Hosuma giden bir yazı paylasşmak istedim.
Analog mu? Dijital mi?
Analog'un üstün vasıflı görsellerine karşı dijital pratik ve ucuz kullanım sunmaktadır.
--------------------------------------------------------------------------------
150 yıllık fotoğraf tarihinde ilk 135 yılın teknolojisi olan analog yöntemler 1995 ve sonrasında fotoğrafçılıkta da görülmeye başlayan elektronikleşme çabaları sonucu yerini dijitale bıraktı. Yada piyasa pullanıcıları dijitali daha pratik ve ucuz olduğu için tercih ediyor desek daha doğru olur.
Daha önce “FOTOĞRAF ve SANATÇI” başlıklı yazımda da dijital için belirttiğim, “İstediğiniz kadar yüksek çözünürlük ve optik netlik sağlayın; o piksellerin doğru renklerde olması gibi bir derdiniz daha olmalıdır.” Aslında yüksek çözünürlük de, doğru renklerde olma meselesi de; çözülebilmiş değildir. Esas olarak, analog sistemlerin yerine geçen dijital teknolojisinde iki temel mesele vardık: RENK ve BOYUT meselesidir:
RENK MESELESİ:
Dijital bir resim dosyasına 16 milyon renk hassasiyetinde pikseller (noktalar) kaydetmek mümkündür.
Bu değer, her nokta için 3 baytlık yer işgal eden bir data yapısı ile sağlanır. Bilgisayarın temel alfabesi olan ASCII toplam 256 harften oluştuğu için 3 baytlık alana 256 x 256 x 256 = 16 milyon küsur tam sayı sığar. Bu sayıların her birine bir renk verilmiştir. Sonuçta elimizdeki dijital makine zıplasa da tepinse de eni-sonu 16 milyon renkten birini seçmek zorundadır. Ki bu zaten müthiş bir sayıdır. Ve mevcut teknoloji ile doldurulabilecek bir değer değildir.
Bu, makinenizin 16 milyon rengi gördüğü anlamına gelmez. Bugün, Atomic Absorbic Spektro Foto-metre kullanan bir ar/ge laboratuarınız yoksa yada prototip tasarım bir makine sahibi değilseniz; elinize alacağınız en güçlü dijital makine bile ancak 5-6 bin rengi ayırt edebilir.
En kalitesiz fotoğraf filminde ise renk hassasiyeti 80 ile 100 milyon renk arasındadır. İşte bu sebeple bazı profesyonel sanatçılar halâ dijital kullanmaz. Aldığınız filmin hassasiyetini gösteren “ASA” değeri doğru seçilirse bu hassasiyet çok daha fazlalaştırılabilir. (Şans denk düşer de, analog bir laboratuar ile karşılaşırsanız, sahibine: ‘Aaa, siz halâ eski teknoloji mi kullanılıyorsunuz?’ diye sorup da pot kırmayın!)
BOYUT MESELESİ:
Mesela iyi sayılabilecek bir dijital makinede resim dosyasının boyutları (En ve Boy ölçüleri) 3-4 bin pikseli geçmez. Makine kataloglarında yazan bilmem kaç mega piksel ibaresi işte bu en ve boyun piksel cinsinden değerlerinin çarpımıdır. Örneğin: 3000Piksel X 4000Piksel resim çekebilme yeteneği olan makinenin üzerine “12MP” ibaresi yazılmaktadır. Ki bu kişisel kullanıcı hatta gazeteci için iyi bir resim boyutudur.
Dijital makinelerin kullandığı en büyük disk kapasitesi 64GB olduğunu düşünürseniz, bu disk; 5 megebaytlık resimlerden 12 bin 800 tane alır ki bu büyüklükte bir alana bile; 35mm filmle çekilmiş tek bir dia verisi (Hiç veri kaybı olmaması halinde) sığmaz. Kaldı ki; çok yüksek çözünürlüklü, özel amaçlı makinelerde kullanılan filmleri düşünmek bile istemezsiniz.
