Her zaman söylemişimdir sanatta etkilenme vardır ve bu etkilenme sanatçıyı her zaman daha ileriye taşır, kendi tarzını bulmasının önünü açar diye... Bu işin bir yönü... Sanatsal yönü...
Profesyonel fotoğrafçılık açısından bakıldığında ise durum biraz daha farklıdır... Bugüne kadar hiçbir müşteriye veya ajansa rastlamadım ki elinde örnek bir fotoğraf olmadan gelsin stüdyoya...
Hemen hemen %99,99 u "Ben bu fotoğrafın aynısını istiyorum" diye gelir... Kendi tasarımım dediği de “Archive” dergilerindeki fotoğraflardan esinlenme! dir...
Ürün bir kere o ürünün aynısı değildir, aynısı olsa bile, onun ürünü de, muadil bir ürünün kuvvetle muhtemel kopyasıdır ve ciddi anlamda kalitesizidir...
Siz ne yaparsanız yapın o fotoğrafın etkisinden kurtaramazsınız müşteriyi ve ajans görevlisini özellikle de patronunu (nedense onlar hiçbir yere gitmezler sadece çekime giderler, en fazla geyiği orada döndürürler...) Onlar yalnızca ellerinde somut olarak tuttuları fotoğrafı bilirler ve aynısını isterler... Ağzınızla kuş tutsanız beğendiremezsiniz onlara...
İşte bu aşamada önünüzde 2 seçenek mevcuttur...
Ya o kişinin işini yapmaz, müşteriyi gönderir ve kiranızı ödeyemezsiniz,
veya o fotoğrafın mümkün olduğunca aynısını çekmek için götünüzü yırtar ve iğrenç bir kopyasını oluşturursunuz... Bu da, Türkiye'de reklam fotoğrafçılığının gerçeğidir... Bunu inkar eden biri varsa karşıma çıkar oturur, konuşuruz... Atıp tutmak dünyanın en kolay oyunudur...
Tahir'e gelecek olursam,
bunu son 22 yılın hemen hemen her bir gününü fotoğrafçılık yapmış biri olarak söylüyorum, bahsi geçen fotoğraf da bir esinlenme, bir etkilenmedir. Bunda kötü olan ne onu anlayamadım? Biraz önce başka bir sitede aynı kompozisyonun 7 farklı çekimini görünce hiç ama hiç şaşırmadım. Neden şaşırmadım? Çünkü buna o kadar alışığım ki...
Tahir'inkiyle 8 olmuş, Ahmet, Mehmet, David, Michael'inkiyle 9 ,10 ve..........olacak...
Bunda kötü olan ne?
Yukarıda bahsettim, meslek hayatım, meslek hayatlarımız başkalarının çektiği fotoğrafları taklit ederek geçiyor...
Kendi fotoğraflarımın taklitlerini de o kadar çok gördüm ki inanamazsınız, aksesuarlarına, mekanına varana kadar... Karşılıklı bir araya gelsek de anlatsam... Belki ben onun için fotoğraflarıma imza atmıyorum hele hele nete koyduklarıma... Galiba ben bu anlamda folloş olmuş durumdayım...
Hem Tahir için hem de ona karşı tavır takınanlar için söylüyorum... Ne var bunda bu kadar sızlanacak?
Sevgili arkadaşım Tahir, sen fotoğraf çekmeye devam et, kendi bildiğin doğrular yönünde... Her zaman, ama her zaman birilerinden etkileneceksin, senden de etkilenecekler ona da hazırlıklı ol...
Sevgiyle...