Dayak olayı 15-16 yıl önce olmuş sanırım. Aslında Magnum Ajansı 'nda çalışan ya da çalışmış olan her fotoğrafçının tarzı aynı olmuyor. Yani şunu demek istiyorum bazısı Bresson gibi makinasını olabildiğince saklayarak kendini belli etmeden çekmeye çalışırken kimisi de örneğin DSLR ile kendini bariz göstererek ve kadraj için belli yerlerde uzunca vakit harcayarak çalışıyor. Bu işin doğrusu yanlışı olmaz tabi ama ülkemizin gerçeği de bu şekilde bir sonuç doğurmuş. Günümüzde de fotoğrafla uğraşan herkes dayak olmasa benzer durumlarla karşılaşmıştır elbet. Ülkemiz insanına göre dünyada ekonomik durumu, kültürel durumu, eğitim seviyesi çok daha altlarda olan çok fazla ülke var ama bizim ülkemiz kabalık anlamında en üstlerdedir maalesef. Anlayış, hoşgörü vs bunlar çok az.
Bu arada kendisini konu alan Toprağın Tuzu adında bir belgesel var.