Mesela 35mm film teknolojisi ile çekilen bir negatifinden, istenilen en büyük görseli basmanız durumunda bile detay kalitesi bozulmaz. Poster yada bina dış duvarlarını kaplamakta kullanılan giydirme resimlerinde detayların berbat görünmesinin tek sebebi dijital olmasıdır.
6 metreye 8 metre ölçülerinde (Alan olarak 48 metre kare) bir sinema sahnesi düşünün. (Bir zamanlar bu ölçülerde, İstanbul’da İstiklal Caddesinde onlarca -Çorlu’da 7 tane- sinema perdesi vardı. Şimdi yok!) Bu sinema perdesinin üzerinde her santimetrekare alana filmin detaylı görüntüsü hiç bozulmadan düşebilmektedir. Ki o devasa perdedeki her bir milimetrekareyi bir piksel gibi düşünsek bile, 60’lı yılların teknolojisini kullanan perde göz ününe alındığında; çözünürlüğü bugün piyasadaki en iyi dijital makineden 25-30 kat daha iyidir.
Bu sebeple fotoğraf uğraşısına dijital makine ile başlayanlar, kendisinden önce o yollardan birilerinin geçmediği duygusuna kapılarak kendini kâşif; gördüklerini de keşif zannetmemelidir.
Her sanatsal uğraşta olduğu gibi fotoğrafın da metodolojisi: yetenek ve bilgi üzerine kuruludur.
Hep sevgi ile kalın.
Murat SEVGİ
[email protected]
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Ben ağırlıklı dijital çeken birisi olarak şu yorumları yapacağım.
Mesela renk konusunda filmdeki renk ile dijitaldeki renk yaklaşımlarına katılmıyorum. Sonuçta her filmin kendine has renk karakteristikleri var. Kimisi sarı baskın, kimisi kırmızı vs. Dijitalde de her makinada farklı farklı sonuçlar verebiliyor. Ancak söz konusu film olunca filmin verdiği her sonucu mübah karşılarken dijitalde çok önyargılıyız ki bu bence yanlış. Bu sayfada filmle çekilen fotoğrafların çoğunun renkleri gerçekdışı aslında ama aynı şey dijitalde olsa herkes söylenir bunlar fotoşoplu diyehatta bir arkadaş cross process film işletmiş, aynı işlemi dijitalde yapınca herkes tepki verecektir bu renklerle oynanmış diye
aslında filmi gölgede bıraktığı için midir nedendir bilmiyorum bir hırs var dijitale karşı. Ben aslen iki türlü çekim tekniğinde de herşeye açık bir yapıya sahibim. Mesela yukarıdaki kırmızı şapkayı çekeceğimiz her film farklı bir kırmızıda gösterebilir ki bu çok kabul edilmeyecek bir durum değil bence. Sonuçta ürün fotoğrafı çekmiyoruz ki çekecek olsak kontrollü bir ışık ortamında çekmemiz gerekir.
Dijitalde en büyük sıkıntı bence sensör boyutu. Filmli makinada hepimiz en aşağı full frame makina kullanıyoruz (35mm) ki dijital ortamda buna geçmek için 5d veya 1d serisine geçmek gerekir. Bu da maliyet demek, filmli makinada gövde ucuz film ve banyo maliyeti var. Yani illaki denemek isteyen birisi için bir maliyet değil aslında. Ucuz yollu croplu sensörlerde de eksik alan derinliğine bağlı olarak daha yüzeysel fotoğraflar çıkıyor ve fotoğrafın derinliğini çok etkiliyor. Bu da fotoğrafları daha basit gösteriyor hele ki kompakt makinalarda çekilen fotoğraflar veya cep telefonu ile çekilenler çok fena.
