Konu: Fotoğraf Sırları

Cok guzel seyler yazıyormus gercekten paylasım ıcın tesekkurler

gorkemkeser Nickli Üyeden Alıntı

Fotoğrafçının gelişimi: 1-Kareye herşeyi dahil et, 2-Sadeliği ara, 3-Derinlikle, yansımalarla heyecanlan, 4-Huzur bul.

.

şu cümlede resmen kendimi gördüm bi acayip oldum

"Fotoğrafçının ekipmanıyla deneyimi ters orantılıdır. Deneyim arttıkça kullandığı ekipman azalır." Aynen öyle.

Çok güzel cümleler çok beğendim özellikle;
Film çevre kirliliğiydi, dijital görüntü kirliliği olacak.
​Film ile nostalji yapıyorsan, dijital ile hayal kur!

gorkemkeser Nickli Üyeden Alıntı

başlık ilgi çekici olmadı farkındayım ama konu başlığı bulmak zor fotoğraflarını sevdiğim biri sinan çakmak. Atlas'ın fotoğraf editörü. Twitter hesabından güzel tespitler yapıyor bazılarını topladım. Fotoğrafla ilgili güzel tespitler.

Perspektif objektifle, sensör boyutuyla veya başka teknik unsurla değil mesafe ile değişir. 28mm ile 200mm arasında perspektif farkı yoktur.

bir çoğu çok güzel cümleler ama şuna katılmıyorum.
perspektif iki gözle görmemizin etkisi olan 3 boyutlu görünümü 2 boyutluya çevirmekte kullanılan bir yöntem, dolayısı ile tek gözle bakarsak 46 derece yani 50mm lens perspepektifine denk gelir. eğer farklı odak uzaklığı olan bir lens kullanılırsa perspektif olçüleri (objeler arası yakınlık ve uzaklık farkı) değişmiş olur.
geniş açı lenslerde yakındakı objeler, tele lenslerde ise uzaktaki objeler olduğundan daha büyük görünür.
dolayısı ile perspektif doğal olmaktan çıkmak ile birlikte farklı bir boyut kazanmış olur.

sonuç olarak perspektif insan gözünde değişmese de tek lens yansıtmalı makinelerde (slr) üretilen imajın perspektifi odak uzaklığına bağlıdır. bu da kadraj oluşturmada önemli bir etkendir.
doğru lens seçimi ile bir kadrajdan örneğin bir direği ps müdahalesine gerek bile kalmadan çıkarabiliriz....

önce çek sonra izin al:Sevdim- eğlenceli
Daha iyi fotoğraf için erken kalk:Her ne kadar doğru olsada erken kalkmak ııhhhh sevmedim

Paylaşım için teşekkürler

RAW da sıkıştırılmış bir formattır, her seferinde farklı boyuttadır. Büyük dosya = yüksek ISO/çok noise veya keskin objektif/çok detay.

Fazla pozlanmış 1600 ISO fotoğraf az pozlanmış 100 ISO fotoğraftan iyidir. Sonuç daha temiz, noise/‘gren’ daha azdır.

Hepsine katılmakla beraber, en hoşuma giden aşağıdaki oldu..
"Fotoğrafçının kaderi: fotoğraf iyiyse makinesi övülür, kötüyse kendisi yerilir."


Paylaşım için teşekkürler Görkem..

Duzeltme: RAW format sikistirilmis degildir. Daha dogrusu RAW sikistirmaya yonelik bir dosya format bicimi degildir. RAW format demek sensorden gelen imajin mumkun olan en minimum prosese maruz kalmis imaj formatidir.

Kabaca anlatmak gerekirse dosya icerisinde ne kadar bilgi barindirirsa dosya boyutu artar. Bunun sikistrima orani ile alakasi yoktur.

Fazla pozlanmis 1600 az pozlanmis 100den daha iyidir de gorecelidir. Buradaki kavramin neye dayandigini anlayabiliyorum, heleki asiri pozlamayi post process sirasinda azaltildiginda dusecek noise miktari nida dusunerek ancak dijital dosyalarda az pozlanmis alanlarin push edilme basarimi genel olarak yirtilmis yani hic detay kalmamis asiri pozlanmis alanlarin kurtarilmasi ihtimalinden daha dusuktur.

paylaşım için teşerkkürler. hepsine katılmakla beraber özellikle şu iki söz gerçekten çok doğru.
''Daha iyi fotoğraf için daha erken kalk''
''İyi fotoğraf azalmadı, iyi olmayanı arttı.''
ben her zaman gün doğumunun fotoğraf çekmek için en güzel zaman olduğunu düşünüyorum. gün doğumunda gelen ışığın fotoğrafa çok tatlı bir etkisi oluyor. ( tabi erken kalk sözünde günün ilk ışıkları kastediliyorsa)

Bazı fotoğrafçılar neyi çekmek istediğini bilir, bazısı nasıl çekmek istediğini... İlki önemli, ikincisi heyecan verici!

‘10bin kare çektim’ diyenden korkarım. Benim de 4 kilo arşivim var! Harddisk’lerin ağırlığı bu en azından..

Bazen tam kafandakini çekersin ama sonuç yine de sıkıcıdır. Fotoğrafçının en zor itirafı: fikir iyi değilmiş!

