Konu: Toplu Taşıma Araçlarındaki Cep Telefonu Manyaklığı

Çagımızın büyük adamlarından Tyler Durden'in şöyle bir sözü var hatirlatmak isterim:''Sahip olduklarınız sonunda size sahip oluyor.''

Şu sadece otobüslerde boş vakit oluyor diyen arkadaşların akşam evde ne ile iştigal ettiklerini çok merak ediyorum. Bilgisayar başına geçip vakit öldürmekten başka saatler süren nasıl bir meşgaleleri var acaba.

Okan Akosman Nickli Üyeden Alıntı

Şu sadece otobüslerde boş vakit oluyor diyen arkadaşların akşam evde ne ile iştigal ettiklerini çok merak ediyorum. Bilgisayar başına geçip vakit öldürmekten başka saatler süren nasıl bir meşgaleleri var acaba.

Örnek lazım sanırım mesela kendi adıma ;
1- Sınavlara çalışmak.
2- Verilen alıştırmaları yapmak.
3- Tekrar yapmak. vs vs diye gider. Zira bölümüm tekrara ve çalışmaya dayalı dil bölümü

Zira günümüzün teknolojisinde yeni otobüsler telefondan etkilenmiyor. Böyle olunca telefonla konuşan kişilere bu öfke niye anlam verebilmiş değilim. konuşmanın bir adabı vardır, konuşurken bağırılmaz, normal ses tonuyla konuşulur. eee durum böyle olunca ha bir arkadaşınla otobüse binmişsin, muhabbet ediyorsun ya da bir arkadaşınla telefonda konuşmuşsun ne farkı var ? telefonla konuşmanın adabını bilmeyenlere lafım yok. ama diğer hususta normal ses tonunu bile duymak istemiyorsanız öyle bir dünya yok malesef, ne burda ne de gelişmiş dediğiniz ülkelerde. hepimiz bir insanız ve günümüzün 1-2 saatinin otobüslerde geçtiğini varsayarsak, otobüslerde robot gibi duramayız. ben otobüste telefonla çok konuşan birimiyim, cevabı ise hayır fakat adabınca konuşulunca konuşulana da laf etmek yersiz diye düşünüyorum. teşekkürler.

Otobüslerde daha doğrusu toplu taşımalarda cep telefonu frekansının abs fren sistemini etkilediğiyle alakalı bilgiler söylenmeye başladığında herkes zaten konuşmaya korkuyordu hatta bırak konuşmayı cihazını kapatanlar oluyordu taa ki şöförler rahat bir şekilde telefonlarını kullanmaya başlayana kadardı şu an günümüzde bu yaşananlar halk dediki; ulan bu herif konuşuyor ben konuşamazmıyım hatta bir kaç kez şahit oldum telefonla konuşan yolcuyu uyaran şöförün yolcudan kat kat fırca yediğine.. o zaman sende kapat kardeşim falan v.b. inatla şöförler konuştukça haliyle halkımızda konuştu tabi ,durum bence tam olarak budur..

İşin teknik tarafı bir yana keza artık otobüsler falan etkilenmiyor telefondan ama b.kunu çıkarmak konusunda uzman bir toplumuz maalesef ve "saygı" artık yitirmeye başladığımız bir değer oldu. Dün akşam uçakta telefonunu kapatması için uyaran hostes hanımı öyle bir fırçaladı ki yanımda oturan bayan... İnişte de daha teker piste değer değmez telefonunu açmak için hamle yapınca ben de intikamını alayım dedim ama bayan beni de haşladı bu arada da uçak köprüye yanaşana kadar en az otuz tane telefon açılış melodisi ve mesaj uyarısı saydım. Dedim ne kadar önemli kişiler, ne ceolar ne devlet başkanları ile yolculuk yapıyormuşum da haberim yokmuş...

