CanonTURK Foruma Hoş Geldiniz.
Sayfa 2 Toplam 2 Sayfadan BirinciBirinci 12
Toplam 33 adet sonuctan sayfa basi 21 ile 33 arasi kadar sonuc gösteriliyor
  1. #21
    yıldırım beyazıt
    Guest

    Standart

    Bazı arkadaşlar inanan arkadaşlara saygısızca davranıp onları rencide etmiştir.Biz inanmıyanda olsa herkese bize hakaret etmediği sürece saygılı olmak durumundayız.Açıklamalarımda bazı bilim adamlarının açıkça insan ve evren yaratılmıştır dedikleri halde yazmadım.Konunun bilimsel temelleri üzerinde durdum.Konuyu dağıtmamaya gayret ettim,başka yöne çekmeye çalışmadım.Hatta evrimcilerin itiraflarında gizli bir güç,işleri idare eden gizli bir beyin olduğu söylenmektedir.Peki dünyada evrim,e inanaların oranı nedir,bakalım.

    FRANSA / Science Actualités / 16 Şubat 2007
    Fansız bilim sitesinde yapılan anket, halkın evrime artık inanmadığını ortaya koydu.
    Anketin sonuçlarına göre Fransa'da Darwinizm'in yerle bir olduğu anlaşılmıştır. "Evrim Konusundaki Düşünceleriniz" başlıklı anket sonuçlarına göre, halkın %92'sinin evrime inanmadığı ortaya çıkmıştır.

    ALMANYA / Die Welt / 17 Nisan 2008
    Darwinizm Almanya’da da yerle bir oldu. Almanya "Canlılığı Allah Yarattı" diyor.
    Almanya’nın en önemli yayınlarından Die Welt gazetesinin internet sitesinde, yaratılış konulu bir anket düzenledi. Ankette sorulan "Size göre yaşam nasıl oluştu?" sorusuna katılımcıların %86’sı "Allah yarattı" şeklinde cevap verdi.

    DANİMARKA / Ekstra Bladet / 29 Haziran 2007
    Danimarka Halkı Artık Evrime İnanmıyor.

    Danimarka'nın yüksek tirajlı günlük yayınlarından Ekstra Bladet gazetesinin internet sitesinde yer verdiği anket sonuçlarına göre, "Danimarkalılar artık evrime inanmıyor". Anketteki "İnsanların Maymundan Geldiğini Düşünüyor musunuz?" sorusuna, Danimarka halkının %88’i "Hayır" cevabını vermiştir.

    ALMANYA / Süddeutsche Zeitung / 8 Temmuz 2007
    Almanya'da yapılan ankete göre halk evrime inanmıyor; "Evrim mi, hayır teşekkürler" diyor.
    Almanya'nın en büyük gazetelerinden Süddeutsche Zeitung'un internet sitesinde, evrimin gerçekleşip gerçekleşmediğiyle ilgili düzenlenen ankete göre, insanın bir Yaratıcı'nın eseri olduğuna inananların oranı %87 çıkmıştır.

    İSVİÇRE / Blick / 4 Mayıs 2007
    İsviçre'de anket sonucuna göre, halk "Yaratılış okutulsun" diyor.
    İsviçre’nin yaygın okunan gazetelerinden Blick’in internet sitesinde düzenlenen ankette, Yaratılışa inananların oranı %85 olarak çıkmıştır.
    Amerikada evrim teorisine inanmayanların oranı ise yüzde doksanları geçeceği tahmin edilmektedir.Bu oran türkiyede yüzde doksanbeşleri geçeceği bilinmektedir.
    Dünyada evrim teorsinin ortaya atılmasından sonra 160 sene geçmesine rağmen evrim teorisi inandıcı bulunmamaktadır.Hiçkimse çirkin kurbağanın prensesin öpmesiyle değil ,üstelik çamura yata yata bir prens olduğuna inanmamaktadır.Bu kurbağanın çamura yata yata prens olduğuna aklı ve mantığıyla düşünen kimseler ihtimal vermemektedir.

    Geçen Amerika başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'nin Başkan Adayı John McCain tarafından Başkan Yardımcısı Adayı olarak açıklanan Sarah Palin'in bu önemli açıklamaları Amerikan halkı tarafından da büyük destek görmüştür.Sarah palin,in yaptığı açıklama.[ Okullarımızda sağlıklı bir tartışma ortamının bulunması çok önemli ve değerlidir. Ben bunu bir fen öğretmeninin kızı olarak söylüyorum. Her iki açıdan da bilgi edinmek çok kıymetli ve ayrıcalıklı bir durum, konuyu iki yönüyle de öğrenmek… Bilgiden korkmayın ve Bırakın çocuklar konuyu her açıdan öğrensinler.HER İKİSİNİ DE (YARATILIŞ VE EVRİM) ÖĞRETİN. BİLGİDEN KORKMAYIN.]


