Konu: Şehirlerimizin Üzerine Kabus Gibi Çöken Ziraat Bankası Reklamları

Aynen özellikle böyle özensiz reklamlar beni aşırı derecede rahatsız ediyor. Bakınca "ya bu insanlar nasıl bunlarla reklam yapar ? hiç mi estetiğe önem vermiyorlar ?" demeden edemiyorum. Bu kadar özensiz, baştan savma işler "ben yapsam daha iyi olurdu" dedirtiyor resmen.

Dayı'yı tam kapak görünce bi gazete arkasında, "bu ne ya " olmuştum, gerçekten çelimsiz bir reklam hareketi.

Sanat anlayisi kisiden kisiye degisiyor. Fotografcilar, muzikle ugrasanlar, ressamlar, heykeltraslar, tiyatrocular, sinema oyunculari hayata farkli acilardan bakiyor ve sanatcinin isi de tam da burada basliyor; baskasinin goremedigini, algilayamadigini yansitmak. Ama mesela kendi estetik ve deger yargilariyla toplum muhendisligine soyunanlarin, isi liyakatiyla degil, sadakatiyle yapanlara vermesi gunumuzde cok normal. Turkiye "normallesiyor" biz farkina varmadan.

HTC Desire HD A9191 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi

o kadar dikkatli olmama rağmen ilk kez açtığınız bu başlıkta gördüm fotoğrafları. bu da reklamın amacına ulaşmasını sağlamış oldu bir şekilde reklam amacına ulaştı ama fotoğraflar hakkaten rahatsız edici. ama fotoğrafların da kimsenin umrunda olmadığını düşünüyorum.

Fotoğraflar benim de dikkatimi çekmişti. Her gün tramvayla önünden geçiyorum ve çoğunlukla her gün görüyorum. Rahatsız edici yanı bir kenara kuruluş amacı ve şekli bakımından reklama ihtiyaç duyacak bir devlet bankası mevcut. ne derece güven verici? Ziraat bankası nedir ne değildir bi araştırmak lazım.

Ziraat bankasının reklamları berbat diğer bilboard ve metrolardaki reklamlardan iyileri şunlar. Mudo, Mudo Concept, Sarar, Mango. Geriye kalan tüm reklamlar bence ÇÖP.
Artık kafamı nereye çevirsem bir reklam. Yakında birçoğu led aydınlatmalı olur. 10 sene sonra Amerikan özentisi Times meydanımız olur bizim de Taksim. İğrenç bir kopyası şeklinde.

Bankaların, gazetelerin ve çikolatacıların reklamlarının(bilboard-afiş-vs) son bir yıl içinde ne kadar değiştiğini gözlemleyin. Çizgisini bozmayan firmaları söyledim. Onların haricinde giyim firmaları da var birkaç tane adını hatırlamadığım. Ama bankalar ve gazeteler işin cılkını çıkardılar bir de sosyal mesaj veriyorlardı.

En sevindiğim yanı da hepsinin yanında son bir haftadır AçıkMertKorkusuz spor gazetesinin reklamları var. Sanki kocaman bir cevapmış gibi görünüyor gözüme.

bu arada iyi gözlem doğru tespit başlık.

özellikle suna rüyalarıma giriyor. suna kim derseniz, en sağdaki hanım.

Rahatsız edici görüntüyü acaba hangi amaçla koymuşlar bir türlü anlam veremedim. Ancak reklam kesinlikle akılda kalıyor

experiment67 Nickli Üyeden Alıntı

Rahatsız edici görüntüyü acaba hangi amaçla koymuşlar bir türlü anlam veremedim. Ancak reklam kesinlikle akılda kalıyor

Akılda kalıyor evet ama olumlu olarak mı?
Ziraat Bankası hesabım yok ama olsa kapattırırdım bana verdikleri huzursuzluktan dolayı

.....

Bu fotoğrafları ilk defa burada görüyorum ve bende sizler gibi çok rahatsız oldum. Acaba fotoğrafların altında vs. yazan şey nedir? diye merak ettim. İnsanların banka sayesinde mutlu olduğunu anlatmaya çalışıyorlarsa bunu insanların gülümsemesi bir nebze anlatabilir ama suratlarındaki anlamsız renkler ve sağından solundan ayarsızca kırpılmış olmaları çok irrite edici duruyor. En alttaki bıyıklı amcanın o fotoğrafını hangi akıllı bir reklamda o şekilde kullanır ve ülkenin değişik yerlerinde bilboardlarda sergiler,aklım almıyor. Çok şükür yaşadığım şehirde bu reklamlardan yok ve hergün görmek zorunda kalmıyorum.

