Bugün başıma gelenler ve bazı açıklamalar

Öncelikle herkese merhaba,

Burası genel olarak tüm fotoğrafseverlere hitap eden bir site olduğu için buradan duyuru yapmak istiyorum.

Herşey bugun fotokritik.com sitesinde bir fotoğrafımın günün fotoğrafı seçilmesiyle başladı.

Sözkonusu fotoğraf:
FotoKritik - Fotoğraf > Durağan Cisim > The Egg2 ~ Tahir Yildiz

Daha sonra fotoğrafın benzerlerinin deviantart sitesinde de bulunduğu ve benim fotoğrafı çaldığım iddialarıyla bazı eleştiriler geldi, eleştiriyi yapan fk üyesi (rumuzunu hatırlamıyorum) 5 tane üstüste mesaj yazınca ve hepsinde agresif bir tutum takınınca ben de polemik yaratmaktan şikayet ettim, site yöneticileriyle görüşmemiz sonucu fotoğrafın gerekli EXIF bilgilerini ve orjinalini kendilerine ilettim. İşlemler sonucu ilgili kullanıcının hesabı askıya alınmış ve bunun sorumlusu ben gösterildim. Daha sonra olay eksisozluk'e sıçradı. Orada hem fotokritik başlığından, hem de ismime açılmış (tahir yıldız) başlıktan ardarda kişiliğime saldırılarda bulunuldu. Bunca zaman fotoğraf adına gönüllü çalışmış, hem öğrenen, hem bildiklerimi öğretmeye çalışan biri olarak "hırsız" lafıyla itham edilmek ne kadar üzücü anlatamam. Söz konusu fotoğrafı çekerken başka benzer fotoğrafları görmüş değilim. Önyargıları kırmak atomu parçalamaktan gerçekten zor ama eve gelince fotoğrafın altına da eklediğim gibi iburaya da çalışma sıramı ekliyorum.

http://www.tahiryildiz.com/egg.rar

İnsanlara hırsız demek çok kolay. Tek bir fotoğrafım olsa ve o günün fotoğrafı seçilmiş olsa olayı anlarım ama portfolyoma bakın, ben neyim kimim bir bakın sonra karar verin isterim. Gün boyu fotokritikten ve email hesabımdan da çeşitli ofansif ve defansif mesajlar aldım, benim yanımda olan arkadaşlara da teşekkürü borç bilirim. Eksisozluk üzerinden de canonturk admini olarak siteye de bir saldırı gelmiş ama meyve veren ağaç taşlanır deyip aldırmamak gerektiğini düşünüyorum.

Buradan da duyuru yapmış olayım, bu tür olaylar beni hiç bir zaman yıldırmayacak, hep daha iyisini çekmek için uğraşacağım.

Tahir YILDIZ

Tahir, arkandayız, çektiklerini biliyoruz, çekeceklerini tahmin bile edemeyiz.
Bazı kendini bilmez dar görüşlüler, daha iyisini yapamayacakları için herzaman iyiye saldırıyorlar.

Zaten FK'denen çivisi çıkmış sitenin ne olduğunu herkes bilmekte....

Sen bunlara aldırma, yaratıcılığın ve bilginle fotoğraf çekmeye ve bizlerle paylaşmaya devam et derim...

Daha öncede dediğim gibi, seni tanıyan biri böyle bir şey yapacağına zaten inanmaz. Sanki bir takım kişiler böyle bir olay çıkması için hazırda bekliyormuş herhalde. Bütün bunlara sebep olan bence kıskançlık. Kişiyi "hırsız" gibi bir sıfat takmadan önce kişiyi bir araştır. Önce ki fotoğraflarını incele. Denecek bir şey yok aslında.

Ayrıca CanonTURK olarak Türkiye'de açık olan bir boşluğu yavaş yavaş doldurmaya başladığımıza inanıyorum. Fakat insanlar yapılan onca çalışmalar yerine sitedeki reklamları göstererek siteyi kötülemeye çalışıyor. Bu gerçekten çok içler acısı..

