CanonTURK Foruma Hoş Geldiniz.
Toplam 15 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 15 arasi kadar sonuc gösteriliyor
Like Tree10Likes
  • 2 Post By promete
  • 1 Post By Halil Ibrahim Duran
  • 1 Post By mustafanazif
  • 5 Post By bohemiantirad
  • 1 Post By mustafanazif

Konu: Ya Fotoğraf hiç icat edilmemiş olsaydı?

  1. #1
    promete - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Atalay Mete
    Makina:
    Sony RX100 M3 Nikon D3300, Nikon 35 mm f/1.8, Nikon 50 mm 1.4 G, Nikon 55-200 mm ve Nikon 16-85 VR, Sigma 105mm2.8 Macro
    Üyelik tarihi
    17.July.2011
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    66
    Mesajlar
    2,661

    Standart Ya Fotoğraf hiç icat edilmemiş olsaydı?

    Geçen akşam sorduğum bir soruya Tunapala'dan aldığım cevap üzerine kendi kendime ev ödevi verdim; fotoğraf üzerine konuşulanları anlayabilmek adına fotoğraf kategorilerini, biçim, üslup, tarz gibi konuları araştırayım dedim.
    Kategori konusunda kesin bir görüş birliği yok. Öte yandan ülkemiz kullanılan kategoriler konusunda oldukça kısır bir dile sahip:
    Canonturk fotoğrafları 12 kategori başlığı ile forumda tartışıyor.
    Nikonturk, 7 kategori ve bunların dordunde alt kategoriler ile fotoğraflara yer veriyor.
    Buna karşılık photosig, 72 kategori belirlemiş.
    Wikipedide bu konuda tam 100 sayfa başlığı var, 18 de alt başlık sayfası mevcut.

    Kategorilerdeki zenginliğe bakınca fotoğrafla ilgili olsun ya da olmasın insanların fotoğrafın olmadığı bir dünyada nasıl bir yaşamları olurdu sorusu geliyor insanın aklına. Belki başka görüntüleme yöntemleri olurdu, bilemiyeceğiz. Şurası kesin, böyle bir soruya cevap bulmak güç. İyi ki fotoğraf var.

    Öte yandan fotoğrafla haşır neşir olan dahası bu işten ekmek yiyen profesyoneller için kategoriler her şey demek değil ya da fazla bir şey ifade etmeyebilir. İşin bir de tarz, üslup tarafı var. Bu konu ise kategorilerden çok daha önemli olabilir. Zira fotoğraf dünyasında yerimiz nedir, bize sunulanlar, fırsatlar nelerdir gibi son derece önemli sorulara yanıt bulabiliriz. Bunun için tarz, üslup konularına hakim olmak gerek.
    Elimde bu konuda henüz tek referans var. Eğer konu ilginizi çekerse devamını paylaşabilirim.










    xramm and bohemiantirad like this.
    Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
    Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
    Yeşil dallarız dünya ağacından
    Gençlik denen bir millet var, ondanız.
    NHR.

  • #2
    Halil Ibrahim Duran
    Guest

    Standart

    başlıkla yazının devamını tam örtüştüremedim abi










    mustafanazif likes this.

  • #3
    mustafanazif
    Guest

    Standart

    ibo'ya katılıyorum... başlıkta soru var ama başlığın altında yazılanlar soru ile çok örtüşmüyor...
    bir şeyler demek istiyorsunuz orası aşikar, devamına bakmak lazım...











  • #4
    vonalı
    Guest

    Standart

    1 ve 2.nci paragraflar uymuş başlığa,son paragraf uymamış bencede bu kadar kategorisi var madem fotoğrafın ya hiç olmasaydı ne olurdu demekten alamıyor insan kendini.Bir sürü insan hobi olarak ilgileniyor ve bir sürüde ekmek yiyen var.











