Bugün 18 Mart "Çanakkale Şehitlerini Anma Günü"

Mustafa Abi merhaba.

Teknik olarak "emperyalist" olmakla tam neyi ifade ettin anlamadım abi. "Sömürmek", "tahakküm kurmak" geniş anlamıyla emperyalizm olabilir. Fakat Eski Yunan, Çin Hanedanları, Firavunlar Mısır'ı, Roma'da arslanlara yem edilen savaşçılar bir yana ecdad da toprak/ganimet ele geçirdi. Fakat tabiri caizse asimile etmeden sömürdü.

Bugün o denli geniş Slav coğrafyasında Rus/Rusça tahakkümü sürüyorsa, Hindistan'da İngilizce, Afrika'da Fransızca egemense ve insanlar sefaletten kıvranıyorsa; endüstrileşme çağındaki modern devir canilerinin gaddar asimilasyon/sindirme politikalarına Osmanlı'nın bulaşmaması nedeniyle Balkanlar'da, Afrika'da, Kırım'da Türkçe ve Türk izleri fersizdir.

Elin adamı pırasa doğrar gibi adam doğrarken biz vergiye bağlayıp dinine/diyanetine/diline dokunmadan yönetmişsek "biz de emperyalisttik" yargısı biraz ağır olur kanaatimce.

Marx'ın göremediği, Roza Lüxemburg'un ve Lenin'in görece tanımladığı ama bence Galiyev'in asıl tomografisini çektiği emperyalizm bizim fetih/cihat/nizam-ı alem/ilayı kelimetullah gibi kavramlarla gerçekleştirdiğimiz politikalarla batılı vahşinin uyguladığı kıyımlarla bir değildir.

Batı, şartların kendi açısından olgunlaşması ile 1. Küresel Bölüşüm savaşı'nda bizi tümden tarihten silmek üzere en teknolojik silahlarla ve tarihin en büyük ordularıyla yurdumuza saldırdı. Çanakkale'de ise tarihin "yeni emperyalizm" çağında ilk büyük dersini aldı. Çanakkale Savaşı'ndan sonra rahmetli Mustafa Kemal'in "Hektor'un intikamını aldık" dediği rivayet edilir. Primitif emperyalist Yunan'ın, Anadolulu Truva'ya reva gördüğü yıkım gibi yeni bir vahşete Anadolu insanının onurlu direnişiydi Çanakkale.

Çanakkale olmasa elbetet Kurtuluş Savaşı da olmazdı. O ruh, o onur, o direnç, maneviyatın maddiyatı yenebileceğinin kanıtı Çanakkale ile şehitlerimiz, gazilerimiz, pırıl pırıl gençlerimiz sayesinde dermeyan olundu. Çöken bir imparatorluktan yeni bir devlet kurabilecek öz ortaya kondu.

Allah tüm şehitlerimize, gazilerimize, onların cefakar ailelerine gani gani rahmet eylesin.

Herkese selamlar..

Alıntı:

---

aragorn20 Nickli Üyeden Alıntı

Yani anılmasın mı 18 mart 1915 Atalay Hocam, bu gün mü şovenizmi körüklüyor? Ata'nın en anlamlı sözüne katılıyorum ancak bu tip günlerde bizi biz yapanları hatırlamazsak geleceğe nasıl güvenle bakabiliriz umarım ben yanlış anlamışımdır yazdıklarınızı eğer öyleyse lütfen düzeltin...

---

Sevgili Özgür, düzeltmem gereken hiç bir şey yok. O anıtlar, sürekli ziyarete açık tutulurlar. Yaşamış olanlar unutmasınlar, başta öğrenciler olmak üzere yeni nesiller toplumların topyekün yaşadıkları acıları öğrensinler ki bir daha yaşanmasına izin vermesinler diye.
Çanakkaleyi ziyaret ederseniz ve yeterince zaman ayırırsanız bu konuda oldukça yeterli bilgi edinebileceğeniz anıtsal doküman, yapı, düzenleme mevcuttur. 18 Mart 1915, savaşın tam ortasında, müttefik gemilerinin çekilme kararı aldıkları gündür. Asıl kanlı çarpışmalar bundan sonra (Seddülbahir cephesi, Arıburnu cephesi, Anafartalar cephesi, her cephede onlarca muharebe) yapılmış ve Osmanlı'nın başkenti savunması, 1915 Aralık ayına kadar devam etmiştir. Savaşın kazanıldığı, sona erdiği gün değildir.
Büyük Atatürk, üstlendiği önderlik görevinin gereği olarak "Yurtta sulh, cihanda sulh" derken bir nasihatte bulunmuştur. Bunu, yaşadığımız ülkenin ve insanlarının aynı acıları tekrar yaşamaması için söylemiştir. Demiştir ki, "ülke içinde barış halinde olursanız çevre komşularınızla da barış içinde yaşarsınız; komşularınızla barış içinde olursanız, ülke içinde de barışı, huzuru sağlarsınız".