üniversiteli suna kredi alıyor vs gibi birşeydi benim gördüğüm. o gölgeler filan nedir öyle herşeyden öte.

Banka müşterisi oldukça para kazanır. Müşterisi olmayan banka para kazanamaz.
Hali ile devlet değil galaksi bankasıda olsa reklam yapacak.

Reklam güzel mi kötü mü? Ben bilmem. TV falan izlemem gördüğümü hiç hatırlamıyorum ama buraya kadar konu açıldığına göre etkiliymiş.
Sonuçta reklamcılık sektöründe iyi veya kötü yoktur. Akılda kalıcı reklam vardır.

Muhteşem Superbowl reklamları oluyor. Mesela hemen aklıma gelen WW ve Camaro reklamları vardı. Süper reklamlar ancak reklam güzeldi diye gidip WW veya Camaro almadım

Fotoğraflar güzelmi ? Kesinlikle!
Çok çirkin cins fotoğraflar. Gece sokakta görsen korkacağın hale getirmişler insnaları. Hoş değil.



Konusu açılmışken o reklamlarıda paylaşayım gerçekten süperler!
Camaro:
https://www.youtube.com/watch?v=2koLOKYN8Is

WW:
https://www.youtube.com/watch?v=R55e-uHQna0

O kişilerle çalışılmasının amacı "halkın bankasıyız" imajını yansıtmak aslında, yani onlarda bilirlerdi manken çekip oraya asmayı ama amaç o değil. Fakat her şey tamam da fotoğraf kalitesi olarak neden bu kadar seviye aşağıya çekilmiş onu anlayamadım. Bunu yaparak da "halkın fotoğrafçıları" na mı gönderme yapıyorlar nedir

* Çok rahatsız edici +1

Reklamların asıl amacı akılda kalıcı olması değildir arkadaşlar.
Kısa, öz ve cezbedici olmasıdır.
Bunun sonucu olarak da olumlu olarak akılda kalmasıdır.
Bu iğrenç reklamların akılda kalıyor olması banka imajının da olumlu olarak zihnimşzde yer ettiği anlamına gelmiyor ki...
Tek mesele akılda kalmaksa bunun için milyarlarca şey yapılabilir.
Bu akılda kalınması üzeirne yapılmış birşey değil.
Bu tamamen amatörlük ve birilerinin nasıl kişilere iş verildiğinin açık göstergesi.
Ayrıca bu reklamların nereye verilip verilmediği-yani kimlere çıkar sağlayıp sağlamadığı hakkında da yazılabilir ama konumuz başka yerlere kayar.
Fotoğraf olarak bakmak bile işin başlı başına vahametini ortaya zaten koyuyor sanırım.

şu an için şehirde yaşamıyorum. Televizyon da seyretmem ancak, internette bazı sitelere girerken bu fotoğraflar karşıma çıkıyor ve bir iki derken İNANIN NEFRET ETTİM ve her gördüğümde o bir kaç saniyelik görüntüde olsa, refleks olarak hep gözümü bu fotoğrafları görmemek için ekranın alt tarafına çeviriyorum. gıcık kaptım.sinir bozucu bir reklam.

Ahmet Yeşil Nickli Üyeden Alıntı

Reklamların asıl amacı akılda kalıcı olması değildir arkadaşlar.
Kısa, öz ve cezbedici olmasıdır.
Bunun sonucu olarak da olumlu olarak akılda kalmasıdır.
Bu iğrenç reklamların akılda kalıyor olması banka imajının da olumlu olarak zihnimşzde yer ettiği anlamına gelmiyor ki...
Tek mesele akılda kalmaksa bunun için milyarlarca şey yapılabilir.
Bu akılda kalınması üzeirne yapılmış birşey değil.
Bu tamamen amatörlük ve birilerinin nasıl kişilere iş verildiğinin açık göstergesi.
Ayrıca bu reklamların nereye verilip verilmediği-yani kimlere çıkar sağlayıp sağlamadığı hakkında da yazılabilir ama konumuz başka yerlere kayar.
Fotoğraf olarak bakmak bile işin başlı başına vahametini ortaya zaten koyuyor sanırım.

Reklamın makbulü akılda kalıcı olanıdır. Beyin altına işlemektir.

Siz farkında değilsiniz ancak Ziraat Bankası sizin beyninizin en ücra köşesine kadar işlemiş.

Bu çalışmayı amatörlük olarak ben değerlendirebilecek kapasitede değilim. Belki hedeflenen şey buydu? Onun yorumu bana düşmez üzerine kafa yormamda...

