Ben de bu konuda görüşümü söylemek istiyorum, bunu Ankara Fotoğrafçılar Odası Başkanı ve Sincan - Etimesgut Fotoğrafçılar Birliği Başkanı ile olan konuşmalarımdan yola çıkarak söyleyeceğim.
İSFO; anladığım kadarıyla fotoğraf sanatını değil; ticareti ve parayı ön planda tutan, tamamen cebini düşünen gayet normal bir ticari, parasal yapıya sahip kuruluşmuş, bunu öğrendim. Bunu yapan herhangi bir sanatla alâkası olmayan, doğal olarak üyelerinin cebini düşünen bir sürü oda var ve bunlar da yadırganamaz tabi.

-Geçen yıl, bir düğün fotoğrafı işi almıştım ve baskı için girdiğim bir fotoğraf dükkânı sahibi (o sıralarda bu prosedürlerin hiçbirini bilmiyordum) şans eseri Sincan-Etimesgut Fotoğrafçılar Birliği Başkanı çıktı. Bana aynen şu cümleleri kurdu: ''Dostum, ben bu konuda sana yardımcı olamayacağım ne yazık ki. Biz bu konuda sıkıntılar yaşıyoruz; vergimizi veriyoruz, bir sürü masrafa giriyoruz fakat senin gibi fotoğrafla uğraşanlar 'kesinlikle yaptığın işe saygım sonsuz, mutlaka iyi fotoğraf çekiyorsundur ki bu işi almışsındır' vergisiz kazanç sağlıyorlar. Biz bu vergileri boşa mı vermiş oluyoruz, bu kadar masrafa girmiş oluyoruz. Burada bir haksızlık var. Bu işi yine yaparsın, bu tamamen senin vicdanına kalmış ama biz -oda üyeleri olarak- hakkımızı ne yazık ki helal edemeyiz, kesinlikle yanlış anlama.'' demişti ve ben de açıkçası etkilenip vicdan yapmıştım ve işi yasallaştırmak için nasıl bir yol izleyeceğimi sorduğumda Ankara Fotoğrafçılar Odası'nın adresini verdi bana ayrıntılı bilgileri almak için.
-AFO'ya gittiğimde oranın başkanı ile de konuştum, durumu anlattım ve ne yapmam gerektiğini sordum. O da bana Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği'ne kayıt yaptırmamı vb. yani seyyar fotoğraf belgelerini nasıl alacağını söyledi. Hem açık sözlü hem de görmüş geçirmiş biri olarak: ''Bu işi yasal olarak yapıp yapmamak tamamen senin vicdanına kalmış bir durum. Geldiğinde kapımız her zaman açık ama geri kalanı senin vicdanına kalmış.'' diye bir cümle kurdu bana.

Özetlersek: AFO'da durum İSFO'dan çok çok farklı. Burada avcı gibi, paragöz bir çalışma yok veya bu tarz yetkili insanlar sana önyargılı yaklaşmıyorlar ''daha dünkü çocuk, ne bilir fotoğrafı, şöyle amatör böyle amatör'' gibi, tamamen saygılılar. Fotoğraf sanatına sonuna kadar saygılı olup durumu tamamen senin vicdanına bırakıyorlar. Tabi ben ne yaptım sonra; açıkçası düğün işleri almamaya başladım, hem baskı konusunda boyumu aştı hem de vicdan yaptım. Kısacası İSFO bir sanat odası değil ticaret odası, bunu da neye dayanarak söylüyorum; Ankara Fotoğrafçılar Odası'nın bana karşı yaklaşımıa dayanarak söylüyorum.