abi serbest piyasada gurme olayı yoktur...
biliyorum örnek verme adına yazdın fakat görsel sanatlarla alakalı işler yapan her işyerinin belli sorunları vardır.
peki, müşterilere kim puan verecek?...
ben 22 senedir bu sektördeyim...
müşteri ister, kırmızı olsun üç kuruş fazla olsun der ve ortaya portfolyona koymayacağın bir çalışma ortaya çıkar... iş öylece gider...
müşteri vardır; "sanatını değil, mesleğini yap" der... bu cümlenin ne anlama geldiğini biliyor musun abi?
yani sana türkçe olarak der ki; ben piyasa işi istiyorum kardeşim: diğer türlüsünü maddi olarak kaldıramam...
bugün harddiskimde bulunan portfolyo içerikli çalışmaların içerisinde piyasa işleri yoktur...
çünkü onları diğer müşterilere gösteremem, göstermem...
çok tabiri caizse, "boktan işler" çünkü... çünkü, müşteri kırmızı olsun istemiştir.
oysa ki ben kırmızı renkten nefret ederim
piyasa iki türlü işler...
ya sen istediğin işi yaparsın, müşteriye kabul ettirirsin.
ya da müşteri kabul etmez, evirilir çevirilir iş, onun istediği gibi çıkar...
üçüncü şık, o işi tamamen yapmaz, reddedersin: ki, türkiyye şartlarında bunu çoğu zaman ne yazık ki yapamıyoruz.
bugün eleştirebileceğin fotoğraflar içerisinde çokiyi fotoğrafçıların işleri de var; örnekleri burada tartışıldı...
sebebi de biraz budur...
yani sen piyasanın istediini verirsin... ve piyasanın istediğine ne tfsf karar verebilir ne devlet ne der fotoğraf erbabları...
küçük bir örnek vereyim:
istanbul ticaret odası'na bir katalog yaptım, sanat yönetmenliini ve fotoğraf çekimlerini ben yaptım kataloğun...
işime, işini bilen bilmeyen o kadar çok kişi karıştı ki, artık işin cılkı çıkmıştı... ve iş, benim planladığım görsel düzeyin çok çok altına inmeye başlamıştı...
tek bir mail attım ve işi artık yapmayacağımı kendilerine başka bir ajans bulmmalarını, çıkacak işin benim görsel anlayışıma aykırı bir çalışma olduğunu söyledim...
iki gün sonra özür maili geldi, artık işinize karışmayacağız siz istediğiniz gibi yapın... şeklinde....
umarım piyasa'yı biraz anlatabilmişimdir abi: )