CT İstanbul Anadolu Yakası Üyesi
Status
Offline
yazmayayım diye çok direndim kendime ama dayanamıyorum yine de. 
Serdar Bey'in argümanlarına hak vermemek elde değil. Ancak Tunç'un yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum, kendi fikrim olmadığı için değil, tercüman olmuş konuyu okurken düşündüklerime. 
Bir hukukçu olarak söylemem gerekir ki, kullanılsın ya da kullanılmasın, kim kimin fotoğrafını çekerse çeksin, izinsiz olarak çekilmesi kanunen yasak. Sadece toplum-grup içindekilerin itiraz hakkı yoktur. Ancak, izin konusunda Tunç'a tamamen katılıyorum yine, izinli sokak fotoğrafı olmaz. İzinli olunca onun ismi ancak sokak portresi yada kurgulu çekim olabilir. Bunu göze alamayan çekmez sokak fotoğrafı olur biter. Ha ticari olarak kullanmazsınız, kimseyle paylaşmazsınız, evinizde sadece sizin izlediğiniz arşivinizde tutarsınız olur biter. Orası size kalmış, itiraz eden olursa sonucuna katlanacak olan sizsiniz. (fotoğraf sergisinde fotoğrafı yer alan kişi size dava açıp tazminat isteyebilir, bu isteği mahkemece ciddi de bulunabilir, ama tabii şartları mevcut ise)
Kişisel olarak kendimi fotoğraf çekenler arasında bir yere koymak isteseydim ya da koymam gerekse idi, ben de sokak fotoğrafçısı olurdum. İyi ki böyle bir zorunluluk yok belki de 
1993 yılında fotoğrafa başladım, 1994 yılında da üniversite'ye girdim.
O tarihten itibaren özellikle 1996 yılında ve devam eden yıllarda artan bir tempoyla sürekli "sokakta fotoğraf çektim." 2002'den beri eskisi kadar zaman ayıramadığım için farklı alanlarda çekimlere devam ediyorum.
Bu sokakta çekmek sözünü özellikle seçtim çünkü bizde karışan konu sokak fotoğrafı ile sokakta çekilen fotoğraf ayrımı bence.
Konuya ilham veren fotoğrafları ben de gördüm, benim de benzer bir sürü fotoğrafım var (bir keresinde sokakta sara krizi geçiren bir kızı da çekmişliğim var taa uzaktan vapurun balkonundan.Ama kimseyle de paylaşmadım - halbuki kriz geçiren kızı izleyen adamlar ve yüzlerindeki fade pekala bunu bir sokak fotoğrafı yapar) Bence önemli olan bir fotoğraf sokakta çekildi, içinde sokak var diye sokak fotoğrafı mıdır onu değerlendirmek lazım. Nedense sokaktaki her zavallılık, her baldırı çıplak, her öpüşen çift ya da güvercinlere yem atan herkes potansiyel bir sokak fotoğrafı objesi oluşturuyor. Bence böyle değil işin içeriği. sorun da buradan çıkıyor.
Halil İbrahim Bey özelinde yazmak istemiyorum ama konu ordan çıktığı için dönüp dolaşıp geliyor buraya. Bence Üstüne alınacak bir durum yok, çünkü tartışmaya sebep oluşturmuşsunuz o kadar. Fotoğraflarınızı kaldırmanız da hassasiyetinizi gösteriyor zaten.
Öte yandan çekilen konu ile ben karşılaşsam ben de tahminen çekerdim, ama bir şekilde yüzünü göstermeden, farklı bir kadrajla ağladığını göstermeye çalışırdım. Mümkün değilse de çekmezdim herhalde. Ama 10 yıl önce yakalasam kesinlikle aynen Halil İbrahim Bey gibi çekerdim. Hiç te izin almazdım. Yine belirteyim bu bir öz eleştiridir, Halil İbrahim Bey'e tecrübesiz ya da yaşı küçük (ki değil) demek istediğimden değil bu yazdıklarım.
Sürç-ü lisan ettiysem affola
Saygılar
Güçlü