sevgili Onur Bey yazdıklarınızın altına noktasına virgülüne dokunmadan imzamı atıyorum, tam olarak anlatmak istediğim şey buydu zaten yazımın içeriğinde de bahsetmiştim, eğer Osmanlı emperyalist olsaydı biz bugün hala İngiltere gibi günümüze göre sembolikte olsa imparatorlukla yönetilen zengin ve sözde İngiltere gibi demokrat bir ülke olurduk ama biz her zaman ezilen tarafta olduk tüm tarih sahnesi boyunca onlar bize hep barbar dediler ama kendi aralarındaki yüzyıl ve otuz yıl savaşlarında barbarlığın sözlük anlamını kanıtladılar. Son söz biz Çanakkale'de ezilenlerin yok edilmeye çalışanların olağanüstü bir daha tekerrür edemeyecek destanını gerçekleştiren bir milletin çocuklarıyız ve bu yüzden minnet duymalıyız bize bugün bu güzel ülkede yaşama fırsatı tanıyan şehitlerimize... (Ek: Atalay Bey şimdi daha iyi anlaşıldı benim açımdan yazdıklarınız elbette ki bu acılar tekrar yaşanmasın ve Ata'nın gösterdiği doğrultuda ilerleyelim ancak küresel güç odakları buna izin verecek mi ve biz buna ülke olarak doğru tepkileri verebiliyor muyuz bu tartışma konusu, bugüne kadar Çanakkale'ye gitmek nasip olmadı ancak tarihini oldukça iyi bilirim 18 mart 1915 zaten Deniz zaferi olarak geçer Mustafa Kemal Atatürk'ün kahraman olması Çanakkale orduları genel komutanı Liman von Sanders'in genel emrine karşı çıkarak ihtiyat birliği olan 57.alayı ölüme göndermesi ve daha bir çok fedakarlıkla anaların dualarıyla kazanılmıştır bu zafer ama sembolleşmiş olarak bugün kutlanmaktadır biliyorsunuz ve bugün o savaşın ne kadar manasız olduğunu bilen o gün için İngiliz emperyalizminin sömürüsü altında buraya mecbur gelen ve bu topraklarda bizim atalarımızla koyun koyuna yatan Anzakların'da bizlerle beraber şehitlerini andığı gün olması bakımından benim açımdan daha da değerli bir gündür. Ben haberlerde her 18mart sabaha karşı anzak koyunda atalarını anmaya gelen Avustralyalıları görünce nedense içimden hep bir ağlama isteği gelir ve bugün küreselleşmeyle o gün emperyalizmle dünyaya hakim olmaya çalışan bilumum emperyal devlete lanet okurum...)

ben de herkese şu kitabı tavsiye ederim.
okurken kaç kere gözyaşlarım gözüme dolduğu için kitabı bir kenara koyup hıçkırıklara boğulduğumu hatırlamam.
sanki yaşıyormuşçasına bir tasvire boğar...

ÇANAKKALE MAHŞERİ - MEHMET NİYAZİ

kitapyurdu: kitap - Çanakkale Mahşeri - Mehmed Niyazi, ,

Alıntı:

---

Halil Ibrahim Duran Nickli Üyeden Alıntı

ben de herkese şu kitabı tavsiye ederim.
okurken kaç kere gözyaşlarım gözüme dolduğu için kitabı bir kenara koyup hıçkırıklara boğulduğumu hatırlamam.
sanki yaşıyormuşçasına bir tasvire boğar...

