Erman Bey, katkılarınızı görmek, fikirlerinizi öğrenmek ve yazdıklarıma ilişkin yorumunuz için müteşekkirim. Bilmukabele.
Göreceli durumlar ve yorumları mantıklı bulmayarak, aslında göreceli olan değer yargılarına göre hareket ederseniz tezatlık ortaya çıkar diye düşünüyorum. Zannediyorum ki aslında sahip olduğunuz aslında göreceli olmayan(çünkü güven,saygı,onur,sevgi, adalet gibi değerler uygulamada ve içselleştirmede farklılık göstersede,değer olarak,olgu olarak yargılar gibi değişen kavramlar değildir) değer bilinci doğrultusunda eylemlerin yalnızca bir türü olan fotoğraf çekme faaliyetini gerçekleştiriyorusunuz.
Mizaç, vücut dili, üslup gibi yaklaşımlar ve iletişim kanalları kurulmasında, bu köprülerin inşası aşamasında, kişisel olarak çok keyif almakla birlikte, bana çok şey kattığını düşünüyorum (fotoğraf anlamında aldığım sonuçlardan bağımsız olarak) .
@portraitofalife
Fikirlerini paylaştığın için teşekkürler.
Tekniğin ve yaklaşımını heyecanla takip eden biri olarak, söylediklerin arasında yalnızca bi kaç noktaya katılmıyorum. Siyah beyaz fotoğrafları çok sevsemde hayat siyah beyazdan ibaret değil, gri alanlarda mevcut. Seninde buna karşı olduğunu zannederek yazmıyorum bunları, söylemek istediğim fotoğraf mı etik mi gibi bir tercih sorunsalı ve birini tercih etmek zorunda kalmamalıyız gibi geliyor bana, her ikiside bir arada gayet tabi yer alabilir. Sokak, belge fotoğraflarından ziyade portrede mahremiyet, kişisel hakların söz konusu olduğu durumlarda, bu tip 'an'larda özellikle herkesin toplu olarak yer aldığı mekan/zamanlarda, faydalanabileceğimiz, önemli ekipmanlarımızdan birinin Etik olabileceği anlayışı ile fikir alış-verişinin gerçekleşmesi gayesini taşımaktayım.
Saygılar.