@siyahi28
o pulitzer alan adam peki çocuğa ne oldu sorusunun cevabını bilmediği ve bunun vicdan azabı ile yapamadığı için kendini öldürdü, diye hatırlıyorum
@siyahi28
o pulitzer alan adam peki çocuğa ne oldu sorusunun cevabını bilmediği ve bunun vicdan azabı ile yapamadığı için kendini öldürdü, diye hatırlıyorum
''Ben profesyonelim müdahale etmem ,fotoğrafı çeker işime bakarım gerisi beni bağlamaz''
insaftan yoksun vicdandan uzak batı kültürü ile yetişmiş fotoğrafçının hazin sonuUmarım bizi biz yapan manevi değerlerimiz yozlaşmış batı kültürü içinde eriyip gitmez .....
Bunun açıklamasını yapmak çok zor size yozlaşmışlık yada vicdansızlık olarak gelebilir ama gazetecilikte öğretilen ilk şey habere hiçbir şekilde müdahale etmemektir. Bunu yaparsanız gazeteci olamazsınız başka birşey olursunuz. Yardım görevlisi olursunuz, eylemci olursunuz, polis olursunuz. Ankaradaki bombalı saldırıda şans eseri olay yerine ilk giden muhabirlerden biriydim önümde kanlar içinde yaralı insanlar vardı Fotoğraf çekmeye başladım. Ertesi gün binlerce insan olayın vahşetini benim ve benim gibi fotoğrafçılar sayesinde öğrendi. Biz muhabirler orada fotoğraf çekmek yerine yaralı taşısaydık ertesi gün kimse bu tarz saldırılarda insanların nasıl zarar gördüğünü öğrenemeyecekti.
İnsanları yargılamadan önce lütfen 2 kez düşünelim.
"Menfaat budalalığı insanı maymuna çevirir."
Yağmur yağarken belki olmayabilir ama yağmurdan sonrası için her zaman manzara çekimine ve sokak çekimine uygun olduğunu söylesem herkes "bu adam ne diyor" diye bakar herhalde.![]()
Yağmurdan sonra doğada yapılan çekim eğer gökyüzü açılacaksa çok iyi manzara, eğer kapalı kalmaya devam edecekse hem manzara(uzun pozlama) hem de makro tarzı fotoğraf çekmek için çok elverişli olur. Ayrıca yağmurun sokak ve şehir çekimlerindeki önemli etkisini herkes gözardı eder. Yağmurdan sonra sokaklar daha az kalabalık ve kontrast yüksek fotoğraflar için iyi zamanlamadır. Tabi bu zaman dilimi %100 ü kapsayacak diye bir şey de yoktur.
Neyse.
Ömer bizler de insanız muhabirler de. Ve şöyle bir durum var. Olan olmuş; olacak olan da olacaktır. Etik, ahlak, mantık aramak boşuna. Düzeltilecekse sorgulanarak değil doğru cevaplar verilerek düzeltilebilir.
Normal bir örnek. Bir öğretmen çocuğa soru sorarak başlıyor ve cevap istiyor. Çocuk bilmiyor ve ardından öğretmene dönerek yapamıyorum diyor. Ardından öğretmen mantığını kullan.
Hangi mantığı, öğretmediğin mantığı mı yoksa bilmediğin için öğretemediğin mantığı mı?
Afrikadaki olay için fotoğrafçının nasıl davranması gerektiğini sadece kendisi ve Allah bilir. Yanında başka kimse yoktu. Eğer vardı ise o zaman diğer kişi çocuğu alabilirdi. Fotoğrafçı neden almadı, belki şartları o filmlerde ve ppt sunumlarında anlatılan gibi değildi. O yüzden sorgularken, eleştiri yaparken, yorumlarken önce konu hakkında bilgi sahibi olabilmeliyiz ki doğru soruları sorabilelim ve doğrusuna yönlendirebilelim.
Kumrulardaki patlamanın orda değildim ama tam da o cadde üzerinde ve 50 metre kadar ilerisinde uzun süre çalıştım. Eğer çevrede insanlara yardım eden başka insanlar varsa, kendisi müdehale edecek ilkyardım bilgisine sahip olmayan bir muhabirsem ya da bilgimi daha önce kullanabilecek dirayeti bulamıyorsam kendimde en iyi bildiğim işi yapar ve ben de fotoğraf çekerdim herhalde. Şartların ve olması gerekenin bizim karar veremediğimiz yerlerde yapacak pek fazla bir şey yok ve yapılması gerek yapılıyor zaten.
İşin özü yeniden söyleyeyim, olmuş olan olmuş; olacak olan da olacaktır. Buna kadercilik diyebilirsiniz. Ama değil. Kendi kaderimizi kendimiz seçeriz.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Başlığı amacından saptırmak istemem ama, Siz gazeteci gözüyle bakıyosunuz
ben vicdanen bakıyorum. fotoğrafı çeken şahısın ( okuduğum kadarıyla yazıyorum) belli bir zaman sonra
''acaba çocuğa ne olmuştu neden onu orda bıraktım acaba yardım edebilirmiydim''
diye kendi kendi kendini yiyip bitirmesi ne kadar etik?
yada şöyle sorayım;
siz ankaradaki olaya yardım görevlilerinden önce gitseydiniz , sizin müdahale edip hayatını kurtarabileceğiniz biri olsaydı ve görevliler gelene kadar yaralı hayatı kaybetseydi düşünceleriniz nasıl olurdu,
bu afrikada bir aslanın ceylana saldırmasını filme alıp belgesel hazırlamaya benzemez, buna müdahale etmeyebilirsiniz.
saygılar.....
Konu siyahi28 tarafından (17.November.2011 Saat 14:34 ) değiştirilmiştir.