Yine size katılmıyorum açıkçası. Sanat.ı için toplum tarafından kabul görmek gibi kıstas olamaz. Kavramsal sanat üreten ve bir eseri bir anlatım ifade eden kişi sanatçıdır. Ben kendime sanatçı diyebilirim açıkçası çok net olarak. Sanatla uğraşıyorum, bir ifade biçimi olarak kullanmaya çalışıyorum. Arasıra fotoğraf çekip hobi olarak ilgileniyorsanız sanatçıyım demeyi tercih etmeyebilirsiniz.
Sanatçının toplum tarafından kabul görmesi gerekliliği öncelikle kavramsal bir tartışma getirir. Platon çizgisinde kaldığımızda toplumüstü bir kavramdır öncelikle sanat. Toplum dediğiniz ortalama bir kültürdür ve sanatçı bu ortalama kültürün üzerinde bir iş yapıyorsa eğer, ki sanırım burada hemfikirizdir, toplum tarafından kabul görme ihtiyacında da olmamalıdır.
Arthur Rimbaud yaşarken toplum tarafından kabul görmemişti, ölümünde sonra kızkardeşi ve Paul Valerie'nin gayretleri ile eserleri ortaya çıkmış, sonra sonra denklemde eksik olan parçalar yerli yerine oturunca meşhur olmuştur. Ama büyük şairdi ve büyük sanatçı idi. Toplum ise tanımıyordu bile.
19. ve 20. Yüzyıldaki bir çok eserde, "Fildişi Kule" diye bir tabir vardır. Sanatçı Fildişi Kule'sine çekilip yapıtı ve sanatı ile meşgûl olan kişi olarak tanımlanır.
Şu meşhur ayağa düşmüş olan sanat sanat için midir halk için midir cümlesini tartışmayacağım ama sanatçı toplumun beğenisini baz alacak bir insan değildir.
Not: Malûmdur ki yazılanları forumda bir çok kişi okuyor ve farklı farklı yorumlayabiliyor, bu kavramsal bir tartışmadır, kişisel ve duygusal yanıtlar vermeyiniz haricî olarak.