ÇANAKKALE MAHŞERİ - MEHMET NİYAZİ

kitapyurdu: kitap - Çanakkale Mahşeri - Mehmed Niyazi, ,

---

Tırnak içinde "karşı taraftan" görülen bir yazardan bu hikayeyi hiç okumamıştım, kitap ile ilgili biraz araştırma yaptım sen önerince 6 ayda 7 baskı yapan ve çok ilgi gören bir kitap olduğundan ve fakat buna rağmen kartel medyası tarafından yeteri ilgiyi görmediğinden bahsedilmiş, bu görüşe katılmamak mümkün değil çünkü sen yazana kadar ben de bilmiyordum en kısa zamanda edinip okuyacağım teşekkürler önerin için sevgili Halil İbrahim. Anladığım kadarıyla en az Turgut Özakman kadar duygulu insan hikayeleriyle dolu destansı bir roman yazmış Mehmet Niyazi Hoca...

Alıntı:

---

aragorn20 Nickli Üyeden Alıntı

Tırnak içinde "karşı taraftan" görülen bir yazardan bu hikayeyi hiç okumamıştım, kitap ile ilgili biraz araştırma yaptım sen önerince 6 ayda 7 baskı yapan ve çok ilgi gören bir kitap olduğundan ve fakat buna rağmen kartel medyası tarafından yeteri ilgiyi görmediğinden bahsedilmiş, bu görüşe katılmamak mümkün değil çünkü sen yazana kadar ben de bilmiyordum en kısa zamanda edinip okuyacağım teşekkürler önerin için sevgili Halil İbrahim. Anladığım kadarıyla en az Turgut Özakman kadar duygulu insan hikayeleriyle dolu destansı bir roman yazmış Mehmet Niyazi Hoca...

---

doğru bir akademik belgesel anlatımında değildir. bir roman anlatımındadır. yine de anlatımı roman anlatımı olsa da gerçek bilgilerin sunumu ancak bu kadar dramatize edilebilirdi.

ben teşekkür ederim ben de turgut beyin kitabını okumamıştım. fırsat olursa bakayım

Geçen gün bir fotograf vardı, Çanakkale savaşı yıllarından kalmış
konu başlığı ise
"Çanakkale de gönüllü 15 likler , bugün ise paralı 30binlikler...."


Çanakkale de o çocuklarla o gün, dünyayı yendik,
bunlarla bugün terör örgütü ile el sıkışıyoruz....

insan o fotoda bile o 15 yaşındaki çocukların boyu kadar silahları taşırken gülen gözlerine bakmaya utanıyor....
tüm şehitlerimize gani gani rahmet.....
pazarlıkçıların da ta........................

"küresel güç odakları buna izin verecek mi ve biz buna ülke olarak doğru tepkileri verebiliyor muyuz?" sorun için 1 Mart 2003 te TBMM de red edilen hükümet tezkeresini hatırlatırım. O tezkerede 65 bin müttefik askerin ve 300 e yakın hava aracının ülkemizde konuşlandırılmasına karşı -kendi adıma- TBMM onurumuzu korunmuştur.
ha, diyebilirsin ki, daha geçen hafta Trabzon limanında Almanların üs kurmasına onay verdik, son zamanlarda gerek içeride gerekse dışarıda güneydoğu politikalarımız 180 derece değişti, kuzeyden guneye ülke füzelerle donatıldı, 20 bin Amerikan askeri füze kalkanı bahanesiyle bir seferde geldi, on binlerce çocuğumuzu uğruna ölüme gönderdiğimiz politikalarımızdan vazgeçtik. Haklısın, bunlar da oldu.
O zaman derim ki, Ata'mızı dinleseydik olmazdı!

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere çanakkale savaşında vatanı için yedi düvele dur diyen bu uğurda şehit olan gazi olan tüm ecdadımızı saygı ve hürmetle anıyoruz.

Öyle bir zafer ki bu asırlarca silinmez.
Haykırır tüm ulusum; Çanakkale Geçilmez!

Alıntı:

---

aragorn20 Nickli Üyeden Alıntı

Tırnak içinde "karşı taraftan" görülen bir yazardan bu hikayeyi hiç okumamıştım, kitap ile ilgili biraz araştırma yaptım sen önerince 6 ayda 7 baskı yapan ve çok ilgi gören bir kitap olduğundan ve fakat buna rağmen kartel medyası tarafından yeteri ilgiyi görmediğinden bahsedilmiş, bu görüşe katılmamak mümkün değil çünkü sen yazana kadar ben de bilmiyordum en kısa zamanda edinip okuyacağım teşekkürler önerin için sevgili Halil İbrahim. Anladığım kadarıyla en az Turgut Özakman kadar duygulu insan hikayeleriyle dolu destansı bir roman yazmış Mehmet Niyazi Hoca...