Merhaba Tahir!
Fotokritikte ki yorumları okudum bir tanesi çıkmış o garip mesajı yazmış sonra ardı gelmiş.Bu tarz şeylere kafanı takma ve bildiğin yolda devam et.. Bizim senden ve bu siteden öğrendiğimiz çok şey var sana laf atanlar kendileri neler yapmışlar neler yapamamışlar önce buna bir baksın.. Esinlenmen doğal birşey ..
Fotolarımızı paylaşıyoruz bu demektir ki birileri fikrimizden esinlenecek.. Senin verdiğin emek önemli .Herkes beğendi ,tebrik etti..Günün fotoğrafı olmaya hak kazandın.
Işıktan, kadraja, tonlamadan ,değerlerine kadar sen emek harcadın kimse aksini söyleyemez söylese de aksini kanıtlayamaz..

Zaman içinde iyi kötü eleştiri alarak bu ortamın daha iyi olmasına uğraşıyorsunuz. FK de bir ara içeriği gizlediğiniz için baya bir eleştiri almıştınız şimdi açtınız :) Bu yaşananda bir deneyim oldu işte. Sorun yaşayarak, eleştiri alarak bu işi öğreniriz. Boşverin olur böyle şeyler. Kendinize bir ders çıkardıysanız sizden iyisi yokdur.

Benim kafama takılan soru şu site saldırı aldı dediniz saldırı loglarını özelden bana iletirmisiniz? Bu saldırı konusunda eminseniz bilişim suç davası açıla bilir.

Sitede birbirinin taklidi siyah beyaz'a çevirilirken mahvedilmiş yüzlerce sümüklü çocuk fotoğrafına gıpta eden fk halkının, basit bir yumurtanın sağlam ve gayet pahalı ekipmanlarla çok iyi bir ışık bilgisi katılarak estetik bir şekilde fotoğraflanmasını, üstüne de bunun gf olmasını kendine yedirebileceğini mi sanıyorsunuz. Kendi bilgisizliklerinin arkasına gizlenerek taklit, çalıntı vs. demişler. Sadece tebessüm edip geçmek lazım. Yapamadığı şeye çamur atmasıyla ünlü bir milletin tam ortasında yaşıyoruz.

Tahir öncelikle Böyle bir olaya ve böyle bir ithama ugradığın için seni tanıyan biri olarak çok üzüldüm.
ama şunu söylemek istiyorum ki nitekim daha öncesinde fk da ve buradada diğer arkadaşlar tarafından söylenmiş. Bunlar seni yıldırmamalı ve aksine itici bi güç olmalı Sen Boşver ve Biraz Ağır Olabilir ama Mevlananın Lafını Söylemek Lazım.
"Suskunluğum asaletimdendir. her lafa verecek cevabım vardır. ama bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adamı mı diye"

Ekşisözlükten geldiler bile :)
Hem deviantart ta hesabın olacak, orada göreceksin, bu arada bunca emek vermişsin bir sürü çalışmanla, hem de bile bile sanki fk da kimse çakmayacakmış gibi fotoğrafı yükleyeceksin. saf olmak lazım biraz. üstelik konu çalmak için iki çatal bir yumurtadan daha iyi birşeyle riske atılmak gerekir sanırım.
Kimse bir dakika bile düşünmedi, ardarda yargıladı, hüküm verdi hırsızlık diye. bu klavyeler karşı tarafta bir insanın olduğunu unutturmuş çok kişiye. Hemen orada burada birer başlık, oh bugünlük de malzeme çıktı. O tayfadan bir kişi efendice sorsa cevabını da efendice alırdı.
Vicdan sahibi insanlar ise eğer, kopardıkları yaygaranın iki mislince özür borçlular Tahir'e.
Senin de için rahat olsun Tahir.