    Anchorage Daily News, "Yaratılış Bilimi, Seçim Yarışına Dahil Oldu"


    Boston Globe, "Sarah Palin Devlet Okullarında Yaratılış'ın Okunması
    Düşüncesine Açık Olduğunu Söyledi"

    Evet insanlara baskı yapılmamalı insanlara bilgi edinme hakkı verilmelidir.Bu doğru bilgi edinme hakkı verilince evrim teorisinin çöküşü hızlanacaktır.











  2. #22
    boot_sector - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Koray Soyadılazımdeğil
    Makina:
    Canon EOS 6D WG
    Üyelik tarihi
    20.January.2010
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    394

    Standart

    Murat arkadaşım öncelikle belirtmem gerekir ki zeburun büyük bir kısmını, tevrat ve kuran ın tamamını okudum. Benim merak ettiğim senin zeburu hiç açıp açmadığın ki büyük ihtimalle açmamışsındır. Çünkü müslümanların inandığı şey kuranın en son gelen en doğru kitap olduğudur. Bu yüzden müslümanların %5'i bile diğer dini kitapları okumazlar. Okuyanların da büyük bir kısmı bak burada bu yanlış olmuş demek için okur. Özümsemek için değil. Siz bilimsel olayları biraz birbirine karıştırdınız sanırım. Bahsettiğiniz denizlerin birbirine karışmaması hadisesi sıvıların yüzey gerilimi ile alakalı değildir. Sıvıların yüzey gerilimi suyun yapısında bulunan H(hidrojen) ve O(oksijen) atomlarının elektrik yüklerinin birbirine denk gelemediğinden dolayı su moleküllerinin birbiri arasında oluşturduğu bir bağ cinsidir. Sizin bahsettiğiniz denizler birbirine karışmaz olayı denizin tuzluluk oranına göre yoğunluk farkından solayı suların birbirine karışmamasıdır ve gayet basit bir fiziksel olaydır. Aynı zamanda bu her deniz için değil sadece Cebelitarık Boğazı'na özgü bir durumdur. Oradan buradan copy paste yapmadan önce google da aramada ilk bulduğunuz bilginin doğru olup olmadığını lütfen kontrol edin. Böylelikle dezenformasyonun önüne geçmiş oluruz. Aynı şekilde müminlerin genel olarak diğer kitapları okumamasından kaynaklı bir dezenformasyon vardır ki o da deniz suyunun birbirine karışmaması hadisesinin ilk önce kurandan çıkmış olmasıdır. En eski şaman yazıtlarında dahi bu olaydan bahsedilmektedir ki pagan dinlerinin büyük çoğunluğunun amerikada çıktığını göz önünde bulundurursak sanırım bu sizin bahsettiğiniz hadiseden daha şaşırtıcı bir olaydır.
    Şu anda atmosferin katmanları tam olarak belirlenememiştir ve hala farklı bulgulara rastlanmaktadır. Son örneklerden vermem gerekirse tropopoz isimli bir katman vardır ki diğer tüm katmanlardan çok farklı bir özellik sergilemektedir. Bütün katman boyunca hava sıcaklığı değişmemekte ve -56,5 derecede sabit kalmaktadır. O yüzden kuranda 7 katman yazıyordu atmosferde modern jeolojik tanımlamalara göre 7 katman var demeniz oldukça yanlış olur. Kaldı ki atmosferi inceleyen bilim dalı da jeoloji değildir! Buna herşeyi geçtim kusura bakmayın ama cehalet demek zorundayım. Bilim ile kutsal olduğu addedilen bir kitabı karşılaştırırken ( ki karşılaştırmak bile yanlıştır) bu kadar basit bir hata yapılması çok çok çok çok büyük bir cehalet örneğidir. Hava ve atmosferi inceleyen bilim dalları AEROLOJİ ve METEOROLOJİdir. JEOLOJİ ise yeri inceyen bilim dalıdır.
    Dönüşlü olan göğe andolsun ise başlı başına insan elinden çıkıldığının öz be öz kanıtıdır. Dönüşlü olan gök efendim. Nasıl okuyorsunuz anlamıyorum ama dönenin dünya değil gök olduğundan bahsediliyor. Buradaki temel yanlış da diğer bütün dini kitaplar ile aynıdır. Hepsi dünyayı sabit, kalan herşeyi dünya çevresinde yörüngede dönüyor olarak kabul eder ki bunun yanlışlığına girmek bile istemiyorum. Bu kadarını bilmeyen insana zaten ben birşey öğretemem. Ayrıca benim önceki yazıdan anladığım atmosferin 2 günde yaratılmı(oluşmuş) olduğu? Çok afedersiniz de bunu herhangi bir bilim adamına söyleseniz adam öyle bir güler ki kahkahanın şiddetinden siz korkarsınız.
    "Limited Fine Mesh Model" ı süper oturtmuşsunuz oraya da maalesef anlamını bilmeden okumadan. Artık bu tip şeyleri ben düzeltmek istemiyorum. Bu model amerikada yanlış hatırlamıyorsam 1968 de oluşturulmuş bir modeldir. 1993 yılında kullanımı durmuştur. AMA BU MODELDE ATMOSFER "6!!!" KATMAN OLARAK KABUL EDİLİR.
    """Darwinizm Almanya’da da yerle bir oldu. Almanya "Canlılığı Allah Yarattı" diyor.
    Almanya’nın en önemli yayınlarından Die Welt gazetesinin internet sitesinde, yaratılış konulu bir anket düzenledi. Ankette sorulan "Size göre yaşam nasıl oluştu?" sorusuna katılımcıların %86’sı "Allah yarattı" şeklinde cevap verdi."""
    Çok güldüm açıkçası. Almanyanın %86 sı müslüman mı oldu? Allah müslümanların kullandığı bir terimdir. Onlar olsa olsa tanrı, ilah falan demiştir











  3. #23
    boot_sector - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Koray Soyadılazımdeğil
    Makina:
    Canon EOS 6D WG
    Üyelik tarihi
    20.January.2010
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    394

    Standart

    Bu arada Murat arkadaşım kuranın ne kadar bilimsel olarak açıklayıcı bir kitap olduğundan bahsetmiş. O zaman bir zahmet miras bölüşümündeki ilkokul 5 öğrencisinin bile farkedebileceği matematiksel olarak kesirli sayı hatasının nasıl yapıldığını da bir zahmet açıklayıversin bu kadar iddialıysa. Herkes o yanlış tercüme edilmiş ya da değişmiş zamanla deniyor da ona da gülüyorum. Bu kitap diğer kitaplar değişti de gerçeği yansıtmaz oldu diye gönderilmemiş miydi? Son olarak kader ikilemini de almak istiyorum kısaca zira konu aslında evrim ama madem kitapları okuyup okumadığımdan açıldı konu:
    Allah herşeyi yaratandır, herşeyi görür, herşeyi bilir. Kader bir insanın alın yazısıdır ve insanın her yapacağı kaderinde yazılmıştır. Ona da eyvallah.
    O zaman neden yaşıyorum ben arkadaş. Hani insanın özgür iradesi vardı? O zaman bu kader ne menem birşey? Ben yaşadığım sürece başıma neler geleceği ve neler yapacağım belliyse o zaman benim özgür irademin ne anlamı kaldı ki?
    Ben bir tiyatro yönetmeniyim. Önümde oyuncular var. Diyorum ki sen sen sen iyi roldesiniz şunlar şunlar oyun boyunca yapacaklarınızdır. Diğerlerine diyorum ki sen sen sen kötü karakterli olacaksınız. Rolleriniz de şunlardır. Oyun boyunca şunları yapacaksınız. Oyun bitince iyi rolü verdiklerime huriler, kötü rolü verdiklerime de ateş. Kötü rolü verdiğim insanın ne günahı var peki? Ben o karakteri yaratmışım ve kötü bir insan olacağını kaderine yazmışım. EEEEE???











  4. #24
    mtugtekin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat TUĞTEKİN
    Üyelik tarihi
    14.November.2009
    Yaş
    52
    Mesajlar
    340

    Standart

    Cebelitarık ve bering boğazındaki suların karışmaması M.S 622 yılında bulunmuş ve kitaba yazılmıştı öylemi ? Peki hangi cihazlarla yapıldı ? Hangi teknoloji ile ? Atmosferin katmanlarını o zamanlardaki üretilen elektron mikroskobu ve ölçüm cihazlarıyla tespit edip sonrada kitaba yazmışlar. Bir metre kumaşı bile dokumayı saatlerce elde yapan, evlerin kapılarını dahi yapamayan son derece ilkel kabile şeklinde yaşayanlar bunları mı buldu? Sakın bunları insan içinde söyleme adama fena gülerler.

    Tiyatro yönetmeniyle Allah kavramını bir araya koyuyor ve dünyadaki varoluş sebebimizi bununla bağdaştırıyorsan hani o çok bahsettiğin şidetinden bile korkacağımız kahkahaların var ya işte ben buna gülecek şiddet dahi bulamam. Allah insanları aynı yarattı bir kısmı onun yolunda giderek doğru olmayı bir kısmı ise onun yolundan saparak yanlış olmayı tercih etti.
    Peki sana birşey sorayım öldüğünde nereye gömüleceksin ?










    Canon EOS 50D |Canon EF 70-200mm f/4 USM L | Canon 50mm f/1,8 II | Canon EF-S 18-55mm f/3.5-5.6 IS | Slik U8000 tripod | Lowepro flipside 200 |

    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  5. #25
    boot_sector - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Koray Soyadılazımdeğil
    Makina:
    Canon EOS 6D WG
    Üyelik tarihi
    20.January.2010
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    394

    Standart

    Öldüğümde nereye gömüleceğim pek umurumda değil zira o benim de dahil olmak üzere hiçkimsenin problemi değildir. Boğazlardaki suların karışmaması millattan önce 1420 yılına ait olduğu tahmin edilen "INCA" uygarlığına ait dini kitaplarda geçmektedir. O zaman hepimiz o dine geçelim en nihayetinde o zaman teknoloji hiç gelişmemişti değil mi???
    Efendim şaka gibi insansın. Atmosfer katmanını elektron mikroskobuyla nasıl inceleyeceksin hakikaten merak ettim. Hani kafadan sallanır da bu kadar da sallanmaz. Elektron mikroskobunın en başta ebatını biliyor musun sen hayatında gördün mü? Atmosfer katmanından nasıl hava toplayıp yeryüzüne indirip mikroskopla incelersin acaba? Kaldı ki atmosferin heryerinde sadece su buharı ve birkaç element haricinde H(hidrojen), O(oksijen), N(azot) oranları zaten aynıdır. Atmosferi katmanlarına ayırma işlemi güneş ışığının ayıraçlanmış bölümlerini yansıtma oranlarına göre verilir. Dediğim gibi atmosfer 7 katmandan oluşmaz. Farklı ara katmanları vardır.
    Bu kadar yazına karşılık verdim ancak bilimsellikten oldukça uzak olmandan dolayı bul bula tiyatro olayına takmışsın. O zaman şunu sorayım sana. Bir varlık yaratıyorsun. Sonra diyorsun ki senin alınyazın kaderin zaten belli. O zaman özgür irade nerede kaldı. Zaten kimin hayatı boyunca ne yapacağı, hangi günahları ya da sevapları işleyeceği belli. O zaman ne anlamı kaldı yaşamanın. Daha biz yaratılırken bunlar belliyse boşu boşuna dünyada yer işgal etmenin bir anlamı yok. Düşün ki insanları yarattın. Diyorsun ki onlara birbirinize iyi davranın ha bir de benim için kurban kesin, adak adayın. Yatın kalkın bana dua edin. Sanıyorum bunu ben bile yarattığım varlığa dayatmam. Bu senin o çok bahsettiğin ululardan ulu tanrı kavramına sığmaz. Sığsa sığsa 12-13 yaşında yeni ergenliğe giren egomanyaklığa giden çocuğun davranışlarına sığar. Sürekli yarattığın varlık tarafından övülmek ve pohpohlanmak. İnsanın doğru yolu bulabilmesi için illa kafasında bir tanrı kavramı olmasına gerek yok. İyi ve ahlaklı insan olmak demek dinle bütünleşik bir hayat tarzı demek de değil. Aksine insanlar eğer bir iyiliği huriler için yapıyorsa, bir kötülüğü de "yanmamak" için yapmıyorsa o insan ahlaksızın en önde gidenidir. Bir insan iyi birşeyi doğru olduğu ve çevresindeki insanları mutlu edeceği için yapıyorsa, kötü birşeyi de yanlış olduğu için yapmıyorsa o insan ahlaklıdır benim gözümde. Ama tanrıya riayet etmediği için nedense bütün kutsal kitaplarda sonsuza kadar cehennemde ynmakla tehdit ediliyor. Müslüman kötülük yaptıktan sonra tövbe ediyor da cehennemden yırtarken, ateist ama hayatında hep iyilik yapmış insan sonsuza kadar cehennemde çürüyor. Buyrun bunun mantığını siz bir açıklayıverin bana madem bu kadar bilgilisiniz. Bu arada tevrat ve zebur konusundaki sorum cevaplanmamış. Zannediyorum ki sen okumadın bunları. Bana eğer eleştireceksen önce okuman gerekir diyen zihniyet savunurken neden okuma gereğini hissetmez acaba? Daha savunduğun şeyin ne olduğunu bilmeden savunmak çok mu mantıklı?











  6. #26
    mtugtekin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat TUĞTEKİN
    Üyelik tarihi
    14.November.2009
    Yaş
    52
    Mesajlar
    340

    Standart

    Tevratı da zebur u da okumadım ve farkındaysan biraz da dikkatli okursan onların hakkında en ufak bir yorum yapmıyorum yapmam da.
    Öldüğün zaman nereye gömüleceğini sormamın sebebi madem kaderi,yüce yaradanı ev onun indirdiği kur'an ı inkar ediyorsun o zaman T.C'nin sana verdiği nüfus kağıdındaki dini bölümü sildireceksin ve müslümanım diyerek kendine cenaze namazı kıldırıp müslüman mezarlığına gömülmeyeceksin.!!!!
    Özgür irade sadece iyilik yapmak değildir. Senin gibi abes bir örnek vereyim. Çocukluğun ve okul hayatın boyunca sana bakan maddi manevi her ihtiyacını karşılayan ailene banane benim özgür iradem dışında tabii ki bana bakacaksınız mı dersin yoksa onların sna destek olmasına bugünlere gelmendeki katkılarından dolayı teşekkür mü edersin ? Veya bir arkadaşın sana hediye aldığında sende özel gününde ona bir hediye verirsin buna karşılık.
    Allah senden hediye maddiyat istemiyor sadece bana inanın ibadet edin der. Seni yaratmasına karşılık o kadar da çok birşey istemiyor değil mi ? Düşünsene elinde belirli bir güç bulunduran insanoğlu bile bu gücüne karşılık neler yapar neler talep eder. Alah senden sadece duacı olmanı istiyor o kadar.

    Cebelitarık boğazındaki su katmanlarının karışmasını M.Ö 1400 lü yıllarda ki inka kitapları yazıyor ama 1980 li yıllarda bunu araştıran kaptan cousteau bu olayı yıllarca araştırıyor. Neden araştırmışki gidip inka kitaplarını okusaydı ne gerek var o kadar masrafa gemiye ekipmana. Araplarda (ki bu milleti hiç sevmem o ayrı) dur bak bu inka kitaplarında yazan şeyi biz alıp biraz allayıp pullayalım sonrada kur'an suresi diye yutturalım demişlerdir. O yıllarda inka kitapları mekke kütüphanesinde kupon karşılığı veriliyordu zaten. Okudukça güldüm ya sağolasın.










    Canon EOS 50D |Canon EF 70-200mm f/4 USM L | Canon 50mm f/1,8 II | Canon EF-S 18-55mm f/3.5-5.6 IS | Slik U8000 tripod | Lowepro flipside 200 |

    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  7. #27
    Emre KASAP - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Senior Member

    Status
    Offline
    İsim
    Emre Kasap
    Makina:
    D750
    Üyelik tarihi
    23.September.2009
    Nereden
    Üsküdar
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,053

    Standart

    Sevgili arkadaşlar, benim gördüğüm kadarı ile bu konunun gidişatı her iki taraf açısından da, forum adabı ve paylaşım muhabbetimiz odağında nahoş olmaya başladı. Kimse kimseyi bu saatten sonra ikna edemeyeceğine göre lütfen bu tartışmayı sonlandırın. Güzel bir dostluk ortamımız var ve tabii ki bütün hayatımız fotoğraf değil ama üslûbumuza da dikkat etmemiz gerekiyor.

    Sevgili Koray yazdığın ifadelerde açıkçası okurken rahatsız olduğum ifadeler (Fikir yahut inanç değil, sadece ifade biçimi) mevcut. Doğrusunu yahut yanlışını değerlendirmiyorum çünkü ispatlanamaz bir mevzu üzerinde konuşmaktayız zaten. Mevzu insanın varlığı meselesinden, "Varlık" meselesine sıçradı. Ancak yaşadığımız ve benim de içinde bulunduğum ülkenin geleneği üzerinde alaycı ifadeler kullanman beni rahatsız etti.

    Bununla beraber sevgili Murat, senin de ifadelerindeki sertlik beni rahatsız etti. İnsanlar farklı inanabilir yahut düşünebilir. Bu forumda neden bulunduğumuzu unutmadan muhabbetimizi devam ettirmemizde fayda var.

    Her ikinizle de zaman zaman paylaşımlarımız oluyor forumda, eğer derseniz ki sen ne karışıyorsun, bir şey diyemem. Sadece bir rica olarak görün.

    Paylaşmak istedim.

    Selamlar.










    Konu Emre KASAP tarafından (05.April.2010 Saat 13:04 ) değiştirilmiştir.

    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  8. #28
    Selim Karakus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Senior Member

    Status
    Offline
    İsim
    Selim Karakuş
    Makina:
    Canon
    Üyelik tarihi
    08.December.2009
    Nereden
    Isparta
    Yaş
    44
    Mesajlar
    1,358

    Standart

    Tamamen katılıyorum Emre











  9. #29
    erenozy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Eren Özyumurtacılar
    Makina:
    Davaya ihanet var
    Üyelik tarihi
    20.January.2010
    Nereden
    İstanbul/Beylikdüzü
    Yaş
    37
    Mesajlar
    367

    Standart

    Aslında bir süredir tartışmayı takip ediyorum. Hani tartışma olmaktan çıkıp birbirinizin görüşlerini aşağılamaya doğru gidiyor gibi duruyor. Hem birbirinizi kırmamak adına, hem gerilimi azaltmak adına ara verin derim bende.










    Strobe candır !

  10. #30
    boot_sector - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Koray Soyadılazımdeğil
    Makina:
    Canon EOS 6D WG
    Üyelik tarihi
    20.January.2010
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    394

    Standart

    Emrecim uyarın için teşekkür ederim. Üslubumun yavaş yavaş sinirlilik haline kaydığını ben de farkettim şu anda. Forumda rahatsızlık verdiğim arkadaşlardan ve sende de özür diliyorum bu sebeple. Bu konunun altına daha fazla yazı yazmayacağım zira benim söylediklerim zaten ulaşması gereken yere ulaşmıyor. Zaman harcamanın çok da gerekli olmadığını an itibariyle ben de farkettim. Lütfen bu konudaki özürlerimi kabul edin. Diğer konularda görüşmek üzere.











  11. #31
    mtugtekin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Murat TUĞTEKİN
    Üyelik tarihi
    14.November.2009
    Yaş
    52
    Mesajlar
    340

    Standart

    Sevgili Emre evet haklısın ben mizac olarak zaten sert bir insanım birde senin bahsettiğin gibi benim ve yıldırım beyazıt'ın "ti" ye alınması rahatsız ettiği için sertleşmiş olabilirim.
    Sürç-i lisan ettiysem affola.










    Canon EOS 50D |Canon EF 70-200mm f/4 USM L | Canon 50mm f/1,8 II | Canon EF-S 18-55mm f/3.5-5.6 IS | Slik U8000 tripod | Lowepro flipside 200 |

    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  12. #32
    yıldırım beyazıt
    Guest

    Standart

    Sevgili koraycım herkes dine inanacak diye bir kural yok.Konuyu dini boyutlara çekmediğimi daha öncede söyledim sadece bilimsel olarak tartışıyoruz.Biz İlahımıza Allah deriz avrupalılar başka der başka biri çıkar başka bir şey der bunlar kafaya takılacak konular değil.Hayatımda herşeye objektif bakmayı denedim.Bu din olgusu içinde geçerli. ve öyle olduğumu sanıyorum.İnsanlar inançlarını bazen kendi çıkarlarına uydurmuşlardır.Dindede böyle.Fakat meraklı biriyim tasavvufuda incelemiş biri olarak dini görüşler budur demen yanlış bu konuda konu açarsan öğrendiğim doğruları bugünkü islamın yanlışlarını konuşuruz.Gelelim konuya çok yoğunum fazla nete giremiyorum kusura bakma,fakat şuda bir gerçek araştırmlarda gösteriyor.Evrimi herkes kurbağanın prens olması gibi algılıyor,insanlar bunu imkansız görüyor.

    Evrimciler ise, bir türün içindeki varyasyonları teoriye delil olarak göstermeye çalışırlar. Oysa varyasyon evrime delil oluşturmaz, çünkü varyasyon, zaten var olan genetik bilginin farklı eşleşmelerinin ortaya çıkmasından ibarettir ve genetik bilgiye yeni bir özellik kazandırmaz.

    Varyasyon her zaman genetik bilginin sınırları içinde olur. Genetik biliminde söz konusu sınıra "gen havuzu" denir. Bir canlı türünün gen havuzunda bulunan bütün özellikler, varyasyon sayesinde çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir. Örneğin varyasyon sonucunda, bir sürüngen türünün içinde diğerine göre biraz daha uzun kuyruklu ya da biraz daha kısa ayaklı cinsler ortaya çıkabilir, çünkü kısa ayak bilgisi de, uzun ayak bilgisi de sürüngenlerin gen havuzunda vardır. Ama varyasyon sürüngenlere kanat takıp, tüy ekleyip, metabolizmalarını değiştirip onları kuşa dönüştüremez. Çünkü bu tür bir dönüşüm canlının genetik bilgisinde bir artış olmasını gerektirir, fakat varyasyonlarda böyle bir durum söz konusu değildir.

    Darwin, teorisini ortaya attığında bu gerçeğin farkında değildi. Varyasyonların bir sınırı olmadığını sanıyordu. 1844'te yazdığı bir yazısında, "çoğu yazar doğadaki varyasyonun bir sınırı olduğunu kabul ediyor, ama ben bu düşüncenin dayandığı tek bir somut neden bile göremiyorum" demişti.Kaynak.Loren Eiseley, The Immense Journey, Vintage Books, 1958, s. 186.

    Türlerin Kökeni adlı kitabında da çeşitli varyasyon örneklerini teorisinin en büyük delili gibi göstermişti. Örneğin Darwin'e göre; daha bol süt veren inek cinsleri yetiştirmek için farklı inek varyasyonlarını çiftleştiren hayvan yetiştiricileri, sonunda inekleri başka bir canlı türüne dönüştüreceklerdi. Darwin'in, bu "sınırsız değişim" fikrini en iyi ifade eden ise, Türlerin Kökeni adlı kitabında yazdığı şu cümleydi:


    Bir ayı cinsinin doğal seleksiyon yoluyla giderek daha fazla suda yaşamaya uygun özellikler elde etmesinde, giderek daha büyük ağızlara sahip olmasında ve sonunda bu canlının dev bir balinaya dönüşmesinde hiçbir zorluk göremiyorum.Kaynak.Charles Darwin, The Origin of Species: A Facsimile of the First Edition, Harvard University Press, 1964, s. 184.


    Darwin Retried adlı kitabıyla Darwinizm'in geçersizliğini ortaya koyan Norman Macbeth bu konuda şöyle yazar:
    Sorun canlıların gerçekten de sınırsız bir biçimde varyasyon gösterip göstermedikleridir... Türler her zaman için sabittirler. Yetiştiricilerin yetiştirdikleri değişik bitki ve hayvan cinslerinin belirli bir noktadan ileri gitmediğini, hatta hep orijinal formlarına geri döndüğünü biliriz.Kaynak.Norman Macbeth, Darwin Retried: An Appeal to Reason, Harvard Common Press, New York: 1971, s. 33.

    Hayvan yetiştiriciliği konusunda dünyanın en önemli uzmanlarından biri sayılan Luther Burbank bu gerçeği, "bir canlıda oluşabilecek muhtemel gelişmenin bir sınırı vardır ve bu kanun, bütün yaşayan canlıları belirlenmiş bazı sınırlar içinde sabit tutar" diyerek ifade etmektedir.Kaynak.Norman Macbeth, Darwin Retried: An Appeal to Reason, s. 36.

    Bu galapagos isponazlarıyla ilgili yazı yazan bir türk doçentin yazısını okumuştum.Olayı öyle abartıyorlarki sanki bir dinsel tören gibi oluyor.

    Galapagos Adaları'nda 13 ispinoz kuşu türü, Galapagos'un yaklaşık 600 kilometre kuzeydoğusundaki Cocos Adası'nda da 1 ispinoz türü yaşamaktadırAralarındaki benzerlik nedeniyle Galapagos ispinozlarını ayırt etmenin zor olduğu ve uzmanlık gerektirdiği, uzun süredir bilinmektedir. Kuş bilimciler bunu yazdıkları kitaplarda sık sık ifade etmişlerdir. Kaynak.Dr. Robert Rothman, "Darwin's Finches", 2001. Dolayısıyla, bu ispinozların 14 ayrı tür olarak gruplandırılması, bilim adamları arasında tartışma konusu olmuştur..Evrimcilere göre bu kuşlar evrimin bir kanıtıdır.