---

Özgür Bey,
Mehmet Niyazi Hoca, Ötüken grubunun bir yazarı...
Ötüken, bilmeyenler için, Turancı bir görüş güttüğü için çoğunlukla yalnız kalmış bir gruptur...
Ancak üyeleri bir hayli eğitimlidir..
Ben Mehmet Niyazi hocanın sohbetlerini dinlerim..
Gerçek dili çok güzel kullanır...

Mekanları cennet olsun onların sayesinde bugünlerdeyiz.

sevgili özgür bey,

bu arada "karşı taraftan" "öteki" "onlar" ayırımlarını aslında yapmamalıyız diye düşünüyorum. özellikle eğitimli dimağlara bu tabir pek yakışmıyor. hepimiz aynı milletin insanlarıyız. özellikle çanakkale zaferinin gündönümünün, kötü talihin döndüğü günün yıldönümünde en azından BİR olduğumuzun daha da pekişmesini diliyorum.

unutulmamalı ki, bir coğrafyada doğmak bir insanı diğerinden daha kıymetli yapmaz. karşısındaki insanı sevmek ve saygı duymak ise saygı duyanı asla küçültmez, aksine yüceltir.

direk sizin isminizi yazmam sadece bu kelimeyi kullanmanızdan, yoksa aslında bu mesajımın içinde bir özeleştiri ve genele serseniş var.

saygı ile

Alıntı:

---

Halil Ibrahim Duran Nickli Üyeden Alıntı

sevgili özgür bey,

bu arada "karşı taraftan" "öteki" "onlar" ayırımlarını aslında yapmamalıyız diye düşünüyorum. özellikle eğitimli dimağlara bu tabir pek yakışmıyor. hepimiz aynı milletin insanlarıyız. özellikle çanakkale zaferinin gündönümünün, kötü talihin döndüğü günün yıldönümünde en azından BİR olduğumuzun daha da pekişmesini diliyorum.

unutulmamalı ki, bir coğrafyada doğmak bir insanı diğerinden daha kıymetli yapmaz. karşısındaki insanı sevmek ve saygı duymak ise saygı duyanı asla küçültmez, aksine yüceltir.

direk sizin isminizi yazmam sadece bu kelimeyi kullanmanızdan, yoksa aslında bu mesajımın içinde bir özeleştiri ve genele serseniş var.

saygı ile

---

Sevgili Halil İbrahim senin edebiyat bilginin iyi olduğunu okuduğum mesajlarından anlıyorum, mesajıma dikkatli bakarsan hem yazıyla hem de işaretle tırnak içinde derken kendi görüşümü değil toplumun öteki algısını yargılamak istedim yanlış anlaşılmışım demek ki elbette bugün BİRiz ve hem de öyle kalmak için gayret sarfetmeliyiz bu güzel vatanı bölmeye çalışanlar hariç herkesle birim beraberim böyle bilinsin lütfen Ek: Sevgili Attila hocam tam da düşündüğüm şey bu 1 mart meclisimizin onurlu günlerinden biriydi bugün olanlara bir şey yazmak istemiyorum zaten ortada olan biten yazdıklarınızın altına imza atarım. Sevgili Vefa Hocam Ötüken yayınlarını bilirim üniversite yıllarında bir kaç hocamın kitabı da çıkmıştı bu yayınlardan Turancı idealleri ütopik bulmakla beraber Türk dünyasıyla her zaman yakın ilişkiler kurulması gerektiğini düşünürüm, içişlerine karışıp darbe yaparak değil de kültürel,ekonomik bir birliktelikte Turan idealine bugünkü dünyada yaklaşılabilir ama unutmayalım ki bunun önündeki en büyük engel şu an orta asyadaki Türk dünyasının maruz kaldığı Rus ve Amerikan baskısı maalesef hükümetler olarak bunu engelleyebilecek bir faaliyette bulunamıyoruz.