  • #5
    promete - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Atalay Mete
    Makina:
    Sony RX100 M3 Nikon D3300, Nikon 35 mm f/1.8, Nikon 50 mm 1.4 G, Nikon 55-200 mm ve Nikon 16-85 VR, Sigma 105mm2.8 Macro
    Üyelik tarihi
    17.July.2011
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    66
    Mesajlar
    2,661

    Standart

    aciklamaya calisayim. fotogtafin hayatimiza her alanda ne kadar cok yer tuttugunu gormek -bu fotografla dogrudan ilgili,ilgisiz tum insanlar icin gecerli- beni hayrete dusurdu o soruyu aklima grtirdi.
    iliskiye gelince, insanligin yasamina bu denli nufuz etmis bir seyin en azindan muhataplarinca daha fazla onesenmesi ve bunu daha yeterli ve dugru terminoloji ile yapmaliyiz olarak kurmaya calitim.
    "dogru ve yeterli konusuyor muyuz" basligi, yeni baslayanlar kategorisinde bile didaktik itici gelebilirdi..











  • #6
    promete - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Atalay Mete
    Makina:
    Sony RX100 M3 Nikon D3300, Nikon 35 mm f/1.8, Nikon 50 mm 1.4 G, Nikon 55-200 mm ve Nikon 16-85 VR, Sigma 105mm2.8 Macro
    Üyelik tarihi
    17.July.2011
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    66
    Mesajlar
    2,661

    Standart

    daha somut olsun: gecende mustafa karakoc arkzdasimin fotografi icin , superpoze olmus iki mimari ogeyi gosteren fotografi icin elestifi talebinde bulundum. editotumuz hem yanitladi, hem de kategori konusunda uyardi. acikcasi cevabi tam olarak anlamadim. mimari ve cityscape kategorilerinin tanimlarini tam olarak bilmiyormusum.
    o zaman soyle bir endiseye kapildim, acaba hic farkinda olmadan cok onemli bir takim degerleri kaciriyor muyuz?
    ya da yanlis ve eksik terminoloji ile nereye kadar? Canonturk ve Nikonturkte yer alan kategoriler binlerce kayitli uyenin fotograf dunyasinin cok cok kucuk bir alaniyla ilgilendigini mi gosteriyor?











  • #7
    vonalı
    Guest

    Standart

    Alıntı promete Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Canonturk ve Nikonturkte yer alan kategoriler binlerce kayitli uyenin fotograf dunyasinin cok cok kucuk bir alaniyla ilgilendigini mi gosteriyor?
    Çok çok küçük bir alan olarak görmemek lazım bunu atalay abi,dünyanın diğer yerlerindede aynı kategorilerde fotoğraflar çekiliyor.tuna beyin bahsettiği cityspace,veya yeni moda tatil fotoğrafcılığı,birde ertesi sabah fotoğrafcılığı çıktı yakınlara hatta forumdada tartışıldı.Farklılıklar illaki olacaktır ve kategoriler arttırılabilir önemli olan ben hangisini kullanıyorum veya hangi kategorideki fotoğrafı görmek bana zevk veriyor.Araştırıyorsak herhangi birşey kaçırma şansımızda olmuyor haliyle.Hatam olduysa affola abi.











  • #8
    tunapala - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Fotografci vs...

    Status
    Offline
    İsim
    Aydin Tuna Palabiyikoglu
    Makina:
    Elde avucta kalmadi ne bulursam onu artik...
    Üyelik tarihi
    07.July.2010
    Nereden
    Los Angeles, CA
    Mesajlar
    4,591

    Standart

    Ust ve alt kategoriler vardir.

    Mesala Ctiyscape (sehir Manzarasi), Landscape (Doga Manzarasi) hatta bircook aerial (hava fotografciligi) Manzara fotografciliginin alt konusudur.

    Kapi uzerindeki vidanin yakin cekimi macro fotograftir ama ayni zamanda Mimari detay fotograftir da.

