"siz benim yazdıklarımı tam anlamıyla idrak edememişsiniz"
Eğer ilk mesajınızda yeterli bir açıklama yapmış olsa idiniz, zaten bu 2. yazınız bir açıklama niteliğinde değil, cevaba cevap niteliğinde olurdu.
Demek ki düşüncelerinizi ifade edemeyecek kadar sığ bir yazı yazmışsınız ki, bir açıklamaya gerek duyulmuş, ki onu da yazmışsınız 2. mesajınızda.
"Ayrıca bu konuda yeterli bilgimde fazlasıyla var bilgi edinmediğim sizin hüsnü kuruntunuz sanırım."
Şayet yeterli bilginiz olsa idi, mesajlarınızda "sanırım,sanıyorum ki
vb." zan köklü kelimeler kullanmazdınız.
7 yaşımdan beri adli olayların içindeyim, 200den fazla davayı yakından takip etmişimdir.Dinleme olaylarının ne şartlarda, nasıl yapıldığını biliyorum.
Türkiye'de sanıldığından çok fazla kişi dinleniyor.
En basitinden babam Ağır ceza avukatı, DGM (Devlet Güvenlik Mahkemesi)'de davası olduğu zaman, ciddi bir ağır ceza davasını aldığı zaman dinleniyor.
Davalarda dinlemelerinin çıktısını okuma şansımız olmuştu hatta bir ara.
Bir keresinde de dinledik kayıtları.
Dinlemek kolay ancak bu dinlemenin sonuca bağlanması her zaman başarılı olmuyor, olmuyor ki bu şehitleri verebiliyoruz.
Askeri dinlemelerdeki itirafları görüyorsunuz, dinlemelerden sonra basına yapılan itirafları.
Şehitlerin sorumluluğu sadece bir kurumun üstüne yıkılabilecek bir şey de değildir.
Her neyse daha fazla uzatmak istemiyorum, isterseniz bu yazdıklarımı kaale almayın, bu kadar yazmışken cevaplamadan bırakmak istemedim sadece