Alıntı:

---

aragorn20 Nickli Üyeden Alıntı

Sevgili Halil İbrahim senin edebiyat bilginin iyi olduğunu okuduğum mesajlarından anlıyorum, mesajıma dikkatli bakarsan hem yazıyla hem de işaretle tırnak içinde derken kendi görüşümü değil toplumun öteki algısını yargılamak istedim yanlış anlaşılmışım demek ki elbette bugün BİRiz ve hem de öyle kalmak için gayret sarfetmeliyiz bu güzel vatanı bölmeye çalışanlar hariç herkesle birim beraberim böyle bilinsin lütfen

---

ben de kelimeyi kullandığın için ismini yazdığımı belirtmiştim, bu görüştesin demek değildi niyetim. bunu dile getirdiğin için referans noktası sen olmuş oldun hasbelkader.

saygılar...

O dönemde emperyalizim ve kapitalizme karşi kazanilan bu zaferi ne mutluki bizim ecdadimiz kazanmiş bununla ne kadar gurur duysak azdır
Ben emperyalizm ile kapitalizmin hep bir birini tamamladiğini düşünür günumuzde bu cok daha açik seçik ortada belki eskiden oldugu gbi savaş diil ama gerek sosyal gerek ekonomik acidan bir ulke diğerini ekonomik boyunduru altina alabilio bunum adida emperyalizmdir...sadece yöntem farklılaşti ama amaç ayni sömürmek

Alıntı:

---

haplo Nickli Üyeden Alıntı

O dönemde emperyalizim ve kapitalizme karşi kazanilan bu zaferi ne mutluki bizim ecdadimiz kazanmiş bununla ne kadar gurur duysak azdır
Ben emperyalizm ile kapitalizmin hep bir birini tamamladiğini düşünür günumuzde bu cok daha açik seçik ortada belki eskiden oldugu gbi savaş diil ama gerek sosyal gerek ekonomik acidan bir ulke diğerini ekonomik boyunduru altina alabilio bunum adida emperyalizmdir...sadece yöntem farklılaşti ama amaç ayni sömürmek

---

yenisinin adına küreselleşme deniyor ve artık ülkelerin elinden çıkıp büyük dünya şirketlerinin eline geçti bu güç ABD başkanları bu büyük şirketlerin isteğinin aksine hareket etmeyi düşünemez bile böyle işliyor yeni dünya düzeninde demokrasi oyunu

Çanakkale Şehitlerimize rahmet la anıyorum anlatmak lazım insanalra Burada olup bitenleri.

Alıntı:

---

theyapici Nickli Üyeden Alıntı

Çanakkale Şehitlerimize rahmet la anıyorum anlatmak lazım insanalra Burada olup bitenleri.

---

İşte bende bunu yazmak istemiştim. 12 Aralık 201o tarihine kadar Çanakkale sadece kitaplardan okuduğum milli bir konu idi.

Bu tarihte askerliğimi geliboluda yapmaya başladım. Her ne kadar sıkıntılı bir dönem olsa da eceabat'ta verilen o destansı mücadeleyi iyi bir rehber eşliğinde dinleyip izleyip gezdikten sonra düşüncelerim hislerim bambaşka bir hal almıştı.

Bu vatanı işgal etmeye gelenlere hoş geldin diyecek değillerdi, elbbetteki Mustafa Kemal ve Askerleri..

Çanakkale bu ulusun yazdığı bir destandır benim nazarımda.

böylesini hiçbir yerde dinlemediniz..

Çanakkale İçin ''De'' - Çanakkale Türküsü - YouTube

Alıntı:

---

boyabadanaci Nickli Üyeden Alıntı

Özgür Bey,
Mehmet Niyazi Hoca, Ötüken grubunun bir yazarı...
Ötüken, bilmeyenler için, Turancı bir görüş güttüğü için çoğunlukla yalnız kalmış bir gruptur...
Ancak üyeleri bir hayli eğitimlidir..
Ben Mehmet Niyazi hocanın sohbetlerini dinlerim..
Gerçek dili çok güzel kullanır...

---

Öğrendik! ''eğitimli' üyelermiş sizde dinlermişsiniz DE burada paylaşmanın ne anlamı var anlamadım.
Çanakkale zaferi yıldönümünü anmanız bile tek taraflı.
o savaşta çatışanlar sadece dini bütün müslümanlar değildi.
Anzaklardan tutun kürdü, alevisi,çerkezi,lazı,süryanisi,ezidi sine varana kadar herkes bu topraklar için savaştı.
Ölenlere rahmet dileyip bu muhabbeti tadında bırakmalı bence..