    Insanin uzerindeki muchevherlerin cekimi Urun fotografciliginin Muchevher alt kategorisine girer ama cekim acisina gore portredir ayni zamanda.

    Kisaca bir fotograf illa bir tek kategoriye ait olmak durumunda degildir. Birden cok kategoriye ait olabilir. Alt kategorilerin bu kadar cok olmasi ve ayrimlanmasi tamami ile stok fotograf arama ve ozellikle yayincilikta tasniflemeyi kolaylastirmak amaci iledir. Yoksa bir cok amator yani bu isi gelir amacli yapmayan kullanicinin ugrasmasina vakit harcamasina gerek duyulacak konular degildir zannimca.











    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

    Yazdiklarim tecrubelerime dayanir. Siz ayni tecrubeyi paylasmak zorunda degilsiniz.

  • #9
    mustafanazif
    Guest

    Standart

    aslında yine de yazdıklarınızı tam olarak bir düzleme oturtmuş değilim.
    kaçırdığımız bir şeyler mi var, yoksa terminolojik olarak kaçırdığımız noktalar mı var? soru bu...
    çok usta neyzen arkadaşlarım var mesela... "hiç nota bilmiyor"... terminolojik olarak oturup müzik konuşamazsınız mesela...
    ama kulak konusunda on numaradır... bir kere duyması yeter bir eseri icra etmesi için...
    fotoğrafta da çok iyi arkadaşlar elbette ki var; terminolojik olarak bilmek zorunda mı? belki zorunda... ama bilmese çok şey kaybeder mi? bence kaybetmez...
    ama teknik olarak bazı terminolojilere yabancı kalmamak gerekiyor...

    mesela bir iş için birkaç fotoğrafçı arkadaş bana cv yollamıştı,
    beraber çalışabiliriz şeklinde...
    çay içerken, hayatları boyunca hiç diyafram ayarını kullanmadıklarını söylediler. yani M modunda hiç çekim yapmamışlar.
    dolayısı ile kameraya hakim değiller.
    yine bir arkadaşım, filmli makina istemişti benden, aldım yolladım.
    abi vizörde çizik var dedi.. şaşırdım, ulan ne çiziği her şeyini kontrol ettim yolladım : ) dedim kendi kendime...
    sonra aklıma geldi...
    vizörde görünen pozometre'yi arkadaş çizik zannetmiş
    bu tip ufak tefek noktalar da var, ortamına göre sizi yerin dibine geçirebilir

    bazı arkadaşlarım, yerdeki kaldırım taşlarını bile sayıyorsun neredeyse demişlerdi.
    terminolojik olarak bazı sınıfları bilmeseniz bile,
    bence bir fotoğrafçı, kaldırım taşlarını sayabilecek kadar deli olmalı.

    ve yine bence diyorum; bence, kaçırılmaması gereken esas nokta, fotoğraffın temeli...

    yazdıklarınızı yanlış algılamış da olabilirim... sürçi lisan ettiysek affola.

    selamlar.










    bohemiantirad likes this.

  • #10
    promete - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Atalay Mete
    Makina:
    Sony RX100 M3 Nikon D3300, Nikon 35 mm f/1.8, Nikon 50 mm 1.4 G, Nikon 55-200 mm ve Nikon 16-85 VR, Sigma 105mm2.8 Macro
    Üyelik tarihi
    17.July.2011
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    66
    Mesajlar
    2,661

    Standart

    ne hatasi, hic olur mu oyle sey. dikkat cekmek istedigim konu bu koca fotograf dunyasinda bize sunulanlar ile edindigimiz konum isteklerimizi kapasitemizi karsiliyor mu yoksa birseyleri fena halde iskaliyor muyuz?
    aslinda bu soylediklerim kategorilerle sinirli degil. daha cok bir tarz, uslup edinme ya da tarz, uslup konularindaki algilarimizi gelistirmeye yonelik.
    sa.nirim ilk soylenecek karsi arguman, henuz cok basindayiz, belli basli kategorileri bir ogrenelim olacaktir.
    o da doru ancak ciddi bir kisitlanma tehlikesi de mevcut.