İşin özü sanırım daha çok bizim milletimize has, olmazsa olmazımız olan "sevgi-saygı ve ahlâk" kavramını yitirmemizden kaynaklanıyor.
O'na özen, buna özen, şuna özen ... Halimiz ortada

Otobüsün etkilenmesi şöyle bir şey;

" Link "

Öte yandan hiç kimse kimsenin bağıra çağıra telefonla konuşmasını çekmek zorunda değil.

Otobüs kullanan biri değilim,zamanında çok kullandım şimdi ya arabama binip gidiyorum ya da yürüyorum. 18 yaş altı gençlerde "abartı yaşadığını göstermeye çalışmak" marifetmiş gibi zannediliyor. Bindiğin otobüsün motor sesi senin "dandik" servis sağlayıcın sebebiyle, babanın parasıyla almış olduğun 1000tl lik cihaz la bile yüksek sesle duymanı sağlamazken,sen bağırarak hem karşındakine, hem de otobüstekilere mesaj verdiğini sanırsın...Alırlar mesajını; sen iyi bir iş "becerdiğini" sanırken, otobüsteki senin çocuk olduğun mesajını çok rahat alır, bağırman sebebiyle görgüsüzlüğünü, eğitim alır gibi üzerinde bulundurduğun formaya rağmen eğitim almamış biri olduğunu, ailenin senin hakkında çok uğraştığını ama muhtemelen "başarılı olamadıklarını" emin ol ki anlar...
Baba parasıyla edinilen ganimetler, otobüs dışında var olan gerçek hayatta işe yaramıyor, bu gerçekten hareketle eğitim ve bilim mütevaziliği, terbiye ise sizin toplum kurallarına çabuk uyum sağlayıp saygı görmenizi sağlar. Bütün bunların üzerine inşa edilmiş "özgürlük" ise tadından yenmez...
Selam ile.
Not: "otobüs" kavramı semboliktir, hayatınızı bu otobüs gibi düşünebilirsiniz...

Dolmuşta otobüste vs. telefon kullanmaktan nefret ederim. Evet nefret ederim. O derece dar kalıplarım var bu konuda, o kadar dar ki; araç kullanırken dahi yanımda birisi varken telefonla konuşmamaya dikkat ederim(kurallar çerçevesinde). Ben rahatsız oluyorum, rahatsız olduğum bir şeyi başkasının yaşaması beni mutlu etmemeli. kaldı ki adı üstünde toplu taşıma aracı, ya da araba. yani taşıt, taşmaktan taşımak köklü bir isim. (demem o ki ben o iki işi aynı anda hiç yapamadım). Buna müsamaha gösterelim dersek de yaşanılan durum işlem öncesi dönemdeki çocukların toplu monologlarına dolayısıyla paralel oyunlarına benzeyecektir ki bu da aslında ileriye gitmediğimizin kanıtı olur. anlayabilirsek tabi. Ve aslında önemsiz bir otobüste telefon muhabbetinden başlayan durum; ilerilerde, uzak zamanlarda, çok uzak bir galakside toplumsal kültür düzeyinde suratımıza çarpacak olan tokattır. tabi ki hissetmek istersek.

Otobüslerdeki cinsi sapıklardan kurtuldukta birkaç gencin telefonla konuşması mı ya da müzik dinlemesi mi bizi rahatsız etti.Ben hergün işe giderken özellikle ilk durağa gidiyorum.ve pencere kenarında yer yoksa oturmuyum.birçok arkadaşımda benim gibi yapıyor.bence gençleri rahat bırakın.

rengindalga Nickli Üyeden Alıntı

Otobüslerdeki cinsi sapıklardan kurtuldukta birkaç gencin telefonla konuşması mı ya da müzik dinlemesi mi bizi rahatsız etti.Ben hergün işe giderken özellikle ilk durağa gidiyorum.ve pencere kenarında yer yoksa oturmuyum.birçok arkadaşımda benim gibi yapıyor.bence gençleri rahat bırakın.

konu cinsi sapıklar değil , zaten onların amacı bellidir ; taciz etmek , ama telefonla konuşanların amacı ne? bunu anlamadığımız için bu konu burada var zaten

Gençler (uygunsuz davrananlardan kastım) maaşallah zaten çok rahat ve umursamazlar.Rahat bırakılmayanlar zaten şu an şikayetçi olanlar, gençler değil.

