Kutlukhan Bey,

Yazdıklarım temel yasalar ve ahlaki ilkelere göre doğru. Ancak düzenlemelerin vatandaşlar için tatmin edici olmamasından dolayı, ahlaki olsun, kamusal konularda olsun insanları farklı çözümler aramaya itiyor. Ben bu durumu doğal bir olay olarak görsem de meşru olduğu kanaatinde değilim. Türkiye'de düzenlemeler yani yasaların insan hayatını tatmin edici şekilde iyileştirmeyi henüz başaramadığı gibi mevcut yasalar da yeteri kadar uygulanmıyor.

Bursa'da Kent Meydanı ile Minibüslerin kalktığı cep arasında yayalara ışık kırmızı yansa da yayalar ışığa aldırış etmiyor. Çünkü alt geçit, üst geçit veya düzgün bir yapılanma yok. Nihayetinde yayalar kendilerince bir çözüm bulmuş ancak bunun ne trafik kurallarına ne de evrensel olarak doğru olduğunu hiç kimse söyleyemez. Değinmek istediğim konu buydu.

Kitap konusuna gelince, para vermez - satın almazsınız. George Orwel okuduysanız (örneğin 1984) bir başka kitabını alabilirsiniz. Bu size referans olabilir. Fotoğrafçılardan hizmet alırken de portofillosuna bakabilirsiniz. Sürekli iyi gibi gözüksün diye bokehe boğulmuş fotoğraflar mı var yoksa pozlama için çalışılmış mı bunu görebiliriz.

Vergi ödemiyor konusunda yine biz haklı değiliz. Norveç, İsveç gibi ülkelerde ev satıp-alırken vergisini ödememek için hile hurda yapmaz vatandaş. Hatta bilinçli vatandaş, ülkesini seven vatandaş faturasını, fişini isteyen ve vergisinin nerelere harcandığını takip edendir. Yoksa nasıl olsa vermiyorlar, nasıl olsa şu oluyor dersek, nihayetinde çocuklara enkaz bırakırız. Seçim nihayetinde toplum genelinin. Ancak etik değerlerin bu konuda tartışmaya pek açık açık olduğunu düşünmüyorum.

Bunları, Güney Afrika Cumhuriyeti, İspanya, Hollanda, Finlandiya, Ürdün gibi ülkeleri az-çok gezmiş kalmış birisi olarak söylüyorum.

İlave edeyim; basitçe özetlemek gerekirse, hatalı bir iş, hatalı başka bir işle çözülmez...