  • #11
    mustafanazif
    Guest

    Standart

    ben genel olarak bu hataları şöyle sıralıyorum:

    1. özenti
    (bu özenti kaynaklı, alakasız, ilgisiz ekipmanların alınması)
    2. bilgisiz üretim
    (bilgi olmadan üretmeye çalışmak, dolayısı ile ortaya çıkan ürünün de kalitesinin düşük olması) çünkü;
    3. (2 numarayla bağlantılı olarak) alt yapı eksikliği
    (alt yapı oturmadığı için hala kullandığı ekipmanın özelliklerini, hangi alanlarda hangi lensleri kullanması gerektiğini bilmeyen çok fotoğrafçı ya da fotoğrafçı adayı var ne yazık ki.
    4. önemli olan iyi fotoğraf; her kategoriyi öğrenmeseniz de olur, çünkü her geçen gün kategori sayısı da artıyor acaba cityscape'e mi yüklesem, insan kategorisine mi yüklesem, mimariye mi yüklesem? (bence).
    ben bile çoğu zaman ulan hangi kategoriye yüklesem dediğim zamanlar oluyor çünkü bir fotoğraf onlarca kategoriye girebilir de (tuna'nın dediği gibi)











  • #12
    bohemiantirad - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Moderatör

    Status
    Offline
    İsim
    Onur Şahin
    Makina:
    Canon EOS 5D Mark II, Olympus OM-D E-M5
    Üyelik tarihi
    28.November.2011
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    46
    Mesajlar
    1,897

    Standart

    Bence dilinden anladığım en büyük şairlerden biriydi rahmetli Necip Fazıl.. Poetikasını anlatırken ve "şiir nedir?"i kendisiyle tartışırken "Arı bal yapar fakat balı tarif edemez" de diyordu Çile'nin önsözünde..

    Başlıbaşına bir edebiyat ekolü sayılan, geçtiğimiz yüzyıl dünyada en fazla iz bırakan Amerikan yazarlarından Charles Bukowski orta yaşlarının sonuna dek postacılık, bar fedailiği, bekçilik gibi beyinsel nitelik gerektirmeyen işlerde çalışmış asla yaptığı işin teknik ayrımlarına kafa yormamış, ömrünün son yıllarında ise en saygın üniversitelerde ve edebiyat çevrelerinde konferanslar vermiş bir profesyonel serseriydi.

    Jack London istiridye korsanlığı, çamaşırhane işçiliği, gemi adamlığı, dok hamallığı yapmış ve yazın dünyasının kuramsal tartışmaları değil deli gibi okuduğu binlerce ciltten kendisince süzdüğü gerçeklerle yazmıştı o büyük romanlarını..

    Normatif ayrımlar ne derece gereklidir sanat dallarında? Bence bilginin kümelenmesi ve bir kökten dallara, dallardan kılcal sarmallara yayılarak aktarımı için elbette "türsel" ayrımlar faydalıdır. İçinde "alet kullanma tekniği", "estetik kaygılar", "duygusal arayışlar" barındıran bunun yanı sıra kendi paradigmaları, doğruları, ışığa ve lekelere ilişkin hedefleri bulunan bu uğraş için "gerekler" hedef ne ise elbette o doğrultuda ayıklanıp incelenebilir. Fotoğrafla uğraşan, belirli bir "şey"i görüntülemek isteyen Amerika'yı yeniden keşfetmesin, başarılı olanların yöntemlerini daha doğru edinebilsin diye..

    15-16 kitap sayısını unuttuğum yazı okudum fotoğrafa ilişkin. Beğendiğim ama eksik gördüğüm buna karşın eksik olduğunu düşündüğüm yönlerini tanımlayamadığım bir fotoğraf hakkında yardım talep etmiştim sevgili Aydın Tuna'dan. Bilgim, özümseyişim yetmemişti "içime sinmeyen" problemlerine teşhis koyup gidermek için o fotoğrafın..