Fotoğrafçının hesapladığı ve beklediği değil hazırlıksız yakalandığı ve ustaca çözüm getirdiği fotoğraf farklı ve kalıcıdır.

Fotoğrafın önemi gerçeğin hayalgücünden daha ilginç olabileceğini göstermesidir.

Fotoğrafçının öngörüsü görsel değil teknik olmalı.

Çok fotoğrafçının verdiği ve tutamadığı yılbaşı sözlerinden: Bu sene hergün bir kare çekeceğim!

Fotoğrafçıya ‘Bu fotoğrafta Photoshop var mı?’ = Yazara ‘Bu metinde Word var mı?’

Photoshop’un sevabı karanlık odayı aydınlığa kavuşturması, günahı ise manipülasyonun yaygınlaşması oldu.

Photoshop’ta yap: Levels, Curves, Sharpen. Yapma: Silme, ekleme, saturasyon arttırma. Olmazsa daha iyi: HDR, Highlight/Shadow.

işte bunlar hep sır

"Fotoğrafçının ekipmanıyla deneyimi ters orantılıdır. Deneyim arttıkça kullandığı ekipman azalır."

bunu anlayamadım..Profesyonelleştikçe kullandığımız ekipman sayısı artmazmı?

baltala Nickli Üyeden Alıntı

"Fotoğrafçının ekipmanıyla deneyimi ters orantılıdır. Deneyim arttıkça kullandığı ekipman azalır."

bunu anlayamadım..Profesyonelleştikçe kullandığımız ekipman sayısı artmazmı?

Geçenler Eminönünde dünya çapında bir dergiye çekim yapan kişiyi gördüm uzakta. Boynunda compat'a yakın bir makine vardı ve bir eli kot pantolonun cebinde ve kuvvetle avucunda bir lens daha vardı...
Fotoğraflar çekerek dolaşıyordu. Bir ara göz göze geldik. Muhakkak ekipmanı otelindedir diye düşündüm. Zaman zaman bu söyleve bende katılıyorum.

''Fotoğrafçılığın onda dokuzu çektiğini seçmektir''

Bu şık şimdilik bende yüzde de 1 e denk geliyor.

gorkemkeser Nickli Üyeden Alıntı

Fotoğrafçının gelişimi: 1-Kareye herşeyi dahil et, 2-Sadeliği ara, 3-Derinlikle, yansımalarla heyecanlan, 4-Huzur bul.

şuan ilk aşamadayım

sbasnur Nickli Üyeden Alıntı

Geçenler Eminönünde dünya çapında bir dergiye çekim yapan kişiyi gördüm uzakta. Boynunda compat'a yakın bir makine vardı ve bir eli kot pantolonun cebinde ve kuvvetle avucunda bir lens daha vardı...
Fotoğraflar çekerek dolaşıyordu. Bir ara göz göze geldik. Muhakkak ekipmanı otelindedir diye düşündüm. Zaman zaman bu söyleve bende katılıyorum.

Bende Taksim'de usta bir fotoğrafçımızla karşılaştım,adını vermiyorum..Kendisi g12 ile sergiye hazırlık yapıyordu..Biz olsak 3 tane lens alırız yanımıza

Fotoğraf yarışmaları güzellik yarışmaları gibidir. En ilginç olanı üçüncü olur. Uzlaşma gereken yerde genelde sıkıcı olan kazanır.

Fotoğrafın oluşum süreci: Obje, objektif ve TIF.

Fotoğrafını seçmeyen, daha iyisini çekemeyecek fotoğrafçıdır.

Esas çeşitliliği tüm fotoğrafları tek ve sabit optikle çalışmak getirebilir. 50mm ile iç mekana ayrı, peyzaja ayrı çözüm getirmeniz gerekir.

Fotoğrafçı sorun yaratan kişidir. Çalıştığı mekanda, kullandığı ekipmanda, seçtiği fotoğrafta yarattığı arıza kadar vardır.

Herkesin artık fotoğraf çekiyor olması iyi bir şey. Bu işin çok da kolay olmadığının anlaşılması beklenir, değil mi?

Fotoğraf çekmenin saati yok, yeri vardır; öğle ışığında iç mekanlar/derin gölgeler, gecenin yapay ışıkları...

Çekeceğim deyip gerçekten çekebilen ile sadece çekebildiğinde fotoğrafını getirip gösteren bir değildir. Profesyonelliği küçümsemeyelim!


İsimlendirilmemiş fotoğraf giren bilgisayar iflah olmaz, sahibinin de arşivi olmaz.


Sofistike fotoğraflar için anlaşılmaz bulunmayı; sade fotoğraflar için sıkıcı bulunmayı göze almaktan başka yol yok.

Fotoğrafta güzelliği arayanlar İstiklal caddesini kar yağarken, ‘gerçekliği’ arayanlar kar erirken çekerler!

İyi fotoğraf hayal gücünü çalıştırır, sonunda daha iyisi doğar. Kötü fotoğraf çölde kalmak gibidir, iyisini hayal etmek gitgide zorlaşır.

Hepsi de cok guzel sozler.


Sent from my iPad using Tapatalk HD