Sonuç olarak fotoğraflar tiksindirici evet ancak 365 günde konuşsak hiç birşey değişmez.
Çikolata reklamı değil bu banka reklamı. Bu insanlar çikolata yerken fotoğrafları çekilse haklısınız o çikolataları kimse yemek istemezdi.
Ancak bunlar Ziraat Bankası ile çalışıyor diye kimse Ziraat ile ilişiğini kesmez. Yada bunlar iğrenç insanlar ben bu banka ile ilişiğimi kesmem.

Forum ortasında yazılır, ancak gerçeğe dökülmez

Boş konuşuyoruz yani.

Bence reklam fikre hizmet ediyor yani hedeflenen kitleye oynanmıs gibi
ortadireğe hitab eden bir reklam ve orta direk insanlara süper güzel , süper yakışıklı yada süper sempatik insanlar itici geleceği için onların içinden insanlarla hayatlarında sıklıkla gördükleri fotoğraflarla ( albümlerdeki amatör resimler gibi ailenin bir üyesi çekmiş gibi ) ulaşmaya çalışmışlar ...
Bizim için belki düşük kaliteli çok amatör fotoğraflar gelebilir ama hedeflenen kitlenin gözünden bakmak lazım ...

Ahmet Yeşil Nickli Üyeden Alıntı

Akılda kalıyor evet ama olumlu olarak mı?
Ziraat Bankası hesabım yok ama olsa kapattırırdım bana verdikleri huzursuzluktan dolayı

Sevgili Ahmet, bu gördüğün, muhtemelen de görmeye bir süre daha devam edeceğimiz "yeni estetik" arayışları, batı sanatı ve estetiği ile yoğrulmuş, normlarını oluşturmuş kuşak için rahatsızlık vermeye devam edecek.
Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliğinden bir edebiyat profesörünün değindiği konuya;
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Edebiyat Profesörü, Mustafa İsen, "Muhafazakâr kesimin nasıl bir demokrasi anlayışı varsa, muhafazakâr demokrasi diye bir şeyden bahsedebiliyorsak, o zaman 'muhafazakâr estetik' ve 'muhafazakâr sanat' diye bir şeyden de bahsetmek, bunun normlarını ve yapısını oluşturmak gibi bir yükümlülük içindeyiz" demiş.
İki farklı bakış açısını sunmak istedim:
Birincisi, iktidarın altyapı meşguliyetini mazeret gösteriyor ve ancak zamanının geldiğine işaret ediyor.
Muhafazakâr Düşünce ve “Estetik” | Medeniyet ve Kültür Araştırmaları Merkezi
Diğeri ise konuya sol dan bakmaya çalışıyor.
“Muhafazakar Sanat” tartışması üzerine ilk notlar - Ergin Yıldızoğlu | soL Haber Portalı
Ergin Yıldızoğlu'nun oldukça soldan baktığı konu üç aşağı beş yukarı şu aşamada ve estetik kaygısı, hatta iddiası olan bizlerin de katılması gereken bir konu diye düşünüyorum:
Genel sekreterin ve sağcı yazarların, “muhafazakar sanat” tartışmasını gündeme getirmiş olmaları, yukarıda değindiğim adımlar bağlamında bir kültürel meydan okuma anlamına geliyor, daha önce görülmeyen bir öz güveni yansıtıyor.
Bu meydan okuma liberal demokrasiye ve komünist harekete büyük bir tehdit oluşturuyor. Ama bu meydan okuma, aynı zaman da büyük bir olanak açıyor diye düşünüyorum. Bu bağlamda, hem muhafazakar görüşlerle polemik yapmak, hem gelmekte olan “estetik rejimin” burjuva – liberal özgürlükleri bile hedef alan büyük bir saldırı anlamına geldiğini göstermek, bu alanda (!) geniş bir entelektüel muhalefet ve direniş inşa etmek olanağı doğuyor.
Ek olarak, hem “sanat” değince özgürlükleri kısıtlayan her şeye eleştiri ve muhalefet anladığımızı, bu işlevi yerine getirmeyen estetik ürünlerinin sanat değil, propaganda, meta, nihayet Kitscholduğunu vurgulama, sanatla, özgürlük mücadelesinin, kapitalizmin karşıtlığının ilişkisini yeniden ortaya koymak şansımız olacak. Hem de bu kültürel meydan okumayı kabul ederek “boyumuzun ölçüsünü” de almış, bu mücadeleyi taşımaya devam edip edemeyeceğimizi, eksiklerimizi güçlü yanlarımızı görmüş olacağız. Ben bu meydan okumayı heyecanla kabul ediyorum. Kendi hesabına tartışmaya başlıyorum, hem de en başından...