    Yazılı metinleri okuyup yorumlayarak ve yeniden oluşturarak hayatımı kazanan biriyim. Gerizekalı olmadığımı düşünüyorum çünkü mesleğinde başarılı bir breyim. O defalarca okuduğum, öğrendiğim, kimi arkadaşlara arada haddim olmayarak verdiğim öğütlerin en beyliklerine ilişkin kompozisyonda ve kadrajda hatalar vardı söz konusu fotoğrafta. Leke/valör değerleri konusunda da bariz sorunlar mevcuttu, görememiştim..

    "Fotoğrafçı Gözü" denilen göz, binlerce milyonlarca nitelikli kareyi, farklı sayısız sanat eserini, hayatın içindeki ışığı, renkleri analiz eden o gözler bakıp derhal tanımlamıştı oysa.. Sağolsun Aydın Tuna; olanca nezaketiyle o fotoğrafı derhal tahlil ediverdi..

    Elimize başka kitaplar alsak; "mimari fotoğrafın falanca kurallarına göre", "portre çekiminin şu şu esasları uyarınca" filan diye kendimizi paralasak da kat edilebilecek mesafe, kategorik yöntemlerle ulaşılacak "doğru" bence muamma..

    O "göz"ü edinmek ve birikim için tafsilatlı ayrımlar, alt başlıklar bence biraz beyhude azizim.. Zamanla, başka değişkenlerle de etkileşim içinde bir süreç bence fotoğrafçının gelişimi.

    İşin özü göze hoş gelecek kompozisyonu kadraja oturtmak, doğru pozlama için diyafram ve enstantane hızını ışığa duyarlılık ayarıyla koordine etmek.. Sihirli bir dokunuşu hiç bir dalın "uzmanı"nca yazılmış hiç bir kitapta "şıp" diye bulmak bence mümkün değil. Önemli tüyolar elbette edinilebilir. Fakat kanaatimce temelin temeli fotoğraf bilgisi "ISO-diyafram-enstantane korrdinasyonu"nu çözmek 5-10 saatlik iş kafası çalışan adam için.. Bunları doğru kullanıp, doğru kompoze edebilme çabası ise ömür boyu..










    "Öğrenmek Benim Mutluluğumdur.." (Orhan Hançerlioğlu)

  • #13
    mustafanazif
    Guest

    Standart

    Alıntı bohemiantirad Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bence dilinden anladığım en büyük şairlerden biriydi rahmetli Necip Fazıl.. Poetikasını anlatırken ve "şiir nedir?"i kendisiyle tartışırken "Arı bal yapar fakat balı tarif edemez" de diyordu Çile'nin önsözünde..

    Başlıbaşına bir edebiyat ekolü sayılan, geçtiğimiz yüzyıl dünyada en fazla iz bırakan Amerikan yazarlarından Charles Bukowski orta yaşlarının sonuna dek postacılık, bar fedailiği, bekçilik gibi beyinsel nitelik gerektirmeyen işlerde çalışmış asla yaptığı işin teknik ayrımlarına kafa yormamış, ömrünün son yıllarında ise en saygın üniversitelerde ve edebiyat çevrelerinde konferanslar vermiş bir profesyonel serseriydi.

    Jack London istiridye korsanlığı, çamaşırhane işçiliği, gemi adamlığı, dok hamallığı yapmış ve yazın dünyasının kuramsal tartışmaları değil deli gibi okuduğu binlerce ciltten kendisince süzdüğü gerçeklerle yazmıştı o büyük romanlarını..