Ben mesela imkan olsada orta format filmli makina deneyebilsem istiyorum çünkü denemeden yatırım yapmak istemiyorum. Bu dijitalde mümkün bile değil hele ki 35-40mp bir makina alayım desem lensiyle 20000 USD gözden çıkarmam gerekir ki bu para nerde zatenama 600-700 tl gibi bir rakama 1 lens ile beraber güzel bir orta format filmli makina alınabilir. Hatta bunu yazarken bana orta format makinasını ödünç verebilecek veya kiralayabilecek bir babayiğit varsa görüşelim
Neyse konuya dönecek olursak herkes kabul etmeli ki filmin popülerliği ve kullanımı çok azaldı bunun da en büyük etkeni dijital. Dijitalin olanaklarını gözardı etmemek lazım diye düşünüyorum ama filmli fotoğrafçılık apayrı. Bu başlıktan gaza gelip geçende 5 tane film aldım 3 farklı asa'da. Yanımda hem filmli makina hem dijital taşıdım ve ağırlıklı filmli ile çektim. 1 rulo bitti, diğerini de yarıladım şuandan heyecanlıyım acaba sonuçlar nasıl çıkacak diye. Bu tarif edilemez bir duygu.
Nikon D810, Nikon 14-24 f2.8, Nikon 50mm f1.8G, Nikon 85mm f1.8G
Canon 550D (IR Modifiyeli), 18-135 STM
melihpolat.com
şu var ki eğer düğün çekimi gelin damat çekimi model çekimi ürün çekimi gibi profesyonel işteyseniz zaten dijital kullanın her türlü avantajınızadır ama bu sayfadaki kişilerle tanışınca anlarsınız ki burada kimse dijital kullanmamış vs kişiler değil hatta bir 550D kullanıcısı olarak sanırım bu sayfaya dahil olanların içinde en düşük özellikli dijitali ben kullanmışımdır. (yani burda işin ucuza gelmesi gibi bir durumdan dolayı analoğa geçmedik hatta tam tersine daha pahalıya geliyor) yani burada kimsenin dijitale karşı hırs yaptığını sanmıyorum
Onun dışında mesela ben renklerle oynanmış hiçbir fotoğrafa laf atmam ama oynamayı becerebilmek gerek yani fotoğrafa yakışıcak bu sebeple de dijitali gölgede bırakmak gibi bir şey yok bence farklı kulvardan bahsediyoruz çünkü biraz da. tamam amaç fotoğraf ama araç farklı.
Bir de siz mesela dijital makinanızla diyelim bir şapka çektiniz beğenmediniz. beğeneceğiniz renkleri veren bir sensör için birkaç bin lira verip yeni makina alabilirsiniz ama onun yerine biz 5-10 lira verip başka bir film alıyoruz. Dediğiniz gibi her filmin karakteristiği farklı böylece farklı ortamlarda istediğiniz sensöre sahip olabiliyorsunuz dijital mantığıyla düşününce
Filmin popülerliği konusuna gelince popülerliğin azalması bizim işimize gelir fyatlar düşüyor![]()
Okunmuş Vizör
Benim Fuji neopanlar gumruge takılmıs ya :/
GT-I9300 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
Şükrü Bey, paylaşım için teşekkürler...
İNTERNETİME DOKUNMA!
Yanlış anlaşıldım sanırım, daha ucuza olsun diye filme kimse geçmiyor zira filmli makinalarda en ucuzu bile Full Frame filme sahipken dijitalde durum böyle değil demek için35mm film 5D Mark 2 sensörü ile aynı boyutta, ben 50tl'lik plastik bir Canon eos filmli makina alsam önüne mevcut lenslerimi takarak full frame makina sahibi olarak kullanabilirim ancak dijitalde en kötü ihtimalle 2. el Canon 5D almak gerekir 1400-1500 TL'ye. Kasettiğim ucuzluk bu farktı.
Renk konusunda ise filmdeki töleransın dijitale yapılmadığı konusundaki düşünceme devam ediyorum ki bu benim şahsi düşüncem![]()
Yaptığım kıyaslamaları analog kötü dijital iyi değil veya tam tersi bir durum bile değil umarım daha açık anlatabilmişimdir. İkisi de çok ayrı dünyalar.
Nikon D810, Nikon 14-24 f2.8, Nikon 50mm f1.8G, Nikon 85mm f1.8G
Canon 550D (IR Modifiyeli), 18-135 STM
melihpolat.com
Elimde bir tane Lubitel 2 var. Calışmaz halde 15 liraya aldım. Makina boşa gitmesin birinin elinde sanat aleti olsun diye Osman ustada 20 liraya tamir ettirdim şimdi tıkır tıkır calisiyor.
Bu başlıkta takılan ve orta format denemek istiyen bir arkadaşa 35 liraya vericem.
Ilan açmak istemedim yabancıya gitmesin diye
GT-I9300 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
Üstad biraz daha Hassel Mamiya tarzı birşey aslında baktığımçok antin kuntin şeyler deneyecem de
Film takınca makinaya tilt shift çekesim geldi mesela, 4-5 böyle poz çektim siyah beyaz filmde nasıl gözükecekler meraktayımorta formatta da uzun pozlama denemek amacım, mercek kalitesi iyi bir makina olursa ona göre deneyip gerekirse almaya niyetleneceğim.
Nikon D810, Nikon 14-24 f2.8, Nikon 50mm f1.8G, Nikon 85mm f1.8G
Canon 550D (IR Modifiyeli), 18-135 STM
melihpolat.com
Arkadaşlar AE-1 Program arayanınız yok mu yahu tertemiz makine veriyorum :S
Referanslar;
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Biz 6-7li yaşlarımızda sabahın köründe titreyerek de olsa "varlığım Türk varlığına armağan olsun" derken gayet ciddiydik.
Referanslar;
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Biz 6-7li yaşlarımızda sabahın köründe titreyerek de olsa "varlığım Türk varlığına armağan olsun" derken gayet ciddiydik.
Ben Fotoğrafta doğallıktan yanayım herzaman.Ama dijital ile çektiğim fotoğrafların gözümün gördüğü şekilde renkleri vermesi için müdaheleye uğraması gerekiyor çoğu zaman.Filmde ise buna gerek kalmıyor bence.Kodak ektar yada dia filmlerde.Gerçek dışı efekt veren cross proccessıng olayını bende sevmiyorum mesela çoğu zaman bayat film etkisinide sevmiyorum o yüzden bayat filmden kaçınırım genelde keza lomography denilen olayda beni pek açmıyor.Siyah beyazda ise ki çoğu zaman sb çekerim dijitalden çok daha hoş geliyor göze bana fotoğraflar.Dijitaldede aşırıya kaçmayacak doğallığı yakalamak adına yapılan müdaheleler beni rahatsız etmiyor mesela.Sadece ben bilgisayar başında bir fotoğrafla uğraşmaktan sıkılıyorum
umarım kendimi size anlatabilmişimdir Melih beybenim gibi düşünmeyende vardır mesela.Sadece kendimi bir örnek olarak göstermek istedim.
"ANALOG" SOHBETLER MÜDAVİMİ
Nikon D810, Nikon 14-24 f2.8, Nikon 50mm f1.8G, Nikon 85mm f1.8G
Canon 550D (IR Modifiyeli), 18-135 STM
melihpolat.com
Birazdan Canon AE-1 Program ve Canon 35 mm 3.5 S.C ile çektiğim fotoğrafları banyo yapacağımFilm olarak Ilford Delta 100 kullandım, bakalım sonuçlar nasıl olacak.
Bu arada Nikon EM ve Helios 81N 50mm F2 lensim satılıktır ilgilenenler olursa makina ve lens çok temiz![]()
Nikon D7000 |Nikon EM|Zenit 122|Canon AE-1 Program|Lubitel 2| Sigma 70mm 2.8 EX Macro|Tamron 17-50 mm 2.8| Helios 44M-7 MC F2 |Sirui T2005X Tripod