Konu: Fetih 1453

Duygularıma tercüman olmuşsun abi valla eline sağlık.Film tamam hoş güzel konusu bakımından.
Senelerce bunları okuduk,dinledik ama olmamış ya birşeyler eksik birşeyler kopyalanmış.
Türk sineması böle olmaz.Daha güzel anlatabilirsin daha özgün çalışabilrsin.Franmanda dedim bu yüzüklerin efendisinden alıntı olmuş diye savaş sahnesi ki ölede olmuş.
Sanatımızın her bölümünde esinlenmede dozları biraz kaçırıyoruz

yılmaz özdil de benzer şeyleri köşe yazısına taşımıştı....

rahmetli mustafa akad çekecekti ki bu filmi, işte o zaman gerçekten fetih filmi izlemiş olurduk...
bir başkasının o manevi havayı vereceğini hiç düşünmüyorum şahsen.

Holivut’un fethi - Yılmaz ÖZDİL - Hürriyet

yılmaz özdil de fena giydirmiş.

Herkes filme giydiriyor ama adı üstünde bu bir film. Belgesel değil. Muhteşem Yüzyıl da nice saçmalıklar içeriyor ve ona da büyük isimler danışmanlık yapıyor ama sonuçta bir dizi. Hatalar olabilir, olacaktır. Ama böyle şeylere teşebbüs etmek Türk sinema tarihi açısından güzel bir gelişme olsa gerek.

alihan Nickli Üyeden Alıntı

Herkes filme giydiriyor ama adı üstünde bu bir film. Belgesel değil. Muhteşem Yüzyıl da nice saçmalıklar içeriyor ve ona da büyük isimler danışmanlık yapıyor ama sonuçta bir dizi. Hatalar olabilir, olacaktır. Ama böyle şeylere teşebbüs etmek Türk sinema tarihi açısından güzel bir gelişme olsa gerek.

+1 katılıyourm

Darbelerin cok türleri var buda sinama ve dizi yoluyla olanlarından galiba tarihi ne kadar bozarlarsa amaclarına okadar ulaşabilirler
geçmişini bilmeyen gelecegine yön veremez den gecmiş yanlış bilinecekki gelecege yanlış yön verilsin .bu tür yanlışlıgı görüp uyardıgnız için
TEŞEKKÜR EDERİM.

Yanlışlıklar var ama başlangıç için güzel. Başlangıç diyorum çünkü kıyas yapacağım bir filmimiz yok henüz.

Ne bileyim arkadaşlar...
Malum İstanbul'un fethi bizler için bir çok anlam taşır:
- Peygamber efendimizin, hadisi ile, müjdelediği ve iltifat ettiği, yani bir anlamda ödev babında hedef gösterdiği bir zafer..
- Beylikten İmparatorluğa geçiş...
- Avrupa'da ve dünyada bir devir kapandı..
- İslam alemine zaten kumandanları ile hizmet vermiş, Haçlı Seferlerine göğüs germiş bir millet rüştünü tam anlamıyla ispat etti...
Ve daha neler neler...
Filmi bu değerler ışığında Medine'den bir sahne ile açarsan (bu arada Mustafa'nın kulakları çınlasın Mustafa Akad'ın Message/Çağrı filminin kötü bir kopyası) filme anlam yüklersin..
Sonrasında gelişenler ise son derece yapay ve de kopuk...
Bu sadece bir film ifadesine de pek katılamıyorum bu noktada... Kaç tane "harbi" film çektik de "İstanbul'un Fethi; Bir Aşk Masalına" sıra geldi.. Unutmayalım ki bu film sadece milli sinemalarda değil aynı zamanda uluslararası salonlarda da gösterime girdi..
Ne bileyim belki ben hassas davranıyorum...
Ama bu kadar para, 3 senelik emek vs vs dile getirilince; insan, "ulann yuhh bari bu hataları yapmayın...", "yauww bu mantık hatası nasıl olur....", "yaaa.. bunu bari siz yapmayın...." gibi cümleler kuruyor...
Mustafa deyince Yılmaz Özdil'in yazısını okudum...
Unuttuğum bir noktayı işaret etmiş ki, ben seyrederken salonun tamamı "Ohaaaa..." demişti...
Son sahne.... Kardeşim, o kadar mı Amerikan çakması son mesaj verilir... Filmin tamamı süper olsa yine o sahne tek başına bir filmi katletmeye yeter görüşündeyim...
Yani, sinema çok kaliteli görsel efekt kullanılarak olmuyor...
Olay açıkcası, herkesi memnun etmek için herşeyden bir tutam ilave etme çabası ile aslında hiçbirşeyden herşey çorbasına dönüş olmuş... Aksiyon isteyenler için dövüş sahnesi.. Hanımlar için aşk muhabbeti.. Meraklısı için görsel efekt.. Muhafazakarlar için "Light Akşemsettin"... Ulusal mesaj olsuncular için Bill Clinton sahnesi... vs vs vs...