    Normatif ayrımlar ne derece gereklidir sanat dallarında? Bence bilginin kümelenmesi ve bir kökten dallara, dallardan kılcal sarmallara yayılarak aktarımı için elbette "türsel" ayrımlar faydalıdır. İçinde "alet kullanma tekniği", "estetik kaygılar", "duygusal arayışlar" barındıran bunun yanı sıra kendi paradigmaları, doğruları, ışığa ve lekelere ilişkin hedefleri bulunan bu uğraş için "gerekler" hedef ne ise elbette o doğrultuda ayıklanıp incelenebilir. Fotoğrafla uğraşan, belirli bir "şey"i görüntülemek isteyen Amerika'yı yeniden keşfetmesin, başarılı olanların yöntemlerini daha doğru edinebilsin diye..

    15-16 kitap sayısını unuttuğum yazı okudum fotoğrafa ilişkin. Beğendiğim ama eksik gördüğüm buna karşın eksik olduğunu düşündüğüm yönlerini tanımlayamadığım bir fotoğraf hakkında yardım talep etmiştim sevgili Aydın Tuna'dan. Bilgim, özümseyişim yetmemişti "içime sinmeyen" problemlerine teşhis koyup gidermek için o fotoğrafın..

    Yazılı metinleri okuyup yorumlayarak ve yeniden oluşturarak hayatımı kazanan biriyim. Gerizekalı olmadığımı düşünüyorum çünkü mesleğinde başarılı bir breyim. O defalarca okuduğum, öğrendiğim, kimi arkadaşlara arada haddim olmayarak verdiğim öğütlerin en beyliklerine ilişkin kompozisyonda ve kadrajda hatalar vardı söz konusu fotoğrafta. Leke/valör değerleri konusunda da bariz sorunlar mevcuttu, görememiştim..

    "Fotoğrafçı Gözü" denilen göz, binlerce milyonlarca nitelikli kareyi, farklı sayısız sanat eserini, hayatın içindeki ışığı, renkleri analiz eden o gözler bakıp derhal tanımlamıştı oysa.. Sağolsun Aydın Tuna; olanca nezaketiyle o fotoğrafı derhal tahlil ediverdi..

    Elimize başka kitaplar alsak; "mimari fotoğrafın falanca kurallarına göre", "portre çekiminin şu şu esasları uyarınca" filan diye kendimizi paralasak da kat edilebilecek mesafe, kategorik yöntemlerle ulaşılacak "doğru" bence muamma..

    O "göz"ü edinmek ve birikim için tafsilatlı ayrımlar, alt başlıklar bence biraz beyhude azizim.. Zamanla, başka değişkenlerle de etkileşim içinde bir süreç bence fotoğrafçının gelişimi.

    İşin özü göze hoş gelecek kompozisyonu kadraja oturtmak, doğru pozlama için diyafram ve enstantane hızını ışığa duyarlılık ayarıyla koordine etmek.. Sihirli bir dokunuşu hiç bir dalın "uzmanı"nca yazılmış hiç bir kitapta "şıp" diye bulmak bence mümkün değil. Önemli tüyolar elbette edinilebilir. Fakat kanaatimce temelin temeli fotoğraf bilgisi "ISO-diyafram-enstantane korrdinasyonu"nu çözmek 5-10 saatlik iş kafası çalışan adam için.. Bunları doğru kullanıp, doğru kompoze edebilme çabası ise ömür boyu..
    imzamı attım ben de.......... eyvallah güzel dostum.










    bohemiantirad likes this.

  • #14
    bohemiantirad - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Moderatör

    Status
    Offline
    İsim
    Onur Şahin
    Makina:
    Canon EOS 5D Mark II, Olympus OM-D E-M5
    Üyelik tarihi
    28.November.2011
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    46
    Mesajlar
    1,897

    Standart

    Sağol varol Mustafa abi. Sevgiler, selamlar...