ülkemizin kültüründe yerleşmiş olan aşırı yasakçı zihniyetin psikolojik sonuçlarıdır bunlar.herşey yasak olunca artık insanlar neyi yapıp yapmaması gerektiğinide algılayamaz olduotobüslerde yüksek sesle konuşmayın.hastanemi bu kardeşim yüksek sesle konuşulmayacak :=))zaten otobüsün gürültüsünden karşı tarafa sözünü duyuramıyorsun.

konunun açıklaması yeterince basit aslında Tamamen bilinçsiz kör bakışlı toplum olarak nitelendiriyorum ben bu olayı.

ne amaçları olacak otobüsün gürültüsünden karşı tarafa seslerini duyuramadıkları içindir.bence bu kadar kötü niyetli olmayın.

Kötü amaçlı Yargılamıyoruz ki zaten yani şahsen ben öyle yapıyorum.Sadece bilinçsiz olduklarını vurgulamak istedim

rengindalga Nickli Üyeden Alıntı

ülkemizin kültüründe yerleşmiş olan aşırı yasakçı zihniyetin psikolojik sonuçlarıdır bunlar.herşey yasak olunca artık insanlar neyi yapıp yapmaması gerektiğinide algılayamaz olduotobüslerde yüksek sesle konuşmayın.hastanemi bu kardeşim yüksek sesle konuşulmayacak :=))zaten otobüsün gürültüsünden karşı tarafa sözünü duyuramıyorsun.

yasaklar belli bir düzen içindir, başkasının hakların savunabilmek içindir, düzenlemelerin suç saydığı şeylerin mutlaka geçmişi vardır, yoksa adam öldürmek ilk suçtur o da serbest olurdu yasaklanmasaydı; suç ve kabahat sadece fiziksel dünyaya değil manevi hayata da kasteder
cahil insan cehaletini örtmek ve yanlışını dikte edebilmek için efelenir bağırır; karşısındakini (argo tabiri ile) morartmak üstünlük sayılıyor maalesef ama biz başkasının bağırtısından rahatsız olmak zorunda değiliz ki?

milletin gözü ve kulağı üzerinizdeyken özelinizi rahatca konuşabilken nasıl bir damardır bu anlamış değilim şahsen.
bunu şeye benzettim şimdi bir arkadaş var evlerinin yakınında usturuplu takınır yaknında erkek olduğunda hani hemen uzaklaşması gerekir,ama uzaklardayken herşeyi rahatca yapabilir.
"sözüm meclisten dışarı kapalı bazı bayanların çevirdiği bazı işleri bilmeyen yoktur."
bu olayların hepsi bir kısır döngü içersindedir ve geri dönüşü mümkün olamicak bir durumdur şahsımca.
bize oğlum rahatsız oluyoruz ses çıkarmayın dendiğinde utanarak karşılık verirdik yine yapardık tabi çocuğuz sonuçta. ama şimdi böyle bir durumda kavgaya kadar gidiyor olay.
kendi kazanmayıp baba parası yiyenler.Benim babam kim sen biliyomusun diyenler.
televizyonda yayınlanan programlarda paparazzi tarzı özendirici programların sayesinde gerileyen örf adetlerimiz.
geçenlerde haymanaya gittiğimde her önüme gelen köylüye selam verdim insanlar güler yüzle ve edeple cevap verdiler.
şehir içinde her önüme gelene selam vermiş olsam deli gözüyle bakılırdım.ayrıca adam bacak bacak üstüne atmış ben selam veriyorum merhaba diye cevap alıyorum.
yazmayla bitecek bişey değil bu konuş konuş bitmez bir işede yaricanı düşünmüyorum.çekirdekten nasıl bir aile eğitiminden geçtiğiyle alakalı bir durum.
saygılarımla...