olayı üzülerek yakından takip ettim bugün...

eskiden de böyle bir grup vardı.. saldırırlardı herkese.. biri cevap vermeye görsün hepsi birden abanırlardı kişinin üstüne.. bunaltırlardı.. ancak fotograftan anlarlardı.. çok da iyi çekerlerdi.. bunu sadece vakit geçirmek ve eğlenmek için yaparlardı.. biliyorum çünkü içlerinde tanıdıklarım vardı 8)

bunlarda onların türevleri.. ancak bu tipler gerçekten fotograf konusunda çok kötüler.. inceledim portfolyolarını (bazılarında fotograf bile yok) ve F sini anlamıyorlar.. o yüzden gülüp geçmek cevap yazmamak gerekli.. belki de eleştiriye kapatmak (fotografın kirletilmemesi adına).. ama bu asla kabullenmek değildir.. bu onları daha da kamçılar.. özelden yazarlar.. başka yollarada başvururlar (Ekşisözlük.. bu yeni çıkmış ben de yeni öğrendim buradan saldırıyı).. zaten istekleri onlara cevap vermektir.. dayanamayıp verirsinde cevap.. onlarda 3-5 i birden verirler sana cevap derken uzar gider konu..

sevgili Tahir; bizler seni biliyor ve sana güveniyoruz.. ve o fotograf için ne kadar emek harcadığını..

p.s: bence senin fotografın (senin fotografına benzetilen fotograftan) teknik olarak çok daha başarılı 8)

sevgiler...

Öncelikle iki fotoğraf arasında seninkinin ışık kullanımı ve tekniği diğerine göre oldukça iyi. İki fotoğrafın benzer olduğu su götürmez gerçek ve bir o kadar da normal. Yeni üretimden çok varolanın farklı sunulduğu bir devirdeyiz. Bilhassa sanat alanında artık çekilmemiş kare, çizilmemiş birbirine benzer şey sayısı gerçekten azaldı. Kültür sanayi şeklinde üretiliyor. Metaların ambalajı değişip özdeşliği aynı kalıyor. Bununla ilgili ta 1930'larda Adorno'nun söylediği çok şey geçerli.
Yani birbirine benzeyen iki fotoğraf değil, ikiden fazla fotoğraf vardır. Benzer kare daha önce çekildiği için bu kişinin hırsız olduğunu değil, kareyi çeken kişiden o konuda daha geç düşündüğünü gösterir. Bunun hırsızlık olduğunu öne süren de ahmaklık eder.
Fotokritik de, son bir senede ek$isözlük de çivisi çıkmış siteler. Hele ki ek$isözlük'teki -o başlıktakilerin- çocuğu Şahan Gökbakar'ın henüz skeç halindeki Recep İvedik tiplemesine kahkalar atıp sözlükte öven; sinema karakteri olarak da uyarlandıktan sonra 'basit filmdi, dandik filmi' (ki film öyle olabilir) diye yerden yere vuran kişiler. Ve bu gibi tiplerle dolu.
Sözlükteki duruma biraz güldüm ne yalan söyleyim. Fotoğraf eleştirmeyle ilgili birkaç klişe laf bulmuş, bülbül gibi şakımışlar. Moral bozmamak gerek, elimizden geldiğince destekçiniz.

O zaman kız kulesinin fotoğraflarını çeken herkes hırsız....

Fotoğraftan etkilenmiş olabilirsin taklit etmiş de olabilirsin. Ama bu seni hırsız yapmaz.

Ursula I Abresch - Photographer

Ben bu hatuna deli oluyorum mesela. Onun fotoğrafları gibi fotoğraflar çıkarabilsem aynılarını denerdim. Ama yine de benim fotoğraflarım olurdu bunlar. FK bitti o konuda kafanı yorma boşuna. Öyle komik fotoğraflar ana sayfada ki senin fotoğrafın orada olduğu için insanlar mutlu olmalı.