    "Öğrenmek Benim Mutluluğumdur.." (Orhan Hançerlioğlu)

  • #15
    promete - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Atalay Mete
    Makina:
    Sony RX100 M3 Nikon D3300, Nikon 35 mm f/1.8, Nikon 50 mm 1.4 G, Nikon 55-200 mm ve Nikon 16-85 VR, Sigma 105mm2.8 Macro
    Üyelik tarihi
    17.July.2011
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    66
    Mesajlar
    2,661

    Standart

    Katkılar için teşekkür ederim.
    Bir hatırlatma yapmama izin verin, konuyu "yeni başlayanlar" başlığı altında açmıştım.
    Bireysel görüşlerimiz bir yana, boynumuzda asili donanımı görenler ya da konuyla, dernek, sergi, gezi aktiviteleri nedeniyle ilginizi anlayanlar gelip soruyorlar, "ben ne alayım, nasıl başlayayım" diye, değil mi?
    Bu soruya tüm samimiyetimizle vermemiz gereken cevabın "ne çekmek istiyorsun" olduğu konusunda, sanırım hemfikiriz. Verdiğimiz bu (soru) cevaba bugüne değin ilk anda doğru ya da bilinçli cevap vereni görmedim. Eeee, kem, küm ettiklerinde de şu toplantıya gelin, şu kursa gidin diyoruz ya da artık hemen her fotoğraf heveslisinin sahip olduğunu düşündüğümüz interneti adres gösyeriyoruz. Benim de ilk verdiğim adres çoğunlukla Canonturk forum oluyor.
    Geçenlerde Tunapala dan aldığım yanıtı tam anlamamış olmak, fotoğrafa bu kadar emek vermiş ve fikri sorulan biri olarak paniklememe neden oldu. Konuya eğilme nedenim budur.
    Kimse kategorisini bilsin, seçsin, bilmeyenin kulağını çekelim filan gibi bir endişem yok. Sadece kimi gözlemlerime dayanan (tümüyle yanlış, hatalı olabilir) endişelerimi dile getirmeye çalışıyorum.
    Bunlardan birisi de fotoğrafla profesyonel ilişkisi olanların ya da olabilecek olanların foruma daha az ilgi gösterdiği yönünde. Örneğin Mustafa beyin (Nazif) uzun zamandır sesi soluğu çıkmıyordu, Vefa bey keza ortalıkta yok, editörlerimizden Tahir zorunlu olmadıkça ses vermiyor.. Belki yaz ayları, belki iş güç yoğunluğu olabilir ama forum konularının bir kısır döngüye dönüşmesi, haklı olarak bu arkadaşlarımızın ilgisini azaltmış olabilir. Bugün yazılan başlıklara bakın, hala "hangi lensi alayım, donanım değiştireyim mi, şu badiye hangi lens, vs vs"..
    Sadece ya da özellikle fotoğraf paylaşım sitelerinde en çok hoşuma giden, kimi fotoğrafçıları fotoğraflarından tanınabiliyor olmaları. Bu her zaman pozitif anlamda olmayabiliyor. Ama genelde olayın teknik kısmını aşmış fotoğrafçıların kendilerini ifade edebildikleri bir tür, tarz, üslup ile ürettiklerine şahit oluyoruz. Şimdi bu konuda da bir çalışmadan söz edeceğim, ne olur kimse insanları sınıflamaya, düzene sokmaya çalıştığımı düşünmesin. Tam tersine konuya yeni başlayanların ufkunu genişletmeye yönelik bir çalışma olduğuna inanıyorum. İnsanların fotoğraf dünyasında konumlarını, ilgi alanlarını, onlara sunulan olanakları ve fırsatları bilmeleri açısından faydalı buldum. Derleyen kişi de de bir fotoğrafçı, David A. Larsen.
    O da söze aynı sizler gibi konunun karmaşıklığından arada kesin sınırlar bulunmamasından söz ederek başlamış.
    Öte yandan fotoğrafta tarz (üslup, tür) konusunu dört temel ana başlıkta toplamış : -Anladığım kadarıyla-
    - Yaratıcı- kurgusal tür (Creative genre)
    - Basım, yayın türü -kurgusal olmayan (Editorial genre)