Filme gitmedim, açıkçası sinemada izlemeyi de düşünmüyorum. İlk jeneriği izlediğimde etrafımdaki herkes de söylediğim 'Yüzüklerin Efendisinin görsel efektleri gibi olmuş' oldu... Birisi bilim kurgu birisi gerçek bir dönemin anlatıldığı yarı belgesel niteliği taşıyan bir yapıt. Bu bir film belgesel değil diyen arkadaşlara hatırlatırım ki bu filmi ve bahsi geçen dizileri izleyen genç kuşaklar tarihimizi bunlarla öğreniyorlar. Çünkü okumuyorlar, okumuyoruz. Böylesi daha kolay çünkü. Vefa'nın da dediği gibi ben de dünyadaki bir çok başarılı bilim kurgu filmlerinin beğenilen görsel efektlerini bir araya toplayarak yapılan bu film için üzülüyorum. Türk sinema tarihinde en çok para harcanan film olabilir ama uluslararası arenaya çıktığında madara olacağımız kesin. Biz şanlı tarihimizi izlettiğimizi düşünürken, filmde bozguna uğrattığımız düşmenlarımızın torunları inanın Türk sinemasının haline güleceklerdir... Görsel efektler için yurt dışında diğer filmlerin tasarımını yapan stüdyolara dökülen paralarada yazık, adamlar ellerindeki portföyden ( Matrix,Yüzüklerin Efendisi,300 Spartalı,vs..) kopyala yapıştır yapıvermişler. Ağbi bunu al bunu, bu çok tuttu bunu al...

Ben tarihle ilgili hataları hakkında bir şey demicem, sadece bir film olarak değerlendirirsek o kadar çok farklı olay ve konu işleniyor ki hiçbiri tam yerini bulamıyor tam noktalanmıyor kafamızda, özellikle 2. perdede yani fetih başladıktan sonra parça parça kareler var aklımda ama birleşemiyorlar yani farklı konuların bir bütünlüğü sağlanamamış.

Mesela akın başlıyor aslında her koldan saldırılıyor fakat yine de bir gün Hasan'a sıra sizde diyor, e kaç gündür yatıyor muydu sanki bu adam? Sonra Akşemseddin ile bir mezar açıyorlar, Fatih o zatın neden orada surlara o kadar yattığını anlasın diye, ama bi de biz anlasaydık mezarı açıyorlar o konu bitiyor Bizanslılar yok Macarları bekliyor hiçbir şey yapmıyormuş gibilerdi ama saldırılara öyle bir karşılık veriyorlar ki biz o adamları sadece hamamda saunada görmüştük hangi ara hazırlandılar? En merak ettiğim an gemileri karadan yürütecekleri sahneydi, gemilerle ilgili karar nasıl alındı, itiraz edilmedi mi? (her halta itiraz eden vezirler vardı sonuçta) o gemiler bi sahnede geçirildi 1-2'si kaydı bacak felan koptu ama sonra o gemilerle ilgili hiç sahne yoktu...

İşin özü, her sahneyi koyalım derken kopuk kopuk acaip bir fetih izlemiş olduk, en son nolduysa 40 gündür surları patlatamayan büyük top bi patladı surlar darmadağın o da nasıl olduysa ve içeri giriliyor, kral ölmüş filan neler olmuş neler

Edit: Yalnız şunu eklemeden edemeyeceğim Devrim Evin ve İbrahim Çelikkol'un oyunculuklarını çok beğendim...

Hz. Muhammet efendimiz için yabancıların çektiği "Çağrı" filmi nasılsa bu filimde öyle olmalıydı, öyle bir film yapmalıydılar ki o anı yaşamalı, heyecanı, gururu ve mutluluğu hissetmeliydik ama malesef Türk işi bi film olmuş. Eminim bu filmi yabancılar yapsa daha iyi olurdu.. Yazık olmuş o kadar çabaya..

serkankucuk Nickli Üyeden Alıntı

Ben tarihle ilgili hataları hakkında bir şey demicem, sadece bir film olarak değerlendirirsek o kadar çok farklı olay ve konu işleniyor ki hiçbiri tam yerini bulamıyor tam noktalanmıyor kafamızda, özellikle 2. perdede yani fetih başladıktan sonra parça parça kareler var aklımda ama birleşemiyorlar yani farklı konuların bir bütünlüğü sağlanamamış.

Mesela akın başlıyor aslında her koldan saldırılıyor fakat yine de bir gün Hasan'a sıra sizde diyor, e kaç gündür yatıyor muydu sanki bu adam? Sonra Akşemseddin ile bir mezar açıyorlar, Fatih o zatın neden orada surlara o kadar yattığını anlasın diye, ama bi de biz anlasaydık mezarı açıyorlar o konu bitiyor Bizanslılar yok Macarları bekliyor hiçbir şey yapmıyormuş gibilerdi ama saldırılara öyle bir karşılık veriyorlar ki biz o adamları sadece hamamda saunada görmüştük hangi ara hazırlandılar? En merak ettiğim an gemileri karadan yürütecekleri sahneydi, gemilerle ilgili karar nasıl alındı, itiraz edilmedi mi? (her halta itiraz eden vezirler vardı sonuçta) o gemiler bi sahnede geçirildi 1-2'si kaydı bacak felan koptu ama sonra o gemilerle ilgili hiç sahne yoktu...

İşin özü, her sahneyi koyalım derken kopuk kopuk acaip bir fetih izlemiş olduk, en son nolduysa 40 gündür surları patlatamayan büyük top bi patladı surlar darmadağın o da nasıl olduysa ve içeri giriliyor, kral ölmüş filan neler olmuş neler

Edit: Yalnız şunu eklemeden edemeyeceğim Devrim Evin ve İbrahim Çelikkol'un oyunculuklarını çok beğendim...

Aslında Surların yıkılmama Sebebi Eba Eyyûb El Ensari Hazretlerinin Surların dibinde yatıyor olmasıdır.. Akşemseddin hazretleri bunu Padişaha bildirir.. Zaten Akıl Hocasıdır Sultan Mehmed'in.. Filmde öyle olmasa da.. Sonra Padişah yerini sorduğunda, O mezarın üzerinde namazını kılar ve sonra seccadenin altındadır der.. Filmde surların yıkılmama sebebi çok güçlü olduğundan vs. tamam güçlü surlardı evet.. Ama bu işin bir de manevi yönü vardır.. Film Başlarkan Hazreti Resulû Ekrem'in Hadis-i Şerifi ile başladığında çok hoşuma gitmişti.. Fakat daha sonra manevi bir hava sezemedim malesef..
Birde Mehterin olmayışıda garip .. Ulubatlı hasan sıradan bir askerdi (makam olarak) onu çok ön plana çıkarmışlar.. Belki sancağı dikerken yediği oklar ve Fatih Sultan Mehmed İle kılıç talimi yapması vs. bunu hakediyor fakat Veled-i Zina tarzında bir ilişki yaşaması ilginç.. Osmanlı zamanında insanlar Amel olarak İmanda oldukları kadar üstün değildi belki (Hepsi için geçerli değil).. Ama İmânı da güçlü olan bir kulu bu şekilde göstermek biraz garip..
Fatih Sultan Mehmet Rolünü başarıyla oynamış bence genç oyuncu.. Zaten kim oynasa kafamızdaki Fatih sultan Muhammed Han ı yansıtması kolay değil..
Efektler Vs. güzeldi.. Ama ben efektten çok ASlı Hakikâtı Görmek isterdim... Sağlık olsun.. güzel filmdi.. Savaş filmi olarak ..

Bende ilk günden gittim kapalı gişe olmasına rağmen. o kadar olumsuz bakmıyorum eski türk filmleriyle karşılaştırınca başarılı bence.henüz troya filmiyle karşılaştırma yapacak durumda değiliz tabi ki.ne olursa olsun beni duygulandırdı İstanbul'un fethini sağlayan tüm şehitlerimizi ve büyük kumandan Fatih Sultan Mehmet'i rahmetle anıyorum.Onların vesilesiyle bu şehirde camilerden ezan sesleri geliyor.

rengindalga Nickli Üyeden Alıntı

Bende ilk günden gittim kapalı gişe olmasına rağmen. o kadar olumsuz bakmıyorum eski türk filmleriyle karşılaştırınca başarılı bence.henüz troya filmiyle karşılaştırma yapacak durumda değiliz tabi ki.ne olursa olsun beni duygulandırdı İstanbul'un fethini sağlayan tüm şehitlerimizi ve büyük kumandan Fatih Sultan Mehmet'i rahmetle anıyorum.Onların vesilesiyle bu şehirde camilerden ezan sesleri geliyor.

Bu konuda haklısınız.. Aslında tam olarak şahsım adına söylemek istediğim şey.. İstanbul'un fethi gerçekten çok önemli bir konudur ve titizlik gösterilmelidir .. Yoksa bu zamana kadar hep neden böyle filmlerimiz yok Amerikalılar giripte çıkamadıkları Vietnamı bile kahramanlık hikâyesi yapıyorlar vs. diye serzenişte bulunuyorduk..
Olumsuz olarak baktığım yer aslında en önemli yer Manevi havası .. Onun dışında bir savaş filmi olarak konuda kopukluklarda olsa güzel bir filmdi..
Fatih Sultan Mehmed Han'a gelince .. Allah Rahmet eylesin.. Tüm Şehitlerimize Allah Rahmet Eylesin..

Kısmetse bu akşam izleyeceğim. Elbette çok şey vardır eleştirilecek. Fakat Age of Empires gibi oyunlardan, envayi çeşit efektli Amerikan yapımlarından haklı olarak etkilenen yeni nesil kendi tarihiyle ilgili eksik de hatalı da olsa heyecan duyabilecek bu film sayesinde, bundan eminim..

Bu bir başlangıç. Doğru kurgu ve senaryoyla böyle üst düzey efektler zamanla birleşir, daha kaliteli yapımlar da izlenir. Fakat ele güne karşı Fetih'in, Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri'nin filminin yapılması bile güzel bence.. Darısı diğer büyük tarihi olayların başına ve daha iyi Fetih filmlerine..

Yılmaz Özdil'in yazısını yeni okudum, duygularımıza çok güzel tercüman olmuş. üç saatte bir fetih anlatmak belki zordur bilemem ama bu kadar kopuk anlatmak da nesi.. Her ne kadar çok yargılamak istemesem de filmi sonradan düşündükçe gözümde basitleşti. Çoğu sahnede kendimi tutamayıp güldüm ve "son" felaketti. Üç sene emek verilmiş, bu şekilde sunulmuş olmasının altında da başka şeyler yatıyor demek ki; ben karar veremedim....

Bende çok övülüyor diye gittim. Gerçekten iyi bir filmbekliyordum. Ama tam bir fiyasko oldu. Yahu madem o kadar para harcamışsın daha iyi oyuncular bulamadın mı? Biraz senaryo yazamadın mı? Komikti cidden komik.

Gitmek nasip olmadı henüz ama çok övende var yerende.. ama Vefa abi'nin dedikleri karşısında bu kadar hatayı nasıl yapmışlar anlaşılır gibi değil..

Ben ne kadar hatası olsa da ne kadar beğenmediğimiz kısımları olsa da gidilmesinden izlenmesinden yanayım, İstanbul'un Fethi'nin filmi yapılmış ve çok fazla izlenmiş diye adını başka ülkelerde de duyurması önemli gerçekten. Bu belki de bundan sonra çekilecek olan fetih filmlerinin neleri yapmaması gerektiğini ve neleri yapması gerektiğini gösterir yapımcılara, yani bundan sonra çekilecek olan İstanbul'un Fethi filmi yapılırsa çok daha iyi olacaktır eğer bu bir gişe başarısı elde ederse.