri)
Saffet bokusta yenildi..
(Abartısız Türk sinema tarihinin en güzel filmlerinden biri. Bir Karadenizli olmama rağmen Kayseri şivesini günlük dilde çok daha fazla kullanıyorum ki, sanırım bunda bu filmin çok etkisi var :)))
-
-
http://cinemafanatic.files.wordpress...ing_poster.jpg
"Some people can't believe in themselves until someone else believes in them first."
"Bazen seninle hiç tanışmamış olmayı diliyorum. Çünkü tanışmamış olsaydık, geceleri yatarken dünyada
senin gibi biri olduğunu bilmeden uyuyabilirdim..."
Lambeau "Good Will Hunting - Can Dostum"
yüzde yüz tavsiye film.
-
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=57lzhJqm-hU
Bağırmayacaktın Anton artık ağzının yerini biliyorum...
Çok küçükken izlemiştim :D gerçek sanıp korkmuştum...
http://www.youtube.com/watch?feature=fvwp&NR=1&v=XGPHl5Xsw4A
Ve tabi ki unutulmaz filmlerden (Katillerde Ağlar) bir replik.. Yazmaya üşendim (: videosunu koydum bununda..
-
Çok yakın zamanda kaybettiğimiz Dinçer Çekmez'in İnek Şaban Filmindeki repliği. Allah Rahmet eylesin.
- Laubalilikten hoşlanmam damat, ciddiyeti severim, disipline hayranım.
o sahnenin linki de bu. O kadar!!!!
Laubaliliği sevmem,ciddiyeti severim,disipline hayranım.... - YouTube
-
“Önce kalbinin sesini dinlersin, sonra beyninin sesini dinlersin, sonra da karın sana ne yapacağını söyler.”
Goal 2 (2007)
http://bicaps.com/wp-content/uploads/Goal-2.jpg
-
Çok sık gördüğümüz durumlarda aklıma gelir: "Madem aküyü çalacaktın kaputu niye açtın. Kaputu açtın, aküyü niye çaldın?"
http://www.fullmuvi.com/wp-content/u...film-afisi.jpg
-
http://www.wired.com/images_blogs/un...poster_660.jpg
Thomas Andrews (titaniki yapan mühendislerden): from this moment, there is no matter what we do. Titanic will founder.
Bruce Ismay (white star line şirket yetkilisi): but this ship can't sink!
Thomas Andrews: it is made of iron sir, i assure you it can! and she will. it is the matter of mathematical certainty
-
http://i.imgur.com/xwfPj.jpgA Moment To Remember (Hatırlanacak Bir Anı)
Affetmek,kinine kalbinde daha küçük bir oda verir.
Kafamın içinde bir silgi var ve her şeyi siliyor.
Hatıralarım yok olursa ruhum da yok olur.
Affetmek,zor değildir. Affetmek sadece, kalbinde sade bir oda bağışlamaktır. Dedem böyle söylerdi. Gerçek bir marangoz kalbinde bir saray yapabilendir. Ama sen yaptığın evde yani sarayında tüm odaları annene ve nefretine vermişsin. Ya sen nerdesin? Sense dışarıda titriyorsun… Affetmek… Kinine kalbinde daha küçük bir oda verir.
Seni tanıdım çünkü unutkandım, seni terkediyorum çünkü unutkanım.
Ben her şeyi senin için hatırlayacağım.
Birlikte yaşarsak birlikte ölebilir miyiz?
Yalnız geldin yalnız gideceksin.Hayat böyle.
Söylesene anılar gidince aşkın ne anlamı kalır?
Ben senin hafızanım.
Ben senin kalbinim.