    - Perakende tür (Retail genre)
    - Kişisel tür (personel genre)
    Bu dört temel başlık altında da çeşitli özel türler mevcut. Örneğin,
    Yaratıcı türler altında sekiz ana başlıkta türler sıralanmış; yaratıcı stok , moda ( bu da stüdyo ve katalog olarak ayrılmış), kutlamalar ve toplantılar, ticari (ürün ve reklam olarak ayrılmış), yiyecek ve dekor, güzel sanatlar (fine art) (still life, çıplak, diğer olarak ayrılmış), erotik ( çekici, pornografik alt grupları mevcut), propaganda.
    Basım yayın türü, kurgusal olmayan (editorial); arşiv amaçlı, mimari, doğa ( havacılık, manzara, vahşi yaşam, vahşi yaşam pozlama, su altı, makro ve bitki örtüsü olarak alt grupları mevcut), yaşam (foto muhabirliği- photojounalism, röportaj alt grupları var; bunlar da savaş, politika ve haber olarak ayrılıyorlar. ayrıca belgesel ve seyahat fotoğraf türü de yaşam türünde. belgesel de kendi arasında belgesel portreleme, sosyal belgesel ve sokak ve samimi (candid) olarak alt grupları var. ), spor (bu da aksiyon, sporcu portreleme ve macera olarak alt gruplara ayrılmış, bilimsel 8tıptan başlayarak bir çok bilim dalında alt dalları var, yıldızları çekmek te bu alana giriyor), askeri (belgesel, casusluk ve uydu görüntüleri bu grupta), tüzel (endüstriyel -sanayi fotoğrafları ve sanayici portreleme grupları), sahne ve set (canlı müzik ve performans dalları mevcut) , kutlamalar (kırmızı halı, paparazi), moda (podyum)ve ticari (halkla ilişkiler) gruplarına ayrılmış.
    Perakende tür (retail genre) başlıca iki başlık altında toplanmış. olaylar -organizasyonlar ve stüdyo portre çekimleri. Olaylar, spor ve uygulamalar ( functions) olarak ayrılmış. Function başlığı altında düğünler, mezuniyet törenleri, definler ve dini törenler -rights of passge) olarak alt gruplara ayrılmış. Stüdyo portre ise aile portreleri, pasaport ve resmi dokümanlar için portreleme olarak sıralanmış.
    Kişisel temel alt başlığı çoklukla küçümsediğimiz anı fotoğrafçılığnı kapsıyor. Hafızaya hitap ediyor. Doğal kültürel-yaşam çevre (vernacular) tür de denebilir. Çok büyük bir kitlenin ilgi duyması nedeniyle de found genre da deniyor.

    Tekrar etmek isterim, kimseyi bu gruplara itelemek, oturtmak gibi bir düşüncem, ısrarım yok. Ayrıca isteyen herkes her tür (tarz ve üslup) de çeksin. Ancak fotoğrafla ilgilenenlere fotoğraf dünyasının (endüstrisinin, kullanıcılarının, tüketicilerinin, vs) sunduğu olanakları tanıması, kendi konumunu ya da olmak istediği konumu tanıması ya da öğrenmesi, sunulan olanak ve fırsatlardan yararlanması için bu bilgilerin öğrenilmesi gereken bilgiler olduğunu düşünüyorum.
    Belki de bize ne almalıyım diyene "ne çekeceksin" sorusundan önce fotoğrafın teoriği konusunda eğitim alabileceği olanakları sunmak, eğer bu olanaklardan biri de Canonturk ise teorik bilgi arşivini bir kaç kişiye (gerçekten büyük yük kaldırıyorlar) yüklemek yerine el birliği ile zenginleştirme yoluna gitmek için motivasyon sağlamak mümkün olabilir.










    Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
    Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
    Yeşil dallarız dünya ağacından
    Gençlik denen bir millet var, ondanız.
    NHR.

  • Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •