Para tuzağı bunlar para. Hızlı lens iyidir, noise az oluşan sensörde iyidir. Ama kompozisyon, ışık bilgisi, hikaye vs vs sanattır. Tekniğe bu kadar takıp, sanattan uzaklaşıyoruz. Ne kadar az ışıkta can çekişen af can sıksada, herşey 1 stop değil. Hep en açık diyaframda mı çekiyoruz. En açıkta zaten keskin değiller.en az 2 stop üzerinden. Ne güzel ışıklar var. Şu meşhur gün doğumu batımı saatlerini geçersek, koca kış boyunca bulutlu havaları çok seviyorum homojen, gölgesiz, flaşsız çekim imkanı. sanki hepimiz gün batımında yada yetersiz ışıkta çekiyoruz.2 watlık el feneri ile ne portreler çektim.iso kurtarıyor bir kaç stop, Is de. İşi iso ya diyaframa ah bu lens olsaydı, ah ff olsaydı diye takıp, fotoğraf sanatından uzaklaşıyoruz. Işığınız bol olsun demekle birlikte geçen Safranbolu gezisinde hava puslu, sisli, ışık az bir sürü çekim yaptım. sadece portreler iyi çıktı. ezandan sonra çekemedim mimari. zatan kapkaranlıktı. en açık diyafram olsa ne yazacak. güzel bir günde tekrar çekilecek. seyir terasında ışık güzeldi. güzel fotolar oldu. ama şu ünlü evleri çekerken resmen çuvallandı. sis, yağmur karışımı, her yer puslu. Her zamanda güzel çıkacak diye bişey yok. Orda en iyi lens en iyi sensörde çuvallardı. Olmuyorsa olmuyor. O kadar olan hava koşulu var, ışık süperken elimiz makinaya gitmez. Bir süre teknik okumamak lazım. fotoğraftan soğuyor insan. Bana göre iyi bir fotoğraf için bir makine, ff yada crop, 35mm yada 50 mm kafi. Hatta şu 40 mm son çıkan canon gibi. Koca koca makinalar, koca koca lensler. Moralller bozuk. nerede foto ? biri eline kompak makine alır zevkle ödül alacak fotolar çeker. Bizde şu olsaydı bu olsaydı der dururuz. Çok şımardık çok. Söz meclisten dışarı