Takma kafana boş ver.

Selam Tahir,

Başına gelenleri az önce okudum ve çok üzüldüm. Ama aşağıdaki alıntı yazıyı da eklemekten kendimi alamadım :)

Aptallarla tartışma, diğerleri aranızdaki farkı anlamayabilir

Aptallar yanlış bir şey yaptıklarında ,mazeret olsun diye, bu işi her zaman yaptıklarını söylermiş. Doğrudur, aptallar ve provokatörler her zaman aynı işi yaparlar. Bunları tanıyıp anlamak hem gerekli hem de eğlencelidir.
Aptalların söyleyip yazdıklarına bir çok insan inanabilir. Aptallar, aptal olduklarını gizleyebilmek için zekice hareket etmek zorundadır. Onlar bilgiye değil duyguya yönelirler ve insanların zaaflarını iyi bilirler. Tarihin sayfaları , dünyayı böyle idare eden aptallarla doludur.
Provokatörler için ilk gerekli şey bilgidir. Onlar yalan ve çarpıtmalarının zeminini iyi kurabilmek için kullanırlar bilgiyi. Atı eşek, eşeği at yapabilmek için ,hayvan denen canlının ne olduğunu bilmeleri gerekir. Bilgiyi bu amaçla edinirler. Ne ki provokatörlerin söylediklerine sadece aptallar inanır. Dünyayı yönetmeye soyunan her aptalın arkasında bir provokatör vardır.
Aptallar her insan gibi düşünebilir ama bir düşünceye bağlı değillerdir. Yığınları etkileyebilmek için her kalıba girebilir, yerini ve zamanını dikkate alarak her düşünceyi savunabilir. Provokatörler düşünmez. Kendi aptallarının düşüncelerine hizmet ederler.
Bir aptal iki kere ikinin beş ettiğini söylediğinde bir provokatör, iki kere ikinin dört ettiğini söyleyenlere saldırır. Yöntem ise hep aynıdır : Onların iki kere ikiye dört değil de altı dediğini iddia eder. Böylelikle dört diyenler yeniden kendi doğrularını ve altı demediklerini açıklamaya çalışırken, provokatör kendi aptalına zaman kazandırır.
Bir aptal belirli bir güce erişirse kendini aslan sanır. Gerine gerine orasını burasını kaşırken , bu gücü kaybedeceği korkusuyla çok konuşur. Bu korkusu gerçeğe dönüşüp de kendi gücünün karşısına daha büyük bir güç çıktığında, bu aptal aslanımız dağa değil en kolay yakalanacağı yere kaçar ve üstündeki aslan postunu çıkartıp kendi gerçek haline döner. İki kere ikinin beş ettiğini iknaya çalışan provokatör, böyle durumlarda hayvan hakları evrensel beyannamesinin en keskin savunucusu olur. Aptal aslanımız hayvan bakıcılarına methiyeler düzerken, provokatör, hayvanat bahçesinde at-eşek-köpek demeden birlikte ama hayvan olarak yaşayabilmenin güzelliğini anlatır.
Aptalından ayrı düşmüş provokatör sudan çıkmış ördeğe benzer. Gözleri görmez, hafızası uyuşur, tat alma duygusunu kaybeder. Her şeyi birbirine karıştırır. Kızıla kara, pembeye kızıl der.
Bugün Gülhane Parkından geçerken, ödeneksizlikten dolayı kaldırılan hayvanat bahçesini düşününce, nedendir bilmem, bu yazı çıktı ortaya. Koskoca devletin Gülhane Parkındaki hayvanlara bakamadığına kim inanır? Yada bir başka deyişle, devlet Gülhane’deki hayvanlara bakmaz da neredekilere bakar?