    İngiltere'nin tanınmış kuş uzmanı John Gould, Darwin'in topladığı ispinoz örneklerini 1837'de detaylı olarak inceledi. Gould'un vardığı sonuç, bu kuşların tamamen Galapagos'a özgü olduğu ve Darwin'in kayıtlarının çoğunun yanlış olduğuydu. Beagle'daki mürettebatın yakaladığı ispinozlar ve tuttukları düzenli kayıtların incelenmesi, Darwin'in hatalarını gün ışığına çıkardı. Kaynak.Carl Zimmer, Evolution: The Triumph of an Idea, Harper Collins Publishers, New York, 2001, s. 32

    Peter Grant, Ekim 1991 tarihli Scientific American dergisindeki makalesinde, söz konusu araştırmanın evrimin doğrudan doğruya bir kanıtı olduğunu ilan etti. Grant'a göre, orta yer ispinozunu büyük yer ispinozuna dönüştürmek için 20 seleksiyon vakası yeterliydi;

    Kuzey ve Güney Amerika'nın batı bölgelerinde her birkaç yılda bir etkili olur ve bu dönemlerde Galapagos Adaları'na büyük miktarda yağış düşer. Bu durum adalardaki bitkilerin gelişimine ve bol tohum meydana getirmesine yol açar. Böylece yer ispinozları ihtiyaç duydukları tohumları kolaylıkla temin ederler. İspinozlar böyle yağışlı dönemlerde sayıca çoğalırlar.

    Yağışlarla birlikte tohumlar bollaşmış ve yer ispinozlarının gaga büyüklüğü ortalaması 1977 kuraklığı öncesindeki değere geri dönmüştür. Bu durum, gaga büyüklüğünün düzenli bir artış göstereceği beklentisi içinde olan evrimci araştırmacıları şaşırtmıştır.

    Galapagos ispinozlarının gaga büyüklüğü ortalamasındaki değişim şundan ibarettir: Tohumların az olduğu kuraklık yıllarında, normalden biraz daha büyük gaga ölçüsüne sahip kuşlar, daha güçlü gagalarıyla kalan sert ve büyük tohumları açabilmektedir. İspinoz popülasyonu içindeki küçük gagalı ve güçsüz bireyler, çevre şartlarına uyum sağlayamadığı için ölmekte; böylelikle gaga büyüklüğü ortalaması artmaktadır. Küçük ve yumuşak tohumların bol olduğu yağışlı dönemlerde ise bu durum tersine dönmektedir; bu kez daha küçük gagalara sahip olan yer ispinozları ortama daha iyi uyum sağlamakta ve sayıca çoğalmaktadır; böylece gaga büyüklüğü ortalaması normale geri dönmektedir. Nitekim Peter Grant ve öğrencisi Lisle Gibbs, Nature dergisinde 1987 yılında yayımlanan makalelerinde bu durumu itiraf etmişlerdir. Kaynak.Lisle Gibbs, Peter Grant, "Oscillating Selection on Darwin's Finches", Nature, vol. 327, 1987, s. 511-513

    Kısacası, bulgular evrimsel değişim diye bir şeyin olmadığını açıkça göstermektedir. Gaga büyüklüğü ortalaması mevsimlere göre sabit bir değerin etrafında bazen biraz artmakta, bazen de biraz azalmakta, diğer bir deyişle dalgalanmaktadır. Sonuç olarak ortada net bir değişim söz konusu değildir.

    Bu gerçeği fark eden Peter Grant, "doğal seleksiyona maruz kalan popülasyonun (duvar saati sarkacı gibi) ileri ve geri salınım yaptığını" ifade etmiştir. Kaynak.Peter R. Grant, "Natural Selection and Darwin's Finches", Scientific American, Ekim 1991, s. 82-87.

    Galapagos Adaları'ndaki farklı ispinoz gagaları bir varyasyon örneğidir ve türlerin evrimi iddiasına bir delil oluşturmaz.

    Harvard Üniversitesi'nden ünlü hayvan bilimci Louis Agassiz, 1872 yılında Galapagos'u ziyaret etmiş ve adadaki canlılar arasında yaşam mücadelesi diye bir şeyin söz konusu olmadığını, tümünün lütuf sahibi bir Yaratıcının işlediği bir hayat sürdürdüğünü ifade etmiştir. Kaynak Richard Milner, "Our Evolving View of the Galapagos", Scientific American, Temmuz 2001; Edward J. Larson, Evolution's Workshop, Basic Books, New York, 2001.










    Konu yıldırım beyazıt tarafından (06.April.2010 Saat 23:36 ) değiştirilmiştir.

  13. #33
    Mert Gundogdu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Administrator

    Status
    Offline
    İsim
    Mert Gündoğdu
    Makina:
    5D Mark IV
    Üyelik tarihi
    15.July.2009
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    8,190

    Standart

    Arkadaşlar bu konu foruma sadece gerginlik getiriyor. Lütfen daha fazla uzatmayalım.

    Kilitliyorum.

    Fotoğraf çekin, paylaşın, test yapın, onları paylaşın.

    Copy paste bilgilerle forumu kirletmeyelim..











    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •