Alıntı muratyilmaz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
zaten bu kazıları çoğunu yabancı devletler yapıyor. devletin buraya doğru dürüst para harcıdığı yok. efesi avusturyalılar, afrodisisası amerika, bergamayı, almaya çalıştı. utanmadan bizim adamlar kapıya turnike takıp para alıyor. bütün masrafı gavur yapar bizim çakallar para toplar. utanmadan içerde bir daha ister senden. sonra da ağlar bizim bütün hazinemizi çalmışlar. adam bedavaya mı yapacak o kadar kazıyı salak. yani orta çağdaki memlekette taş mı kalmadı zihniyeti devam ediyor. çok yazık ve acı.
Bence biraz garip bir yaklaşım olmuş.
Yazdıklarınızın tek bir cümlesine dahi katılamam. Çünkü uslup çok yanlış bence ve çıkarımlarınız fazla taraflı.

Düzeltmeden edemeyeceğim yanlışlarınız var.
Bütün antik kentlerin hepsini yabancı devletler değil yabancı şirketler ve enstitüler Türk üniversiteleri gözleminde kazıyor.
Ayrıca sadece Türk üniversitelerinin Türk arkeologlar ve sanat tarihçileri ile kazdıkları da çok güzel yerler de var.
Bunları da bildiğinizi düşünüyorum kimin nereyi kazdığını bildiğiniz için.

İkincisi bu kazılardan yurtdışına kaçırılan eserleri haklı göstermez asla!
Diğer konu ise 100yıldan fazla bir süre önce yasal olarak o eserler çıkartılamaz.
Şuana kadar geri alınan onlarca eser de bunun kanıtıdır. Kişisel Portfolyomda Herakles heykelinin Amerikadan getirilen parçasıyla beraber görebilirsiniz.
O yasadan sonra çıkartılanlar hırsızlıktır. Fotoğraf makineniz çalındığında ne hissediyorsanız bir tarihi eseriniz çalındığında kat ve katını hissetmeniz gerekmektedir. Çünkü parayla ölçülecek bir değer değildir.

Bu yasanın çıkarılışı ile zaten müzeye gitmeyen vatandaş bir kere arkadaşı ile bir kere ailesi ile gitme hakkını kaybetmiş olabilir.
Ama zaten müze gezmek isteyen vatandaş yılda 1 kereden fazla aynı müzeye gider mi?
Istanbulda oturanlar yılda kaç kere Arkeoloji müzesine gidiyor acaba?

Bunun çıkarılması bence de yanlış. Çok katı bir kısıtlama. Hatta verilen bir hakkın geri alınmasıdır ki yanlıştır.

Ama bu uygulamanın çıkma sebebi, ören yerlerindeki aşırı yoğunluktur. Türkiyeye gelen turist sayısından bir artış vardır ve yerli turist dediğimiz gezginlerimiz de artmaktadır.

Bunun dışında bir de ne yapacağını bilmeyen ve hadi aşiretcek müze gezek nasıl olsa beleş diyen piknik havasında dolaşan öğrenmekle işi olmayan tipler eklenince iş çığırından çıkmaktadır.

Daha da önemlisi, turistleri gezdirmeye kalkan ve bu işi hiç bir yeterliliği olmadan satış mağazalarıyla anlaşmalı "hanutcu" dediğimiz insanlar var.
Bunlar hem bilgisizler, hem de turistleri zorlayarak bir şeyler satmak derdindeler. İşin ucu kaçmış durumda, bu yüzden müze kartlara bedava girişlerde sınırlama getirilmiş.
Yani kaçak rehberliği engellemek ve turiste daha kaliteli hizmet vermek amacı ile geniş kapsamlı bir kısıtlama.

Yalnız dediğim gibi bence de yerel halkın bilinçlenmesi noktasında bakarsak yanlış bir sınırlama.
Ama işin başka boyutları da var.

Saygılar.