Söz içeriği aştı yine…

http://site.mynet.com/phonix17/p.doc

Mustafa abi, yazıyı çok beğendim, kendime bir kopya aldım,
acaba kimden olduğunu belirtirmisin isim olarak yazayım :D

Valla kimden olduğunu ben de bilmiyorum, google da aratınca çıktı, linki yazının altında vermiştim :)

Her zaman söylemişimdir sanatta etkilenme vardır ve bu etkilenme sanatçıyı her zaman daha ileriye taşır, kendi tarzını bulmasının önünü açar diye... Bu işin bir yönü... Sanatsal yönü...

Profesyonel fotoğrafçılık açısından bakıldığında ise durum biraz daha farklıdır... Bugüne kadar hiçbir müşteriye veya ajansa rastlamadım ki elinde örnek bir fotoğraf olmadan gelsin stüdyoya...
Hemen hemen %99,99 u "Ben bu fotoğrafın aynısını istiyorum" diye gelir... Kendi tasarımım dediği de “Archive” dergilerindeki fotoğraflardan esinlenme! dir...
Ürün bir kere o ürünün aynısı değildir, aynısı olsa bile, onun ürünü de, muadil bir ürünün kuvvetle muhtemel kopyasıdır ve ciddi anlamda kalitesizidir...
Siz ne yaparsanız yapın o fotoğrafın etkisinden kurtaramazsınız müşteriyi ve ajans görevlisini özellikle de patronunu (nedense onlar hiçbir yere gitmezler sadece çekime giderler, en fazla geyiği orada döndürürler...) Onlar yalnızca ellerinde somut olarak tuttuları fotoğrafı bilirler ve aynısını isterler... Ağzınızla kuş tutsanız beğendiremezsiniz onlara...
İşte bu aşamada önünüzde 2 seçenek mevcuttur...
Ya o kişinin işini yapmaz, müşteriyi gönderir ve kiranızı ödeyemezsiniz,
veya o fotoğrafın mümkün olduğunca aynısını çekmek için götünüzü yırtar ve iğrenç bir kopyasını oluşturursunuz... Bu da, Türkiye'de reklam fotoğrafçılığının gerçeğidir... Bunu inkar eden biri varsa karşıma çıkar oturur, konuşuruz... Atıp tutmak dünyanın en kolay oyunudur...

Tahir'e gelecek olursam,
bunu son 22 yılın hemen hemen her bir gününü fotoğrafçılık yapmış biri olarak söylüyorum, bahsi geçen fotoğraf da bir esinlenme, bir etkilenmedir. Bunda kötü olan ne onu anlayamadım? Biraz önce başka bir sitede aynı kompozisyonun 7 farklı çekimini görünce hiç ama hiç şaşırmadım. Neden şaşırmadım? Çünkü buna o kadar alışığım ki...
Tahir'inkiyle 8 olmuş, Ahmet, Mehmet, David, Michael'inkiyle 9 ,10 ve..........olacak...
Bunda kötü olan ne?
Yukarıda bahsettim, meslek hayatım, meslek hayatlarımız başkalarının çektiği fotoğrafları taklit ederek geçiyor...
Kendi fotoğraflarımın taklitlerini de o kadar çok gördüm ki inanamazsınız, aksesuarlarına, mekanına varana kadar... Karşılıklı bir araya gelsek de anlatsam... Belki ben onun için fotoğraflarıma imza atmıyorum hele hele nete koyduklarıma... Galiba ben bu anlamda folloş olmuş durumdayım...
Hem Tahir için hem de ona karşı tavır takınanlar için söylüyorum... Ne var bunda bu kadar sızlanacak?

Sevgili arkadaşım Tahir, sen fotoğraf çekmeye devam et, kendi bildiğin doğrular yönünde... Her zaman, ama her zaman birilerinden etkileneceksin, senden de etkilenecekler ona da hazırlıklı ol...
Sevgiyle...

Bence bundan sonra fotoğraflarını yoruma kapatsan iyi olur Tahir. Zaten gerçek anlamda eleştiri getirebilecek kaç kişi var ki fotoğrafa? "Işığınız bol olsun" yazmaktan başka bir şey bilmeyen ve şuursuzca "şurası eksik olmuş, şurası fazla olmuş" derken ışığın, kompozisyonun, estetiğin, etiğin ne olduğundan bihaber insanlarla dolu değil mi sanal alem? Bu işe gönül vermiş, gerçekten usta kişiler de zaten sessiz sedasız yürütüyor artık işlerini bu yüzden.

Yılmadan bu yolda devam edeceğini duyduğuma sevindim adına zira senin de dediğin gibi "meyve veren ağaç taşlanır!"

Boşver sen paşam gereksiz adamları, takma kafana..Biz senin ne olduğunu biliyoruz... Doğru bildiklerinin ve öğrendiklerini öğretmenin peşindesin sen..Önemli olanda bu.. Senin nihai amacın belli, varsın onlar çatlak yumurtalarla uğraşsınlar..

Talihsizlik olmuş gerçekten. Keşke baştan belirteydiniz esinlenme durumunu.

Ekşisözlük de malum oldukça acımasız bir yer, falsonuzu gördüler mi acımadan vururlar. Bunun en büyük sebebi anonim olarak yazabilme şansı olsa gerek.

Keşke siz bu 'falso'yu farkettiğiniz vakit alttan alıp (iyi niyetle, önceden gerçekten bu yumurta fotoğrafının benzerlerinden haberiniz olmadığını düşünüyorum diyelim), bu benim ben yaptım ben ürettim benim aklıma geldi diye diretmeseydiniz belki o zaman bu kadar çok tepki de almayacaktınız. Yazık olmuş...

Ekşisözlük internette ilk bakılan yerlerden biri, ileride biraz daha ünlenecek olursanız insanların çoğunun ilk orayı -ve hatta ilk sayfayı- okuyacak olması da diğer bir talihsizlik adınıza.

Sitenin saldırıya uğrama sebebi de sanırım aktif olarak her fırsatta ürünlerinizin, çalışmalarınızın altına "devamı canonturk.com'da" tarzı reklamlar yazmanız. (FK'da birkaç yerde daha karşılaşmıştım bununla) Bu antipati yaratsa gerek insanlarda, bu tarz bireysel reklamlar çok olunca siteler de o kişilerle bütünleşiyor ve bu da kişinin dahil olduğu tartışmalarda sitenin zarara uğramasına yol açıyor ne yazık ki...

Sonuç olarak anonim isimlerle internette varolan kimliklerle çok tartışmamayı bilmek lazım, kaybedecekleri bişey yok çünkü, sizin tüm emeklerinize tükürmeyi iyi bilirler çünkü kimse o anonim kişinin portfolyosuna veya yaptıklarına ulaşamayacaktır...


Geçmiş olsun diyorum son olarak.

Tahir gecmiş olsun...cok üzücü bi hadise...
esinlenme hakkında iki ornek vermek istiyorum...
birincisi BACH ile ilgili...kendisi bazı eserlerinde birebire Vivaldi temalarını kullanmıştır...sanırım kimse caldıgını soylememiştir...
ikincisi Leonardo DaVinci İle ilgili....."mütercim kralların tapınması" adlı eserinde sağ alt kosede ayrı bir figur vardır. bu figuru Verrocchio'nun bronz heykelınden esinlenerek yaptıgı soylenır...tabıı yıne kımse hırsız dememiştir.

bundan sonrasını yazıp yazıp sıldım... en ıyızı zıvanadan cıkmadan keseyım burada...

Merhabalar konuyla tam olarak aynı değil ama bilmeyenler vardır belki diye bir site göstermek istiyorum.

Sahiplen.com

Hertürlü eserinizi burada onaylatıp bir nevi haklarını satın almış oluyorsunuz. İlerde resminiz başkası tarafında kullanılırsa falan hakkınızı savunabiliyorsunuz.