yalnız sevgili taner burada şöyle bir durum söz konusu: faber castell isminin patentini almak ile "kurşun kalem"in patentini almak farklı bir şeydir... Eğer Faber Castell Kurşun kalem'in patentini almış olsaydı, evet diğer markalar ona para ödemek zorunda kalacaktı... burada durum farklı...
aslında fotoğrafta da farkıl değil...
burada hepimiz kız kulesinden yüzlerce, binlerce fotoğraf çekmiş olabiliriz. ama hepimizin fotoğrafı birbirinden farklıdır... geçtiğimiz zaman içerisinde burada canon türk arkadaşları olarak bir gezi düzenledik biliyorsunuz, orada kız kulesi çekimleri yaptık. hadi hepimiz yükleyelim. aynı kare çıkacak mı ortaya?
muhakkak ama muhakkak bazı farklılıklar vardır...
hani şair demiş ya; "güneş altında söylenmedik sözcük yoktur" diye... fotoğrafta bunun biraz tartışılır olduğuna inanıyorum... ben 97'den beri istanbul'da fotoğraf çekiyorum... ve aşık olduğum belli mekanlar vardır ve haftada muhakkak birkaç gün oralara uğrarım... her uğradığımda da bir öncekinden farklı kareleri muhakkak yakalarım...
esinlenme konusunda şu an çok şey yazamayacağım... ama bu beni zaman zaman düşündürmüştür... yani çalıntı statüsüne girer mi girmez mi?... burası tartışma konusu...
bugün divan edebiyatına damga vuran "hüsn-ü aşk" (aynı zamanda galata mevlevihanesi şeyhidir-en genç yaşta post giyen şeyhtir) eserinin müellifi Şeyh Galib, bu eseri Mevlana'nın eserlerinden aldığını inkar etmemiştir. "Aldıysam mesneviden aldım/çaldıysam mir-i malı çaldım..." demiştir.
Tabii başka bir adam da çıkıyor diyor ki: Tolkien Yüzüklerin Efendisi'ni "Şeyh Galib'in hüsn'ü aşk" adlı eserinden çaldı!... şaka değil, hakikaten bunlar konuşuluyor arkadaşlar
bugün türk edebiyatına damga vuran bütün büyük şairler neredeyse intihal ile suçlanıyor ve suçlandı... bunun sonu da gelmiyor...
sanatta da sonu gelmeyecek bir konu aslında...
benim takıldığım tek nokta var... esinlenme'yi falan artık bir kenara bırakıyorum...
eseri birebir kullanmasınlar, orasını burasını yamultmasınlar yeter!...
başınızı ağrıttım.
selam ile...